TAŞ MEDRESE'DE BAYRAM SABAHI
1 sayfadaki 1 sayfası
TAŞ MEDRESE'DE BAYRAM SABAHI
Günlerden bayram arifesi. Yoğun bir çalışma yapmış ve kurban bayramını idrak etmeye hazır hâle gelmiştik. Bayramlar insanları birbirine yaklaştıran, dargınlıkları ortadan kaldıran, kardeşlik duygularını kuvvetlendiren çok önemli günlerdir. Bayramlar, Allah ın, kullarına birer ziyafet sofralarıdır. Bayram sabahı erkenden kalkmalı, yıkanıp temizlenmeli, en iyi ve temiz elbiseleri giyerek güzel kokular sürünmelidir. Aslında her günümüzü bayram gibi yaşamaya oldukça özen gösterirdik ancak; yine de asıl bayramı yaşayacak ve onun kutlu anlamını nakış nakış işleyecek olanlardan söz ederek sabahladık.
Dargınların barışacağı, ayrılıkların sona ereceği, üzüntülerin sevince döneceği kutlu bir günü kucaklarken, ellerimiz mazlumlar için açıldı gökyüzüne.
İçerde dargınlık yoksa da ayrılıklar vardı. Hüzünler vardı...
Bir başka buruk olur hapiste bayramlar. Boğazı düğümlenir insanın damarları tıkanır, eller Allah a açılır dualar için fakat nefesler titrer, kilitlenir...
Geceden bayramlığı ile yatan çocuklar gibi coşkuyla ürperirdi sıcak yüreğimiz. Bayram arifesinde çocukların gıcır gıcır ayakkabılarını yastıklarının altında büyük bir hevesle saklayıp, sabah gülen yüzlerle uyanarak, yataktan kalkar kalkmaz ayakkabılarının yastıklarının altında olup olmadığına bakarken aldıkları zevki, biz niye almayalım!.. Gerçi öpemeyeceğiz babalarımızın, annelerimizin ellerini ama çocuklarını bu kirli savaşta kaybeden anneleri düşüneceğiz ve onlar için yanarken ciğerlerimiz, dudaklarımız sessizce kıpırdayacak dualarımızla... Karanlığın ardından ışık gelecek, kışın ardından bahar... Gecenin en karanlık vakti, şafaktan az öncedir... Bizler de bu kutlu şafakların tavizsiz bekçileri olacağız...
Ümitsizliğe yer yok bizim dergahımızda ama bu sabah ümidi daha bir dolu yaşayacağız... Kalbimizi daha aydınlık, daha ferah, daha umut dolu olarak kutlu yarınlara saklayacağız sabırla, bitmek bilmeyen bir tevekkül, sevgi ve şefkatle...
Bu arada her bayram sabahı olduğu gibi, Yahya Kemal Beyatlı yanık yüreğimize nokta atışı yapıyor:
Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor.
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah ına bir böyle yapı.
En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayal ettiği mimarinin.
Süleymaniye’de Bayram Sabahı bizim gönül dünyamızı derinden sarsarken, satırlarından yeni şairlere de ilham kaynağı olacak mısralar dökülüyor ve bal damlaları akıyordu.
Hocamın anlattıkları canlanıyor gözümde. 1586 yılının bayramı kutlanıyor. Sultanlar Sultanı III. Murad Han, sabah namazını haremde edâ ederek, bayramlaşmak için, Bâb-üs Saâde önüne kurulan Taht-ı Cihân a geçiyor. Vüzerâ, Vükelâ, Ûlema Hep birlikte Ayasofya Camii ne doğru, bayram namazı kılmak üzere yola çıkıyorlar...
O sırada mehter vurmakta, bayram topları atılmakta ve dünyanın bütün minârelerinde, tekbir ve bayram sâlâları verilmekte idi.. Bu ne muhteşem bir tablo!..
Bu sabah rüzgâr bir başka çarpıyor hapishanenin soğuk duvarlarına. Sevgi getiriyor sanki selam getiriyor. Haydi toy başladı, düğünler, dernekler kuruldu. Bu sabah sadece gülümsemek var. Somurtana yazıklar olsun, her çileye her derde rağmen. Mağfiret sahibi yüce yaratan bu sabahı bizim için aziz kıldı. Esrarlı dünyaların gizemli koridorlarını bizim için yol eylerken, dualarımızı kabul, amellerimizi makbul eyledi. Cennet rüzgarları hapishanenin her yanına dokunuyor, huzur ve huşu içerisinde mutluluk kokusu yayıyordu.
Bayramı bayram yapan törelerimizden olan, bir yetim başı okşamak, yaşlı bir teyzenin ellerini öpmek bizlere çok uzak olsa da, yüreğimizden gelen yanık kokusu bütün duyguları bastıracak kadar kuvvet ve kudret sahibiydi.
Bayram üstüne düşeni yaptı ve anlaşılan sıra bize gelmişti. İlk iş olarak kapıdaki gardiyanı affederek bu kutlu sabahı yudumlamaya başladık. Arkadaşlarımla sarılıp kucaklaştık... Helâlleştik... Hapishanedeki yirminci sigaramı yakarken buralardaki son nefes dumanım olduğunu tahmin edecek durumda değildim. Demek ki tam yirminci bayramı yaşıyordum zindanlarda. Yirmi bayram, yirmi sigara... Bir paket sigara tamamlanırken işkence ve zulümlerle dolu olan hapis hayatının da şimdilik sonu görünmeye başlamıştı.
Yazarlar
Yusuf Ziya ARPACIK
Dargınların barışacağı, ayrılıkların sona ereceği, üzüntülerin sevince döneceği kutlu bir günü kucaklarken, ellerimiz mazlumlar için açıldı gökyüzüne.
İçerde dargınlık yoksa da ayrılıklar vardı. Hüzünler vardı...
Bir başka buruk olur hapiste bayramlar. Boğazı düğümlenir insanın damarları tıkanır, eller Allah a açılır dualar için fakat nefesler titrer, kilitlenir...
Geceden bayramlığı ile yatan çocuklar gibi coşkuyla ürperirdi sıcak yüreğimiz. Bayram arifesinde çocukların gıcır gıcır ayakkabılarını yastıklarının altında büyük bir hevesle saklayıp, sabah gülen yüzlerle uyanarak, yataktan kalkar kalkmaz ayakkabılarının yastıklarının altında olup olmadığına bakarken aldıkları zevki, biz niye almayalım!.. Gerçi öpemeyeceğiz babalarımızın, annelerimizin ellerini ama çocuklarını bu kirli savaşta kaybeden anneleri düşüneceğiz ve onlar için yanarken ciğerlerimiz, dudaklarımız sessizce kıpırdayacak dualarımızla... Karanlığın ardından ışık gelecek, kışın ardından bahar... Gecenin en karanlık vakti, şafaktan az öncedir... Bizler de bu kutlu şafakların tavizsiz bekçileri olacağız...
Ümitsizliğe yer yok bizim dergahımızda ama bu sabah ümidi daha bir dolu yaşayacağız... Kalbimizi daha aydınlık, daha ferah, daha umut dolu olarak kutlu yarınlara saklayacağız sabırla, bitmek bilmeyen bir tevekkül, sevgi ve şefkatle...
Bu arada her bayram sabahı olduğu gibi, Yahya Kemal Beyatlı yanık yüreğimize nokta atışı yapıyor:
Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor.
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah ına bir böyle yapı.
En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayal ettiği mimarinin.
Süleymaniye’de Bayram Sabahı bizim gönül dünyamızı derinden sarsarken, satırlarından yeni şairlere de ilham kaynağı olacak mısralar dökülüyor ve bal damlaları akıyordu.
Hocamın anlattıkları canlanıyor gözümde. 1586 yılının bayramı kutlanıyor. Sultanlar Sultanı III. Murad Han, sabah namazını haremde edâ ederek, bayramlaşmak için, Bâb-üs Saâde önüne kurulan Taht-ı Cihân a geçiyor. Vüzerâ, Vükelâ, Ûlema Hep birlikte Ayasofya Camii ne doğru, bayram namazı kılmak üzere yola çıkıyorlar...
O sırada mehter vurmakta, bayram topları atılmakta ve dünyanın bütün minârelerinde, tekbir ve bayram sâlâları verilmekte idi.. Bu ne muhteşem bir tablo!..
Bu sabah rüzgâr bir başka çarpıyor hapishanenin soğuk duvarlarına. Sevgi getiriyor sanki selam getiriyor. Haydi toy başladı, düğünler, dernekler kuruldu. Bu sabah sadece gülümsemek var. Somurtana yazıklar olsun, her çileye her derde rağmen. Mağfiret sahibi yüce yaratan bu sabahı bizim için aziz kıldı. Esrarlı dünyaların gizemli koridorlarını bizim için yol eylerken, dualarımızı kabul, amellerimizi makbul eyledi. Cennet rüzgarları hapishanenin her yanına dokunuyor, huzur ve huşu içerisinde mutluluk kokusu yayıyordu.
Bayramı bayram yapan törelerimizden olan, bir yetim başı okşamak, yaşlı bir teyzenin ellerini öpmek bizlere çok uzak olsa da, yüreğimizden gelen yanık kokusu bütün duyguları bastıracak kadar kuvvet ve kudret sahibiydi.
Bayram üstüne düşeni yaptı ve anlaşılan sıra bize gelmişti. İlk iş olarak kapıdaki gardiyanı affederek bu kutlu sabahı yudumlamaya başladık. Arkadaşlarımla sarılıp kucaklaştık... Helâlleştik... Hapishanedeki yirminci sigaramı yakarken buralardaki son nefes dumanım olduğunu tahmin edecek durumda değildim. Demek ki tam yirminci bayramı yaşıyordum zindanlarda. Yirmi bayram, yirmi sigara... Bir paket sigara tamamlanırken işkence ve zulümlerle dolu olan hapis hayatının da şimdilik sonu görünmeye başlamıştı.
Yazarlar
Yusuf Ziya ARPACIK
Similar topics
» Ey Türk, Kendine Gel. Birlik ol.
» Erdoğan, ABD'li Rumlara bayram ettirdi
» YENİ ŞAFAK BAYRAM YAPIYOR
» Eski Türklerde Bayram ve Festivaller nasıldı?
» SANA BAYRAM MESAJI OLSUN TAYYİP, BU ŞARKI BURDA BİTMEZ...
» Erdoğan, ABD'li Rumlara bayram ettirdi
» YENİ ŞAFAK BAYRAM YAPIYOR
» Eski Türklerde Bayram ve Festivaller nasıldı?
» SANA BAYRAM MESAJI OLSUN TAYYİP, BU ŞARKI BURDA BİTMEZ...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz