1931 Seneli Tarih Ders Kitabı

[GökBörü]

Son günlerde özellikle sosyal medyada bir kitabın sayfalarının fotoğrafları dolaşmaktadır.İddialara göre bu kitap dine ve peygambere hakaretler içermektedir.Bu kitap 1931 seneli tarih ders kitabıdır.

Kitap incellendiği zaman İçeriğinde İslamiyet'e ve peygambere karşı hiç bir hakaret olmadığı açık bir şekilde görülüyor.Buna karşın kitap yazılırken tamamen bilimsel bir şekilde yazılmıştır.Bildiğimiz gibi tarih bir bilimdir.Tarih ile ilgili bir eser verilecekse bilimin kurallarına göre verilmelidir.

Bildiğimiz gibi henüz bilim ilahi dinlerin varlığını kanıtlayamamıştır.Yazılan kitabın sosyal medya üzerinde üzerinde durulmayan kısımlarınıda incelediğimizde kitap dini reddetmediği gibi tarih bilminin kurallarına göre elde olan bilimsel veriler ışığında olayları yorumladığı görülüyor.Aslında bu kitapta bir ilginçlik yoktur.Çünkü tarih biliminin metodları bu şekilde objektif bir anlatımı gerektirmektedir.

Kitapta yer alan cümler den örnek vericek olursak''Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kuran denir.'' vahiyi bilimsel açıdan destekleyen bir veri olmadığından bilimin gereği cümledeki haliyle yorumlanmıştır.Buna karşın kitabın diğer kısmında ''Bu esasları ihtiva eden cümlelere ayet, ayetlerden mürekkep parçalara da sure derler. İslam an'anesinde bu ayetlerin Muhammed'e Cebrail adında bir melek vasıtası ile Allah tarafından vahiy, yani ilham edildiği kabul olunur.''objektif bir şekilde dinin kabul ettiği anlatımda verilmiştir.

Alttaki ifade sosyal medyada hakaret olarak algılanmıştır.Oysaki alttaki satırlar efendimizi öven satırlardır.Alttaki ifade sosyal medyada yayınlanan ifadelerdir.Araştırdığımız zaman kitabın bazı kısımlarının sosyal medyada gösterilmediğini fark ettik alttaki ifade verilmiş buna karşın ifadeyi takip eden cümle verilmemiş.Hakaret olduğu kabul edilen ifadenin sonunda Hz Muhammet için "Halbuki Muhammet denilen şahsiyet bizahiti mütehassis(uzman), mütefekkir(düşünür), müteşebbüs ve muasırlarının(ermis, cagin seviyesini yakalamis mahiyetinde) en yükseği olduğunu yaptığı işlerle ispat etmiş bir varlıktı."ifadesi kullanılmıştır.

Sosyal Medyada Yer Alan İfade

"Muhammed'i ve onun nasıl bir din müessisi ve nasıl bir dini devlet reisi olduğunu anlayabilmek için onun bilhassa askeri faaliyetleri tektik etmek lazımdır. aksi taktirde Muhammed'i herşeyi bir melekten alan ve aynen muhitine tebliğ eden ümmi, cahil, hissiz hareketsiz bir put derekesine indirmek hatasından kurtulmak mümkün olmaz."

Sosyal Medyada Yer Almayan İfade

''Halbuki Muhammet denilen şahsiyet bizahiti mütehassis(uzman), mütefekkir(düşünür), müteşebbüs ve muasırlarının(ermis, cagin seviyesini yakalamis mahiyetinde) en yükseği olduğunu yaptığı işlerle ispat etmiş bir varlıktı."

Kitabın devamını incelediğimizde tamamen tarafsız bir anlatım ile karşılaşmaktayız Bilmsel anlatımın yanında İslamiyet'in kabul ettiği anlatımında verilmesi bunu kanıtlamaktadır.Kitapta Hz Muhammet büyük bir insan olarak anlatılmıştır.Bilimsel anlatıma karşın Kitapta karşımıza sözüne rahatça güvenebileceğimiz Bir peygamber çıkmaktadır.Bu yönüyle aslında insanların İslamiyet'e daha bir güvenle bağlanılması sağlanmaktadır.

Bu kitap bizlere kesinlikle bir din karşıtlığını göstermez bu kitap bizlere eğitimin tavizssiz bir şekilde bilimsel olduğunu gösterir.Kitabı okuyan bir insanın edineceği izlenim kesinlikle bir dinden soğuma duygusu değilidir.Oysaki din karşıtı yazılan kitaplarda amaç insanları dinden soğutmaktır.Efenimizin övülmüş olmasıda bizlere kitabın din karşıtı olmadığını birkez daha kanıtlamaktadır.

Bu iddiayı ortaya atanların bu ididalarına dayanak olarak tarihin objektif olma ilkesini sahiplenmeleri ise oldukça ilginçtir.Çünkü eleştirdikleri anlatım kusursuz bir objektiflikte yazılmıştır.Kitaptaki bazı ifadelerin dikkat çekici olmasına karşın çok üzerinde durulmaması bu iddiayı bir propagandadan ileriye götürememektedir.

Not:Tarih bir bilim dalıdır.Objektif tarihçilik her dine her felsefeye objektif bir yaklaşımı gerektirir.Objektif bir tarihçi kendi inandığı dine bile eserde sadece elde olan bilimin kanıtladığı veriler ışığında yaklaşabilir.İlahiyat ile tarih bilmi karıştırılmamalıdır.Bilim ölçebildiği gözlemleyebildiği verileri kullanırken ilahiyat ise kaynak olarak Kuran Hadis ve Sünneti referans alır.

Bilimin 600 yıl önce dünyanın bir tepsi şeklinde olduğunu öne sürdüğünüde unutmamak lazım.Bilim sürekli bir değişim içindedir.

Cengizhan Soysal