¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

APO’yu as destek verelim

Aşağa gitmek

APO’yu as destek verelim Empty APO’yu as destek verelim

Mesaj tarafından erzurumlu25 Salı 29 Haz. 2010 - 22:08

MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısı konuşması
Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta gurup toplantısında APO'nun idamını MHP'nin önlediği iddialarına Bahçeli sert çıktı.


Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta yaptığı gurup toplantısında terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın ABD'ye verilen söz yüzünden asılamadığını ileri sürmüştü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu sözlere bugünki grup toplantısında çok sert çıktı.

Erdoğan'a hodri meydan dedi
Başbakan'ın yalan söylediğini ileri süren Bahçeli, 'Hükümet eğer Öcalan'ı asmak istiyorsa MHP olarak destek veriyoruz, hodri meydan..' diye konuştu.

OHAL konusundaki ısrarını sürdüren Bahçeli, bugüne kadar alınan OHAL kararlarında ısrarcı davranan bir çok ismin bugün AKP kadrolarında yer aldığını ileri sürerek AKP ve PKK'nın söylemlerinin birbirine benzediğini ileri sürdü.

İşte Bahçeli'nin açıklamalarının satır başları:
Şehit düşmüş oğulların, babaların kanı asla yerde kalmayacaktır. Biz bunun için buradayız. Mazlumların eli sorumluların yakasında olacaktır. Yıkıma çanak tutanlar, yatacakları yerde bulunacaktır.

Kanlı terör olaylarının artış göstermesi toplumda kaygı uyandırmıştır. Hükümetin tercihleri sorgulanmaya başlamıştır. MHP' de iş işten geçmeden çözüm önerilerini sıralamıştı.

Başbakan'ın aklı da açılımı da iflas etmiştir
Bizim OHAL'a yönelik yaklaşımımız tepki çekmişti. Bölücü mihraklar OHAL uygulamasının PKK terörünü durdurmaya yetmediğini, zulüm getirdiğini karşı kampanya olarak dillendirmeye başlamışlardır. Şimdi ise Başbakan Erdoğan'ın iflas eden açılımının ardında yalan ve iftiraya devam eden Başbakan akıl iflası yaşamıştır.

OHAL'i 2002 yılından kaldırıldığını, birilerine söz verildiğini ve bu yüzden terör örgütü elebaşının asılmadığı gibi sözlerle yalan söylemiştir.

Tam bir zavallılık içerisindedirler
Yürütmenin başındaki ismin doğrularla bağını kopartması bizi dehşete düşürmüştür. Bu tam bir zavallılıktır. Biz bu yalanların hangisini düzeltelim, bu sözlerin hangisinin yalan olduğunu söyleyip muhattabımızı nerede bulalım. OHAL anayasal bir tedbirdir. Başta başbakan olmak üzere yandaş ve yoldaş medyanın ağız bükerek karşı çıkmaları dikkat çekicidir. Tuhaf gerekçeler ve bahaneler bulunuyor. Geçmişte yanlışların yapılmış olması bu tedbirlerinin yanlış olduğu anlamı çıkarılamaz. Olağan tedbirlerle önlenemeyecek gelişmeler karşısında OHAL'e başvurmak da yasaldır. Aksini söylemek bölücülüğe hizmet etmektir. Türkiye elbette toprağını sınırını koruyacak ve savunacaktır.

Sen gittiğinde kepenkler kapanmış...
7,5 yılın ardından Başbakan Erdoğan'ın döneminde kavramlar yer değiştirmiştir. Bugün OHAL'e karşı çıkanlar şehadetlerin artmasından yana olanlardır. Devlet ve hükümetin bir görevi de kanunlara uymayanları bu kanun ve nizama uydurmaktır. Bizim Sivas'ın ötesinde olmadığımızı iddia eden Başbakan Erdoğan, partimizin dönemsel oy oranına bakarak yorumlamamalıdır. bizim buralara gidemediğimizi söyleyerek gerilim yaratacaksın. Yanan lasitkler ve ıssız sokaklarda, çömeldiğin topraklarda olağan üstü bir durum yok diyerek OHAL'e karşı çıkacaksın. Bölücüye göz kırpacaksın, eşbaşkanınla kucaklaşacaksın sonra da utanmadan bizden destek isteyeceksin. Kandil dağına gitmekten korkacaksın, şehit törenlerinden rahatsız olacaksın sonra da güvenlik tedbirlerini en yüksek düzeye çıkaracaksın. Maçların devre aralarında yüz suyu hürmetine görüşme yapacaksın.

Bu hükümetle de olağan hiç bir şeyin kalmadığı ortadadır. Bugün OHAL önerimizi eleştiren bazı bakanlar ve milletvekilleri zamanında OHAL'in uzatılmasına onay vermişlerdir. 30 Temmuz 1996 tarihinde yapılan oturumda AKP'li üyenin sözleri oldukça ilginçtir. hükümet ortağı oldukları dönemde Başbakan'ın yanındaki isimlerin OHAL konusundaki ısrarı çok ilginçtir.

Geldiğimiz bu aşamada terör örgütünün kalıntıları temizlenene kadar, OHAL gereklidir ve kaçınılmazdır. Tek tedbirimiz OHAL değil ama tüm şartlar olgunlaşmıştır. Gelinen nokta dünden daha vahimdir. Dün terör dağdaydı bugün belediyeleri de ele geçirdi. 85 yıl önce vatana isyan eden elebaşları için anma törenleri düzenlemektedirler. Federasyon provaları yapmaya başladılar. Etnik tahrikler tırmanmıştır. Süreç topraklarımızın paylaşımı konusunda oylama sürecine gitmektedir. Teröröü önlemeke saldırıları durdurmamak adına birilerine söz mü vermiştir? Birilerine kefil mi olmuştur. Terör hafife alınacak bir iş kazası değildir.

Teröristleri mehmetçikten çok umursuyor
Aman teröristi ürkütmeyelim deyip OHAL'i düşünmemek tehlikelidir. Terörsitleri mehmetçiklerden önce düşünüyor.

Bugüne kadar 87 yılından beri 42 defa OHAL kararı alınmıştır. Son kaldırma kararını Meclis'e teklif eden partimizin de ortağı olduğu koalisyon hükümetidir. 58. hükümet döneminde de Türkiye'deki tüm OHAL uygulaması kaldırılmıştır. terör bittiği için OHAL bitmiştir. 2002 yılında sıfır denebilecek kadar az bir boyutta sıfır terör vardı. Başbakan o dönemde de çatışma vardı diyerek yalan söylüyor. 2002 yılında mehmetçiğimizin kaybı sadece altıdır. 26 yıllık mücadelenin 7,5 senesi AKP hükümetlerine aittir. Başbakan döneminde şehit sayısı artmıştır.

AKP döneminde olay da şehit sayısı da artmıştır
Bu durumda nasıl açılım amacına ulaşmıştır. AKP döneminde 660 şehidimiz vardır. Hem sınır ötesinden saldırılar sürüyor, hem Kandil'de saldırılar sürüyor? Başbakan'ın Erdoğan'ın bir diğer iddiası bölücübaşının asılmaması için imza attığımız yönündedir. Bizim başbakana önerimiz ortaya konuşacağına konunun doğrudan araştırılıp ve hesap sorulmasıdır. Gerçekler tutanaklarla sabittir. Hükümet ortağı olduğumuz dönemde terör ve savaş suçlarına ölüm cezası verilmiştir. Başbakan içine sindirse de sindirmese de terörü sıfırlayan bir tedbirdir. İdam AB uyum yasaları çerçevesinde kaldırılmıştır.

Başbakan eğer bölücübaşının asılmaması konusunda bir şeyler arıyorsa kendi milletvekillerine baksınlar.

Hükümet eğer Öcalan'ı asmak istiyorsa MHP olarak destek veriyoruz, hodri meydan..

PKK ile hükümet tek yumurta ikizi gibi birbirine benziyor. PKK'nın hedefleriyle AKP'nin 1991 yılındaki raporu birbirine çok benziyor. İmralı canisinin askeri operasyonlarının durması ve Türkiye'nin Kandil'e girmemesi arasındaki yakın ilişki ortadadır. Ne mutlu Türküm diyene sözünden tiksinen başbakan Erdoğan ve ortaklarının durumu ortadadır.

Kendi göbeğini kesmeden bizi terörle eşdeğer olarak görüyor. OHAL'e karşı çıkan Başbakan'ın kimlerle amaç birliği yaptığı ortadadır. Siyasetin temel alanında uzaklaşılırsa tehlikeli bir sürece girilir.

Kim ne derse desin nasıl bir gerekçe bulursa bulsun Türkiye ekonomisinde kanama durmamıştır. AKP iktidarının son aylarda nelerle uğraştığını hepiniz biliyorsunuz. Bu süreçte ekonomi kendi kaderine terk edilmiştir. AKP'nin aklı ve vicdanı bu topraklarda değil başka topraklardadır. Her 5 Diyarbakırlı ve ya Hakkarili'den birinin işsiz olması hükümetin gündeminde yoktur. Nasıl olsa erzak ve yardım paketleri seçim zamanında yoksulun kapısına bırakacaktır. Ülkemizin geliştiğini dillerine dolayan AKP kadroları örümcek ağlarla örülmüş zihniyetin görülmemesiyle ilgilidir.

Başbakan'ın söyleyecek yalanı uyduracağı palavrası bitmiştir. Ne büyük bir çelişkidir ki milli gelirde avrupanın altıncı sırasında olduk diye caka satacaksınız ama kişisel gelir sıralamasındaki konumunu görmezden geleceksiniz.

Ekonominin rakamsal büyümesinden medet uman şakşakçıları ne köylümüzle ilgili ne de köylümüzle ilgili yeni adımları yoktur. AKP baştan ayağa kadar kendini kaybetmişliğin ve zihinsel bunalımın içine düşmüştür.

AKP olumsuz gelişmelerin başka ülkelerde de olduğunu savunacak kadar acizdir. AKP hükümeti hasta bir partidir ve hastalığını da Türkiye'ye bulaştırmıştır. Ekonomi hastadır ve kanser hücreleri yayılmaya başlamıştır. Türkiye'nin çömelmesi yanlızca sınırda olmamıştır, Ekonomide çömelmiş, diz çökmüşlerdir.

Gazze ve uluslararası sorunlar ekonomiyi ikinci plana itmiştir. Terörle Türkiye kilitlenmiş kirli ve alçakça saldırılar doğal olarak buraya takılmıştır. Bütün bu olumsuz gelişme ve vakalar ekonomideki sıkıntıları baltalamıştır. Hükümet cenahında yeni ekonomik adımlar konusunda sessiz kalmıştır.

G-20 toplantısı Kanada'da gerçekleşti. Burada Başbakan da vardı. İki görüş ön plana çıktı. Bütçe açığı ile büyümenin sağlanması ve harcamaların kısıtlanması ve bütçe kontrolü.

Ülkemizin bütçe açığı ve kamu net borç stoku şimdilik iyi bir noktadadır. Ancak bu kısmen olumlu gelişmeler bazı olumsuz noktalar da yaratmıştır. İthalat hızla artarken ihracat ise düşük tempoda seyretmektedir.

Başbakan Erdoğan her zaman olduğu gibi bu toplantılarda işçimizin sanayicimizin taleplerini dile getirmemiştir. G-20 zirvesi esnasında kapılarda bekleyen ve maç arasını bekleyen Erdoğan oraya Türkiye'nin değil de Ortadoğu'nun temsilcisiymiş gibiydi.

Tarihimizde hiç bir lider kendi sorunları dururken yel değirmenleriyle savaşa girişmemiştir. Başbakan uluslararası arenada yabancıların temsilcisi gibi davranmaktadır.

Abant Platformu dahi Türkiye'nin ekonomik sıkıntılarını görmemiş ve sadece vesayet sorununa işaret etmiştir. Bir vesayetin olduğu ve bazı niyetleri olduğu açıktır ancak esas vesayet küresel vesayettir. Kendileri de kürsel vesayetin işbirlikçileri olduğunu ne zaman fark edeceklerdir.
erzurumlu25
erzurumlu25
.::Tengri::.


.::Tengri::.


APO’yu as destek verelim Turkey10
APO’yu as destek verelim Gencat10
APO’yu as destek verelim Pro10
Yaş Yaş : 45
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Erzurum
Lakap Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: İletiler: : 757
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 29/12/09
APO’yu as destek verelim Pro1010
APO’yu as destek verelim 910
APO’yu as destek verelim Ile10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz