¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı?

Aşağa gitmek

Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı? Empty Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı?

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Perş. 28 Mayıs 2009 - 7:32

Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı?
EBÜLFEYZ Elçibey 1987'de SSCB'ye karşı mücadele vererek bağımsız bir Azerbaycan Türk Devleti kurmak için teşkilatlandırdığı Azeri kardeşlerimizi 1988'den itibaren adım adım zafere yaklaştırmıştır. Nihayet 1989 yılında Azerbaycan Bağımsız Devletler Topluluğu diye lanse edilen ama gerçekte SSCB'den başka bir şey olmayan Rus hegamonyasından ayrılarak, tek başına bağımsız bir devlet olmaya karar vermiştir. Elçibey, Azerbaycan'ı Rus etki alanından çekip çıkartırken kendisine her alanda Türkiye'nin yardım ve destekte bulunacağını umuyordu. Azerbaycan 70 yıldır Rus komünist yönetimî altında esir yaşarken kardeş ülke Türkiye'de 70 yıldır bağımsız ve güçlü bir devlet olarak sahnede idi. Azerbaycan'a Türkiye'den başka hangi ülke yardım ederdi? Türk'e ancak Türk yardım edebilirdi. Azerbaycan'ın dostu ve kardeşi Türkiye halkı idi. Yardımın ve desteğin de Türkiye'den beklenmesi çok tabii idi. Kalbi Türklük aşkı, sevgisi ve safiyeti ile dolu tertemiz bir Türk Milliyetçisi olan Elçibey böyle düşünüyordu. Elbette ki Türk milliyetçiliğinin düsturlarına, felsefesine, töresine ve değerlerine göre Elçibey'in bu düşüncesi ve yaklaşımları çok haklı ve doğru reflekslerdi. Elçibey de bir Türk Milliyetçisi idi ve her Türk milliyetçisinde olduğu gibi O'nun da beklentileri, tepkileri ve yaklaşımları aynı idi.
TÜRK'ÜN DOSTU TÜRK'TÜR! TÜRK'E ANCAK TÜRK EL UZATIR! TÜRK ANCAK TÜRK'E GÜVENİR!

İşte Elçibey'in net açık, sade, kaypak olmayan, yalansız ve dolansız çizgisi ve anlayışı buydu. Mert, açık, yiğitçe, dürüst ve içten bir anlayıştı bu.

Bağımsızlık mücadelesi başlatarak Rusya, İran, KGB, SAVAMA CIA, Batılı emperyalist petrol şirketleri ve eski komünist parti kalıntıları gibi sayısız düşman faktörü karşısına almış olan ve her an bir komploya kurban gitme ihtimali olan Elçibey'in tek güvendiği dost Türkiye Devleti idi.

Ancak siyaset ve politika arasında yeni ve tecrübesiz bir devlet adamı olan Elçibey,bu arenaların kaypak, kişiliksiz, yalancı , ikiyüzlü, ödlek, çıkarcı, basiretsiz, pısırık ve kifayetsiz insanlar tarafından istila edildiğini de bilmiyordu anlaşılan. O, kardeşim diye ellerini uzattığı Türkiye'deki politikacı yöneticilerin kendisi gibi özü sözü doğru, mert, yiğit, samimi ve dürüst şahsiyetler olduğunu sanmıştı.

Elçibey'in mücadele hayatında yaptığı en büyük ve tek hata ne hazindir ki, "kardeşim" dîye sarıldığı Türkiye'yi yöneten siyasetçileri ve bunların damgalarını vurdukları korkak, nötr, güvenilmez, ilkesiz devlet siyasetlerini iyi tanımadan ve kavramadan hamlelerini Türkiye'ye güvenerek atması ve hesaplarını Türkiye'yi yöneten güvenilmez, kaypak politikacılara göre yapmasıydı. Yaptığı bu yanlış, Elçibey'in milliyetçi, bağımsızlıkçı Azerbaycan mücadelesinde yarı yolda ve yalnız kalmasına sebep olmuştur.

Elçibey, özü sözü doğru, dürüst ve asla yalan söylemeyen, tertemiz karakterli ve yüksek ahlak şahsiyetine sahip milliyetçi, aksiyoner ve teorisyen bir dava adamı idi. Türkiye'yi yönetenleri İyi tanımayan Elçibey, Rusya'dan ayrılır ayrılmaz Türkiye'ye yöneldiğinde karşısında kendisi gibi itimat edilir, cesur ve mert siyasetçiler bulacağını ummuştu. Ancak Türkiye ile ilişkiler kurduğu andan itibaren kendisinin bu kişiliksiz, ilkesiz ve korkak siyaset bezirganları tarafından oyalandığını ve baştan savıldığını anladığında artık geç olmuştu.

Elçibey, kıvırtmayı, kaypaklığı, ikiyüzlülüğü bilmez ve sevmezdi. Ancak Türkiye'de karşısına hep böyle yöneticiler ve hükümet başkanları çıktı.

• Elçibey'e latin alfabesine geçilerek, Azerbaycan ile Türkiye arasında kültürel bir köprü kurulması için gönderilmesine söz verilen 10 bin daktilo ile 20 ofset matbaa makinesinin hiç biri gönderilmedi.
o Elçibey'e söz verildiği halde Türkiye liselerinde ve üniversitelerinde, polis ve askeri okullarında her yıl on bin Azeri gencine bu imkan verilmedi.

Gelen Azeri gençlerine de her türlü yoksulluk, barınma sorunları, açlık sefaleti ve yozluk yaşatıldı. Kabileci ve geçimsiz oldukları çok iyi bilinen guruplarla aynı yurt ve pansiyonlarda bir arada tutularak sayısız kavga ve tatsızlık yaşanmasına yol açıldı. Türkiye'ye gelen az sayıda Azeri gencinin pek çoğu parasızlık ve diğer sefaletler yüzünden ülkemizi öfke ve hayal kırıklığı ile terk ettiler, ülkelerine döndüler. Onlara güya Türk Kültürü verilecekti. Ama onlar bu ülkede dejenere olmuş zihniyetler gördüler.

• Elçibey'e; ne Rusya'ya, ne İran'a ve ne de savaş halinde olduğu Ermenistan'a karşı verdiği mücadelede dürüstçe ve açıkça devlet desteği verilmedi. Elçibey'e ikiyüzlü, kaypak, muğlak tavırlar sergilendi.

• Elçibey'e maceracı milliyetçi bir romantik lider gözüyle bakıldı ve devlet ilişkileri sınırlı tutuldu.
Bunları sıralamaya gerek yok. Toparlayarak yazımızı bitirelim.

Rahmetli Elçibey'în Türkiye konusunda yanılmasının temel sebebi; Türkiye'yi idare edenlerin kendisi gibi dürüst, mert, itimat edilir, özlerine, sözlerine güvenilir, cesur ve milliyetçi kişiler olduğunu zannetmesi olmuştur. Bu yanılgı hem kendi siyasi geleceğini hem de Milliyetçi Azerbaycan Davası'nı yan yolda bırakmıştır.

Elçibey karşısında Atatürk'ün milliyetçi reflekslerini özümsemiş, güvenilir, kardeşlik duygusu gelişmiş idareciler bulacağını zannederken kifayetsiz, yalancı, kaypak, güvenilmez, riski, kavgayı sevmeyen, korkak, basiretsiz, fosilleşmiş taşra politikacılarını buldu. Elçibey'i politika cambazlarımız yanılttılar.

Keşke Elçibey, tüm bu hayal kırıklıklarını hiç yaşamasaydı. Keşke Elçibey Türkiye'den yardım ve destek geleceğine ihtimal vererek yola çıkmasaydı. Sonuç Türk Milliyetçileri İçin öyle kahredici ki. Azeriler ağabeyi tarafından sırtından alçakça hançerlenen bir kardeşin şaşkınlığı ve dehşeti içindeler.

DURUM ELÇİBEY'E HIYANET GİBİDİR. OLAY BUDUR!
Gün Boraoğlu
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı? Turkey10
Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı? Gencat10
Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı? Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı? Pro1010
Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı? 290407


Büyük Türk Milliyetçisi Elçibey Türkiye konusunda niçin yanıldı? Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz