Atsız'ı sağdan soldan bilgilerle tanımaya çalışmak cahilliktir
1 sayfadaki 1 sayfası
Atsız'ı sağdan soldan bilgilerle tanımaya çalışmak cahilliktir
Atsız'ı sağdan soldan bilgilerle tanımaya çalışmak cahilliktir. Onu tanımanız için eserlerini ve makalaelerini okumalısınız. Onu her okuduğunuzda gerçeklere ve hakikatlere bir o kadar daha yaklaşacaksınız. Ben yinede sizlere azda olsa Atsız hakkında düşüncelerimi yazacağım.
Atsız, sadece Türklük için çalışan, ömrünü Türkçülüğe adamış biridir. Atsız öyle bir Türkçüdür ki asla bazıları gibi dini siyasete alet etmemiştir. Atsız Türkçülüğün önüne asla bir şey getirmemiştir. Onun için önemli olan Türkçülüktür, kişinin Türk olmasıdır. O başına gelen zorluklara rağmen bu yoldan dönmemiştir. Atsız'ı gerçek bir Türkçüdür çünkü; yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk'tür.
Atsız'ı okudukça bazı bilgilerimin eksik olduğununun farkına varmıştım. Atsız katıksız bir Türk ırkçısıydı. Onu tanıdıktan sonra, etrafımdakilere anlattığımda kimse bir şey anlamıyordu; çünkü onu tanımıyorlardı! Böyle bir şahsiyeti okullarda anlatmazlarsa doğal olarak kimse araştırmaz, tanımaz. Ne yazık ki komunist Nazım Hikmet'i,Veya Bu ülkede üstat olacaksan eğer geçmişin evvela boklu olacak.Kumarhanede basılacaksın,Atatürk'e söveceksin,dönemin başbakanına para vermesi için yalakalık yapacaksın,kadın bacaklarına şiir yazacaksın.Sonra mı ? Bir besmele ile gönüllerde taht kuracaksın. herkes bilirdi. Son olarak, Atsız Türk için çalışan, asla taviz vermeyen, toplumun önemli konularına değinen ve sözünü esirgemeyen bozkurt soylu bir Türk'tür. Atsız bir güneştir, bizde o güneşin ışıklarıyız ve o güneşin ışıkları bütün Turan'ı aydınlatacaktır.
Atsız'ın romanlarını okumamış bir Türkçü’nün olabileceğini sanmıyorum. Zirâ Atsız, Türklüğün ve Türkçülüğün düşünce önderidir, yol başçısıdır. O’nun düşünceleri, sözleri, şiirleri, romanları, öyküleri biz Türkçüler için yolumuzu aydınlatan eserlerdir. Her ânı Türklüğe adanmış, yetmiş yıllık bir ömür. Bu adanmışlığın ve eşsiz bir sanatsal yeteneğin yarattığı eşsiz eserler. Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor, Deli Kurt, Ruh Adam romanları, sayısız öykü, şiirler, makaleler. Bozkurtlar serisi zaten Türkçü gençliğin başucu kitabıdır. Kür Şad İhtilâli’ni okumamış, kitabın sonunda gözyaşlarını özgür bırakmamış bir Türkçü’nün olabileceğini sanmıyorum.
Bizlerde yani milliyetçilerde, en büyük hastalık, devlete duyulan sonsuz güven. Halbuki devletin geçmişte yaptığı ve hâlen yapmaya devam ettiği yanlışları, en iyi bilenler bizleriz. Önemli olanın devlet değil, millet olduğu gerçeğini, millet var oldukça, devletin de var olacağı gerçeğini bilmesi gerekenler bizleriz. İşte Ruh Adam’da Atsız Ata, devleti tarafından nasıl iftiraya uğradığını göstermiş oluyor. Belki de, 1944 yılındaki yargılamaların ve çektiği işkencelerin, izleri devam ediyor hâlâ. Zaten romanı okuyanlarda dikkat edecektir ki, olayların yaşandığı tarih 1940’lara denk düşmektedir.... Bugüne bakın anlarsınız 1944 Dönemini Yaşamakta Türkiye
Esenlikle...
**********
''Poker partilerinde sabahladığı halde, kumar aleyhtarı yayınlar yapıp, mü’min insanların duygularını satış unsuru olarak gören üstadlardan değildir Atsız!.. Rakı masalarında sızıp kalmasına rağmen, içki kullananları tezyif ve tahkir ederek saldıran sahtekarlardan da değildir! Veya adı üstada çıkmış nice sosyete züppelerinin yaptığı gibi, siyasi iktidarı savunmak gerekçesiyle, örtülü ödenekten para sızdırmaya tenezzül eden mücahitlerden(!) hiç değildir.
Nihal Atsız son derece mütevazi imkanlar içinde yaşamasına rağmen, Türk edebiyatının ve Türk fikir hayatının en değerli eserlerine dev boyutta eserler katmış ve tek başına Türk Milliyetçiliği’nin akademisi haline gelmiştir.''
Necdet Sevinç
Atsız, sadece Türklük için çalışan, ömrünü Türkçülüğe adamış biridir. Atsız öyle bir Türkçüdür ki asla bazıları gibi dini siyasete alet etmemiştir. Atsız Türkçülüğün önüne asla bir şey getirmemiştir. Onun için önemli olan Türkçülüktür, kişinin Türk olmasıdır. O başına gelen zorluklara rağmen bu yoldan dönmemiştir. Atsız'ı gerçek bir Türkçüdür çünkü; yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk'tür.
Atsız'ı okudukça bazı bilgilerimin eksik olduğununun farkına varmıştım. Atsız katıksız bir Türk ırkçısıydı. Onu tanıdıktan sonra, etrafımdakilere anlattığımda kimse bir şey anlamıyordu; çünkü onu tanımıyorlardı! Böyle bir şahsiyeti okullarda anlatmazlarsa doğal olarak kimse araştırmaz, tanımaz. Ne yazık ki komunist Nazım Hikmet'i,Veya Bu ülkede üstat olacaksan eğer geçmişin evvela boklu olacak.Kumarhanede basılacaksın,Atatürk'e söveceksin,dönemin başbakanına para vermesi için yalakalık yapacaksın,kadın bacaklarına şiir yazacaksın.Sonra mı ? Bir besmele ile gönüllerde taht kuracaksın. herkes bilirdi. Son olarak, Atsız Türk için çalışan, asla taviz vermeyen, toplumun önemli konularına değinen ve sözünü esirgemeyen bozkurt soylu bir Türk'tür. Atsız bir güneştir, bizde o güneşin ışıklarıyız ve o güneşin ışıkları bütün Turan'ı aydınlatacaktır.
Atsız'ın romanlarını okumamış bir Türkçü’nün olabileceğini sanmıyorum. Zirâ Atsız, Türklüğün ve Türkçülüğün düşünce önderidir, yol başçısıdır. O’nun düşünceleri, sözleri, şiirleri, romanları, öyküleri biz Türkçüler için yolumuzu aydınlatan eserlerdir. Her ânı Türklüğe adanmış, yetmiş yıllık bir ömür. Bu adanmışlığın ve eşsiz bir sanatsal yeteneğin yarattığı eşsiz eserler. Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor, Deli Kurt, Ruh Adam romanları, sayısız öykü, şiirler, makaleler. Bozkurtlar serisi zaten Türkçü gençliğin başucu kitabıdır. Kür Şad İhtilâli’ni okumamış, kitabın sonunda gözyaşlarını özgür bırakmamış bir Türkçü’nün olabileceğini sanmıyorum.
Bizlerde yani milliyetçilerde, en büyük hastalık, devlete duyulan sonsuz güven. Halbuki devletin geçmişte yaptığı ve hâlen yapmaya devam ettiği yanlışları, en iyi bilenler bizleriz. Önemli olanın devlet değil, millet olduğu gerçeğini, millet var oldukça, devletin de var olacağı gerçeğini bilmesi gerekenler bizleriz. İşte Ruh Adam’da Atsız Ata, devleti tarafından nasıl iftiraya uğradığını göstermiş oluyor. Belki de, 1944 yılındaki yargılamaların ve çektiği işkencelerin, izleri devam ediyor hâlâ. Zaten romanı okuyanlarda dikkat edecektir ki, olayların yaşandığı tarih 1940’lara denk düşmektedir.... Bugüne bakın anlarsınız 1944 Dönemini Yaşamakta Türkiye
Esenlikle...
**********
''Poker partilerinde sabahladığı halde, kumar aleyhtarı yayınlar yapıp, mü’min insanların duygularını satış unsuru olarak gören üstadlardan değildir Atsız!.. Rakı masalarında sızıp kalmasına rağmen, içki kullananları tezyif ve tahkir ederek saldıran sahtekarlardan da değildir! Veya adı üstada çıkmış nice sosyete züppelerinin yaptığı gibi, siyasi iktidarı savunmak gerekçesiyle, örtülü ödenekten para sızdırmaya tenezzül eden mücahitlerden(!) hiç değildir.
Nihal Atsız son derece mütevazi imkanlar içinde yaşamasına rağmen, Türk edebiyatının ve Türk fikir hayatının en değerli eserlerine dev boyutta eserler katmış ve tek başına Türk Milliyetçiliği’nin akademisi haline gelmiştir.''
Necdet Sevinç
erzurumlu25- .::Tengri::.
-
Yaş : 45
Cinsiyet :
Nerden : Erzurum
Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: : 757
Üyelik Tarihi : 29/12/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz