KÖRLER SAĞIRLAR BAŞA GEÇTİ!

[İlteriş Kağan]

Bir zamanların hainleri ya da hainlerin torunları, artık ortalıkta istediği gibi cirit atabiliyor. O kadar rahatlar ki, istedikleri yeri, cirit atabilecekleri meydan haline getirenler de işlerini kolaylaştırıyor. Türk’ün ata mirası devleti, Türk’e düşman olanların eline geçmiş, körler sağırlar birbirini ağırlar olmuş. Devletin başında kör varsa, çağırıyor sağırı zirveye, “uzlaşacağız” diye birbirlerini ağırlıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde, teröre destek veren başka bir idare daha yoktur.

Yıllardır ortalık, “PKK Terörist değildir”, “Sayın Öcalan” vb. söylemlerle doldu. Öcalan serbest bırakılsın isteyen, bunu rahatlıkla dile getirebiliyor. Bunca insanın katili serbest bırakılsın düşüncesi bile meşru bir hale getirilirken, yıllarca teröre karşı mücadele vermiş Türk askerlerini tutuklayıp, gerçekten darbe yapmış ve Türk devletine büyük zararlar vererek, daha büyük zararların da önünü açmış adamların dışarıda serbestçe dolaşmasına müsaade edilmiştir. ,

Sahi, Kenan Evren’in referandumdan sonra maaşı ne kadar oldu?

***

Bitlis’in pek çok köyünde, Kürtlere doğum başına 250 lira verilmektedir. Aynı şekilde, elektrikleri, suları bedava olup, eğitim giderleri devlet tarafından karşılanmaktadır. Bitlis, Kürtlere yapılan kıyağın sadece küçük bir örneğidir.

Kendinden olmayan adamları, kendi mülkünün sahibi yaparsan, o adam da gider kendi adamlarını kayırır; sen de “mal” gibi ortada kalırsın. Bülent Arınç kimin torunudur? Teröre bu kadar açık destek verilmesinin, Bülent Arınç ile ilgisi nedir?

***

Geçtiğimiz günlerde, Özel Harekât polisimiz, “Kim bunlar? Bozkurtlar!” sloganıyla yürüdü. Tabi kimse tebrik etmedi; sözde Atatürkçüler bile, “devletin memuru bunlar, bu nedir?” diye sahte hezeyanlara kapıldı. Bu kişiler, Atatürk’ün hakkında da soruşturma açılmasını istiyor olması gerektir.

Sebebini söylemeyeceğim; “Atatürkçü” olduğunu iddia eden herkes, ben yazmadan anlar.

Şimdi, o Özel Harekât, “Kim bunlar? Zeuslar!” sloganıyla mı yürüyecekti? Athena, Zeus, Odin vs. deyince önemli olmuyor; Türk mitolojisi suç oluyor.

Hadi o da olmadı, “Yaşasın cemaat!” diye mi bağıracaktı?

Hiç şüphesiz, Bozkurt’un ne olduğunu, Türk kültürü içinde nasıl bir yerde bulunduğunu, Hükümet ve yandaşları çok iyi bilmektedir. Teröre açıkça destek verenlere en ufak bir tepki vermeyen Hükümetin, Bozkurt’a tepki vermesi bu nedenledir. Diyebilirsiniz ki, “Hükümetle ne alaka?

Devletin valisini, kendi yandaşları arasından seçip kimler atar?

Hükümetler!

Her yere sözü geçen (!) dünya lideri (!) Başbakan (!), soruşturmayı mı durduramayacak?

Bu mesele tıpkı, sevilen bir komutan tutuklandığında, “Bizimle ne ilgisi var?” diyen Erdoğan’ın, seçim otobüsleri üzerinde, “Çetelerle mücadele ediyoruz” edebiyatı yapmasına benziyor.

İyi icraatları sahiplen, kötülerini sen yapmadın. Yok ya?

***

Hayalî bir örgüt yarat, al oraya terör örgütü danışmanı Apocu Yalçın Küçük efendiyi koy, sonra, bunlar milliyetçidir, de ve böylece Türkçüler üzerinden, Türk milliyetçileri üzerinden Türk’e karşı saldırıda bulun.

Yok, Yalçın Küçük Apocu olabilir; ama Yalçın Küçük, Erdoğan’ın “sayın” dediği, muhatap aldığı Apo’nun danışmanıdır!

Bu meselenin asıl önemli yönü budur!

***

Karabağ’da başarıyla savaşan komutanımız, Filistin’de savaşmadığı için mi tutuklandı?

Sen kalk, terörle mücadele eden herkesi içeri at, sonra terörcüler meydanlara indi diye yalandan sızlan. Sana kim inanır? Tabi ki koyunlar!

***

Kimisi, AKP zamanında yürütülen sağlık-ekonomi-eğitim politikasından söz ediyor, ileri bir noktaya geldiğimizi söylüyor. Gerçekten, şifrecilikte cemaatin dünya korsanlarını kıskandırdığı doğrudur; bu açıdan oldukça ileri bir noktadayız. Ekonomide de, “hamdolsun” BOP eşbaşkanı olmanın çok güzel getirileri var. Her şeyi sattık, karşılığında krizden çıktık. Ne güzel!

Şöyle bir tarihe bakın. İngiltere, Yeni Zelanda adını alacak ülkeyi işgal ettiği zaman, orada kimler yaşıyordu? Yeni Zelanda’nın yerlileri.

İngiliz işgalinden sonra, 50 yılda Yeni Zelanda bambaşka bir noktaya geldi. Modernlikte son noktaya ulaştı.

Gel gelelim, Yeni Zelanda 50 yıl sonra İngilizce konuşan, çoğunluğu İngiliz kültürüyle yaşayan bir ülke oldu.

Şerefimi, namusumu, haysiyetimi, kısacası manevi bütün kutsallarımı satarım diyorsanız, AKP’nin ileri (!) sağlık-eğitim-ekonomi politikalarına destek vermeye devam edebilirsiniz.

Onlar sizden, odun-kömür-makarna karşılığı, asıl görevleri olanı yapma karşılığı, gerçekte oy almıyor; Türklüğe bir darbe daha vuruyor. Siz kendinizi, cebime para girsin, diye avutmaya devam edebilirsiniz.

Gaflete düşmenin, lüks düşkünü olmanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Sayımız ne kadar az olursa olsun, isteyen açsın Çin yıllıklarını okusun: Bize tarihi çevirmek için, destan yazmak için kırk kişi de yeter!

Gel gelelim, kırk kişiye düşmedik; Erdoğan’ın Türklük karşıtı politikaları, en ruhsuz adamları bile canlandırmaya, Türk olmayanı Türklüğe düşman etmeye; Türk soylu olanı da uyandırmaya başlamıştır.

Türkçülük, 80’de hızı kesilmiş bir Türk fikri olabilir; fakat yeniden hızlanırken, karşımızda hiçbir düşmanımızı bırakmayacağımızı, yine isteyen tarih açıp okusun. Bu memleket bizimdir. Tapusunu almak isteyen, kan dökmek zorundadır. Onu da yapamıyorlar. Biz onlara boşuna “kansız” demiyoruz.

***

Türk’ün kökünü kazımak isterken, kendi kökünü kesecek olanlar cehaleti, tarihi unutmuş olmalarındandır. Türk’ün on binlerce yıllık kökü, kurulduğunun ertesi yılı iktidar olan ve hemen “işi gereği” Türklüğe karşı operasyon yapan AKP hükümetinin ulaşamayacağı kadar derindir.

Alın hümanist safsatalarınızı, karınca kadar intikam hırsızınızı ve hırsızlarınızı, def olun gidin.

“Türkiye Türklerindir!”