Demokrasi,ölü bir toplumun seçimden seçime nabzının ölçüldüğü bir reji

[İlteriş Kağan]

İlkokul mezunusun, orduda ''Uzman Çavuş'' olabilir misin?
Hayır!
Peki; Genelkurmay Başkanlığının bağlı olduğu Milli Savunma Bakanı olabilir misin?
Evet

***
İlkokul mezunusun, Adalet Bakanlığında ''Mübaşir'' olabilir misin?
Hayır!
Peki; Tüm hakim ve savcıların başına Adalet Bakanı olabilir misin? Evet.

***
İlkokul mezunusun, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda ''hademe'' olabir misin?
Hayır!
Peki; Okulların tamamının bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanı olabilir misin?
Evet!

***
İlkokul mezunusun, bir sağlık ocağında masa memuru olabilir misin?
Hayır!
Peki; Tüm hastanelerin bağlı bulunduğu Sağlık Bakanı olabilir misin?
Evet!

***
İlkokul mezunusun, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı bir mahalle bekçisi olabilir misin?
Hayır!
Peki; Emniyet Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu İçişleri Bakanı olabilir misin?
Evet!

***
Cahilleştirilmiş toplumlarda Demokrasi denen zırvalık bugün içindeki düşmanlarının beslenmesine yarıyor ve güçlünün güçsüzü ezmesinden başka bir şey değildir!
Hadi bakalım sandığa koş demokratik görevini kasıla kasıla yerine getir!

Demokrasi yer yüzünden kalkarsa onun yerini tutacak olan kuvvet herhalde komünizm olmayacaktır.

Demokrasinin müsamahakarlığı, evvelce kuvvetini teşkil ettiği halde bugün içindeki düşmanlarının beslenmesine yarıyor. Faşizm ve komünizm demokrasinin bu müsamahakarlığı sayesinde büyüdüler. Demokrasi buhranının sebeblerinden biri de bir ağırlık ve yavaşlık rejimi olmasıdır. Halbuki bugünkü hayat, bilhassa bazı safhalarında, çabukluk istiyor.
 - ATSIZ

Demokrasi,ölü bir toplumun seçimden seçime nabzının ölçüldüğü bir rejimdir.
''Ne demokrasiler sevdim,zaten yoktular'' diyebilirim Attila İlhan'ın bir şiirine göndermede bulunarak. Gerçek demokrasi,siyasal güçlerin fırsat ve olanak eşitliğine dayanır.Oysa ne dünyada,ne ülkemizde böyle bir eşitlikten söz edilemez.Milyarlık servetleri,yüzlerce kanalı,onlarca gazetesi,pıtırak gibi örgütleri,dernekleri,din ve diyanet ocakları,iç ve dış odakların destekleri olan bir siyasal parti,bunlardan yoksun olanlarla seçime giriyor.Bunun neresi adil,neresi demokratik,neresi eşitlik olabilir ki?Bugün sahibi Türk olan bir holding,firma,medya organı var diyebilir miyiz?Lideri Türk ve Türklük ülküsü için savaşan bir parti,dernek,örgüt var mıdır?O zaman bu ülkede Türk için demokrasi de yoktur.

 “Ne günlere kaldık ey Gâzi Hünkâr, Katır mühürdâr oldu, eşek defterdâr!” 
 -Tanzimat edebiyatının büyük şairlerinden Ziya Paşa