Haydar Aliyev Anılıyor!
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Haydar Aliyev Anılıyor!
Azerbaycan'ın efsane Lideri Haydar ALİYEV ölümünün 6.yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor
ALİYEV’in nasıl bir devlet adamı olduğunu anlamak için, hayatını, Sovyetler öncesi ve Sovyetler sonrası diye, iki bölüme ayırarak incelemek ve öyle karar vermek gerekir
.Kendi değimiyle”kadim bir Türk yurdu” olan yanı başımızdaki Nahcıvan’da dünyaya gelen Haydar ALİYEV, bir zamanlar dünyanın iki süper gücünden biri olan SSCB’nin en üst karar organlarından Bakanlar kurulu başkanının birinci yardımcısı vazifesine kadar yükselmiş ve süper gücün rehberlerinden biri olmuştur.
Komünist sistemle yönetilen Sovyetler Birliğinde Millet ve Milliyetçilik tanımlarına yer yoktu. Şüphesiz devlette yükselmekte bu ideolojinin gereklerini yerine getirmeye bağlıydı.
Buna rağmen Sovyetlerin üst kademelerinde görev alanların, kendi bölgelerine daha fazla yatırım yapmak, kendi milliyetinden olanları kollamak amacıyla içten içe bir gayret içinde oldukları bilinmektedir.
İşte Haydar ALİYEV’i önemli kılan bir hususta, Sovyetler dönemindeki görevlerinde takındığı tavırdır.
Moskova’da Kendi makamını korumanın peşinden koşmamış, kendi rahatı için milletini unutmamıştır. Dönemin belgeleri ortadadır. İmparatorluğun kozmopolit yapısı içinde herkesin mensup olduğu millete ve coğrafyaya daha fazla pay kaçırma yarışında ALİYEV’in verdiği mücadeleye saygı duymamak mümkün değildir.
Bugün Azerbaycan’a Sovyetler Birliği döneminde yapılmış her ne varsa Haydar ALİYEV’in alın terinin sayesindedir. Zamanın fabrikaları, Yolları, Köylere götürülen hizmetler, Tiyatrolar, Devlet binaları Haydar ALİYEV imzasını taşır.
Sadece maddi yatırım yapmakla kalmamış. Azerbaycan Türklüğünün tarihinden, kültüründen, medeniyetinden kopmaması için de büyük gayret göstermiştir. Azerbaycan’ın önemli şahsiyetlerinin heykelleri ile Türkçü ve Turancı şair Hüseyin Cavid’in mezarının Sibirya’dan getirilerek, anıt mezarının yaptırılması, Azerbaycanlı sanatçıların desteklenmesi onun girişimleriyle olmuştur.
Haydar ALİYEV’in devlet adamlığını değerlendireceğimiz ikinci dönem Sovyetler Sonrası dönemdir. Milleti için gerekli hizmetleri yapmanın huzuru içinde Baba ocağı Nahcıvan’a yerleşip, orada yaşamaya karar vermişti. Fakat zor bir dönemdi. Sovyetlerin dağılması ile bağımsızlığını kazanan devletler büyük bir bunalım içindeydi, bunların başında da Azerbaycan gelmekteydi.
Azerbaycan Yeni ve bağımsız bir devlet kurmanın güçlükleriyle birlikte Rus destekli Ermenilerin saldırısıyla da karşı karşıya kalmıştı. Bunun sonucunda Devlet yönetiminde bunalım baş göstermiş, millet ekonomik sıkıntılar içinde kıvranır olmuştu.
Elbette ki bu duruma gönlünün razı olması mümkün olmayan ALİYEV, görevi devralmıştı. Ülkesinde istikrarı sağlamış, sistemi yerli yerine oturtmuş, içeride huzuru tesis etmişti. Dışarıda ise etkin bir dış politika yürüterek Azerbaycan’ı saygın bir devlet konumuna ulaştırmış, dünya devleti yapmıştır.
Türk kültürüne âşık, Türk Dünyasına sevdalı idi. Hemen her vesile ile gelecek nesillerin tarihini, kültürünü öğrenmelerinin önemine değinirdi. Türk dilini lezzetle kullanırdı.
Hayat çizgisine, ideallerine, vatan, millet ve Türklük sevgisine baktığımızda Mustafa Kemal ATATÜRK ile benzerlikleri hayret vericidir.
Her ikisi de Türk Dünyasının ulu önderleri, unutulmaz liderleridir. Ruhları şad olsun.
ALİYEV’in nasıl bir devlet adamı olduğunu anlamak için, hayatını, Sovyetler öncesi ve Sovyetler sonrası diye, iki bölüme ayırarak incelemek ve öyle karar vermek gerekir
.Kendi değimiyle”kadim bir Türk yurdu” olan yanı başımızdaki Nahcıvan’da dünyaya gelen Haydar ALİYEV, bir zamanlar dünyanın iki süper gücünden biri olan SSCB’nin en üst karar organlarından Bakanlar kurulu başkanının birinci yardımcısı vazifesine kadar yükselmiş ve süper gücün rehberlerinden biri olmuştur.
Komünist sistemle yönetilen Sovyetler Birliğinde Millet ve Milliyetçilik tanımlarına yer yoktu. Şüphesiz devlette yükselmekte bu ideolojinin gereklerini yerine getirmeye bağlıydı.
Buna rağmen Sovyetlerin üst kademelerinde görev alanların, kendi bölgelerine daha fazla yatırım yapmak, kendi milliyetinden olanları kollamak amacıyla içten içe bir gayret içinde oldukları bilinmektedir.
İşte Haydar ALİYEV’i önemli kılan bir hususta, Sovyetler dönemindeki görevlerinde takındığı tavırdır.
Moskova’da Kendi makamını korumanın peşinden koşmamış, kendi rahatı için milletini unutmamıştır. Dönemin belgeleri ortadadır. İmparatorluğun kozmopolit yapısı içinde herkesin mensup olduğu millete ve coğrafyaya daha fazla pay kaçırma yarışında ALİYEV’in verdiği mücadeleye saygı duymamak mümkün değildir.
Bugün Azerbaycan’a Sovyetler Birliği döneminde yapılmış her ne varsa Haydar ALİYEV’in alın terinin sayesindedir. Zamanın fabrikaları, Yolları, Köylere götürülen hizmetler, Tiyatrolar, Devlet binaları Haydar ALİYEV imzasını taşır.
Sadece maddi yatırım yapmakla kalmamış. Azerbaycan Türklüğünün tarihinden, kültüründen, medeniyetinden kopmaması için de büyük gayret göstermiştir. Azerbaycan’ın önemli şahsiyetlerinin heykelleri ile Türkçü ve Turancı şair Hüseyin Cavid’in mezarının Sibirya’dan getirilerek, anıt mezarının yaptırılması, Azerbaycanlı sanatçıların desteklenmesi onun girişimleriyle olmuştur.
Haydar ALİYEV’in devlet adamlığını değerlendireceğimiz ikinci dönem Sovyetler Sonrası dönemdir. Milleti için gerekli hizmetleri yapmanın huzuru içinde Baba ocağı Nahcıvan’a yerleşip, orada yaşamaya karar vermişti. Fakat zor bir dönemdi. Sovyetlerin dağılması ile bağımsızlığını kazanan devletler büyük bir bunalım içindeydi, bunların başında da Azerbaycan gelmekteydi.
Azerbaycan Yeni ve bağımsız bir devlet kurmanın güçlükleriyle birlikte Rus destekli Ermenilerin saldırısıyla da karşı karşıya kalmıştı. Bunun sonucunda Devlet yönetiminde bunalım baş göstermiş, millet ekonomik sıkıntılar içinde kıvranır olmuştu.
Elbette ki bu duruma gönlünün razı olması mümkün olmayan ALİYEV, görevi devralmıştı. Ülkesinde istikrarı sağlamış, sistemi yerli yerine oturtmuş, içeride huzuru tesis etmişti. Dışarıda ise etkin bir dış politika yürüterek Azerbaycan’ı saygın bir devlet konumuna ulaştırmış, dünya devleti yapmıştır.
Türk kültürüne âşık, Türk Dünyasına sevdalı idi. Hemen her vesile ile gelecek nesillerin tarihini, kültürünü öğrenmelerinin önemine değinirdi. Türk dilini lezzetle kullanırdı.
Hayat çizgisine, ideallerine, vatan, millet ve Türklük sevgisine baktığımızda Mustafa Kemal ATATÜRK ile benzerlikleri hayret vericidir.
Her ikisi de Türk Dünyasının ulu önderleri, unutulmaz liderleridir. Ruhları şad olsun.
Similar topics
» Hüseyin Nihâl ATSIZ anılıyor
» Haydar Baş: Türkiye'de krallık rejimine 'HAYIR
» Özbekistan'da katledilen Ahıska Türkleri anılıyor
» ATATÜRK'ÜN ASKERİ EBULFEZ ALİYEV ELÇİBEY...
» ALİYEV ORDUYA HAZIR OL EMRİ VERDİ
» Haydar Baş: Türkiye'de krallık rejimine 'HAYIR
» Özbekistan'da katledilen Ahıska Türkleri anılıyor
» ATATÜRK'ÜN ASKERİ EBULFEZ ALİYEV ELÇİBEY...
» ALİYEV ORDUYA HAZIR OL EMRİ VERDİ
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz