DEĞİŞMEDİK,,, GELİŞTİK...
1 sayfadaki 1 sayfası
DEĞİŞMEDİK,,, GELİŞTİK...
Ülkemizin bu asırda ki en büyük kazancı sorgulayıcı ve araştırıcı bir neslin yetişmiş olmasıdır...Bu nesil gelişmeye açık fakat değişmeye asla açık değildir. Biz orta morta bilmeyiz cephe adamıyız bu cephe VATAN CEPHESİ'dir...
17 Ağustos depreminin ilk bir-kaç saat sonrası yirmi kişilik bir arkadaş gurubuyla Avcılar'a koşmuş ve Cihangir üst geçidinin hemen önünde bulunan beş katlı binanın yerlebir olan enkazında çalışmaya başlamıştık...
Büyük bir izdiham yaşanıyor herkes bir ağızdan bir şeyler söylüyordu itfaiyeciler ve bir takım sivil unsurlar arasında, bir yetki kargaşası yaşanıyordu Bizim intikalimizle bölgeye bir asayiş, bir düzen gelmişti. Teşkilatçı iki kişinin teşkilatsız binlercesine hükmettiğini üniversite yıllarından iyi bilirdim. Elektrikler kesik olduğundan ancak büyük bir vincin tepesinden enkaza doğru aydınlatma yapılırken bir tornavida, küçük bir çekiç bile bizim için çok şey ifade ediyordu.Avcılar'da buluştuğumuz ve bizden önce oraya giden bir arkadaşımız yedi kişiyi yakında ki bir enkazdan nasıl çıkardığını anlatırken, bir tarafta bizleri teşvik ediyordu bizde o şevkle betonlarla amansız bir savaşa girişmiştik.
O gün, bu yüce milletin büyüklüğünün tescili, adeta vefa bayrağının insanlık alemi gönderinde dalgalanmasıydı... Yanımız da bizimle omuz omuza koca koca betonlara saldıran o incecik bilekli kızlarımız ve uzun saçlı daha önce küçük gördüğümüz delikanlılar sizleri sevgi şükran ve minnetle anıyorum.
Bir can kurtarmak uğruna ne mücadele verdiğinizi gözlerimle gördüm, sağolun varolun... İkinci gün biz Gölcük yoluna düşerken, binlerce aracın gıda ve ilk yardım malzemesi taşıdığını görüyor, sanki istiklal savaşının Halit Paşasını, Çanakkale aslanı Seyyid onbaşıyı 250 kiloluk "" mermisini sırtında taşırken görüyordum. Yüce milletimizin pak ve temiz eli marmaranın üstünde bütün şefkatiyle varlığını gösteriyordu.Bu millet ölmez di... Bizde ki bu muhteşem dayanışma ve birlik ruhunu gören Türk düşmanları panikledi... Ülkemizi kuşatan ihanet şebekeleri, şer örgütleri boş dururmu, dünyanın gözü bakir Avrasya topraklarının zengin petrol ve maden yataklarında... Ama bizim kör gözümüz Avrupa Birliğinde, Türk Cumhuriyetlerine bakan yok... Yazıklar olsun...
Yusuf Ziya ARPACIK
17 Ağustos depreminin ilk bir-kaç saat sonrası yirmi kişilik bir arkadaş gurubuyla Avcılar'a koşmuş ve Cihangir üst geçidinin hemen önünde bulunan beş katlı binanın yerlebir olan enkazında çalışmaya başlamıştık...
Büyük bir izdiham yaşanıyor herkes bir ağızdan bir şeyler söylüyordu itfaiyeciler ve bir takım sivil unsurlar arasında, bir yetki kargaşası yaşanıyordu Bizim intikalimizle bölgeye bir asayiş, bir düzen gelmişti. Teşkilatçı iki kişinin teşkilatsız binlercesine hükmettiğini üniversite yıllarından iyi bilirdim. Elektrikler kesik olduğundan ancak büyük bir vincin tepesinden enkaza doğru aydınlatma yapılırken bir tornavida, küçük bir çekiç bile bizim için çok şey ifade ediyordu.Avcılar'da buluştuğumuz ve bizden önce oraya giden bir arkadaşımız yedi kişiyi yakında ki bir enkazdan nasıl çıkardığını anlatırken, bir tarafta bizleri teşvik ediyordu bizde o şevkle betonlarla amansız bir savaşa girişmiştik.
O gün, bu yüce milletin büyüklüğünün tescili, adeta vefa bayrağının insanlık alemi gönderinde dalgalanmasıydı... Yanımız da bizimle omuz omuza koca koca betonlara saldıran o incecik bilekli kızlarımız ve uzun saçlı daha önce küçük gördüğümüz delikanlılar sizleri sevgi şükran ve minnetle anıyorum.
Bir can kurtarmak uğruna ne mücadele verdiğinizi gözlerimle gördüm, sağolun varolun... İkinci gün biz Gölcük yoluna düşerken, binlerce aracın gıda ve ilk yardım malzemesi taşıdığını görüyor, sanki istiklal savaşının Halit Paşasını, Çanakkale aslanı Seyyid onbaşıyı 250 kiloluk "" mermisini sırtında taşırken görüyordum. Yüce milletimizin pak ve temiz eli marmaranın üstünde bütün şefkatiyle varlığını gösteriyordu.Bu millet ölmez di... Bizde ki bu muhteşem dayanışma ve birlik ruhunu gören Türk düşmanları panikledi... Ülkemizi kuşatan ihanet şebekeleri, şer örgütleri boş dururmu, dünyanın gözü bakir Avrasya topraklarının zengin petrol ve maden yataklarında... Ama bizim kör gözümüz Avrupa Birliğinde, Türk Cumhuriyetlerine bakan yok... Yazıklar olsun...
Yusuf Ziya ARPACIK
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz