Yandaşın tekme ile imtihanı

Lüks bir jipin lastiğine tekme attı diye resmi korumalar tarafından yerlere yatırılıp etkisiz kılınan bir madencinin, tam da elleri ayakları resmi korumalarca derdest edilmişken malum müsteşar yardımcısı tarafından insafsızca tekmelenmesi karşısında yandaş kalemlerin, yandaş medyanın takındığı tavır, aldığı vaziyet, gerçekten de “el insaf” dedirtecek cinstendi.
Yandaş kanalların en önde gidenlerinden birisi, tekmelenen Somalı madencinin, dışarıdan geldiğini, provokatör olduğunu, fiziki saldırılarda bulunduğunu uzun uzun anlattıktan sonra, görüntülerine ulaştık, şimdi yayınlıyoruz diyerek görüntüler verdi ki, her karesi az önce söylediklerini kesinlikle yalanlayan görüntüler…
Fiziki saldırı dedikleri, lüks bir arabanın lastiğine bir tekme atıyor ve sonra açıklandı ki adam on yıllık maden işçisi…
Yayınladığı görüntülerle kendi kendini tekzip eden bu kanal ve diğer yandaşlardan zerre kadar bir özür sadır oldu mu? Ne gezer.
“Tekmelerine sağlık” diye yazı yazanlardan tutunda günlerce alkışlayanlar, tebrik yazıları yazanlar… Sürüsüne bereket.
Dolayısıyla yandaş medya tekme ile olan imtihanını da tüm dünyanın gözü önünde kaybetmiş oldu.
Acılı, yakınlarını maden kazasında kaybetmiş, arkadaşlarının cansız cesetlerini kucağında taşımış bir madencinin yerlerde tekmelenmesi olayı karşısında yandaş medyanın takındığı tavır, sergilediği tutum bir kez daha gösterdi ki; bu siyasi oluşumun adalet anlayışı, hukuk anlayışı, insaf ve basiret anlayışı, “bizden olan ve bizden olmayan” temeline oturmuş öyle gidiyor.
Öyle bir anlayış ki, bu topraklara, bu milletin örfüne, geleneğine, inanç kodlarına taban tabana zıt, yüzde yüz aykırı…
Hırsız bizden ise, görme, gösterme…
Arsız bizim partiden ise derhal üstünü ört…
Adaletsiz, haksız bizimkilerden ise tam tersi yazılar ve yayınlarla derhal olayı tersyüz et…
Yalancı, talancı, soyguncu vurguncu, bizim partinin bir yerlerinde görev almış, bize çalışmış ve çalışıyor ise ne pahasına olursa olsun üstüne en kalınından perdeler çek…
“Evvel yok idi iş bu rivayet yeni çıktı” tarzındaki bu davranış, bu anlayış, bu algılayış; insaf sahibi herkes teslim eder ki ne İslamidir ne de insanidir ve Şura Sûresi’nin 21. âyetini hatırlamanın ve de hatırlatmanın tam zamanıdır:
“Yoksa Allah’ın izni olmadığı halde onlar için dini kurallar ve yasalar ortaya koyan ortakları mı var?”

Aziz Karaca