¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler

Aşağa gitmek

! Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 21 Kas. 2011 - 23:37

HEDEF TSK VE PLAN TARUMAR! 5-OSMANLI ORDUSUNA KATILMAYAN YEZİDİLERİN GEREKÇELERİ
Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler 50269_315347859664_7271498_n
Batıda vicdani redde öncülük eden dini tarikatların çıkışlarına benzer bir çıkışı Osmanlı döneminde Sincar (Musul-antik Ninova bölgesinde bir kasaba) bölgesinde yaşayan Yezidi Kürtler yapmıştır. Türkiye topraklarında vicdani ret konusunun ilk kez gündeme gelmesi Kore savaşı sırasında olduğu söylense de, yeni bulgular ışığında dinsel nedenlerden dolayı Osmanlı ordusuna hizmet etmeyi ret eden ve gerekirse bunun karşılığında vergi ödemeyi kabul eden ilk ?? Yezidilerdir. Osmanlı hükümeti Yezidileri ilk defa 1847 yılında askere almak istemiştir.

Ama Osmanlıların bu girişimleri İngiliz büyükelçisi Sr. Stratford Canning tarafından engellenmiş ve Yezidilere inanç özgürlüğü bir fermanla tanınmıştır. 1847 yılında tanınan inanç özgürlüğüne rağmen Osmanlı Sultanı II. Abdülaziz, ordu kumandanı Muhammed Tahir Beyi İstanbul’dan Musul’a gönderip, Yezidilerden 15.000 askerlik takviye gücü sağlamasını emretmiştir.

Berlin Kraliyet Kütüphanesi[1]nde bulunan bir elyazmasında[2], Yezidi Kürtler, Osmanlı ordusuna hizmet etmeyeceklerini 14 maddelik bir deklarasyonla açıklamışlardır. El yazması, 1873 tarihinde yazılmış. O dönemde Osmanlı toprakları içerisinde bulunan Laleş vadisinde yaşamlarını sürdüren Yezidi Kürtler, Osmanlı Sultanına iletilmek üzere kaleme aldıkları ve kendilerinin neden askerlik yap(a)mayacaklarını açıklayan 14 maddelik yazılı deklârasyonu; Jeramias Schamir, ??çeden Arapça çevirisini yaparak Berlin’e göndermiş. Jaramias Schamir el yazmasında, 1861 yılında, 31 yaşında Osmanlı tahtının başına geçen, Mahmut’un ikinci oğlu II. Abdülaziz tarafından, Osmanlı ordusunun komutanlarından Muhammet Tâhir Beyi, Yezidi Kürtlerin askere alınması için görevlendirdiğini belirtikten sonra olayı şöyle anlatır;

1861 yılında Osmanlı tahtına oturan II. Abdulaziz , komutanlarından Muhammet Tâhir Beyi İstanbul’dan Musul’a gönderdi. Musul’a yakın bir yer olan Sincar Dağlarında yaşayan Yezidi Kürtlerin Osmanlı ordusuna askerlik yapmaları için bir ferman hazırlamıştı. Sultan II. Abdülaziz tarafından görevlendirilen Tahir Bey, bu fermanı Musul’a çağırdığı Yezidi ileri gelenlerine okudu. Askere alınacak olanların sayısı 15 bini bulmaktaydı. Tahir Bey, Yezidi ileri gelenlerine 10 günlük bir süre tanırken bu süre zarfında 15 bin Yezidi vatandaşın Osmanlı ordusuna katılmasını emretti. Yezidi ileri gelenleri bunun üzerine kendilerine tanınan süre zarfında kendilerinin neden Osmanlı ordusuna askerlik hizmeti yapamayacaklarını bir deklârasyon hazırlayarak Tahir Beye ilettiler. Yezidi Kürtlerin hazırladığı 14 maddelik deklârasyonda şunlar yazılıydı:

Biz, Yezidiler aşağıda sıralanan dini nedenlerden dolayı Osmanlı ordusuna hizmet edemeyeceğimizi bildirmek istiyoruz! Bizler, Süryani ve Yahudiler gibi, orduya asker vermek yerine vergi ödemek istiyoruz. Bunun dışında birçok neden askerlik yapmamızı engellemektedir. Bunların bir kaçını size 14 madde halinde sıralıyoruz.

Madde 1.
Dinimize göre, yediden yetmişe, büyükten küçüğe her üyemiz, ister genç olsun, yaşlı olsun, kadın olsun, kız olsun yılda üç kere Jülyen[3] takvimine göre; ilk olarak nisan ayının başından sonuna değin, ikinci kez eylül ayının başından sonuna değin, üçüncü kez de ekim ayının başından sonuna değin kutsal varlıklarımızdan Melek Tavusu[4] ziyaret etmez zorundadır. Eğer bu gerçekleşmezse dinsiz sayılmaktadır.

Madde 2.

Jülyen takvimine göre 15-20 Eylül tarihleri arasında yediden yetmişe, küçükten büyü e, genç olsun, yaşlı olsun her üyemiz, kutsal Laleş’de bulunan kerameti bol ilahımız Şeyh Adi İbn Musafir [5] türbesini ziyaret etmek zorundadır. Dinimize göre bu kutsal görev gerçekleşmezse kim olursa olsun dinsiz sayılır.

Madde 3.

Yezidi olan her kimse, her gün güneşin doğuşunda[6] ve batımında Müslüman’ın, Hıristiyan’ın, Yahudi’nin veya her hangi dine bağlı olan birinin olmadığı bir yer bulup ona ibadet etmelidir. Bu olmazsa kafir sayılır.

Madde 4.

Yezidilerin dini bir vecibesi de her ferdin, biri erkek iki ahret kardeşi(ahretlik) seçmesidir. Ahret kardeşleri birbirine her bakımdan yardımcı olurken, her gün birbirini ziyaret etmek zorundadır. Her kişi Mehdinin hizmetkarının ve şeyhinin ya da pirinin elini öpmek zorundadır Bunu gerçekleştiremeyen her Yezidi dinsiz sayılır.

Madde 5.

Dinimize göre kabul görmeyen ve hemen cezalandırılan olaylardan biride; bir Müslüman sabahleyin kalkıp namaza başlamadan önce De ki: “Sığınırım ben , insanların Rabbine - olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım”[7] demesidir. Bizlerden biri bunu duyar, hemen onunla beraber kendi canına kıymazsa, bizden biri değil, dinsiz sayılır.

Madde 6.
Dinimizden biri ölmekte iken yanında ahret kardeşi ya da şeyhi ya da piri ya da kavallardan biri olmazsa ve ona şu üç cümleyi, Ey Tavusu Meleğin hizmetkarı, sen inandığımız din, saygıdeğer Tavus-u Meleğin dinine bağlı olarak öleceksin.; bundan başka bir inanca bağlı olarak de il. Eğ er Müslüman dininden, Hıristiyan dininden, Yahudi dininden ya da Melek dininin dışında herhangi bir dinden birisi yanına gelirse, doğruyu söyleyeceklerini sanma, onlara sakın inanma. Eğer onlara inanırsan ve inandığımız yüce Tavus-u Meleğin dininden başka bir dine inanarak ölürsen kafir olarak ölmüş olursun söylemezse, kafir olarak ölür.

Madde 7.

Bizden herkes, Şeyh Adinin kutsal ve gizemli türbesinin bulundu u yerdeki topraktan biraz alıp her sabah yemelidir. Yoksa dinsiz sayılır. Eğer ölen birinin yanında bu kutsal topraktan yoksa ve ölmeden önce bu topraktan biraz yemezse bizden de ildir.

Madde 8.

Bu madde oruç ile ilgilidir. Dinimize bağlı herkes, oruç tutmak isterse, evinde oruç tutar. Bizde, aralık ayında üç gün tutulan oruç[8] yabancı yerlerde de il, kendi toprakları üzerinde tutulmalıdır. Bizden herkes, oruca her sabah şeyhinin ve ya pirinin evinde başlar. Orucun sonunda pir veya şeyh tarafından sunulan kutsanmış şarabı içerek orucunu bozar. Eğer bu şaraptan iki-üç bardak içmezse orucu kabul edilmez ve kafir sayılır.

Madde 9.

Eğer bizden biri başka bir ülkeye gider ve orada bir yılı aşkın bir süre kalıp tekrar geriye dönerse tekrar eşiyle birlikte yaşayamaz. Bizden olan biri de ona kızını vermez. Eğer buna karşı gelip kim kızını verirse dinsizliği seçmiş olur.

Madde 10.
Dördüncü madde de belirttiğimiz gibi her Yezidi dini vecibeleri nedeniyle bu dünyada iki ahret kardeşi seçer. Bunlardan biri erkek kardeşi, di eri ise kız kardeşi olur. E er bizden biri yeni bir gömlek diktirmek isterse bu gömleğin yakasını ilk olarak ahret kardeşi olarak seçtiği kız kardeşi açmak zorundadır. Bunun aksi bir durumda gelişmesi halinde o kişi bizden değildir.

Madde 11.

Eğer bizden biri yeni bir gömlek diktirmek veya yeni bir elbise giymek isterse onları kutsal Şeyh Adi türbesinde bulunan kutsanmış suda yıkaması gerekir, aksi taktirde bu suda yıkanmadan giyilirse, giyen dinsizleşir.

Madde 12.

Bizler, dini vecibelerimiz yüzünden rengi koyu mavi olan elbiseler kesinlikle giymeyiz. Biz, Müslüman, Yahudi, Hıristiyan veya başka dinlerden olan insanların tarağı ile saçlarımızı asla taramayız. Asla kendimizden olmayan birisinin tıraş bıçağı ile tıraş olmayız. Ancak Şeyh Adinin türbesinin yanındaki kutsanmış suda yıkarsak kullanabiliriz. Ancak o zaman aynı tıraş bıçağını kullanabiliriz. Eğer bunu yapmadan kullanırsak dinsiz oluruz.

Madde 13.

Biz Yezidiler, kendi dinimizin dışında kalan insanların kullandığı helayı, hamamı veya buna benzer ortak kullanılan umumi yerleri kullanamayız. Onlara ait kaşıkla yemek yiyemeyiz. Onlara ait bardaktan içemeyiz. Aksi halde dinimize ihanet etmiş oluruz.

Madde 14.

Diğer dinlerdeki yiyeceklerle bizim dinimizin yemeye müsaade ettiği yiyecekler[9] arasında büyük farklılıklar vardır. Mesela; biz et, balık, kabak, bamya, lahana, marul yemeyiz. Hatta marulun yetiştirildiği yerde bile kalmamıza müsaade edilmez.

Yukarıda sıraladığımız ve buna benzer nedenlerden dolayı askerlik hizmeti yapamayacağımızı bildirmek istiyoruz.


İmzalayanlar:

Yezidilerin Sincan bölgesi ruhani reisi Şeyh Nâsır,

Sincan Yezidi Şeyhi Hüseyin Bey,

Mâm Reşân Köyünün ruhani reisi Pir Süleymân

Hatârah Köyünün ruhani reisi Eyüp,

Beybân Köyünün ruhani reisi Hüseyin,
Dahkan Köyünün ruhani reisi Hasan,

Huzran Köyünün ruhani reisi Numo,

Bakasra Köyünün ruhani reisi Ali,
Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler Blank
Basika Köyünün ruhani reisi Gamo,

Kasaba Köyünün ruhani reisi İlyas

Ermeni ve Asuriler ve kürtler
http://turkcutoplumcu.blogspot.com/2011/09/guney-azerbaycan.html

Kaynaklar
http://www.aleviweb.com/forum/archive/index.php/t-4771.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Yezidilik
http://dunyadinleri.com/yezidilik.html
http://www.suryaniler.com/konuk-yazarlar.asp?id=512
http://www.bilgininefendisi.net/forum/index.php/topic,32464.0/imode.html
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/773/9852.pdf
http://tarafsizhaber.blogspot.com/2011/11/nurculugun-kokenleri-deliuzzamann_15.html
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler Turkey10
Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler Gencat10
Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler Pro1010
Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler 290407


Vicdani Redciyim Askere Gitmem Diyen Yezidi Kürtler Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz