TONYUKUK’LARA “Geçerken Bir Selâm Vermeye Geldik”

Ötüken yışında at mı binersin
Bilge Tonyukuk’la taş mı yonarsın
Hangi Türk ilinde nerde konarsın
Geçerken bir selâm vermeye geldik…

BİLGE Tonyukuk Göktürk Devleti’nin kurucusu Kutlug Kağan başta olmak üzere Kapağan Kağan ve Bilge Kağan’a danışmanlık yapan, ilk Türk tarihçisi ve yazarı. Bilge Tonyukuk “Türklerin Bismarc’ı” diye adlandırmışlardı ve büyük bir stratejist ve devlet adamı idi.

Tonyukuk, kendisi adına diktirdiği kitabesinde kendini şöyle der;

“Tanrı yarlığadığı (nasip ettiği) için Türk Budun içinde silahlı düşmanı gezdirmedim. Damgalı atı koşturmadım. İlteriş Kağan çalışmasaydı; ona uyarak ben kendim çalışmasaydım, il de millet de yok olacaktı. Çalıştığım için il, il oldu; millet de millet oldu. Kendim artık kocadım. Şimdi Bilge Kağan, Türk Budununu iyi idare ederek tahtında oturuyor.”

Türk tarihi yazan “Tonyukuk Abidelerine” Türk’ün dirilişini ve Türk’ün büyüklüğünü taşlara kazıtan o büyük bilge… ve Bilgeden Tam 1180 Yıl sonra…

ATA’M Tonyukuk yani Hüseyin Nihal ATSIZ, otuz yedi yıl önce, Bilge Tonyukuk’tan 1180 yıl sonra 11 Aralık 1975′te gözlerini hayata kapamıştı. Bu kayıp, onu tanıyanların ve Türkçülüğe gönül verenlerin yüreklerinde hâlâ dinmeyen bir sızıdır. Onu tanımış ve ona sevgiyle bağlanmış olanlar bu dünyadan yavaş yavaş ayrıldıkça, duyulan acılar da azalacak, fakat Atsız’ın aziz hâtırası gittikçe yücelecektir.

Atsız ki ; Türkçü Necdet Sancar’ın Ağabeyi , Buğra Atsız’ın babası en büyük Türk tarihçilerinden “Fuat KÖPRÜLÜ”nün ve Zeki Velidi TOGAN’ın öğrencisi..

Atsız, kabiliyeti, çalışkanlığı ve Türklük sevgisi sayesinde büyük bir Türkoloji bilgini olmanın henüz ilk adımlarını atarken, akademik hayattan mahrum bırakılmıştır. Bu hata, milletimiz ve bilim dünyamız için ciddî bir kayba yol açmıştır. Atsız, üniversite dışında da çalışmalarına devam etmiş; Türk tarihi, Türk dili ve kültürü üzerine değerli eserler vermiştir. İlmî faaliyeti, onun, görüşleri dikkate alınması gereken bir düşünür ve bilim adamı olmasını sağlamıştır. Kaybeden Atsız değildir.(1)

"Atsız, hayatında bir defa, o da ölüme karşı, mağlup olmuştur."

Atsız Bayrak’tı…
Atsız Fikir’di..
Atsız Bozkır’dı..
Atsız Tarih’ti..
Atsız Şiir’di…
Atsız Kalem’di..
-Çuluk Kağan ve Kara Kağan’da duramadı karşılarında “Bozkutların Ölümü”ydü...
-Li Şih-min’lere , İçung Hatunlara, Şen-king , Van-zin-şan’lara rağmen İlteriş Kutluk Kağan ile Göktürk Dirildi… “Bozkurtlar Diriliyor”du…
-Kâhin Şilka’lı , Başkumandan Tutaşil’li “Dalkavuklar Gecesi” gümbürdüyordu tarihin sularında..
-Murat ile Gökçen Kızın Tarih’in benliği ile birleştiği “Deli Kurt’u”
-“Z Vitamini” ile Adeta Türkçü düşmanlarını tarihin sayfalarıyla ve Türkçülüğü ile dövüyordu…
-ve Selim Pusat’ı yani ATSIZ kendisini anlatıyordu o muhteşem “Ruh Adam’ında”
Atsız Türk’ün Tarih sayfalarında bulamadığı sevdayı “Bozkır”da tasviri , “Şu Tigin” dedikleri “KÜRŞAD”ın ta kendisidir…

Kür Şad’ı , Işbara Alp’ı, Bögü Alp’ı , Tunga Tigin’ı , Bağa Tarkan’ı , Sançar’ı , Karabudak’ı , Yamtar’ı , Pars’ı , Sülemiş’ı , Arık Buka’ı , Pars’ı , Çalık’ı , Almıla’yı , Kıraç Ata’yı , Yumru’yu , Çuluk Kağan’ı , Kara Kağan’ı , Tüng’ı Yabgu Kağan’ı, Tulu Han’ı , Baz Kağan’ı ,Ay Hanım’ı Kadır Bağa’ı, Urku’ı , Urungu’ı , Taçam’ı , Börü’ı ,Gökçen’ı Ezgene Yula’ı , Örpen’ı , Ersegün’ı , Sırba Kağan’ı, Çıbı’ı Kağan Kutluk Şad’ı (İlteriş Kağan) ’ı Tonyukuk’ı
ve onlarca Türk’ü ve Türk Büyüğünü Romanlarına konu etmiş anlatmış ve Tarih’ini bilmeyen nesillere onları tasvirleriyle ÖLÜMSÜZLEŞTİRMİŞTİR.

Kürşad'ın narasıyla indik TANRI dağından
Ruhumuzu kandırdık Orhun'un kaynağından,
Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur.
TÜRK'e kefen biçenin ölümü korkunç olur.

Atsız Türk tarihini, Türk şiirini, Türkoloji’yi TÜRKÇÜLÜK Fikriyle özleştirmiş ve kendisinden 1180 yıl önce İmparatorluğun ayağa kalmasına büyük fikirleri ve emeği geçen TONYUKUK’a benzetmekteydi.

Ve “Bozkurtların Ölümü”nde baş sayfalarda şöyle anlatıyordu..

“Aynı pansiyonda yaşayan bütün öğrencilerin, en eski Türk tarihçisini kastederek hep birden “Tonyukuk” diye adlandırdıkları bir diğeri, bir tarih talebesi heyecanla atıldı:-

Ya günün birinde ayın gökyüzünde üç yerde birden gözüktüğünü görürsen yine ilgilenmez misin?

Ufak yapılı genç yavaşça bu konuşana dönerek:-

“Sen akşamki pilavı fazlaca kaçırmış değilsen muhakkak ki tarihçiliği bırakıp da roman konuları kurmağa başladın. Yoksa bu saçma suali sormazdın” dedi.

Tonyukuk gülümsedi:-
Tarihçiliği bırakmadım. Ama sen de maddeciliğine rağmen kehanetler savurmağa başladın. Çünkü hakikaten bir roman yazmak üzereyim. Hem de öyle bir roman ki hayatın bizzat kendisini aksettirecek. İçinde hem romantizme, hem de realizme yer olmakla beraber bizzat hayatın akışından ayrılmayacağım ve buna olduğu kadar tarihe de sadık kalacağım. Bir roman ki size 1300 yıl öncesini yaşatacak ve birbiri ardınca sahneye çıkan kahramanlar günümüze
kadar gelecek..

Bir hocası vardı “Zeki Velidi Togan” hocaların hocası… Onun öğrencisi olmakla gururlanırdı hep bizde senin öğrencilerin olmakla şeref duyarız ATSIZ ATA’M…

Sini Işık, Ruhu Şad, Mekanı Uçmağ OLSUN.
VAKTİYLE BİR ATSIZ VARMIŞ VAR OLSUN!

AHMET KIRATLI