Murat Bardakçı’ya Açık Mektup
1 sayfadaki 1 sayfası
Murat Bardakçı’ya Açık Mektup
Sayın Murat Bardakçı;
25 Aralık’ı 26 Aralık’a bağlayan gece yayınlanan “Tarihin Arka Odası” adlı programınızda bahis olan “Kürşad ihtilali – Atsız” tartışmalarını üzüntüyle izledim.
Kürşad ihtilali konusu bu mektupta bahis konusu yapmayacağım.
Sözünü edeceğim konu, sizin ısrarla Nihal Atsız’ın Kürşad’ı bir roman kahramanı olarak gördüğünü söylemenizdir.
Evet, Atsız, Kürşad’ı “Bozkurtların ölümü” adlı eserine konu etmiştir. Kürşad burada bir roman kahramanıdır. Ama Atsız Kürşad’ın varlığına ve yaptıklarına inanmış, Kürşad’ı büyük Türk kahramanları arasında saymıştır.
Aşağıda birkaç örneğini verdiğim bu alıntılar Nihal Atsız’ın makalesinden alınmıştır:
“Kür Şad’a gelince o bunların hiçbirine benzemez. Kür Şad ne büyük ülkeler almış, ne yüksek kanunlar koymuş, ne de yoksul milleti zengin etmiştir. Fakat bununla beraber o cihan tarihinin, hiç şüphesiz birinci kahramanıdır. Tarihin herhangi bir yaprağına sıkışmış birkaç satırlık malûmattan Kür Şad’ın büyük rolünü çıkarabilmek güçtür. Bunun için, büyük şöhretlilerin yanında bazen ünsüzlerin de pek büyük fedakârlıklar yapabileceğini düşünmek lazımdır. (1939 – Cihan Tarihinin En Büyük Kahramanı: Kürşad) “
“Tarih acayip bir ihtiyardır. Bazılarına tam hakkını verir. Bazı değersizlerden çok bahseder. Bazı büyükleri hiç anmaz. Bazılarından da yalnız bir kaç kelime söyler. Kür Şad bu sonuncularındandır. Onun hakkında bütün bildiğimiz: Türk milletini kurtarmak ve esir olan yeğenini Türk kağanı yapmak için kendisi gibi esir 40 arkadaşıyla birlikte Çin imparatorunun sarayına saldırdığı, fakat pek nispetsiz bir savaştan sonra can ve baş verdiğidir. (1947 – En Büyük Türk Kahramanı: Kürşad)“
Sizin Nihal Atsız’a saygı duyduğunuzu hatta geçen programda da dediğiniz gibi gerektiği yerde savunduğunuzu biliyorum. Fakat bu gerçeklik programda düzgün anlaşılmamıştır. Sizden istirhamım şudur; bir sonraki programınızda Atsız’ın “sizce muhayyel” Kürşad’ın varlığına ve ihtilaline inandığını belirtmeniz… Böylelikle muğlâk kalan bu gerçeklik bir nebze olsun aydınlanacaktır.
Saygılarımla
25 Aralık’ı 26 Aralık’a bağlayan gece yayınlanan “Tarihin Arka Odası” adlı programınızda bahis olan “Kürşad ihtilali – Atsız” tartışmalarını üzüntüyle izledim.
Kürşad ihtilali konusu bu mektupta bahis konusu yapmayacağım.
Sözünü edeceğim konu, sizin ısrarla Nihal Atsız’ın Kürşad’ı bir roman kahramanı olarak gördüğünü söylemenizdir.
Evet, Atsız, Kürşad’ı “Bozkurtların ölümü” adlı eserine konu etmiştir. Kürşad burada bir roman kahramanıdır. Ama Atsız Kürşad’ın varlığına ve yaptıklarına inanmış, Kürşad’ı büyük Türk kahramanları arasında saymıştır.
Aşağıda birkaç örneğini verdiğim bu alıntılar Nihal Atsız’ın makalesinden alınmıştır:
“Kür Şad’a gelince o bunların hiçbirine benzemez. Kür Şad ne büyük ülkeler almış, ne yüksek kanunlar koymuş, ne de yoksul milleti zengin etmiştir. Fakat bununla beraber o cihan tarihinin, hiç şüphesiz birinci kahramanıdır. Tarihin herhangi bir yaprağına sıkışmış birkaç satırlık malûmattan Kür Şad’ın büyük rolünü çıkarabilmek güçtür. Bunun için, büyük şöhretlilerin yanında bazen ünsüzlerin de pek büyük fedakârlıklar yapabileceğini düşünmek lazımdır. (1939 – Cihan Tarihinin En Büyük Kahramanı: Kürşad) “
“Tarih acayip bir ihtiyardır. Bazılarına tam hakkını verir. Bazı değersizlerden çok bahseder. Bazı büyükleri hiç anmaz. Bazılarından da yalnız bir kaç kelime söyler. Kür Şad bu sonuncularındandır. Onun hakkında bütün bildiğimiz: Türk milletini kurtarmak ve esir olan yeğenini Türk kağanı yapmak için kendisi gibi esir 40 arkadaşıyla birlikte Çin imparatorunun sarayına saldırdığı, fakat pek nispetsiz bir savaştan sonra can ve baş verdiğidir. (1947 – En Büyük Türk Kahramanı: Kürşad)“
Sizin Nihal Atsız’a saygı duyduğunuzu hatta geçen programda da dediğiniz gibi gerektiği yerde savunduğunuzu biliyorum. Fakat bu gerçeklik programda düzgün anlaşılmamıştır. Sizden istirhamım şudur; bir sonraki programınızda Atsız’ın “sizce muhayyel” Kürşad’ın varlığına ve ihtilaline inandığını belirtmeniz… Böylelikle muğlâk kalan bu gerçeklik bir nebze olsun aydınlanacaktır.
Saygılarımla
Similar topics
» Açık mektup.1
» Milletin vekillerine açık mektup
» Chp genel başkanı kılıcdaroğlu'na açık mektup!
» Başvekil Şükrü Saraçoğlu'na İkinci Açık Mektup 1
» Dinsiz bir toplum oluşturma çabaları artık açık açık dillendirilmeye
» Milletin vekillerine açık mektup
» Chp genel başkanı kılıcdaroğlu'na açık mektup!
» Başvekil Şükrü Saraçoğlu'na İkinci Açık Mektup 1
» Dinsiz bir toplum oluşturma çabaları artık açık açık dillendirilmeye
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz