¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu

Aşağa gitmek

ok Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Salı 24 Ocak 2012 - 7:14

GÖKTÜRKLER'İN SOSYAL VE KÜLTÜREL DURUMU

İSTER çağlar öncesinde, ister günümüz dünyasında olsun, bir ülkenin sosyal ve kültürel düzeyi, ekonomik gücüyle orantılıdır.
Bilindiği gibi, bir ülkede ekonomik güç yeterince sağlanamamış, yoksulluk toplumun "yazgısı" biçiminde yaygınlaşmışsa, hiçbir yasa, kural ve koşul, o ülkede sosyal düzenin gelişmesini sağlayamaz.

Sosyal bir düzenin ileri düzeyde gelişim göstermediği ülkelerdeyse, eğitim ve öğrenimle ilgili bir kültürel aşama görülmez. Oysa Göktürkler'in sosyal, kültürel durumları ve saptanmış yetenekleri üstüne eğildiğimizde görüyoruz ki, toplumun özellikle Göktürk ulusunun sosyal ve kültürel yapısı, çağın en ileri düzeyine ulaşmıştır.

Bu durum, imparatorluğu egemenliği altında tutan, devleti oluşturan ulusun ekonomik gücünü de yeterince yansıtmış olmaktadır.
Göktürkler'in sosyal yapısını belirleyen bireysel, toplumsal ve aile içi yaşantılarında uyguladıkları ilkeler gösteriyor ki, çağın öteki toplumlarından çok ilerde olması bir yana, yüzyıllar sonra ancak kurulabilecek yeni dünyalarda benimsenmesi öngörülecek kuramsal yöntemlere eşit örnekler niteliğindedir.
Göktürkler'de kişi ve aile, birbirinden farklı sınıflar ortaya çıkarmıştı.

Kişi:

a) Soya göre,
b) Toplumdaki yerine göre (devlet hizmeti ve ordudaki görevi gibi),
c) Bilgi açısından değerine göre,
kazanma, gelişme, yücelme gibi olanak ve yeteneklerini kendi çabası karşılığında elde etme konusunda özgür ve bağımsızdı. Aile ocağı, en kutsal anlam ve nitelikte olup, aileyi oluşturan kişilerin saygı, sevgi ve yardımlaşmalarıyla güçlendirilmişti.

Aile ocağının iç görevini yürüten ana ya da karı, aile ocağının başı olarak güveni sağlayan baba ya da kocaya karşı sorumlu olmakla birlikte, tüm hak ve yetkilere eşit oranda sahipti.

Kadının aile içindeki ve toplum katındaki yeri, başka toplumların ancak bin yıl soma benimseyecekleri türde, en ileri çizgideydi. Bu hak, yetki ve saygı, aile ocağından hükümdar katına dek birbirinin eşiti biçiminde sürdürülüyordu.
Göktürk kağanları, başkanlıkları altında toplanan kurultaylara, kraliçe anlamında "katun" deyimiyle tanımlanan karısıyla birlikte katılır, savaş, barış ya da yönetimle ilgili kararları birlikte imzalarlardı.

Göktürk töresi, toplum ve yönetim katlarının her kesiminde kadınlara eşitlik ve özgürlükle birlikte, değer ve saygının değişmez ilkelerini öngörmüştü.
Namus anlayışının temel kaynağı olan ahlak, bireysel davranışlardan, toplumun her bir kesitine kadar, tabandan tavana oturmuş ve yerleşmişti.
Fuhuş, cinayet, ihanet gibi eylemlerin ve davranışların cezası, başkalarının haklarına, mal, can ve namusuna saldırılarla birlikte, kesinlikle ölümdü.
Kız ve erkek çocuklar, öğrenimle yükümlüydü. 15 yüzyıl sonra bile değerinden hiçbir şey yitirmeyen Göktürk alfabesi, yapılan genel ve edebi kültürü verebilecek üstün değerdeydi.

Göktürkler'de evlenmeler, kız ve erkek ailelerinin toplum içindeki yeri ve değeriyle eşit olmalarını gerektiriyordu. Soylu bir ailenin kızı, yine soylu bir aileden birinin oğluyla evlenebilirdi. Bu, aileler ve evlenen çiftler arasında uyuşma ve anlaşmayı, dolayısıyla evliliğin sürekliliği bakımlarından öngörülen ve günümüzde bile değerini koruyan ilkelerdendi. Evlilik öncesi tanışıp anlaşma gibi özellikler, ailelerin benimsedikleri koşullardandı.
Günümüzde, başlık diye adlandırılan, erkek tarafının kız tarafına vermekle yükümlü olduğu para, altın ve eşya gibi değerli armağanlar, ailelerin maddi yetenekleri ve olanaklarıyla orantılı olarak verilirdi.

Göktürkler'de kadın giyiminin güzelliği, o çağın Çin kadınlarınca da benimsenmiş olmasıyla anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, İslam Dini'nin ortaya çıkmasına kadar geçen zaman içinde, Arap dünyasında daha bir aile anlayışı bile idrak edilebilmiş değildi. Araplar, anaları, kız kardeşleri, teyze ve halalarıyla cinsel ilişkiler (evlilik tipi ilişkiler) kurabiliyorlardı. Cinayet, hırsızlık gibi davranışlar, en olağan eylemlerdi. Fuhuş ve ahlaksızlık, en yaygın türde, ülkeyi kasıp kavuruyordu. Kadın, en değersiz yaratıktı.
Arap dünyasının bu tür bir karanlık içinde, sosyal, kültürel ve ekonomik yöntemler dışında yaşamakta olduğu o çağda, Göktürkler, her alanda, uygarlığın en ileri düzeyinde bulunuyordu.

Kaynakça
Kitap: GÖKTÜRK İMPARATORLUĞU TARİHİ
Yazar: ALİ KEMAL MERAM
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu Turkey10
Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu Gencat10
Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu Pro1010
Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu 290407


Göktürkler'in Sosyal ve Kültürel Durumu Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz