HAZIMSIZLIK ÇEKEN VAR MI ?....

[TRABZON61]

Aylardır yatıp kalkıp “açılım” konuşuyoruz. İçeriğine hakkında tek bir kelime açıklanmadığı halde kimi “yüzyılın barış projesi” olarak adlandırıyor kimi de “ihanet projesi”. Önce “KÜRT AÇILIMI” dediler, sonra “DEMOKRATİK AÇILIM” ve en nihayet “MİLLİ BİRLİK PROJESİ”

En manidarı da sanırım bu en son buldukları isim oldu. Lafa bakın. Milli Birlik projesi. Kulağa hoş geliyor değil mi?

Sormazlar mı adama: “Millete ait olan her değere savaş açmışken hangi millilikten ve ağzınızı her açtığınızda otuz küsür etnik kimlikten söz ederken hangi birlikten söz ediyorsunuz Allah aşkına?”

Tarih okuyanlar bilir. Meclis-i Mebusan’da Emanuel KARASU bir gün haykırıyor “Osmanlı Bankası ne kadar Türk’se, bu mecliste o kadar Türk’tür..” diye.

Eksiği var fazlası yok, milli piyango ne kadar milli ise bu proje de o kadar “millidir..”

Ülkemin kelli felli “böyyük böyyük adamları” iktidarı, muhalefeti, üniversitesi, medyası aylardır bir delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışadursun atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti…

Kim ne derse desin cennet ülkem büyük bir film platosu gibi. Siyasal iktidar, üniversiteler ve medya, el ele vermiş senaryosunu Amerika’nın yazdığı bir filmi değme aktörlere taş çıkartacak bir profesyonellikle oynuyor ve millet de –kimse kusura bakmasın ama- bön bön seyrediyor.

Ne diyorlardı: “hazmettire hazmettire….”

Peki hazımsızlık çeken var mı?

Vatana ihanet söz konusu olunca cennet ülkemin haramzade "karanlık aydınları" ihanet şebekeleri tarafından hazırlanan bildirileri imzalamak ve yahut ne olduğu belli olmayan kerameti kendinden menkul açılıma methiyeler düzmek için birbirleriyle yarışıyorlar.

Peki nerede bu ülkenin cesur, vatansever münevverleri?

Kalemlerini şeytana kiralayan "görevli" köşe yazarları bir öncekinin mürekkebi kurumadan makale üzerine makale yazarlarken nerede ehl-i vatan kalem erbabı?

Hiç şüpheniz olmasın askeri "mayınlayanlarla" bebek katilini "sayınlayanlar" aynı soysuzlar.

Peki ya bunlara çanak tutanlar?

Peki ya bunlara çanak tutanları alkışlayanlar?

Peki ya verilen onca can?.

Peki ya gül bahçesine girercesine kara toprağa düşen binlerce şehit?.

Peki onlardan arta kalanlar?

Bir kez daha tekrarlayalım sorumuzu…

Hazımsızlık çeken var mı?

Söyleyin Allah aşkına...

Dünyanın başka hangi ülkesinde yasal, günlük bir gazete şehit edilen Türk askerinin fotoğrafını kullanarak altına "gerillalar tarafından cezalandırılan bir T.C işbirlikçisi" yazabilir?

Dünyanın başka hangi ülkesinde binlerce insanın ölümünden mesul bir teröristin "terör sorunu" için yol haritası açıklaması, şeytanın günahı beklediği gibi beklenir?

Dünyanın başka hangi ülkesinde vatan hainleri, eli kanlı katiller “barış elçisi” olarak adlandırılır ve çiçeklerle karşılanır?

Dünyanın başka hangi ülkesinde hakim, sorguladığı teröriste ifade verirken kullanması gereken sözcüklerin neler olduğunu hatırlatır, anlatır, dikte eder?

Dünyanın başka hangi ülkesinde bir mahkeme ışık hızıyla çalışıp aynı gün üstelik 34 teröristi yargılar ve hemen serbest bırakır?

Dünyanın başka hangi ülkesinde eline silah alıp dağa çıkan teröristin pişmanlık yasasından serbest bırakılmış olsa bile (ki adamlar aleni olarak biz pişman olmadık, önderimizin talimatıyla barış elçisi olarak geldik diye haykırıyorlar) vilayet vilayet dolaşıp propaganda yapmasına izin verilir?

Bir kez daha soralım…

Hazımsızlık çeken var mı?

Üşenmeyin lütfen Allah rızası için elinize bir dosya kağıdı alın ve ortasına bir çizgi çekerek iki sütun haline getirin.

Sonra da bir arama motoruna "PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KONGRE KARARLARI" yazın ve aratın. Çıkan dokümanlarda özellikle terör örgütünün 7. kongre kararlarını bulun ve ayırdığınız sütunlardan birine maddeler halinde yazın...

Ve sonra sayfanızın diğer yanına mevcut siyasal yapının n iktidar oldukları günden beri tartışmaya açtıkları konuları maddeler halinde yazın..

Özellikle Türkiyelilik, Üst kimlik-alt kimlik vb gibi pek çok kavramların neredeyse birebir örtüştüğünü göreceksiniz.

Terörist başı misafir edildiği beş yıldızlı İmralı Tatil Köyü'nden "Ali FIRAT" mahlasıyla yazdığı bir köşe yazısında "bu çözümlemeleri ben yıllar öncesinden yaptım, benim söylediklerime geldiler" diyorsa, takım tutar gibi siyasi parti tutan güruhun "İKİ EL BİR BAŞ İÇİNDİR" deyip düşünmesi gerekmez mi?

Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan bellidir derler. Bakın açılımın mimarlarından Mümtaz’er TÜRKÖNE diyor ki; “Osmanlı olsaydı Abdullah ÖCALAN’ı paşa yapar maaşa bağlardı.. ÖCALAN, önümüzdeki süreçte TÜRKBÜKÜ’ ne yerleştirilebilir…”

Şaka gibi değil mi?

“Bu mümkün değil, böyle bir şey asla olmaz” diyorsunuz değil mi?

Beş yıl önce size “TRT Kürtçe yayın yapacak, üniversiteler Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açacak, ülkenin güneydoğusundan dileyen KÜRDİSTAN diye söz edebilecek” deselerdi ne derdiniz?

Ya da “askerimize, polisimize kurşun atan teröristler habur sınır kapısında törenle karşılanacak, her biri serbest kalacak ve üstelik topluma kazandırılmaları için devlet bunlara her türlü desteği verecek” deselerdi tepkiniz ne olurdu?

Şimdi son kez soralım.

Hazımsızlık çeken var mı?

İyi uykular Türkiye. Her nerede ve nasıl uyutuluyorsan…

Vesselam…

YamanTürk