¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1

Aşağa gitmek

 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Empty ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Çarş. 16 Nis. 2014 - 9:42

28 Şubat 1997 Muhtırası ile başlayan dönem, TÜRK MİLLETİ’ne, TÜRK DEVLETİ’ne, TÜRK ORDUSU’na, ATATÜRK’e ihanet dönemidir!

Yine şu kesinlikle ifade edilmelidir ki, 28 Şubat darbesi asla TÜRK ORDUSU’nun giriştiği bir hareket değildir. TÜRK ORDUSU içine sızmış, ta tepelere yükselmiş olan mason, Yahudi dönmesi, Ermeni ve Rum kökenli hain kişilerin işidir. Başını mason-dönme Orgeneral ÇEVİK BİR’in çektiği, bilhassa Deniz Kuvvetleri’nden monşer tipli mason-dönme amirallerin desteklediği 28 ŞUBAT darbesi, SİLAHLI KUVVETLER içindeki gerçek ATATÜRKÇÜ ve MİLLİYETÇİ TÜRK subayların kendini “BATI ÇALIŞMA GRUBU” diye adlandıran İSRAİL yanlısı ekip tarafından ayıklanması, MİLLÎ SİYASET’e yönelmiş olan DEVLET’in tekrar A.B.D., İSRAİL ve A.B. güdümüne sokulması, TÜRK ORDUSU’nun PEYGAMBER OCAĞI niteliğinden çıkarılması için yapılmıştır.

28 Şubat “postmodern” darbesi sözümona irticaya karşı yapılmış, ancak Necmettin Erbakan’dan daha çok dini istismar eden Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara gelmesini sağlamıştır. Recep Tayyip Erdoğan da müslüman görüntüsü altında Hıristiyan Batı’ya, AB ve ABD’ye uşaklık eden, KIBRIS’tan ve GÜNEYDOĞU ANADOLU’dan, TÜRKLÜK’ten, hatta İSLÂM’dan vazgeçen, “darbecileri temizliyorum” derken TÜRK ORDUSU’nu zaafa uğratan bir politikayla Türkiye’yi uçuruma sürüklemiştir…

Bir kere daha söyleyelim ki, 28 Şubat darbesini TÜRK ORDUSU’na ve TÜRK SUBAYLAR’a mâletmek, son derece büyük bir hatadır ve bizi tam da 28 Şubatçılar’ın istediği noktaya götürür.

28 Şubat uygulamaları sonucu iktidara getirilen Recep Tayyip Erdoğan döneminde cereyan eden olaylar, ihanetler ve dünya olayları ile kronolojimize devam ediyoruz. Ama öncelikle Tayyip Erdoğan’ın “Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Ortadoğu Projesi” sözde eşbaşkanı olup, Türkiye’yi bölmeyi üstlendiği “BOP”ni hatırımızda tutalım.

KRONOLOJİ:

-4 Kasım 2002′de 57. Hükûmet istifa etti. Aynı gün ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Genel Başkanlık`tan ve aktif politikadan ayrılmayı kararlaştırdığını bildirdi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de, partisinin büyük kongresini toplayacağını ve genel başkan adayı olmayacağını açıkladı.

-6 Kasım’da SP Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bekaroğlu ve Numan Kurtulmuş, seçim sonuçları nedeniyle görevlerinden istifa ettiler.

-7 Kasım’da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Baykal`ı ayrı ayrı kabul etti.

Yine 7 Kasım’da Cebelitarık’ta yapılan referandumda, halkın yüzde 99′u İngiltere’nin sömürgesi Cebelitarık’ın egemenliğinin İspanya ile paylaşılmasına ilişkin öneriyi reddetti. Cebelitarık kayalıkları son derece stratejik bir bölgedir. Atlas Okyanusu ile Akdeniz geçişlerini kontrol eder. İngilizler kayaları oyarak bir askerî şehir oluşturmuşlardır. Hâlâ kayaları oymaya devam etmektedirler.

-9 Kasım’da AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, milletvekili olmayan Genel Başkan Erdoğan’a başbakan adayı belirleme yetkisi verdi. Aynı gün dolandırıcılık iddiasıyla hakkında soruşturma sürdürülürken 3 Kasım seçimlerinde Siirt`ten bağımsız milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz Türkiye`ye döndü.

-10 Kasım’da Erdoğan, AKPli milletvekillerinden TBMM lojmanlarında oturmamalarını istedi. Bu lojmanlar milletvekillerini cüzdanlarından ve midelerinden kendine bağlamak isteyen Turgut Özal tarafından yapılmış, içlerinde teröristler dahi saklanmış binalardı.

Yine 10 Kasım’da İsrail’de bir çiftliğe giren silahlı Filistinli 5 İsrailliyi öldürdü.

-11 Kasım’da BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs’ta Türk ve Rum taraflara sözde sorunun çözümü için hazırlanan sinsi planını sundu. Eğer bu planı Rumlar da kabul etseydi, biz şimdi Kuzey Kıbrıs’ı kaybetmiştik. Biz demiyoruz, Annan Planı kendi diyor, isterseniz okuyun. Satırlar arasına gizlenmiş olan amacı sezmeye çalışın. Annan Planı’nın tam metni: http://www.abbulteni.org/pdf/ANNANPLANItrOZET.pdf)

-13 Kasım’da Yargıtay, Umut Davası`nda Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan`a verilen idam cezasını müebbet ağır hapis cezasına dönüştürerek onarken, idam cezasına çarptırılan Ferhan Özmen`in de aralarında bulunduğu 8 sanık hakkındaki mahkûmiyet kararlarını eksik soruşturma gerekçesiyle bozdu.

Yine 13 Kasım’da savaştan kaçınan Irak, silah denetçilerinin ülkeye dört yıl aradan sonra dönmesini öngören katı BM kararını kabul etti. Ama bu, kendisini kurtarmaya yetmeyecekti.

-14 Kasım’da 1993′te 2 CIA mensubunu öldürmekten mahkum olan Pakistanlı Aimal Han Kasi, Virginya’da zehirli iğneyle idam edildi. Aynı Amerika bize, onca asker, polis, memur, öğretmen çocuk, bebek katili Abdullah Öcalan’ı asmamamız için baskı yapmaktaydı.

-15 Kasım’da Hu Jintao, Jiang Zemin’in yerine Çin Komünist Partisi liderliğine seçildi.

-16 Kasım’da Cumhurbaşkanı Sezer, Çankaya Köşkü`nde kabul ettiği AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül`ü, hükümeti kurmakla görevlendirdi. Aynı gün Erdoğan, kurulacak hükümetin ilk 1 yılda uygulayacağı “Âcil Eylem Planı”nı açıkladı. Bu planın en dikkat çeken maddesi “duble yollar” idi. “Dam başında saksağan” misali, Türkiye’nin onca meselesi varken, “duble yol” da nereden çıkmıştı?.. Vehbi’nin kerrâkesi sonradan anlaşıldı. Bu tarz “yollar” AKP yanlısı müteahhitleri zengin etme “yollar”ı idi!..

-17 Kasım’da İtalya’da mahkeme, eski başbakanlardan Guilio Andreotti’yi beraat ettiren kararı reddederek, Andreotti’yi 1979′da bir gazetecinin öldürülmesi olayına karışmak suçundan 24 yıl hapse mahkûm etti.

-18 Kasım’da Hindistan’ın güneyinde bir yolcu otobüsünün mayına çarpmasıyla 20 kişi öldü..

-19 Kasım’da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Siirt Bağımsız Milletvekili Fadıl Akgündüz`ün dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.

Yine 19 Kasım’da İspanya’nın kuzeybatısında bir tanker ikiye bölünerek battı, taşıdığı 11.3 milyon litre petrol denize yayıldı.

-20 Kasım’da Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası İstanbul 1 No`lu Şube üyeleri ile DİSK`e bağlı Nakliyat İş Sendikası Ambarlar Temsilciliği üyeleri arasında sendika üyeliği konusunda taş, sopa ve bıçakların kullanıldığı kavga sonucunda 3 kişi öldü. Aynı gün NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Doruk Toplantısı`na katılmak üzere Prag`a eşi Semra Sezer ile gitmekte olan Cumhurbaşkanı Sezer`i, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve başörtülü eşi Münevver Arınç uğurladı. Konu, “türban” tartışmalarına neden oldu.

-21 Kasım’da Elazığ Bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar, DYP`ye katıldı. Aynı gün Prag’da yapılan NATO zirvesinde Litvanya, Letonya, Estonya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya ve Slovenya’nın ittifaka katılması kabul edildi. Eski Varşova paktı üyeleri şimdi NATO’cu olmuşlardı. Ruslar’ın baskısından kurtulup Amerikan güdümüne girmişlerdi.

Yine 21 Kasım’da Dünya Güzellik Yarışması’nın yapılacağı Nijerya’da, Hazreti Muhammed hakkında bir gazetede yayınlanan yazı yüzünden çıkan çatışmalarda 100 kadar insan öldü, 500 civarında kişi yaralandı. Aynı gün ABD, Körfez’deki operasyonlardan sorumlu El Kaide liderleri Abdülrahim el Nashiri’nin ele geçirildiğini açıkladı. Kudüs’te bir otobüse düzenlenen intihar saldırısında 11 kişi öldü.

-22 Kasım’da İsrail askerleri, 21 Kasım’daki intihar saldırısına misilleme olarak Beytüllahim’i yeniden işgal etti.

-25 Kasım’da ABD Başkanı George Bush, ülke içindeki terörist saldırıların önlenmesi için İç Güvenlik Bakanlığı kurulmasına ilişkin yasa tasarısını imzaladı. Ameika çok kısa bir zamanda “özgürlükler ülkesi” olmaktan çıkıp, bir polis devleti haline gelmişti.

-26 Kasım’da Avrupalı liberalleri bile şaşırtan liberal üssü liberal Besim Tibuk, erken genel seçim sonuçları nedeniyle Liberal Demokrat Parti Genel Başkanlığı`ndan istifa etti. Eski Bursa Milletvekili İlhan Kesici, DYP`ye katıldı. Birileri DYP başkanı olmaya hazırlanıyordu… Seçim kazanma şöyle dursun, Meclis’e girme ümidi bile olmayan partilerin yaşama sebebi nedir, biliyor musunuz?.. Devlet’ten alınmış olan trilyonlarca lira yardımın yenmesi!..

-27 Kasım’da BM silah denetçileri, dört yıl aradan sonra Irak’ta yeniden denetimlerine başladılar.

-28 Kasım’da Abdullah Gül başkanlığında kurulan 58. Hükümet, 170 ret oyuna karşı 346 oyla güvenoyu aldı.

Yine 28 Kasım’da Kenya’da İsrailliler’in sahibi olduğu bir otele düzenlenen intihar saldırısında 12 kişi öldü. Aynı gün Mombasa havalimanından kalkan bir İsrail uçağına iki füze atıldı.

-29 Kasım’da MGK, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş`ın müzakere sürecinde aldığı son tutumu desteklediğini bildirdi. Galiba bu, AKP iktidarında rahmetli Denktaş’ın aldığı son destek idi. Ondan sonra kendisine hep köstek olundu.

Yine 29 Kasım’da organize suç örgütü elebaşı suçlamasıyla yargılanan Alaattin Çakıcı, tahliye edildi. Aynı gün Endonezya’da mahkeme, Doğu Timor’un 1999′da Endonezya’dan ayrılması sırasındaki olaylarda insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan iki eski komutan, bir polis şefi ve bir hükümet yetkilisini beraat ettirdi.

Venezüella’nın başkenti Caracas’ta bir gece kulübünde çıkan yangında 47 kişi öldü. Yüzlerce kişinin gittiği bu batakhaneler, hernedense yeraltında, veya küçük tek kapılı yapılır. Sanki insanlar sıkışsın, dumandan, panikten , yangından ölsün diye!..

-1 Aralık’ta solcu gerillalara karşı savaşan Kolombiya’daki en büyük sağcı paramiliter grup tek taraflı ateşkes ilan etti. Amerikan politikası sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Kolombiya’da da sağcı-solcu diye halkı birbirine kırdırmaktaydı.

2 Aralık’ta alavere dalavere Erdoğan nöbete harekâtında, Yüksek Seçim Kurulu, göklerden aldığı bir ilham ile 3 Kasım 2002`de Siirt`te yapılan milletvekili seçimini iptal etti. Seçim işlemlerindeki eksikliğin seçim sonuçlarına etkili olduğu sonucuna varan YSK, Siirt`teki seçimin yenilenmesine oybirliğiyle karar verdi. YSK, gerekçeli kararında CHP Milletvekili Ekrem Bilek, AKP Milletvekili Mervan Gül ve bağımsız Fadıl Akgündüz`e ait milletvekili tutanaklarının iptal edildiği, Siirt`te seçimlerin 9 Şubat 2003 Pazar günü yenileneceği belirtildi. Böylece Erdoğan’a Meclis yolu açılmış oldu.

Yine 2 Aralık’ta Kuzey Kore, BM’nin nükleer silah programından vazgeçmesi ve yabancı müfettişleri kabul etmesi çağrısını reddetti. Birleşmiş Milletler Teşkilatı niye Kuzey Kore’ye böyle bir çağrıda bulunur da, nükleer silah programı hiç durmamış olan Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya, Rusya’ya, Çin’e bulunmaz?..Çünkü onlar BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri’dir! Yani dünyayı İsrail’i de yanlarına alarak onlar idare eder… Peki, onları kim idare eder???

Ve yine 2 Aralık’ta Amerika’ya ve zenginlere kafa tutan Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in Amerikancı karşıtları, kendisini devirmek amacıyla büyük bir grev başlattılar. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Hugo_Chávez)

3 Aralık’ta Abdullah Öcalan’ın idam cezasını müebbet ağır hapis cezasına dönüştüren Ankara 2 No’lu DGM, yapılan başvuruları temyiz kabul ederek dosyanın Yargıtay`a gönderilmesine karar verdi. Aynı gün Interbank`tan, kurdukları bazı şirketler adına kredi alıp bunları Nergis Grubu`na aktardıkları iddiasıyla “banka dolandırma” suçundan yargılanan işadamı Cavit Çağlar ve Şükrü Şankaya`nın da aralarında bulunduğu 39 kişi, beraat etti. Yani o bankalar dolandırılmamış oldu!.. Paralar kendi kendilerine uçup gitmişti!

Yine 3 Aralık’ta Dünya Gıda Programı, Afrika’da 38 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya olduğunu açıkladı. Onlar açken, tok kapitalist Batılılar rahat rahat uyudular.

4 Aralık’ta BM Güvenlik Konseyi Irak’ın ”gıda karşılığı petrol” programını altı ay uzatma kararı aldı. Yani zalim Hıristiyan Batılılar, ambargo altında tuttukları Irak’ın yiyecek satın almasını bile petrol satmasına bağlamışlardı.

5 Aralık’ta Oslo’da yapılan barış görüşmelerinde Sri Lanka’da 19 yıl süren savaştan sonra Tamil gerillaları ile hükümet arasında federal iktidar paylaşımı konusunda gelişme sağlandı. Ama bu anlaşma yürümedi.

6 Aralık’ta helikopterler ve tanklar desteğindeki İsrail askerlerinin Gazze Şeridi’nde bir mülteci kampına girmeleri sonucu, 10 Filistinli öldü.

7 Aralık’ta “Ümraniye sapığı” olarak bilinen ve Ümraniye, Maltepe, Kadıköy ve Üsküdar`da küçük yaştaki çok sayıda çocuğa tecavüz eden sapık yakalandı. Ama idam cezası olmadığı için ne ceza alırsa alsın, yaşayacaktı. Aynı gün Türkiye güzeli tatlı gülüşlü Azra Akın, Londra`da yapılan yarışmada, 2002 Dünya Güzeli seçildi.

Yine 7 Aralık’ta Bangladeş’te dört tiyatroya yapılan bombalı saldırılarda 18 kişi öldü, 200 kişi yaralandı.

9 Aralık’ta Endonezya hükûmetiyle Aceh’teki ayrılıkçılar arasında 26 yıllık savaşı sona erdiren anlaşma imzalandı. Aynı gün ABD ve dünyanın ikinci büyük havacılık şirketi United Airlines konkordato başvurusunda bulundu.

10 Aralık’ta “Jet Fazıl” diye bilinen, Siirt`teki seçimin iptaliyle milletvekilliği düşen Fadıl Akgündüz, hakkındaki gıyabî tutuklama kararının vicahiye çevrilmesi sonucunda tutuklanarak Kartal Cezaevi`ne konuldu. Bu adam onca insanı dolandırdıktan sonra, memleketi Siirt’te nasıl onca insandan oy alabildi?.. Ya dolandırdığından daha fazla insana hizmet etti, ya da diğer adaylar ondan daha dolandırıcı, daha sahtekâr idi, Siirtliler Fadıl’a razı oldular… Ya da seçimler hileli idi..

Yine 10 Aralık’ta Kuzey Kore’den gelen Scud füzeleri taşıyan bir gemi Umman denizinde İspanyol donanması tarafından durduruldu. Ne hakla durduruldu, İspanya’nın bu işle ne alâkası vardı, anlaşılamadı.

11 Aralık 2002 bir başka ihanet günü idi. Kopenhag siyasi kriterlerine uyum ile Anayasa`ya uyum çerçevesinde hazırlanan ve çeşitli yasalarda değişiklik öngören yasa tasarısının, yürütme ve yürürlük maddeleri dışındaki tüm maddeleri, TBMM Genel Kurulu`nda kabul edildi.

12 Aralık’ta Kuzey Kore, 1994 yılında ABD ile yaptığı anlaşma çerçevesinde dondurduğu nükleer programı tekrar aktif hale getireceğini açıkladı. Çünkü Amerika söz veriyor ama, asla tutmuyordu. O tarihte Kuzey Kore’ye yüklü miktarda yiyecek yardımı yapacağını belirtmiş, ancak yeterince yapmamıştı. Aynı gün AB Kopenhag doruğunda, AB Dönem Başkanı Danimarka’nın Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, Kopenhag kriterlerini yerine getirdiğine karar verilirse, 2004 Aralık ayında Türkiye ile müzakerelere başlama kararının değerlendirileceğini bildirdi… Ölme eşeğim, ölme! Yonca ektim, yaz gelsin. Yer, AB’ye girersin!

13 Aralık’ta CHP’nin ve bilhassa Deniz Baykal’ın desteği ile Erdoğan’ı Meclis’e sokma harekâtının 2. safhası gerçekleşti. TBMM`de 3 maddelik mini anayasa değişikliği paketi benimsendi. Paketteki en önemli değişim, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan`ın seçilmesinin önündeki en büyük engeli oluşturan 76`ncı maddedeki değişiklik idi. Bu maddenin 2`nci fıkrasındaki “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde değiştirildi. Böylece, Erdoğan`ın Siirt konuşmasından dolayı siyasi yasağına yol açan 312`nci madde mahkûmiyeti, Anayasa`nın öngördüğü yasak kapsamından çıkarılmış oldu.

Yine 13 Aralık’ta AB Kopenhag doruğunda Estonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Litvanya, Letonya, Malta, Polonya, Slovakya, Slovenya ve Kıbrıs Rum kesimi 1 Mayıs 2004′te üyeliğe davet edilirken, Bulgaristan ve Romanya’nın üyelik tarihleri 2007 olarak kararlaştırıldı. Türkiye??? Türkiye’nin vuslatı bir başka bahara, çıkmaz ayın son Çarşamba’sına kaldı!

14 Aralık’ta Çankırı`da Vali Ayhan Çevik`e yönelik düzenlenen bombalı saldırı olayına karıştığı gerekçesiyle aranan TKP-ML-TİKKO üyesi Selma Korkut, Sivas Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerine teslim oldu. “Ayfer-Süheyla” kod adlı Selma Korkut tutuklandı.

Yine 14 Aralık’ta Irak’taki BM silah denetçileri şefi Hans Blix, Irak’tan geçmişte ve şu anda kimyasal, biyolojik ve balistik füze programlarıyla ilgili çalışan bilim adamlarının listesini istedi. Sen bana Amerika’nın bilim adamları listesini veriyor musun??? Irak’tan niye istiyorsun?

16 Aralık’ta Aydın Menderes, İlhan Kesici’nin de aday olduğu DYP 7. Olağan Büyük Kongresi`nde, Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar, Genel Başkan seçildi.

17 Aralık’ta Londra’da toplanan Amerikancı rejim muhalifleri, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin ardından 2 yılı aşmayacak bir sürede demokratik ve federal bir Irak’ın kurulması, serbest seçimlerin yapılması ve Anayasa’nın hazırlanması üzerinde anlaşmaya vardılar. Değil 2 yıl, Irak 12 yıl sonra bile kendini toparlıyamıyacaktı!.. İşgalciler ancak 10 yıl sonra çekilecek, ama arkalarında bir enkaz ve Iraklılar’a değil, kendilerine çalışan bir anayasa bırakacaklardı!.. Ha, bir de 50.00 kadar silahlı asker, 18 üs ve iyice silahlandırılmış 50.000 kadar Kürt bölücü peşmerge!

Yine 17 Aralık’ta Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Parlamentosu, Bosna-Hersek’te 43 ay süren savaşa son veren Dayton Barış Anlaşması’nı yedi yıl sonra onayladı. Barış Anlaşması’nı emperyalist Batılılar iki tarafa da zorla imzalatmışlar, anlaşma ne Yugoslavya’nın, ne de Bosna-Hersek’in işine yaramıştı! Üstelik Bosna-Hersek’e müslümanları âdeta azınlık haline getiren bir anayasa yapmışlardır. (http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=259985) O yüzden ben hep “yeni anayasa” lafından çok korkarım!

Bosna-Hersek Anayasası İngilizce Metin: (http://www.servat.unibe.ch/icl/bk00000_.html)

18 Aralık’ta radyo ve televizyonda, Türk vatandaşlarının “günlük yaşamlarında kullandıkları farklı dil ve lehçeler”de yayın yapılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenleyen yönetmelik, Resmi Gazete`de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yani TRT’de Kürtçe, Zazaca, Boşnakça, Lazca yayınlara ve dolayısiyle bölücülüğe kapı açıldı. Buna ilk itiraz Türkiye’deki Boşnak kökenlilerden geldi, “Biz hep Türkçe konuşuruz, Boşnakça da nereden çıktı?” dediler!.. Ardından Mahsun Kırmızı Gül, “Benim anam Zaza. Ama TRT’nin Zazaca yayınını anlamıyor,” dedi. Anlamaz, çünkü “Kürtçe” diye bir dil yok!.. 50 ayrı ağız var. Çoğu yerde iki komşu köy halkı bile birbirini anlamaz. O yüzden “ana dilde eğitim” fiilen mümkün değil!.. Sağır kulaklara duyurulur!

Yine 18 Aralık’ta Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Perinçek ve İP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın`ın yargılandığı davanın gerekçeli kararını açıkladı. Eski AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg`un elektronik yazışmalarını açıklayarak “bilişim suçu” işlediği iddiasıyla yargılandığı davada beraat eden İP Genel Başkanı Doğu Perinçek`in, sözkonusu olayda menfaat sağlamadığı ve siyasî parti lideri olarak toplumu bilgilendirmek kastıyla hareket ettiği belirtildi. Bu bilgilendirme tabii Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Şahin Alpay, Ahmet Altan gibilerinin casusluk faaliyetini ortaya koymak şeklinde olmuştu. Aynı gün Ankara Üniversitesi öğretim görevlilerinden Dr. Necip Hablemitoğlu, Çankaya`da evinin önünde silahlı saldırıya uğradı ve öldü. Hablemitoğlu, Alman Vakıfları ile “siyanürlü altın” , “Bergama köylüleri” olaylarının içyüzünü ortaya dökmüştü. Büyük ihtimalle yurdumuzda fing atan Alman ajanlar tarafından öldürüldü.

19 Aralık’ta Sezer “Anayasa’nın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun”u bir kez daha görüşülmek üzere TBMM`ye iade etti. Yani Tayyip Erdoğan’ın böyle saçma bir şekilde korunmasına itirazı vardı.

20 Aralık’ta İstanbul Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir, ANAP’ın 11-12 Ocak günlerinde yapacağı olağanüstü kongrede genel başkan adayı olacağını açıkladı… Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı’ndan parti başkanlığına geçmesi, seçim kazanması Talip Özdemir’in ve Melih Gökçek’in ağzını sulandırmıştı. Ama Erdoğan koltuğunu bırakmak niyetinde değildi, kısa zamanda Özdemir’i ekarte etti, Gökçek’i de hevesinden vazgeçirdi.

23 Aralık’ta Irak, ülkenin güneyinde, ABD’ye ait pilotsuz bir keşif uçağını vurarak düşürdü. Aynı gün İran’ın Ardestan kenti yakınında Trabzon aktarmalı Ukrayna uçağı düştü. Uçaktaki Ukraynalı ve Rus 46 bilim adamı öldü… Bilim adamı öldü mü, hep kuşkulanırum. Uçak niye düştü, nasıl düştü?

1 Ocak 2003′te Asgari ücret brüt 306 milyon, net 225 milyon 999 bin lira olarak açıklandı. Yine 1 Ocak’ta Brezilya’da ilk kez bir solcu devlet başkanı olan Luiz Inacio Lula da Silva, göreve başladı.

2 Ocak’ta işadamı Fadıl Akgündüz hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 494 yıl ile 1235 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı.

3 Ocak’ta Türkiye’nin 2002 ihracatının 36.2 milyar dolar olduğu açıklandı. Ama unutmayalım, bunun içinde işçilik ucuz olduğu için gavur firmalarının Türkiye’de üretilip te alıp gittikleri mallar da “ihracat” sayılıyor. 2002 yılında enflasyon yüzde 30,8 oldu.

5 Ocak’ta Tel Aviv’de 2 intihar komandosunun düzenlediği saldırıda 23 kişi öldü.

6 Ocak’ta Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Neşter Operasyonu” (http://gundem.milliyet.com.tr/rusvet-verenler-kurtuldu-alanlar-cezalandirildi/gundem/gundemdetay/03.12.2011/1470569/default.htm) çerçevesinde SSK’ya 1992 yılından itibaren iyileştirici tıbbî malzeme alımlarında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla, İstanbul’da 15 kişi gözaltına alındı.

8 Ocak’ta Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da, ”28 Şubat süreci devam ediyor mu?” sorusuna, “Türkiye’de irticaî süreç devam ediyorsa, o süreç devam ediyor” diye cevap verdi. Aynı gün THY’nin İstanbul-Diyarbakır seferini yapan RC-100 tipi uçağı Diyarbakır’a inişi sırasında düştü, 74 kişi öldü, 3 kişi yaralı kurtuldu. Yine aynı gün İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu 10 polis hakkında açılan ”kayıp silahlar” davası “zaman aşımı”na uğradı.

10 Ocak’ta Başbakan Abdullah Gül, ABD’nin, liman ve üslerde inceleme yapmasına izin verildiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı da ABD silahlı kuvvetlerinden 150 kişilik heyetin Türkiye’ye gelerek 13 Ocak’tan itibaren bazı üs ve limanlarda incelemelerde bulunacağını bildirdi. Aynı gün Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in, 315 kişilik işadamı heyetiyle savaş öncesi Irak’a gidişi basında eleştirilere neden oldu. Bazı Amerikanofiller bunu “Saddam’a destek” olarak gördüler.

Yine 10 Ocak’ta ABD’nin çok damarına bastığı Kuzey Kore, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan çekildiğini açıkladı.

11 Ocak’ta ANAP 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Genel Başkanlığa eski İstanbul Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir seçildi. Aynı gün SSK’ya iyileştirici malzeme alımlarıyla ilgili ”Neşter Operasyonu” kapsamında DGM’ye sevk edilen 11 kişiden 5′i tutuklandı.



13 Ocak’ta Başbakan Yardımcısı Aldüllatif Şener, 2003 yılı özelleştirme hedefini şimdiye kadar yapılanların yarısı kadar (4 milyar dolar) olarak açıkladı. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Abdüllatif_Şener)

15 Ocak’ta Türkiye, idam cezasını kaldıran Avrupa Sözleşmesi’ni imzaladı. Aynı gün Meclis lojmanları, Milli Emlâk Genel Müdürlüğü”ne devredildi.

16 Ocak’ta babalarının tarlası gibi Türkiye’yi dolaşan ABD’li askerî uzmanlar, Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki Yenice tren istasyonunda incelemelerde bulundu.

17 Ocak’ta Hazine, 500 milyon euro tutarında tahvil ihracı gerçekleştirdi. Yani borç aldı. BDDK, 1998 yılındaki bazı kredilere ilişkin, Pamukbank ve Etibank arasında, ”karşılıklı kredi kullanımıyla Pamukbank’ın zarara uğratıldığı” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

18 Ocak’ta ABD’li uzmanlar Çorlu Havaalanı ve İskenderun Limanı’nda inceleme yaptı.

19 Ocak’ta Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, 2003-2004 yılından başlamak üzere ilk etapta ilköğretim, sonra da tüm eğitim kurumlarına ders kitaplarının ücretsiz dağıtılacağını söyledi. Ama kitapların Devlet matbaalarında değil, özel şirket matbaalarında basılacağını, böylece birilerinin zengin edileceğini söylemeyi unuttu.

20 Ocak’ta PETKİM satışa çıkarıldı. Böylece Turgut Özal ile başlayan “özelleştirme” furyasının üçüncü safhası açılmış oldu. Aynı gün Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) projesi hizmete girdi. Proje kapsamında her vatandaşa bir kimlik numarası verildi. Yüksek Seçim Kurulu 9 Mart’ta Siirt’te yapılacak seçimde bağımsız aday olmak isteyen Fadıl Akgündüz’ün başvurusunu reddetti. Yine aynı gün Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş, Fethullah Gülen’in ”Anayasal sistemi değiştirerek yerine İslami esaslara dayalı devlet kurmak amacıyla yasadışı terör örgütü kurarak faaliyette bulunduğu” iddiasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi.

Yine 20 Ocak’ta BM Güvenlik Konseyi kimyasal, biyolojik ve nükleer maddelerin teröristlerin eline geçmesini önleyecek bir karar tasarısını oybirliğiyle kabul etti. Ama Amerika gibi, Fransa gibi, İsrail gibi terörist devletlerin elleinde bulunan kimyasal ve biyolojik silahları önleyecek bir karar alınmadı. Aynı gün Libya, BM İnsan Hakları Komisyonu başkanlığına seçildi. ABD bu seçime karşı çıktı.

21 Ocak’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım’ın da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında Mavi Akım Projesi’nde, Samsun-Ankara Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin fizibilite etüdünün yapılması ihalesine fesat karıştırdıkları gerekçesiyle dava açtı. Aynı gün AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,” haksız malvarlığı edindiği” iddiasıyla yargılandığı davada suç unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat etti. Herhalde hâkim, mal varlığının “çocuklarına sünnet düğününde yapılan takılar”dan oluştuğu iddiasını ciddiye almıştı.

22 Ocak’ta Anayasa Mahkemesi, Erdoğan’ın ”kurucu üyelikten ayrılmış olmakla genel başkanlığının da sona erdiğini” sonucuna vardı. AKP’nin MKYK’sı, Erdoğan’ın genel başkanlık görevini sona erdirdi. Erdoğan, ertesi gün AKP Genel Başkanlığı’na yeniden seçildi.

23 Ocak’ta İngiltere Genelkurmay Başkanı Amiral Sir Micheal Boyce, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök’ü ziyaret etti. Boyce, İncirlik Üssü’nde de incelemelerde bulundu. Demek ki İngiltere de Irak savaşna bulaşmaya hazırlanıyordu!

24 Ocak’ta NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral James L. Jones Türkiye’ye geldi.

25 Ocak’ta eski Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen’in de aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında usulsüz kredi verdikleri iddiasıyla 7 yıl 6′şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Peki usülsüz kredi alanlar ne oldu?

27 Ocak’ta, daha önce el konulmuş olan Pamukbank’ın (http://tr.wikipedia.org/wiki/Pamukbank) ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi, eski sahiplerine devredildi. Niye, anlaşılamadı. Ancak bu Pamukbank’ı batmaktan kurtaramayacak, Pamukbank 2004 yılında Halkbank’a devredilecekti.

30 Ocak’ta aralarında eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral’ın da bulunduğu 38 kişi hakkında mahkeme kararı olmadan telefon dinledikleri iddiasıyla açılan dava beraatle sonuçlandı.

Yine 30 Ocak’ta ayakkabısına yerleştirdiği patlayıcıyla Paris’ten Miami’ye giden American Airlines şirketine ait uçağı havaya uçurmayı planlamakla suçlanan Richard Reid, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Adam ne Ortadoğulu, ne Afrikalı, ne de müslümandı. “Beyaz” bir terörist idi. Aynı gün America On Line (AOL) ve ortağı kablo TV şirketi Time Warner, 2002 yılında yaklaşık 100 milyar dolar zarar ettiklerini açıkladılar.

31 Ocak’ta AKP Mervan Gül, Siirt’te 9 Mart’ta yapılacak seçimde adaylıktan çekildi. Böylece, Erdoğan’a listede birinci sırada yer alma yolu açıldı.


En son İlteriş Kağan tarafından Çarş. 16 Nis. 2014 - 9:55 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Turkey10
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Gencat10
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Pro1010
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 290407


 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Empty ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN! (2. BÖLÜM)

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Çarş. 16 Nis. 2014 - 9:47

TÜRKİYE’Yİ BÖLMEYİ AMAÇLAYAN ‘BOP’UN ELEMANI;
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 15231110
Kaldığımız yerden, 28 Şubat uygulamaları sonucu iktidara getirilen Recep Tayyip Erdoğan döneminde cereyan eden olaylar, ihanetler ve dünya olayları ile KRONOLOJİ’mize devam ediyoruz. Yine unutmuyoruz; TAYYİP ERDOĞAN ”GENİŞLETİLMİŞ KUZEY AFRİKA VE ORTADOĞU PROJESİ” SÖZDE EŞBAŞKANI OLUP, TÜRKİYE’Yİ BÖLMEYİ AMAÇLAYAN ”BOP”UN ELEMANIDIR!

28 Şubat 1997 Muhtırası ile ile başlayan dönem, TÜRK MİLLETİ’ne, TÜRK DEVLETİ’ne, TÜRK ORDUSU’na ve ATATÜRK’e ihanet dönemidir!

-4 Şubat’ta Turkcell, Pamukbank’a ait olan Turkcell hisselerinin, önce TMSF tarafından satın alınacağını, daha sonra da bu hisselerin Çukurova Grubu’na satılacağını duyurdu. Maliye Bakanı, 2002 yılı bütçesinde harcamaların 115,5, bütçe açığının 39,1, faiz dışı fazlanın ise 12,8 katrilyon lira olarak gerçekleştiğini söyledi…

(BU ”FAİZ DIŞI FAZLA” TABİRİ DE SON DERECE KOMİKTİR. BÜTÇEDEN ÖNCE BORÇLARIN FAİZİ ÖDENİYOR, KALAN KISMI İSE ‘FAZLA’, YANİ SANKİ GÖKTEN İNMİŞ NİMET KABUL EDİLİYOR!..)

Aynı gün Zorunlu Tasarruf kesintilerinin ödenmesine ilişkin takvim açıklandı.

-Yine 4 Şubat’ta Yugoslav parlamentosu, yaptığı tarihi toplantıda, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırdı, Sırbistan-Karadağ birliğini oluşturan anlaşmayı onayladı. Irak Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan, Türkiye’ye geldi.

-5 Şubat’ta “askerî üs ve tesisler ile limanlarda gerekli yenileştirme, geliştirme, inşaat ve tevsi çalışmaları” ile ilgili olarak, “ABD’ye mensup teknik ve askerî personelin Türkiye’ye gelmesi”ne ilişkin Başbakanlık Tezkeresi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

-Yine 5 Şubat’ta ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, BM Güvenlik Konseyi’nde Irak ile ilgili yaptığı sert konuşmada, Bağdat yönetiminin kitle imha silahlarına sahip olduğunu reddederek, savaşa davetiye çıkardığını söyledi ve Irak’ı El Kaide terör örgütüyle ilişkide bulunmakla suçladı. Amerika saldıracak ya, “gözünün üzerinde kaşın var” diyerek bahane arıyor!.. 7′si NATO’ya aday, Amerika güdümüne girmiş 10 Doğu Avrupa ülkesi, ABD’nin Irak politikasına destek veren bir mektuba imza koydu. Girişim 17 Şubat’ta Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından eleştirildi.

-6 Şubat’ta TBMM, kapalı oturumda, Türkiye’deki ABD’ye mensup teknik ve askeri personelin üç ay süreyle Türkiye’de bulundurulmasına, bununla ilgili gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi’ni kabul etti.

-7 Şubat’ta 37 ile yeni vali atandı, 22 valinin yeri değiştirildi. Böylece AKP iktidarı Bakanlıklar’dan sonra Valilik’lerde de hâkimiyetini kurdu ki, bu 2013′te T.C. Bursa Valiliği’den “T.C.” ibâresinin kaldırılmasına kadar gidecekti… Aynı gün THY’nin Ankara-İstanbul seferini yapan ve Atatürk Havalimanı’na inen yolcu uçağında bir kişi iki mürettebat ile bir yolcuyu rehin aldı. Ali İlker Urbak adlı kişinin eylemi operasyonla sona erdirildi. Maksadı anlaşılamadı…

-8 Şubat’ta Gül, ”Ulusa Sesleniş” programında, ”Irak’taki herhangi bir savaş Türkiye’nin savaşı olmayacaktır” dedi. Ama Tezkere ile Türkiye zaten savaşa bulaşmıştı. Aynı gün ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor ile heyetlerarası çalışmalar sonucunda, “muhtemel” bir Irak operasyonunda Türkiye’nin zararlarının tazmin edilmesi konusunda mutabakata varıldı.

-9 Şubat’ta Kızılay, Irak’a muhtemel bir müdahale sonucunda Türkiye’ye gelecek sığınmacılar için Silopi’deki ana deposuna 100 bin kişilik çadır ve malzeme gönderdi.

-10 Şubat’ta Fransa, Almanya ve Rusya ile birlikte, Irak’ta silah denetimlerinin devamından yana ortak bir tavır alıp, savaşı engellemek için ”barış cephesi” oluşturdu. Chirac, Fransa’nın BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını kullanmaya hazır olduğunu açıkladı. Fransa herhalde Irak’tan ucuz petrol alıyordu ki, savaş çıkmasını istemiyordu.

-11 Şubat’ta Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin, El Cezire’de yayınlanan bir ses bandıyla, Irak rejimine destek çağrısında bulundu.

-12 Şubat’ta Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Devlet Bakanı Ali Babacan, görüşmelerde bulunmak üzere ABD’nin başkenti Washington’a gitti. (NE GÖRÜŞTÜLER ALLAH BİLİR!)

-14 Şubat’ta Türk kuruluşu TAI, ABD firması Boeing ile 500 milyon dolarlık yeni bir üretim programını üstlendi.. Aynı gün BM Güvenlik Konseyi çoğunluğu, BM silah denetçilerinin yeni raporunun ardından Irak’ta silah denetimlerinden yana olduğunu açıklarken, ABD azınlıkta kaldı. Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin, Bugün güce başvurmayı haklı çıkaracak bir gerekçe yok” ” dediğinde, oturumlarda yasak olmasına karşın alkışlandı. BM ayrıca (SALDIRI KESİN YA,) savaş sonrası “Irak’ın yeniden inşası” için bir “görev gücü” kurdu. Ama bir işe yaramadı. Irak “yeniden inşa” edilemedi!

-Yine 14 Şubat’ta Kuzey Kore ile Güney Kore 50 yıldır ilk kez turistlerin geçişi için kara sınırını açtı. Yine aynı gün klonlanmış kopya koyun Dolly, kopyalanmasından 6 yıl sonra uyutuldu, yani zehirli iğne ile öldürüldü. Çünkü büyük sağlık sorunları yaşıyordu. Bu olayın ardından klonlanmış hayvanların sağlık sorunları tartışması başladı. Bu da genlerle oynamak gibi, klonlamanın da öyle rastgele yapılamayacak bir şey olduğunu ortaya koydu.

-15 Şubat’ta başta Avrupa’da olmak üzere dünyada yaklaşık 10 milyon kişi Amerikan emperyalizmine ve savaşa karşı gösteri düzenledi.

-17 Şubat’ta ABD Heyeti, üs ve limanların “modernizasyon”u çerçevesinde Mersin ve İskenderun limanlarında incelemelerde bulundu. Aslında “Biz asker ve malzemeyi buradan nasıl geçiririz?” incelemesi yaptılar.

-18 Şubat’ta Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK Kanunu’nda değişikliği öngören taslağı tartışmaya açtı… Bu YÖK yasasında bir büyü var. Kimse özüne dokunamıyor. Türkiye’de üniversite eğitiminin canına okuyan Yahudi dönmesi beynelmilel mason İhsan Doğramacı’nın marifeti olduğu için herhalde. Bugün dahi (2013) “yeni anayasa” maddeleri görüşülürken 4 parti “YÖK’ün adının değiştirilmesine, ancak Anayasa’da kalmasına” karar vermiş!.

-19 Şubat’ta işgâl hazırlığı yapan ABD heyeti, Sabiha Gökçen uluslararası havaalanında incelemelerde bulundu. Aynı gün Faslı Münir El Mutasaddık, 11 Eylül 2001′deki saldırılardan yargılanan ilk kişi oldu ve sözde yataklık yaptığı gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkûm oldu. Aynı gün İran’ın güneydoğusundaki Sistan ve Belucistan eyaletinin başkenti Zahedan’dan Kirman’a giden Rus yapımı İlyuşin-76 tipi uçak Kirman’a inmeye hazırlanırken düştü. Kazada 275 Devrim Muhafızı öldü. Yine 19 Şubat’ta Güney Kore’deki Daegu kentinde kundaklama sonucu çıkan yangında 200 kişi öldü.

-20 Şubat’ta IMF heyeti, ekonomi yetkilileriyle krizlerin durumunu inceledi. Aynı gün ABD’li heyetler Mardin ve Batman’da incelemelerde bulundular.

-21 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Sezer, Joel Hafley Başkanlığındaki işgâlci ABD Kongresi Temsilciler Meclisi üyelerini kabul etti. Heyet, Başbakan Gül ve hiç bir resmî sıfatı olmayan Erdoğan tarafından da kabul edildi. Aynı gün ABD’nin Avrupa Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Burwell Bell, Mersin’de incelemelerde bulundu. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği, TBMM kararı olmadan yabancı ülke muharip unsurlarının (birlik, tank, top, savaş uçağı gibi) Türkiye topraklarına kabulünün söz konusu olmadığını bildirdi.

(YEMİN ETSE BAŞI AĞRIMAZDI. ÇÜNKÜ MECLİS BUNA ÇANAK TUTAN TESKERE’Yİ DAHA KABUL ETMEMİŞTİ.)

-23 Şubat’ta Necmettin Erbakan’ın 5 yıllık siyasi yasağı sona erdi. Genç Parti 1. Olağan Kongresi yapıldı. Genel Başkanlığa Cem Uzan seçildi. Aynı gün Türkiye ile Yunanistan arasında doğalgaz hattı anlaşması imzalandı.

-24 Şubat’ta bölücü kürtçü parti HADEP 2. Olağan Kongresi TÜRK bayrağı olmadan, Apo’nun resimleri ve sloganları ile toplandı. Genel Başkanlığa Ahmet Turan Demir seçildi. İskenderun Limanı’na yanaşan Ro-Ro gemisi işgâlci Amerikalılar için araç ve mühimmat boşaltmaya başladı. Türkiye’de yabancı asker bulundurulması ve Türkiye’nin yurtdışına asker gönderilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi, Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı.

-25 Şubat’ta Tezkere AKP içinde bile çatlaklara yol açtı. TBMM Başkanı Bülent Arınç, ”Hükûmete sesleniyorum: Sizden tezkere değil, 2003 bütçesini bekliyoruz” dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, ”Tezkerenin uluslararası meşruiyeti yok. Tezkerenin geçmemesinde yarar var. Geçmez ise demokrasi güçlenir,” dedi. Ama Tayyip Erdoğan bir kere Amerikalılar’a söz vermişti, dönüş yoktu… AKP İstanbul Milletvekili Göksel Küçükali, Irak’la ilgili tezkerelere yönelik eleştirilerinin ardından partiden kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Başbakanlık Tezkeresi TBMM’ye sunuldu. İskenderun Limanı’na ABD donanmasına ait kargo gemisi yanaştı. Amerikalılar 1 Mart Tezkeresi’nin kabul edileceğinden hiç kuşku duymuyor, indirme-bindirmelerini şimdiden yapıyorlardı…

-26 Şubat’ta Özelleştirme Yüksek Kurulu otoyolların işletmeye açık kesimleri ile boğaz köprülerinin özelleştirme kapsamına alınmasına karar verdi. Pamukbank ve bazı iştiraklerinin elinde bulunan Yapı Kredi Bankası ile Turkcell hisseleri bir protokol kapsamında TMSF’ye devredildi.

-27 Şubat’ta eski Bosna Sırp Cumhuriyeti Devlet Başkanı Bilyana Plavsiç, Lahey savaş suçları mahkemesince 11 yıl hapse mahkûm edildi.

-27 Şubat’ta “Vergi Barışı Kanunu” Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

(NEDENSE BİRİLERİ MİLLETE BU ”BARIŞ” KELİMESİNİ POMPALAYIP DURUYOR… HALBUKİ TÜRKİYE SON 400 YILDIR KİMSEYE SAVAŞ İLAN ETMEMİŞ, ANCAK SALDIRILARA KARŞILIK VERMİŞ BİR ÜLKE… İNGİLİZCE ”PEACE” KELİMESİNİN KARŞILIĞI BAZEN ”BARIŞ”, BAZEN ”HUZUR” DUR. BİZİMKİLER ”HUZUR ORTAMI” DİLEYECEKLERİ YERDE ”BARIŞ ORTAMI” DİYEREK SANKİ SAVAŞ VARMIŞ GİBİ BİR DURUM YARATIYORLAR. BUNA BENZER DURUMU TGB’NİN AÇTIĞI İKİ DİLLİ PANKARTLARDA DA GÖRMÜŞ, SAYFADA DA DİLE GETİRMİŞTİK. AMA BURADA KASTETTİKLERİ ”SAVAŞ-BARIŞ” DEĞİL, BARIŞMAK! KİMİNLE?? VERGİ KAÇAKÇILARI İLE! GENE VERGİ AFFI VE İNDİRİMİ GETİRECEK, VERGİSİNİ DÜZENLİ ÖDEYENİ CEZALANDIRACAK, ÖDEMEYENİ MÜKAFATLANDIRACAKLARDI !..)

-1 Mart 2003′de Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan Abdullah Gül’ün ve daha sonraki itirafları ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öztürk’ün desteklemesine rağmen, asker göndermeye ve ülke içine yabancı asker kabulüne ilişkin Başbakanlık Tezkeresi Meclis’te reddedildi. Önce kabul edildiği sanılan “1 Mart Tezkeresi” (http://tr.wikipedia.org/wiki/1_Mart_tezkeresi) Anayasa’da öngörülen ”salt çoğunluk” sağlanamadığı için reddedilmiş oldu. Yeni seçilmiş olan AKP milletvekillerinin bir kısmı da daha vatanseverliklerini kaybetmemiş oldukları için red oyu kullanmışlardı. Çünkü Tezkere 62.000 yabancı askerîn 6 ay süreyle Türkiye’de bulunması öngörülüyordu. Yani bunlar Irak’a geçip orayı işgal edecek grup değildi, BUNLAR TÜRKİYE’Yİ İŞGÂL EDECEKLERDİ!.. Ayrıca 255 uçak ve 65 helikopter ile TÜRKİYE’de konuşlanacaklardı!..

(BUNA ‘EVET’ DİYENLER, ‘HAİN’ DEĞİL DE, NEYDİ? BİZ DAHA, ‘MANDACI’ İSMET İNÖNÜ’NÜN 1947′DE MİSSOURİ ZIRHLISI İLE TÜRKİYE’YE SOKTUĞU ABD ASKERLERİNİ, MENDERES’İN AÇTIĞI ”TÜRK ASKERİ GİREMEZ!” AMERİKAN ÜSLERİNİ, HATTA TAKUNYALI TAKKELİ TURGUT ÖZAL’IN DAVET EDİP GETİRTTİĞİ ”ÇEKİÇ GÜÇ”Ü (http://www.odatv.com/n.php?n=erdoganin-cekic-guc-yalani-2005111200)BAŞIMIZDAN DEF EDEMEMİŞTİK!..

-Tezkere’nin reddedilmesi TÜRKİYE’yi koyun gibi itaatkâr görmeye alışmış Amerikalılar’da hayal kırıklığı yarattı. Irak işgâli için bütün hazırlıklarını “kuzeyden ve güneyden girme” şeklinde yapmış oldukları için, büyük zaman ve maddî kayıplara uğradılar.

(İÇLERİNDEN; ”SORARIZ SİZE” DEDİLER!..)

-Yine 1 Mart’ta 11 Eylül saldırılarının ”beyni” olduğu söylenen ve El Kaide örgütünün üçüncü adamı Halid Şeyh Mohammed İslamabad’da yakalandı…

-2 Mart’ta her bakımdan Amerika’ya ve Batı Avrupa’ya bağımlı olan Borsa, Tezkere’nin kabul edilmeyişinin ardından son 2 yılın en büyük düşüşünü yaşadı. Tezkere’nin kabul edilmemesi faizleri de yükseltti. Aynı gün Başbakan Abdullah Gül, ”Tasarruf ve Gelir Artırıcı Tedbirler” paketini açıkladı.

-3 Mart’ta Tezkere’nin reddedilmesinin ardından, ABD, Türkiye’deki üs ve limanlarda başlattığı modernizasyon çalışmalarını askıya aldı. (YANİ ”MODERNİZASYON” BİZİM İÇİN DEĞİL, KENDİLERİ İÇİNDİ!..)

-6 Mart’ta Çankaya Köşkü’nde, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında; KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Başbakan Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ile Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın katıldığı Kıbrıs Zirvesi düzenlendi. Zirveden sonra yapılan açıklamada, Annan Planı’nın mevcut haliyle Türk tarafının temel kaygı ve beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu bildirildi. Buna rağmen Erdoğan, Başbakan olunca Annan Planı’nı hem TÜRKİYE’ye hem de KIBRIS TÜRKLERİ’ne kabul ettirmek için büyük gayret sarfetti!..

-Aynı gün KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine hitap etti ve Annan Planı’nın kabulü için “büyük ölçüde tadilat” yapılması gerektiğini söyledi (http://www.abbulteni.org/pdf/ANNANPLANItrOZET.pdf). TBMM’den KKTC’ye destek deklarasyonu yayınlandı. Deklarasyonda, Kıbrıs sorununa çözümün tarafların eşit statüsü ve eşitliğine ilkesi çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulandı.

(ANNAN PLANI’NDA BU EŞİTLİK YOKTU. ZATEN HİÇ BİR HRİSTİYAN BATI ANLAŞMASINDA DİĞERLERİ İÇİN EŞİTLİK YOKTUR.)

-8 Mart’ta IMF, Türk yetkililer ile 4. gözden geçirmenin niyet mektubu üzerindeki tüm ana unsurlar üzerinde anlaşmaya varıldığını açıkladı. (YANİ TÜRKİYE, IMF’YE ”ŞARTSIZ TESLİM” OLMUŞTU!)

-9 Mart’ta Recep Tayyip Erdoğan Siirt’teki düzmece seçimi kazanarak parlamentoya girdi.

-10 Mart’ta hep belirttiğimiz gibi “özelleştirme” o haliyle kalmadı, “yabancılaşma” dönüştü. Bundan özel sektör bile nasibini aldı. Türk makarna pazarında en büyük paya sahip Filiz Gıda’nın tamamı İtalyan Barilla’ya geçti. Orim Cam Hollandalı Schott Glaverbel’e satıldı. Hacı Şakir sabunları bile yabancının eline geçti. Acaba Hacı Bekir şekerlemeleri kurtuldu mu?… Aynı gün iktidarı daha da sıkıştırmak için Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber ”Dünya Bankası, AKP hükûmetinin bu bütçesine destek vermeyecek” dedi, planı açık etti.

-11 Mart’ta Abdullah Gül başkanlığındaki 58. Hükümet istifa etti. Aynı gün ABD’ye gitmek için yola çıkan Chhibber, İstanbul’dan Ankara’ya döndürüldü. Chhibber’in yaptığı açıklamanın yer aldığı bant Washington’daki Dünya Bankası merkezinde incelemeye alındı.

-12 Mart’ta Tezkere’nin reddine rağmen, ABD’nin askeri yığınak yaptığı İskenderun Limanı’nda, Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Akın Birdal’ın da aralarında bulunduğu bir grup gösteri yapmak istedi. Türk askeri havaya ateş açtı. Göstericiler gözaltına alındı. Aynı gün Anayasa Mahkemesi, bölücü Kürtçü HADEP’i kapattı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, bölücü Kürtçü DEHAP’ın temelli kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı.

-Yine 12 Mart’ta Sırbistan Başbakanı Zoran Cinciç, Belgrad’daki hükümet binasının girişinde uğradığı suikast sonucu öldü. Cinciç, 50 yaşındaydı. Suikastın ardından başlatılan 42 günlük olağanüstü hal uygulaması sonucu mafya karşı benzersiz bir savaş başlatıldı.

-14 Mart’ta Tayyip Erdoğan başkanlığında 59. Hükümet kuruldu (http://tr.wikipedia.org/wiki/59._Türkiye_Cumhuriyeti_Hükûmeti).

Bu hükûmet kurulana kadar Tayyip Erdoğan deli danalar gibi kendini yurt dışına atmış, Fransa’ya, Almanya’ya, Amerika’ya gitmişti. Başkan Bush “parti başkanı” olmasından başka hiç bir resmî sıfatı olmayan Erdoğan’ı kabul etmiş, görüşmüştü! Bunda şaşacak bir şey yok!.. Aydınlık Dergisi’nin 20 Ekim 1996′da yazdığı gibi, Amerika Erdoğan’ı Erbakan’ın yerine o tarihten bu yana hazırlıyordu..!(http://www.vatanhaberajansi.com/haber/arastirma/abramowitz-tayyipi-erbakanin-yerine-hazirliyor/648.html)

-15 Mart’ta İş Güvencesi Yasası yürürlüğe girdi. Ama aslında bu yasa güvence değil, güvensizlik veriyordu. Bırakın, Devlet dairelerinde çalışan işçileri, Belediyeler’de özel sektörde “taşaronluk” aldı yürüdü. Sigortasız, güvencesiz çalışmak zorunda kalanlar perişan oldu. Aynı gün İskenderun Limanı’ndan vagonlara yüklenen işgalci Amerikalılar’a ait askerî araç ve malzemelerin demiryolu ile Irak’a sevkıyatına başlandı.

-Yine 15 Mart’ta Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin yerini Hu Jintao’ya bıraktı. Aynı gün Orta Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Bungui’ye tamamen hâkim olan isyancı general François Bozize, kendisini Devlet Başkanı ilan etti ve geçiş hükümeti kurdu.

-16 Mart’ta Amerikan yardakçısı İngiltere Başbakanı Tony Blair ve bir başka Amerikan yardakçısı İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar ile Azor Adaları’nda bir araya gelen ABD Başkanı George Bush, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve oğullarının sürgüne gitmesi için 48 saatlik ültimatom verdi. Aynı gün İspanyol adaleti Bask bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden ETA örgütünün siyasi kanadı Batasuna’yı kanundışı ilân etti. Batasuna, 7 Mayıs’ta da ABD tarafından terörist örgütler listesine alındı.

-17 Mart’ta Irak’a savaş ihtimalinin artması sebebiyle borsa düştü, dolar ise serbest piyasada 1 milyon 715 bin liradan işlem gördü. Devlet tahvili faizi 6 puan birden yükseldi. Borsa’daki şirketlerin bir günlük kaybı 4 milyar dolar oldu.

-18 Mart’ta Irak’ı ve Saddam’ı iyice sıkıştırmak için ”petrol karşılığı gıda” programı askıya alındı. Emperyalist Hıristiyan Batı ülkelerinin sahip olduğu uluslararası petrol şirketleri Irak petrolü alımlarını durdurdu. Irak halkı açlığa mahkûm edildi.

-19 Mart’ta Bakanlar Kurulu, Türk askerinin Kuzey Irak’a gönderilmesi ve ABD uçaklarının Türk hava sahasından geçişlerine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresini TBMM’ye gönderdi. Aynı gün Eski AB Komisyonu Temsilcisi Karen Fogg ve casuslarının e-maillerini açıkladığı için yargılanan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, beraat etti.

-20 Mart’ta emperyalist Amerikan-İngiliz koalisyonu güneyden Irak’a girerken, başkent Bağdat havadan bombalanmaya başladı. Saddam Hüseyin, televizyondan direniş çağrısında bulundu. Amerika bu savaşta 1991 Körfez Savaşı’ndan farklı bir taktik uyguladı. Körfez Savaşı, bilhassa CNN aracılığıyla âdeta “naklen yayın” gibi verilmiş, savaşın vahşeti, bombalanan sığınaklar, parçalanan yanan insanlar gösterilmiş, Amerika aleyhine kötü propoganda olmuştu. Akıllanan Amerikalılar bu sefer “embedded journalists” (http://www.independent.co.uk/news/media/opinion/embedded-journalism-a-distorted-view-of-war-2141072.html) yani ordu ile birlikte hareket eden, sansürlü yayın yapan gazeteciler kullandı. Diğer yayınlara izin vermedi. Bu suretle dünya Afganistan ve Irak’taki yıkıcı, yokedici, zulüm dolu savaşı ancak Amerikalıların izin verdiği kadarıyla görebildiler. Vidyodaki savaş oyunları gibi sahte bir savaş seyrettik. Ama hakikat gizlenemez. İlerde gerçekler yavaş yavaş ortaya çıktı.

-Cumhurbaşkanı Sezer, Irak konusunda ABD’nin tek taraflı davranışını doğru bulmadığını söyledi. Buna rağmen Türk askerinin Kuzey Irak’a gönderilmesi ve ABD uçaklarının Türk hava sahasından geçişlerine izin verilmesine ilişkin 2. Tezkere, TBMM’de kabul edildi. Aslında bu 2. Tezkere, reddedilen 1 Mart Tezkeresi’nin yarattığı boşluğu doldurmak için çıkarıldı. 62.000 Amerikan askeri gelip Türkiye’ye çöreklenmedi ama, Türkiye’den tıpış tıpış Irak’a geçtiler. Limanlardan, havalanlarından, bizim askerin giremediği üslerden yararlandılar… AKP iktidarının Amerikan güdümüne girdiğinin ilk işareti budur. Bu arada Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde “savaşa hayır” gösterileri yapılıyordu.

-21 Mart’ta Necmettin Erbakan, Saadet Partisi’ne katılarak aktif siyasete döndü.

-22 Mart’ta hakkında üç ayrı gıyabî tutuklama kararı bulunan ve ABD’den dönen, yolsuzlukları ile meşhur Sabetayist işadamı Halil Bezmen, cezaevine konuldu.

-23 Mart’ta TRT Genel Müdürü mason ve Sabetayist Yücel Yener, görevinden istifa etti. Bu adam göreve geldiğinde 3.000 olan TRT personelinin sayısını 1.000′e indireceğini vaadetmiş, ancak 8.000′e çıkarmıştı!.. TRT logosu’nun (https://www.google.com.tr/search?q=trt+logosu&hl=tr&tbm=isch&tbo=u&source=univ&sa=X&ei=FAF2UcnGFIW04ATe94D4Bg&sqi=2&ved=0CDAQsAQ&biw=1152&bih=696) değiştirilmesi için TÜRKLER dururken uluslararası yarışma açmış, ihaleyi bir Avustralyalı firma kazanmış, onlar da Sidney olimpiyatları sembolü yarışmasında kazanamayan “iki bumeranglı” logoyu hiç emek sarfetmeden TRT’ye yüzbinlerce dolar karşılığında kakalamıştı. Yener ayrıca Atatürkçüler’e şirin görünmek için bir “Cumhuriyet Treni” (http://www.porttakal.com/ahaber-cumhuriyet-treni-yola-cikiyor-77018.html) icat etmiş, bununla yurdu dolaşmıştı. Hapse atılacak, malına mülküne, yediklerinin, yedirdiklerinin karşılığı olarak elkonulacak bir yaratıktır… Aynı gün 59. Hükümet, güvenoyu aldı.

-Yine 23 mart’ta Çeçenistan’da anayasa referandum yapıldı. Seçmenlerin yüzde 90′ı ”Evet” oyu kullandı. Referandum birçok kuruluş tarafından sert dille eleştirildi. 5 Ekim’de yapılan seçimlerde de Moskova yanlısı Ahmed Kadirov’ın iktidarı meşrulaştı.

-24 Mart’ta Borsa, 8.892,65 puandan günü kapatarak, yılın en düşük seviyesine indi. Aynı gün THY Ağrı, Erzincan, Batman ve Muş seferlerini, “ticarî nedenler”le geçici olarak durdurdu. Yani bir Devlet kurumu “zarar ediyorum, kâr edemiyorum” diye hizmet vermekten vazgeçti! Yine aynı gün işgalci Amerikan birliklerinin, dereyi görmeden paçayı sıvayıp ta Mardin Nusaybin’de kurdukları lojistik destek merkezi boşaltıldı.

-25 Mart’ta ABD Başkanı Bush, “tezkere” pazarlıklarını açıkladı. Türkiye’ye doğrudan kredi olarak 8,5 milyar dolar destek önerdiği bildirildi. Hibe değil ha!.. Halbuki Körfez Savaşı’nda Mısır’ın 6 milyar dolar borcunu silmişlerdi de, bizim salak Turgut Özal, “Biz erkek adamız, borcumuzu öderiz. Kota kaldırılsın, yeter” demişti, o bile kaldırılmamıştı!.. Bizi ne kadar dirayetsiz insanlar idare etmiş te, farkında olmamıştık!.. Bunlar da “at pazarlığı” yapmakla itham edildiler. Paçaları tutuşan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, kredinin ”kuzey cephesi”nin açılmasıyla ilgili olmadığını söyledi. Aynı gün Başbakan Erdoğan, daha önce Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı şikayet başvurularını geri çekti…

(DEVLET MEMURU, POLİTİKACI OLUP TA DEVLETİNİ AVRUPA’YA AMERİKA’YA ŞİKAYET EDENLER ”VATAN HAİNİ”dir!)

-26 Mart’ta Özelleştirme İdaresi, Maliye Bakanlığı’na ve gelmiş geçmiş en insafsız Maliye Bakanı olan Kemâl Unakıtan’a bağlandı.

(UNAKITAN; ”ALAN OLSA ANAMI BİLE SATARIM”, DİYEMEDİĞİ İÇİN, ”BABALAR GİBİ SATARIM”, DEMESİYLE MEŞHURDUR!..)

Aynı gün Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan HADEP’in 35 belediye Başkanı, DEHAP’a geçti.

-28 Mart’ta kapatılan DEP’in eski milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak’ın DGM’de yeniden yargılanmalarına başlandı. Mahkeme, sanıkların tahliye taleplerini reddetti. Aynı gün THY’nin İstanbul-Ankara seferini yapan Ergene adlı yolcu uçağı, Özgün Gençaslan adlı kişi tarafından kaçırıldı. Uçak, Atina’ya indirildi. AKP milletvekilleri Vahit Erdem, Turan Çömez ve Ali Rıza Alaboyun’un da içinde bulunduğu uçak kaçırma eylemi, olaysız sona erdi.

-31 Mart’ta DİE, Türkiye ekonomisinin 2002 yılında yüzde 7.8 büyüdüğünü açıkladı. 2001 yılında küçülen ekonomi AKP iktidarından önce düzelmiş, büyümeye başlamıştı..

BU ADAM ÜNLÜ PARA BABASI "George Soros" ABD KARŞITI ÜLKELERDE AMERİKA ADINA TURUNCU DEVRİMLER YAPTIRAN BİR ŞEYTAN... Edoğanı destekleyen başa getiren ve halada destekleyen... Sizce kimlerdir? bu soruya vereceğiniz cevap ilk aklınıza gelen ama doğru cevaptır Yahudi cesaret madalyası verenler kimlerdir? http://archive.adl.org/presrele/asint_13/4730_13.html Birde manevi bir boyutu var. Münafıklar çok ikna edici konuşurmuş. 2006 yılındaki Washington gezisi sırasında Cüneyt Zapsu’nun "Bu adamı deliğe süpürmeyin kullanın" sözleri
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 18910710

Kardinal Gülen burada GÜLÜYOR. Azılı Siyonist ADL lideri Abraham Foxman ile göz göze, göbek göbeğe kucaklaşıyor. Şeytanın maskesi Takke düştü kel göründü.
CAHİLLER PEŞLERİNDE
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 14869211
İngiliz, İsrail, Amerika ve diğer düşman ülkelerin cübbeli ajanları olduğunu hiç anlamadınız. Seccadeli etki ajanlarının koynunda kendi devletinize düşman oldunuz.
http://tarafsizhaber.blogspot.com.tr/2014/03/ingiliz-israil-amerika-ve-diger-dusman.html
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Turkey10
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Gencat10
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Pro1010
 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 290407


 ‘BOP’UN ELEMANI ERDOĞAN DÖNEMİ-1 Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz