¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bozkurtlar ve Mankurtlar

Aşağa gitmek

? Bozkurtlar ve Mankurtlar

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 20 Ağus. 2012 - 12:14

Türk milleti bozkurtu kendine sembol olarak seçerken onun kulağına, kuyruğuna, ayağına vurgun değildir; sesine, nefesine, yelesine de...

Neyine vurgundur peki?
Esir alınmazlığına...

Bozkurtu tutsak alıp bir kafese kapatın. Tutsaklıktan kurtulmak için başını kafes demirlerine vura vura parçalar.
Bozkurt özgürlüğün sembolüdür.

Türk milleti dağ ayısının bal hırsızlığında kendini ifade eden bir davranış bulamamıştır. Kaplanın yalnız hayatı da ona ters gelmiştir.

Bozkurtların dayanışma ruhunda Türk kendini bulmuştur.
Semboller manadan soyutlanırsa geriye şekiller kalır sadece.
Günümüz gençliği için “Bozkurt” uluma sesidir. Sonra da kulaktır, kuyruktur, ayaktır, yeledir...İnternet teknolojisinin başdöndüren gelişmesi ile Amerika’dan ithal bozkurt resimleri nesnel algılamayı öne çıkardı, soyut anlamı geriye itti.

***
70’li yıllarda bozkurt figürleri bu kadar albenili değildi.
Okuma, öğrenme ve fikir üretme yıllarıydı.
Bozkurt sembolünün anlamı ülkücülerin hayatına yansıyan bir düsturdu.
Başeğmezlik ve esir alınmazlık liselerde, üniversitelerde öğrenci yurtlarında “bozkurt duruşu” olarak hayata yansıyordu.
Dayanışmaları da göz kamaştırıcı idi.
“Gardaş” hitabının samimiyeti miting meydanlarında, kavga meydanlarında duman duman tüterdi.
Bozkurt sürüleri mi daha dayanışmacı idi, ülkücüler mi?
Fark yoktu aralarında.

***
“Mankurt” kavramını hafızalarımıza kazıyan isim Cengiz Aytmatov’dur. Yazarın “Gün Olur Asra Bedel” romanında bir mankurtlaştırma hikâyesi anlatır.

Esirlerin saçları usturayla kazınır, kesilen devenin boyun derisi çıkarılır ve kafasına geçirilir Baş oynamasın diye boyunlarına da tahta kalıp geçirip çöle salınır. Kızgın güneş altında büzülen deri, başı öyle bir sıkar ki oluşan basınç altında beyin değişime uğrar. İşte bu değişime uğrayan yeni kölelere mankurt denilir.

Aytmatov “mankurt”u şöyle anlatır:
“Mankurt” kim olduğunu, nereden geldiğini, adını, çocukluğunu, anasını-babasını bilmezdi, kısacası insan olduğunun bile farkında değildir. Herhangi bir köle sahibi için en büyük tehlike, kölesinin başkaldırmasıdır. Her köle fırsat bulunca isyan eder; oysa mankurt köleler arasında kaçmayı, karşı koymayı, başkaldırmayı düşünmeyen, alışılmışın dışında tek varlıktır. Köpeklerin sahiplerini dinlemeleri gibi “mankurt” da efendisinin sözünden
dışarı çıkmaz.”

Küresel Güçler ve Mankurtlar
Türkiye’yi dönüştürmek isteyen küresel güçler ülkede post-modern bir toplum mühendisliği yaptılar.
Milli görüş ekolü para, makam, mevki ve başarı ile tanıştırıldı. Çünkü başarı her yanlışı örten bir çarşaftı. Milli görüşün başına deve derisi yerine “iktidar” işkembesi geçirilerek çöle salındı.

Ülkücülerin başına da deve derisi yerine, sıcak suda yumuşatılmış “uyum ve uzlaşma kültürü” kalpağı geçirilerek çöle salındı.
Eski devrimciler müflis tüccar moralsizliğinde bitkin oldukları için onlar için özel bir operasyona gerek yoktu.
Çölden dönen “mankurtlar” geçmişine dair ne varsa unutmuş, sadece bedensel fonksiyonları çalışan, efendilerinin sözünden dışarı çıkmayan yaratıklardı.

Aytmatov, hafızasını yitiren mankurtun köle pazarında hafızasını yitirmemiş diğer kölelerden çok daha iyi para ettiğini uzun uzun anlatır. Çünkü hafızası yerinde olan normal bir köle geçmişini hatırlar yani kaçma ihtimali hep var.
Mankurt, hafızası yerinde olmadığı için böyle bir teşebbüse meyletmiyor.
Günümüz siyasetinde de bozkurtların, akıncıların, devrimcilerin alıcısı kalmadı.
Hafızası silinmiş, kaçma ihtimali olmayan, efendilerinin sözünden çıkmayan “mankurtlar” iyi para ediyor.
Çünkü küresel güçler böyle planladı.

Alper AKSOY
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Bozkurtlar ve Mankurtlar Turkey10
Bozkurtlar ve Mankurtlar Gencat10
Bozkurtlar ve Mankurtlar Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Bozkurtlar ve Mankurtlar Pro1010
Bozkurtlar ve Mankurtlar 290407


Bozkurtlar ve Mankurtlar Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

? Mankurt Nedir?

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 20 Ağus. 2012 - 12:15

Türk dünyasının en büyük yazarlarından biri olan ve eserleri yüzlerce dile çevrilip milyonlarca kişi tarafından okunduğu hâlde hâlâ Nobel ödülü alamayan bir Kırgızistan Türkü‘nün, yani Cengiz Aytmatov‘un 1980 yılında yazmış olduğu “Gün Uzar Yüzyıl Olur” (Gün Olur Asra Bedel) adlı romanında yer verdiği bir Kırgız efsanesinde “mankurt” sözcüğü ve “mankurtlaştırmak” deyimi geçmektedir. Yirminci yüzyılın en büyük romancılarından biri olan Cengiz Aytmatov tarafından bütün dünya dillerine ve edebiyatına olduğu gibi dilimize ve edebiyatımıza da kazandırılan bu sözcük ve deyimin bir öyküsü vardır.

Bizde “Avarlar“, Avrupa’da ise “Juan-Juan” olarak bilinen ve Kırgızistan Türkleri’nin baş düşmanı olan acımasız bir topluluk vardır. 1 Bu topluluktaki insanlar, çevrelerindeki büyük küçük topluluklara, fırsat buldukları zaman saldırırlar, onların yerleşim yerlerini yakıp yıkarlar, insanları öldürdükten sonra çevrede ne varsa yağmalarlar ve bazı kişileri de tutsak ederlermiş. Tutsak ettikleri kişileri kendi bölgelerine götürüp incelerlermiş. Güçlü ve dayanıklı olanları 2, “mankurtlaştırmak” için ayırırlarmış. Geri kalan güçsüzleri ise başka yerlere satmaya çalışırlarmış. Satılanlar bir bakıma şanslı sayılırlarmış; çünkü onlar belki bir gün götürüldükleri yerlerden kaçıp yurtlarına dönebileceklerdir. Fakat geride kalanlar, mankurtlaştırılarak sonsuza dek köle olarak yaşayacaklardır.

Mankurtlaştırılacak kişiler belirlendikten sonra bu kişinin önce diri diri kafa derisini yüzer, daha sonra da tek kıl kalmayacak biçimde bütün saçlarını yolarlarmış. Kişinin kafasını tamamen temizledikten sonra bir deve kesilir ve bu devenin boyun tarafından 3 alınacak bir deriyi, sıcak sıcak genç tutsağın kafasına geçirirlermiş. Zaten kafa derisi yüzülürken kafası kan içinde kalan tutsağın başına geçirilen deve derisi, hemen tutarmış kafatasını. Tıpkı bugün yüzücülerin saçları ıslanmasın diye taktıkları kauçuk başlıklara benzermiş bu. Kafatası deve derisiyle tamamen kaplandıktan sonra, hem daha çabuk kurusun hem de tutsağın çığlıkları duyulmasın diye tutsak bir çöle götürülürmüş. Kafasını yere sürüp deriyi çıkartmaması için de, tutsağın boyun kısmına kütüğe benzer bir şey geçirir, ellerini ayaklarını bağlar ve onu yere eğilemeyecek biçimde bir ağaçla sabitlerlermiş.

Normalde tutsağın yakınları onu kurtarmak için bazen yola koyulurmuş; fakat kaçırılan yakının “mankurt” olacağını / olduğunu duyunca artık onu aramazlarmış. Çünkü mankurtlaştırılan birinin artık anne babasına bile bir hayrının olmayacağını biliyorlarmış. Fakat yine de tutsakların kaçırılma olasılığına karşı, onların yanına bir iki tane gözcü dikilirmiş. Neyse, tutsak günlerce kızgın güneşin altında beklediği için, deri kafasında kurumaya başlar, kurudukça büzülür, büzüldükçe de kafatasını aynen mengene ile sıkar gibi gerermiş. Bunun yanı sıra kökünden kazınan saçlar yeniden çıkmaya başlayınca, kafada kuruyan deriye çarpıp geri döner ve böylece kıllar üste doğru çıkamayınca alta doğru iner, beyne saplanmaya başlarmış. Hem kafatasının gerilmesi hem de kılların beyne batması tutsağa anlatılması çok güç bir acı yaşatırmış. Eğer tutsak çok güçlü ve dayanıklı değilse acıya dayanamayarak ölürmüş. Hatta mankurtlaştırılmak için çöle bırakılan beş tutsaktan en az biri ölmezse, bunları kaçıranlar kendilerini şanslı görüyorlarmış.

Tutsak, eğer yaşamayı başarabilirse hem çektiği acılar hem de kılların beyne batması nedeniyle bilincini (hafızasını / şuurunu) kaybedermiş. Juan-juan‘lar onu çölden alıp getirir, boynundaki kalıbı çıkarır ve ona yemek verirlermiş. Annesini, babasını, boyunu, doğduğu yeri, adını… unutan tutsak, artık kendisini karnını doyurmaya çalışan bir varlık olarak görmeye başlarmış. Tutsağın sahibi olarak gördüğü kişi, ona sıkça yemek verip onu kendine bağlarmış. Artık bir “mankurt” olan bu kişi, sahibinin sözünden çıkamayacak sadık bir “köpek“ten veya emirleri eksiksiz yerine getirecek bir “robot“tan farksızdır. Sahibi ne kadar zorlu, sıkıntı verici işler yapması için ona emir verse de, o onları yapmaktan çekinmezmiş.

O dönemde mankurtlar, normal kölelerden daha değerliymiş. Bir mankurt, güçlü ve dayanıklı on tutsakla eş değermiş. Hatta bir olay sonucunda bir mankurt öldürülürse bunun için ödenecek bedel, hür bir kişinin ölümü için ödenecek bedelden üç kat fazla olurmuş. Çünkü “Sarı-Özek“in kavurucu çöllerindeki sıcaklara, o çölde deve gütmek için günlerce sıcağa dayanabilmeye ancak bir mankurt dayanabilirmiş. Açlıktan ölmemesi için yiyeceğini ve suyunu; donmaması için de üzerine yırtık pırtık birkaç parça giysi verince, başta kavurucu çöllerde deve gütmek olmak üzere bütün işleri çekinmeden yaparlarmış. İşte bunun için o dönemde bu vahşice eziyetler, sıkça görülürmüş.

Mankurtlaştırma ile ilgili “Nayman Ana” adında bir kadının çocuğunu mankurt olmaktan kurtarması için yaptığı mücadelenin anlatıldığı bir söylence (efsane) de vardır. Bu söylenceye göre; Nayman Ana‘nın oğlu Juan-Juan’lar tarafından kaçırılmıştır. Nayman Ana, yetişkin oğlunu mankurt olmaktan kurtarabilmek için -diğer birçok annenin aksine- çocuğunun peşine düşmüştür. Araya taraya oğlunu Juan-Juan’ların develerini gütmekle görevlendirdikleri bir yerde bulmuş ve gizlice oğlunun yanına kadar sokularak onun karşısına çıkmıştır. Fakat oğlunu bulduğunda, o çoktan “mankurt” olmuştur. Annesi oğluna her ne kadar kendi adını, babasının adını falan söylemişse de, artık her şey için geçtir. Çünkü oğlu, artık eskiye dair her şeyi unutmuş bir mankurttur. Annesi bunu bildiği hâlde bıkmadan, usanmadan oğluna her fırsatta “Senin atan (baban) Dönenbay‘dır. Sen Dönenbay‘ın oğlusun.” demiştir.

Bir gün oğlunun efendisi sayılan Juan-Juanlar, bu durumdan kuşkulanmış ve köleye karşısına çıkacak her kim olursa olsun, onu oklayıp öldürmesini emretmişlerdir. Annesi yine oğlunun yanına gelip “Senin atan Dönenbay…” demek isteyince, köle hiç duraksamadan okunu çekip annesinin göğsüne saplamıştır. Söylenenlere göre zavallı Nayman Ana‘nın ruhu, bir kuş olup havalanmış ve oğlunun başının üstünde dönmeye başlamıştır. Havada dönerken bile oğluna “Senin atan Dönenbay, senin atan Dönenbay, senin atan…” diye seslenip durmuştur. Hatta bu olaydan ötürü, o kuşun adına “dönenbay kuşu“ demişlerdir.

Geçen yıl “Hazar Şiir Akşamları” etkinliği için Elazığ’a gelen, benim de yakından görüp beraber fotoğraf çekilebilme şansı bulduğum büyük Türk Cengiz Aytmatov, romanında işlediği bu söylenceyle (efsaneyle), Sovyetler döneminde “komünist” düşüncenin dogmalar hâlinde Türkler’in beynine sokma çalışmalarını vurgulamak istemiştir. Gerçekten bugün de bolca örneğine rastladığımız “mankurtlar“, ulus bilincinden uzaklaştırılmış birer “köle” durumuna sokulmuş durumdadırlar. Bilmedikleri bir amaç uğrunda, sırf “karınlarını doyurmak” için mankurtlaştırılmış binlerce insan, tanımadıkları varlıkların “köleliğini” yapıyorlar. İşte mankurtluğun en acı tarafı da burada ki, bu bilinçsiz insanlar ne durumda olduklarını bile bilmiyorlar.

Kuşkusuz Aytmatov Ata, romanında yer verdiği bu söylence ile, sadece geçmiş dönemdeki olaylara değil; günümüzdeki olaylara da ışık tutmak istemiştir. Bugün Juan-Juanlar (Avarlar) gibi başka toplumlardan iş görür insanları kaçırıp mankurtlaştıran devletler yok mu dersiniz?

Yavuz Tanyeri
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Bozkurtlar ve Mankurtlar Turkey10
Bozkurtlar ve Mankurtlar Gencat10
Bozkurtlar ve Mankurtlar Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Bozkurtlar ve Mankurtlar Pro1010
Bozkurtlar ve Mankurtlar 290407


Bozkurtlar ve Mankurtlar Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz