¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu?

Aşağa gitmek

Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu? Empty Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu?

Mesaj tarafından İlteriş Kağan C.tesi 9 Ağus. 2014 - 10:02

Boykot geyikleri aktroller ve gazlarına gelmiş saflardır..!
Önümüze koydular diye boykot edenler arkalarına konduğu zaman mık mık etmesinler..!
Akıllı olun %100 katılım da 51 lazım ken % 70 katılım da 36 yeterlidir..
Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etmediğimiz için, bizi taviz vermekle suçluyorlar.

Bizi siyaset realitesini inkara zorlayan akıllara sesleniyorum; Memleketin kaderini, bir Gürcü’nün eline bırakırken vicdanlarınız hiç sızlamayacak mı? Bir Gürcü’yü Türk Ordusuna Başkomutan tayin ederken vicdanlarınız hiç yara almayacak mı?

Ey andalar, Memleket için, siyasetin karşısında durmak düşüncesi bir kurtuluş çaresi olmaktan çok uzaktır. “Demokrasiyi Türkçü gençlik yıkacak!” naraları atmakla da demokrasi yıkılmayacaktır.

Mevcut demokratik siyasi düzenin yıkılması için elinden gelen hiçbir şeyi olmayan bu güruha sesleniyorum; Memleketin faydası için, kullanılabilecek her alanda bir mücadele ve bir direniş şart değil midir? Öyleyse direnmek ne zamandan beri boykot etmek oldu? Memleketi kendi kaderine terk etmek ne zamandan beri taviz vermemek oldu?

Gün boykot günü değil. Gün, memleket için her alanda savaş verme ve bu uğurda her alanı kullanma günüdür. Bunun ne olduğunun bir önemi yoktur, bu gerekirse siyasi gerekirse kanunsuz yollarla sağlanabilecek bir yolu işaret edebilir.

Ancak unutulmamalıdır ki seçimlerin boykot edilmesi, Türkçülüğe vefanın bir örneği olamayacağı gibi yüreklerde taht kurmuş anti-demokratlığın bir ispatı da asla olamaz. Zira seçimleri boykot etmekle demokrasi boykot edilmiş olmaz. Aksine demokrasinin sağladığı bir hak olan protesto yahut boykot hakkı kullanılmış olur. Ayrıca, mevcut demokratik siyasi düzen reddedilmekle, demokrasiden sıyrılmak da mümkün olamaz. Verilen boykot kararı gerçekleşirse, gelecek nesillere düşünülmeden alınmış kararların, acı sorumluluklarını yüklemekten başka bir şey bırakılmayacaktır. Öyleyse hakiki manada bir realiteden geçecek düşünce, eğer duygusallıktan uzaklaşabilen bir değerlendirmeden gerçekten geçecek olursa ve bu değerlendirme, devlete ve millete faydanın gerçekten hangisi olduğuyla buluşursa işte o zaman, elde edeceğimiz sonuç bizi doğru karara ve en nihayetinde kurtuluşa götürecektir.

Elbette ki kurtuluşun, mevcut durumu ve siyasi düzeni desteklemekle olacağını söylemiyoruz. Ancak, Türk bünyesini ayakta tutmak için yapılması gerekenin ne olduğu konusunda bir kanaate varılması gerekirse vereceğimiz kararın ne olduğu gayet açıktır. Biz asla memleket kaderi için mevcut çatı adayının uygun olduğunu söylemiyoruz. Söylediğimiz şey milletin kaderini kendini bilmezlerin eline bırakmamak fikrine sahip olmaktır. Memleketi bölüp parçalamak ve özerk bir “Piç Cumhuriyeti” kurmak fikrine sahip iki adayın yükselmesini engellemektir.

Bir gün Arap, bir gün Ermeni, bir gün Kürd, bir gün bilmem ne olupta bir tek gün dahi Türk olamayan ve olamayacak olan Gürcü Tayyip ve Kürd Selahattin’e Başkomutanlık sıfatının verilmesini engellemektir. Ola ki bu etnik artıklardan birisi Başkomutanlık gibi kutsal bir makamı işgale teşebbüs ederse, oradan indirilmeleri bizler için derhal bir vazife olacaktır.

Bu nedenle rahatlıkla söyleyebiliriz ki,
Gürcü veya Kürd birisinin Türk Ordusu’na Başkomutanlık yapmasındansa, kötü de olsa bir Türkün Başkomutan olması, bizleri daha çok onurlandırır…

Buradan boykot kararında direnen Türkçü andalarıma yineleyerek anımsatmak isteriz ki; dağlarda mücadele eden bir Türkçü yokken yahut hiçbir kurtuluş hareketi yokken, herhangi bir gücü oluşturmaktan bile aciz olup en ufak bir gücü oluşturmayı başarınca da kibrinden dağları eritenler, konsolosluk önünde bile eylem yapamayıp kürd savunuculuğu yapanlara karşı bir mücadele dahi gösteremezken hangi hayalin derinliklerinde kaybolmuşlardır?

Basit ve net bir realiteden bakıldığında bu görülmesi çok zor bir gerçeği teşkil etmemektedir.

Kimse sokaklarda mücadele vermezken, millet kendi kaderine terk edilmişken, hala gelecek günler hakkında bir umudu taşıyarak seslenişlerde bulunmak ve bunu bir inançtan öteye götüremeyerek yalnızca temennilerle dolu bir felsefe ürününün rahatlığıyla boykot kararını almak yalnızca ve yalnızca sorumsuzluğun bir tezahürüdür. Onlar ki, romantik bir hayalin içinde karar verme yetisini kaybetmişlerdir…

Öte yandan bu sorumsuzlardan bazıları alınan boykot kararının Türkçülük fikriyatı için dikkat çekicilik konusunda bir fırsatı doğurduğuna inanıyor. Ancak bizim dikkat çekmek gibi basit bir gayemiz olamaz. Yükselmeyi beklemek için popüleritenin bu gelip geçiciliğinden medet ummak, kadim Türklük için bir fırsat olamaz. Yükselmek kahramanlık naraları atmak ile değil, kahramanlığı kendisini yapmak ile olur. Bir fikri hareketin yükselmesi, başka fikri hareketlerin sundukları karşısında sabit bir karşıt durumu oluşturmak ile olamaz. Dünyaya nizam vermiş ve güç bulmuş her hareket, her düşünce ve her inanç, kendi içindeki sağlam duruşu ve akılcı karakteri sayesinde muvaffak olmuştur.

Burasıda çok mühim;
Siyasetin karşısında dimdik durduğunu iddia edenler siyasetin her hareketini damarlarında dolaşan zerre kanda hissediyorken aldıkları boykot kararının ne kadar siyasi olduğunu unutmuşlardır.

Gerçekten de siyasetin karşısında olduğunu iddia edenleri kendi kabuğuna çekilmeye davet ediyoruz. Siyaseti umursamadığını iddia edenleri, memlekete müdahil olanları seyre devam etmeye yahut umarsızca izlemeye davet ediyoruz.

Yine bizi siyasetin oyuncağı olmuş ve ona hayatımızın yaşanabilirliği için bir işlev haline getirmiş olarak sayan değerli yol arkadaşlarımıza sesleniyoruz.
Bizi siyasetin pisliğine, çamuruna bulaşmış olarak addedenlerin siyasetin içindeki en ufak bir çalkantıda dahi hemen karşı bir duruş sergilemeleri nasıl bir çelişkidir? Siyasetten soyutlandığı iddiasında bulunanların, öncelikle siyasete dair hiçbir kelamı ağzına almamakla meşgul olmalarını öneriyoruz.

Sonra, kendini anti-demokratik iddia eden bu kesim demokrasinin sunduğu her velinimetten yararlanıyorken, meydanlarda eylemlerini yapabiliyorken, bunu demokrasinin sunduğu bir gerçek olarak görmüyorlar mı? Demokrasi karşıtlığının böylesine büyük bir hata ile algılanıp trajikomik bir algıyı yaratacağını herhalde yol başçımız Atsız Ata, üstelikte ömrünün 10 yılını siyasete harcamışken, düşünemezdi…

Anti-demokrat olacağız diye, demokrasiye dair gerçekten Türkçülük fikrine ters fikirler bir tarafa itilmedi. Ancak bunun yanında Türkçülüğün hakikaten işine yarayacak şeylerde hiçe sayıldı…

Siyasetin batağına saplanan güruh işte bunlardır. Siyaset realitesini reddebilmek hatası, ancak böyle bir romantikliği ve sorumsuzluğu doğurur. Memlekette hiçbir Türkçü mücadele yokken tutunabilecek her dalı reddetmek inancını savunmak büyük bir aymazlıktır. İleriyi görmeden hülyalarda boğulmaktır. Gerçekçi ve akılcı olmamaktır.

Öyleyse son kez yüksek bir telkinle söylüyoruz ki;

Silahlı mücadele yoksa siyasi mücadele olacaktır.
Birlik yoksa nizam olmayacaktır.
Ya silah deyin, ya birlik ya da siyaset...
Bunlardan hiçbir yolu kendine araç olarak seçmeyerek umarsızca köşesine çekilmek, millete ihanet etmekten başka bir şey olmayacaktır.

İçtenlikle söyleyebiliriz ki, boykot kararı tavizsizlik değil aksine taviz vermektir. Türkçülüğün yaşanacağı gelecek yıllara balta vurmak ve onu tehlike altına atmaktır. Oy vermemek taviz vermektir. memleketin yarınlarını Gürcüye ve Kürde teslim etmektir…

Ve kimse şüphe duymasın demokrasiyi yıkacağız, oy vermekle demokrasiye bel bağlamış olmayacağız, onu yalnızca alınması gereken akılcı ve gerçekçi bir karar ile araç olarak kullanacağız. Kısa bir müddet…

Ey Türk, aklını başına devşir, kararını ver, devşirmelere vatanını verme!
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu? Turkey10
Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu? Gencat10
Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu? Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu? Pro1010
Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu? 290407


Tayyipin tezgahıdır boykot bu kadar aklınız yok mu? Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz