¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..

2 posters

Aşağa gitmek

! Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..

Mesaj tarafından GökBörü Perş. 4 Ekim 2012 - 9:23

Tayyip Erdoğan’ın “Büyük Milleti” nin adının ne olacağını incelemeye devam ediyorum..

Yahudi asıllı İngiltere ve ABD vatandaşı tarihçi Bernard Lewis’in, 1996 yılında İstanbul’da verdiği “Orta Doğu kimliği üzerine” konulu konferansında kalmıştık.. Lewis, uluslararası ilişkilerde son dönemlerde “azınlık” kavramının doğmaya başladığını da anlattı, sonra “Fakat Osmanlı’da çoğunluk kavramı yoktu” dedi. “Egemenliğin temelinde ulus yattığı zaman, dışarıda kalanlar problemi ortaya çıkmaya başladı. Hoşgörü bu yüzden kullanıldı. Hoşgörü, aslında hoşgörüsü olmayan bir fikirdir. ’Ben kuvvetliyim. Bana iyi davranırsan, ben de sana iyi davranırım’ anlayışının neresinde hoşgörü vardır?” diye sorarak, Yunus’un “Yaratılanı hoşgör, Yaratan’dan ötürü” anlayışını çürütmeye çalıştı...

Pantürkizm, Panarabizm ve Panislamizm görüşlerinin başarılı olmadığını öne süren Lewis, “İslam kimliği de çok kuvvetli değil. Başka amaçlar için değiştirilebiliyor. Devletin altında ise alt kimlikler var. Lübnan örneği, devlet otoritesinin parçalanmasının acı sonuçlarını gösteriyor” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“-Orta Doğu için, Napolyon’un Mısır’ı işgali ile başlayan, süper güçler arasındaki rekabetle yönetilme devri kapanıyor. İngiltere-Fransa rekabeti yerine geçen Sovyet-ABD rekabeti de bitti. ABD’nin de artık böyle bir niyeti yok. İş size kalıyor. Artık kendi başınasınız.”
***
Lewis, o sıralarda, başkanlığa hazırlanan George W. Bush ekibinin danışmanlığını yapıyordu ama bunu dünyada çok az insan biliyordu!Lewis, konferans sırasında, gösterdiği haritada yer alan ülkelerin halkına bir Orta Doğu kimliği benimsetilebileceğini söylemeye çalıştı. “Pantürkizm, Panarabizm ve Panislamizm tutmadı” derken aslında “tutmaz” demek istedi, “Siyonizm” den ise hiç söz etmedi.

“Arapça’da Arabia yoktur, Türkçe’de Türkiye yoktur” sözleriyle de vatan kavramını çürütmeye çalıştı...
Lewis’in konuşması, bana “Spekülatif Marjinal Tarih Tezleri” kitabının son bölümünde, Murat Çulcu’nun yazdığı ve benim de basında sık sık gündeme getirdiğim “4’lü konfederasyon modeli” ni hatırlatmıştı. Bu modele göre, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ve Orta Asya diye 4 federasyon oluşturulacak, bunları da “Ilımlı bir halife” şemsiyesinde, 4’lü konfederasyon yönetimi çekip çevirecekti. Model, 1. Dünya Savaşı öncesinde, İngiltere tarafından Asya’yı yönetmek için tasarlanmış ve hatta uygulamaya da konulmuştu. Bu planın hayata geçirilmesi, Çanakkale’de İngilizleri durdurarak, İngiltere’nin Rus Çarlığı’na yardım etmesini önleyen, böylece Sovyet devriminin gerçekleşmesine zemin hazırlayan Mustafa Kemal Paşa’nın, sıcağı sıcağına yeni kurulan Sovyetler Birliği ile işbirliği yaparak İngiltere’yi Asya’dan kovması ile suya düşmüştü. Aradan yüz yıla yakın zaman geçtikten sonra, İngiltere’de eğitim almış ve sonradan ABD yönetimine ideologluk yapacak olan bir Yahudi tarihçi, bu projeyi alıyor ve Orta Doğu federasyonunun altyapısını oluşturmak üzere, Türkiye’de fikir adamlarını eğitmeye çalışıyordu!

***
Lewis’in konferansının ne anlama geldiğini aylarca araştırdıktan sonra, köşe yazarı ve yayın danışmanı olarak çalıştığım, Behiç Kılıç yönetimindeki Akşam gazetesinin 26 Mayıs 1996 tarihli sayısında manşetten bir haber yayınladım. Lewis’in konferansını ve İngiltere’nin yüzyılın başındaki planını kaynak göstererek, ABD yönetiminin bugünkü hedefinin, ilk planda bir Orta Doğu Birleşik Devletleri kurmak olduğunu belirttim.
Aslında, daha önce Turgut Özal’ın da bu plan çerçevesinde “Orta Doğu Federasyonu” kurmak istediği, bu yüzden “Federasyonu tartışalım” dediği ve “Türk dediğin nedir ki” diyerek, Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözüyle felsefesini ve “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk Milleti denilir” sözüyle de tanımını yaptığı Türk kimliğine, Cumhurbaşkanı seviyesinde savaş açtığını biliyorduk..
Devam edeceğim..


GökBörü
GökBörü
.::Tengri::.


.::Tengri::.


 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Azerba10
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Gencat10
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Azerbaycan
Lakap Lakap : kaan
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 13/09/80
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Türk Ülküsü
İletiler: İletiler: : 1035
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 16/06/11
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Pro1010
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  617300
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Ile10

https://www.teknoloji-gunlugu.com/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

! Turgut Özal'ın ömrü federasyona yetmedi

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Perş. 4 Ekim 2012 - 9:28

Turgut Özal’ın Birinci Körfez Savaşı’nda ABD planları çerçevesinde Kerkük-Musul’a girmek istemesinin ve buna kesin olarak karşı çıkan Genelkurmay Başkanı Orgeneral, Necip Torumtay’ın istifa etmesinin asıl sebebi, henüz ilan edilmemiş Büyük Orta Doğu Projesi’ne zemin hazırlamaktı..

Türkiye’ye o tarihte Kerkük-Musul hedefi gösterilirken, yapılmak istenen, bölgedeki keko varlığını siyasi olarak Türkiye’ye entegre ettikten sonra, federasyon halinde Türkiye ile birleştirmekti. Tabii bu federasyon, kısa zaman sonra Türkiye’den ayrılabilecek bir konumda olacaktı. Bu durumu “Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak” diye yorumluyordum. Çünkü başlangıçta Türkiye büyüyecek ama kısa bir süre sonra güneydoğusunu kaybedecekti!

Özal’ın Türk kimliğine saldırısına, “Özal dediğin nedir ki?” başlığı altında ertesi gün cevap vermiştik. Allah’ın takdiridir; Özal bir ay sonra ölmüştü. Yani Özal’ın ömrü, Büyük Orta Doğu Federasyonu’nu oluşturmaya yetmemişti..

***
Özal’ın ölümünün üzerinden 11 yıl, Bernard Lewis’in konferansının üzerinden 8 yıl geçtikten sonra, ABD Başkanı George W. Bush, Büyük Orta Doğu Projesi’ni önce, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan’a resmen tebliğ etti. Bu tarihe kadar bizim tespitlerimiz, kamuoyunda komplo teorisi olarak karşılanıyor veya bu yönde yapılan propagandalar etkili oluyordu. Ne zaman, bir konferansta veya televizyon programında Orta Doğu Birleşik Devletleri diye bir senaryodan bahsetsem, alaycı bakışlarla karşılaşıyordum! ABD ve Türkiye yönetimlerinin resmi açıklamalarından sonra ise herkes Büyük Orta Doğu projesi hakkında fikir üretmeye başladı! Öyle ki, proje açıklanır açıklanmaz, BOP hakkında kitaplar çıkmaya başladı!

***
Lewis’in, Baba Bush döneminden beri Amerikan yönetiminin ideoloğu olduğunu ise Türk kamuoyuna Tuncay Özkan açıklamıştı. Plan işliyordu. Afganistan işgali, Türkiye’de AKP iktidarının kurulması, ABD’nin birinci tezkere ile Türkiye’nin bir bölümünü işgal girişimi, Irak’ın işgali, Polonya’dan Bulgaristan’a kadar Amerikan üslerinin tespih tanesi gibi dizilmesi, Londra’dan Bişkek’e kadar uzanan coğrafyada yeni Amerikan üsleri zincirinin kurulması, Gürcistan’da Amerikancı darbe, bu arada Tayyip Erdoğan’ın Türk kimliği yerine Türkiye kimliğini yerleştirme çabalarından sonra ABD ile birlikte İslam’da reforma soyunması, Erbakan’ın yıllarca savunduğu “İslam Ortak Pazarı’nı doğru bulmadığını” Suudi Arabistan’da açıklaması, Clinton’ın da İslam’da reformu tavsiye etmesi birbirini takip etti..

Üstelik, Türkiye’de cumhuriyetin, laikliğin, devletçiliğin, milliyetçiliğin aşılması gerektiğini söyleyen Ömer Dinçer, Başbakanlık Müsteşarı olmuş, Türkiye’nin kamu yönetiminde reform hazırlıyor ve neredeyse “81 ile 81 devlet” denilebilecek bir proje, Meclis’in gündemine alınıyordu. İl Özel İdareleri’nin ve belediyelerin özerkliğini sağlayan yasalar ise NATO zirvesi sırasında kaşla göz arasında TBMM’den
geçiriliyordu..

***
Bu arada, Tanıtma Konseyi diye TÜSİAD’lı iş adamlarının nezaretinde kurulan “sosyal klinik” lerde Türk kültürü masaya yatırılıyor, bu çalışmalarda “Türklük ve Müslümanlık negatif değerlerdir” deniliyordu. Tarih Vakfı ise Rockefeller Vakfı’nın verdiği paralarla kurduğu gruplar aracılığı ile pilot bölgelerde “Osmanlı dönemi azınlık tapuları”nı araştırıyordu.

Amerikan sigorta şirketleri de tehcir sırasında Amerika’ya göç eden Ermenilerin torunlarının açtığı davalarda kazandıkları tazminatları ödüyor, Türkiye’nin önüne milyarlarca dolarlık bir fatura çıkarmaya hazırlanıyordu.

Türkiye, dışarıdan kuşatma altına alınmış vaziyetteyken içeriden ele geçirilmeye çalışılıyor, bunda da siyasi iktidar, medya, bürokrasi ve iş adamları başrolleri oynuyordu...
Devam edeceğim...

Arslan BULUT
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Turkey10
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Gencat10
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Pro1010
 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  290407


 Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..  Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz