Alevilerin özü Türk'tür
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Alevilerin özü Türk'tür
Nüfusları, bugün, 12 milyon civarında tahmin edilen Anadolu Alevilerinin yaklaşık 10.5 milyonu kendilerini Türkmen, bir milyonu keko (kırmanç) 500. bini Zaza olarak tanımlanır.
Bütün dünyada Oğuzlar konusunda en büyük otorite olarak kabul edilen Pr.Dr. Faruk Sümer’in Safevi Devleti’nin kuruluşu ve gelişmesinde Anadolu Türkleri’nin rolü isimli kitabı (Türk tarih kurumu 1992) Türkmen Alevilerin soy kütüğü niteliğindedir. Bu kitaptaki bilgilerden, bugün Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşayan Alevilerin hangi Oğuz boyundan, oymağından geldiklerini dahi tespit etmek mümkündür
Nüfusları, bugün, 12 milyon civarında tahmin edilen Anadolu Alevilerinin yaklaşık 10.5 milyonu kendilerini Türkmen, bir milyonu keko (kırmanç) 500. bini Zaza olarak tanımlanır.
Bütün dünyada Oğuzlar konusunda en büyük otorite olarak kabul edilen Pr.Dr. Faruk Sümer’in Safevi Devleti’nin kuruluşu ve gelişmesinde Anadolu Türkleri’nin rolü isimli kitabı (Türk tarih kurumu 1992) Türkmen Alevilerin soy kütüğü niteliğindedir. Bu kitaptaki bilgilerden, bugün Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşayan Alevilerin hangi Oğuz boyundan, oymağından geldiklerini dahi tespit etmek mümkündür.
Bilindiği üzere, bir Türk Devleti olan İran Safevi Devleti’nin kurucularının tamamı, Türk Safevi soyundan Şah İsmail’i İran tahtına oturtan ( 1501) ve bu devleti yüzyılı aşkın bir süre yöneten Alevi Anadolu Türkmenleri’dir.
Kendilerini zaza ve keko olarak tanımlayan Alevilerin de asli kimlikleri itibarıyle Türkmen oldukları araştırma ve belgelerle ortaya konulmuş bir gerçektir.
Bu gruplar, Selçuklular dönemindeki Alevi Babai isyanı sonrasında (1240) devleti tarafından dışlanan, Osmanlılar dönemimde ise ağır baskılar karşısında varlıklarını koruyabilmek için kürtlerin ve zazaların yoğun olduğu, ulaşılması zor, sarp dağlık bölgelere çekilen, buralarda kimlik değişimine uğrayan Alevi Türkmenleridir.
Bu kimlik değişiminde belirleyici etmen kültür ve yaşam tarzı olmuş, Alevilerin grup dışı evliliğe kapalı bir toplum olmaları ve Alevi Sunni karşıtlığı gibi nedenlerle bu Türkmenler, o tarihlerde yaklaşık 600-700 yıldan beri sunni olarak keko ve zazalarla evlilik bağı kurmayarak ırki niteliklerini büyük ölçüde korumuşlardır.
Bugün bile, alevi Kürtlerin ve alevi zazaların ibadet dilleri, bu toplulukları oluşturan aşiretlerin isimlerinin büyük çoğunluğu, bu toplulukların yaşadığı bölgelerdeki coğrafya ve yerleşim birimlerinin özgün isimleri Türkçedir.
Kendisi Alevi ve zaza olan, 30’u aşkın eseri içinde Alevilik ve aleviler üzerine çok sayıda kitabı bulunan araştırmacı yazar Cemal Şener, Alevilerin etnik kimliği isimli kitabında ( etik yay,2.basım 1992) alevi zazaların ve alevi Kürtlerin asli kökenleri itibarıyla Türk olduğunu açık olarak belgelerle ortaya koymuştur.
Cemal Şener gibi birçok alevi araştırmacı, yerli ve yabancı bilim adamı da alevi zazaların ve alevi kürtlerin aslen Türk olduklarını tespit etmişlerdir. Bu gerçek, Osmanlı arşiv belgeleriyle de doğrulanmaktadır.
Sonuç olarak;
Anadolu Aleviliği, Oğuz Türklernin Anadolu da geliştirip biçimlendirdiği bütünüyle kendine özgü, Ehl-i Beyit sevgisi ve imam inancı dışında Şii, Batıni yada alevi olarak tanımlanan inançlardan farklı bir islami yorumdur ve Anadolu Alevileri 700 yılı aşkın bir süre grup dışı evliliğe kapalı yaşamış bir toplum olarak ırki niteliklerini en iyi şekilde korumuş Anadolu da ki en saf Türk unsurdur. Bu nedenle de, Anadolu Alevilerine Türklük dışında başka bir etnik kimlikle tanımlamak mümkün değildir.
Bugün Aleviler dini önderler olarak üç gruba bağlıdır.. Seyyidiler-Şerifler, Çelebiler, Dedebabalar, Daha yaygın olarak Çelebilerdir. Bu ayrımlar dedelerinin soy kütüğü ile ilgilidir. Seyyid ve Şerifler- bir şekilde soylarını Hz. Ali’ye, Çelebiiler ve Dedebabalar Hacı Bekatş Veli’ye bağlarlar..Dedebabalar küçük bir gruptur. Dedebaba “bektaşilerinde” müsahip tutma yoktur. Aleviler de seyyidlik ve şeriflik babadan oğula geçer. Bektaşilerde ise, çelebi ve dedebabalar seçimle belirlenir..Ayrıca, Alevilik kendilerine göre bir mezheptir,Bektaşilik ise bir tarikattır. Sonuç olarak bütün Bektaşiler Alevidir, ancak, bütün Aleviler Bektaşi değildir.
Bu yazı Ali Tayyar Önder’in yazdığı “Türkiye’nin etnik yapısı” kitabı’nın Alevilik bölümünden alıntı yaparak yazılmıştır..
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bütün dünyada Oğuzlar konusunda en büyük otorite olarak kabul edilen Pr.Dr. Faruk Sümer’in Safevi Devleti’nin kuruluşu ve gelişmesinde Anadolu Türkleri’nin rolü isimli kitabı (Türk tarih kurumu 1992) Türkmen Alevilerin soy kütüğü niteliğindedir. Bu kitaptaki bilgilerden, bugün Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşayan Alevilerin hangi Oğuz boyundan, oymağından geldiklerini dahi tespit etmek mümkündür
Nüfusları, bugün, 12 milyon civarında tahmin edilen Anadolu Alevilerinin yaklaşık 10.5 milyonu kendilerini Türkmen, bir milyonu keko (kırmanç) 500. bini Zaza olarak tanımlanır.
Bütün dünyada Oğuzlar konusunda en büyük otorite olarak kabul edilen Pr.Dr. Faruk Sümer’in Safevi Devleti’nin kuruluşu ve gelişmesinde Anadolu Türkleri’nin rolü isimli kitabı (Türk tarih kurumu 1992) Türkmen Alevilerin soy kütüğü niteliğindedir. Bu kitaptaki bilgilerden, bugün Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşayan Alevilerin hangi Oğuz boyundan, oymağından geldiklerini dahi tespit etmek mümkündür.
Bilindiği üzere, bir Türk Devleti olan İran Safevi Devleti’nin kurucularının tamamı, Türk Safevi soyundan Şah İsmail’i İran tahtına oturtan ( 1501) ve bu devleti yüzyılı aşkın bir süre yöneten Alevi Anadolu Türkmenleri’dir.
Kendilerini zaza ve keko olarak tanımlayan Alevilerin de asli kimlikleri itibarıyle Türkmen oldukları araştırma ve belgelerle ortaya konulmuş bir gerçektir.
Bu gruplar, Selçuklular dönemindeki Alevi Babai isyanı sonrasında (1240) devleti tarafından dışlanan, Osmanlılar dönemimde ise ağır baskılar karşısında varlıklarını koruyabilmek için kürtlerin ve zazaların yoğun olduğu, ulaşılması zor, sarp dağlık bölgelere çekilen, buralarda kimlik değişimine uğrayan Alevi Türkmenleridir.
Bu kimlik değişiminde belirleyici etmen kültür ve yaşam tarzı olmuş, Alevilerin grup dışı evliliğe kapalı bir toplum olmaları ve Alevi Sunni karşıtlığı gibi nedenlerle bu Türkmenler, o tarihlerde yaklaşık 600-700 yıldan beri sunni olarak keko ve zazalarla evlilik bağı kurmayarak ırki niteliklerini büyük ölçüde korumuşlardır.
Bugün bile, alevi Kürtlerin ve alevi zazaların ibadet dilleri, bu toplulukları oluşturan aşiretlerin isimlerinin büyük çoğunluğu, bu toplulukların yaşadığı bölgelerdeki coğrafya ve yerleşim birimlerinin özgün isimleri Türkçedir.
Kendisi Alevi ve zaza olan, 30’u aşkın eseri içinde Alevilik ve aleviler üzerine çok sayıda kitabı bulunan araştırmacı yazar Cemal Şener, Alevilerin etnik kimliği isimli kitabında ( etik yay,2.basım 1992) alevi zazaların ve alevi Kürtlerin asli kökenleri itibarıyla Türk olduğunu açık olarak belgelerle ortaya koymuştur.
Cemal Şener gibi birçok alevi araştırmacı, yerli ve yabancı bilim adamı da alevi zazaların ve alevi kürtlerin aslen Türk olduklarını tespit etmişlerdir. Bu gerçek, Osmanlı arşiv belgeleriyle de doğrulanmaktadır.
Sonuç olarak;
Anadolu Aleviliği, Oğuz Türklernin Anadolu da geliştirip biçimlendirdiği bütünüyle kendine özgü, Ehl-i Beyit sevgisi ve imam inancı dışında Şii, Batıni yada alevi olarak tanımlanan inançlardan farklı bir islami yorumdur ve Anadolu Alevileri 700 yılı aşkın bir süre grup dışı evliliğe kapalı yaşamış bir toplum olarak ırki niteliklerini en iyi şekilde korumuş Anadolu da ki en saf Türk unsurdur. Bu nedenle de, Anadolu Alevilerine Türklük dışında başka bir etnik kimlikle tanımlamak mümkün değildir.
Bugün Aleviler dini önderler olarak üç gruba bağlıdır.. Seyyidiler-Şerifler, Çelebiler, Dedebabalar, Daha yaygın olarak Çelebilerdir. Bu ayrımlar dedelerinin soy kütüğü ile ilgilidir. Seyyid ve Şerifler- bir şekilde soylarını Hz. Ali’ye, Çelebiiler ve Dedebabalar Hacı Bekatş Veli’ye bağlarlar..Dedebabalar küçük bir gruptur. Dedebaba “bektaşilerinde” müsahip tutma yoktur. Aleviler de seyyidlik ve şeriflik babadan oğula geçer. Bektaşilerde ise, çelebi ve dedebabalar seçimle belirlenir..Ayrıca, Alevilik kendilerine göre bir mezheptir,Bektaşilik ise bir tarikattır. Sonuç olarak bütün Bektaşiler Alevidir, ancak, bütün Aleviler Bektaşi değildir.
Bu yazı Ali Tayyar Önder’in yazdığı “Türkiye’nin etnik yapısı” kitabı’nın Alevilik bölümünden alıntı yaparak yazılmıştır..
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Similar topics
» Selahaddin Eyyûbi Kürt değil Türktür
» Selahaddin Eyyûbi Türktür – Necdet Sevinç
» Ebulfez Elçibey: Selahaddin Eyyubi ve Ebu Müslim Türktür
» Selahaddin Eyyûbi Türktür – Necdet Sevinç
» Ebulfez Elçibey: Selahaddin Eyyubi ve Ebu Müslim Türktür
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz