Terörün Milleti Olmaz!
1 sayfadaki 1 sayfası
Terörün Milleti Olmaz!
Terör belası nedeniyle her gün birkaç askerimizi hayatlarının baharında toprağın kara bağrına veriyoruz. Bu milletin fertlerinin hepsi bu vatan uğruna ölmeyi göze almış ve bunu birçok yerde kanıtlamıştır. Elbette ki bu coğrafyada yaşamanın bedeli ağır, bunun bilincindeyiz. Ancak bile bile yahut yok yere askerimizin şahadeti milletimizi derinden yaralamaktadır. Fakat teröre hiçbir zaman bu kadar prim verilmemiştir. Başımızdaki hükümet Cumhuriyet tarihinin en teslimiyetçi hükümetidir dersek yanlış bir ifade kullanmış olmayız.
Teröristler Habur’da kahraman gibi karşılanmakta, terörist başı İmralı’dan örgütünü istediği gibi yönetmektedir. Hükümet ise açılım adını verdiği ihanet projesinin her fırsatta arkasında olduğunu ifade etmektedir. Hükümet bunu küresel güçlerin dayatmasıyla yapmaktadır. Bu zamana kadar sürekli hükümete yapılması gerekenleri söyledik. Ancak ipler kendi ellerinde değil, kendileri sadece kukla o nedenle bu yazımızda kuklacıya hitap ediyoruz.
Biz Türkiye Milleti olarak terörün ne menem bir şey olduğu biliriz. Ancak siz ey küresel güçler yeni öğreniyorsunuz. Biz evladımız şehit olduğunda vatan sağolsun deriz. Siz ise her şeye lanet edersiniz. Yıllardır hem binlerce insanımızı hem maddi imkânlarımızı bu terör belasına verdik. Bugün sizler pkk’yı ve bölücüleri kolluyor, savunuyorsunuz. Türkiye’deki oyuncaklarınıza açılımlar yaptırtıyorsunuz. Ancak benzer bir olay kendi başınıza gelince veryansın ediyorsunuz.
Ülkemizde terör eylemleri yapanlara yardım ederken unuttuğunuz bir şey vardı; terörün ırkı, milleti, dini olmaz. Bugün bize ise, yarın mutlaka size bu tür eylemler olacaktır. Bizim buradan terörü desteklediğimiz manası çıkmasın yalnızca terörün her zaman, her devlete karşı olabileceğini anlatmaya çalıştık.
Bu bağlamda teröre karşı uluslararası düzeyde mücadele edilmesi gerekmektedir. PKK'lı terörist bizim vatanımızda bizim askerimize saldırırken, dağda vurulup geberdiğinde, insan hakları diye çığıran sizler aynı şekilde olay sizin memleketinizde olunca “terör eylemi” bizde olunca “özgürlük savaşları” diye nitelendirmemelisiniz üzerinize düşeni yapmalı ve her terör olayına aynı gözle bakmalısınız. Bir terör olayının diğerinden farkı yoktur, “Biz terörün her türlüsünü kınıyoruz.” diyebilmelisiniz. Ayrıca bir başka husus dünya üzerinde cereyan eden bu olaylara baktığımızda terör olaylarının her zaman mağdurları Müslümanlar olmaktadır. Dünyaya Müslümanlar terörist olarak lanse edilmektedir. Birçok ülkede Müslümanlar ikinci, üçüncü sınıf insan muamelesi görmekte ve horlanmaktadır.
Haksız yere bir kişiyi öldürmenin, tüm insanlığı katletmek olduğu gibi bir düşünceyi savunan bir dinin mensupları elbette ki terörist değildir. “Müslüman terörist, terörist Müslüman olmaz” Çünkü İslam teröre karşıdır ve bozgunculuğu lanetler. İslam'da terör yoktur, cihat vardır, cihadın da terörizmle alakası yoktur. Savaş halinde dahi olsa bir Müslüman sivil halka saldırmaz, aman dileyene kılıç çekmez. Yeryüzünde bozgunculuk yapanlar da Müslümanlar değildirler.
Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim de şöyle buyrulmaktadır: “Allah'ın rızkından yiyin, için de yeryüzünü fesada vermeyin”(Bakara 60) ve “İş başına geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için didinir. Allah da bozgunculuğu sevmez.”(Bakara 205) Bizim kutsal kitabımız bunları söylerken nasıl olur da buna inanan bir kişi terörist olabilir? O zaman bu eylemleri yapanlar kimler sorusu geliyor akla?
Yine Kuran-ı Kerim de buyuruyor ki “ Onlara “ Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!” denildiği zaman “Biz ancak düzelticileriz.” derler. Ha! Doğrusu bunlar ortalığı karıştıranlardır. Fakat şuurları olmadığından farkında değillerdir.” Ayette de açıkça görüldüğü gibi bozguncu kendileridir. Netice itibariyle terör eylemlerine maruz kalmış ya da kalmamış tüm devletler teröre birlikte “dur” demelidir. Terörün ırkı da, dini de yoktur. Bu devletler bu mantığı gütmeye devam ederlerse de hiç şüphe yok ki kendi beslediği yılanlar zehirlerini yarın onlara da akıtacaktır. Teröre karşı devletler ortak bir çalışma yürütmeli, gerekirse bunu için bir kurul oluşturulmalı, ilk olarak teröre nelerin sebep olduğu araştırılmalıdır. Terörün geri planındaki nedenler ortaya çıkarılmalıdır. Geçici kararlar günü belki kurtarabilir, fakat kalıcı çözümler için devletlerin birlikteliği şarttır. Hatta bu birlikteliğe karşı çıkan ya da desteklemeyen devletlere karşı ambargo uygulanmalıdır. Terörün ortak bir tanımı yapılmalı ve bu tanım kabul edilmelidir. Çünkü birine göre terörist olana diğeri “özgürlük savaşçısı” demekte, bu da terörün önünü açmaktadır. Son olarak “Zulüm ile abad olanın sonu berbat olur.” sözünü hatırlatırız.
Teröristler Habur’da kahraman gibi karşılanmakta, terörist başı İmralı’dan örgütünü istediği gibi yönetmektedir. Hükümet ise açılım adını verdiği ihanet projesinin her fırsatta arkasında olduğunu ifade etmektedir. Hükümet bunu küresel güçlerin dayatmasıyla yapmaktadır. Bu zamana kadar sürekli hükümete yapılması gerekenleri söyledik. Ancak ipler kendi ellerinde değil, kendileri sadece kukla o nedenle bu yazımızda kuklacıya hitap ediyoruz.
Biz Türkiye Milleti olarak terörün ne menem bir şey olduğu biliriz. Ancak siz ey küresel güçler yeni öğreniyorsunuz. Biz evladımız şehit olduğunda vatan sağolsun deriz. Siz ise her şeye lanet edersiniz. Yıllardır hem binlerce insanımızı hem maddi imkânlarımızı bu terör belasına verdik. Bugün sizler pkk’yı ve bölücüleri kolluyor, savunuyorsunuz. Türkiye’deki oyuncaklarınıza açılımlar yaptırtıyorsunuz. Ancak benzer bir olay kendi başınıza gelince veryansın ediyorsunuz.
Ülkemizde terör eylemleri yapanlara yardım ederken unuttuğunuz bir şey vardı; terörün ırkı, milleti, dini olmaz. Bugün bize ise, yarın mutlaka size bu tür eylemler olacaktır. Bizim buradan terörü desteklediğimiz manası çıkmasın yalnızca terörün her zaman, her devlete karşı olabileceğini anlatmaya çalıştık.
Bu bağlamda teröre karşı uluslararası düzeyde mücadele edilmesi gerekmektedir. PKK'lı terörist bizim vatanımızda bizim askerimize saldırırken, dağda vurulup geberdiğinde, insan hakları diye çığıran sizler aynı şekilde olay sizin memleketinizde olunca “terör eylemi” bizde olunca “özgürlük savaşları” diye nitelendirmemelisiniz üzerinize düşeni yapmalı ve her terör olayına aynı gözle bakmalısınız. Bir terör olayının diğerinden farkı yoktur, “Biz terörün her türlüsünü kınıyoruz.” diyebilmelisiniz. Ayrıca bir başka husus dünya üzerinde cereyan eden bu olaylara baktığımızda terör olaylarının her zaman mağdurları Müslümanlar olmaktadır. Dünyaya Müslümanlar terörist olarak lanse edilmektedir. Birçok ülkede Müslümanlar ikinci, üçüncü sınıf insan muamelesi görmekte ve horlanmaktadır.
Haksız yere bir kişiyi öldürmenin, tüm insanlığı katletmek olduğu gibi bir düşünceyi savunan bir dinin mensupları elbette ki terörist değildir. “Müslüman terörist, terörist Müslüman olmaz” Çünkü İslam teröre karşıdır ve bozgunculuğu lanetler. İslam'da terör yoktur, cihat vardır, cihadın da terörizmle alakası yoktur. Savaş halinde dahi olsa bir Müslüman sivil halka saldırmaz, aman dileyene kılıç çekmez. Yeryüzünde bozgunculuk yapanlar da Müslümanlar değildirler.
Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim de şöyle buyrulmaktadır: “Allah'ın rızkından yiyin, için de yeryüzünü fesada vermeyin”(Bakara 60) ve “İş başına geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için didinir. Allah da bozgunculuğu sevmez.”(Bakara 205) Bizim kutsal kitabımız bunları söylerken nasıl olur da buna inanan bir kişi terörist olabilir? O zaman bu eylemleri yapanlar kimler sorusu geliyor akla?
Yine Kuran-ı Kerim de buyuruyor ki “ Onlara “ Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!” denildiği zaman “Biz ancak düzelticileriz.” derler. Ha! Doğrusu bunlar ortalığı karıştıranlardır. Fakat şuurları olmadığından farkında değillerdir.” Ayette de açıkça görüldüğü gibi bozguncu kendileridir. Netice itibariyle terör eylemlerine maruz kalmış ya da kalmamış tüm devletler teröre birlikte “dur” demelidir. Terörün ırkı da, dini de yoktur. Bu devletler bu mantığı gütmeye devam ederlerse de hiç şüphe yok ki kendi beslediği yılanlar zehirlerini yarın onlara da akıtacaktır. Teröre karşı devletler ortak bir çalışma yürütmeli, gerekirse bunu için bir kurul oluşturulmalı, ilk olarak teröre nelerin sebep olduğu araştırılmalıdır. Terörün geri planındaki nedenler ortaya çıkarılmalıdır. Geçici kararlar günü belki kurtarabilir, fakat kalıcı çözümler için devletlerin birlikteliği şarttır. Hatta bu birlikteliğe karşı çıkan ya da desteklemeyen devletlere karşı ambargo uygulanmalıdır. Terörün ortak bir tanımı yapılmalı ve bu tanım kabul edilmelidir. Çünkü birine göre terörist olana diğeri “özgürlük savaşçısı” demekte, bu da terörün önünü açmaktadır. Son olarak “Zulüm ile abad olanın sonu berbat olur.” sözünü hatırlatırız.
erzurumlu25- .::Tengri::.
-
Yaş : 45
Cinsiyet :
Nerden : Erzurum
Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: : 757
Üyelik Tarihi : 29/12/09
Similar topics
» Toplumu daha kolay güdebilmek için onu bilgisiz, cahil bırakmak gereki
» Terörün dip yaptığı ülkeye AB-D, İsrail destekli iktidar olacaksınız.
» "Referandumdan 'evet' çıkmazsa, kaos olur, terör olur."
» Dövecen bu milleti
» Terörist Kan İstiyor: Golan Tepeleri İsrail'e, Tabutlar Türkiye'ye
» Terörün dip yaptığı ülkeye AB-D, İsrail destekli iktidar olacaksınız.
» "Referandumdan 'evet' çıkmazsa, kaos olur, terör olur."
» Dövecen bu milleti
» Terörist Kan İstiyor: Golan Tepeleri İsrail'e, Tabutlar Türkiye'ye
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz