Ders ÇaliŞma YÖntemlerİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Ders ÇaliŞma YÖntemlerİ
AMAÇ VE ÖNCELİKLERİN BELİRLENMESİ
Ders çalışmak isteyip de çalışamayanlar var mı?
Tam çalışmaya başlayacağınız sırada başka şeyler yapma isteği duyuyor musunuz?
Amacınız ne? Okumakla ne elde etmeyi düşünüyorsunuz?
Başarılı olmak için mutlaka amacın açık ve net bir tanımının yapılmış olması gerekir.
NOT: Bu arada çalışmak isteyip de çalışamayanların hayat amaçlarının okumayı ne ölçüde gerektirdiğine dikkat edin. Bazı öğrencilerin hayat amaçları listesinde gerçek amaçlarının okumak dışındaki alanlarda olduğunu göreceksiniz. Çalışmak isteyip de çalışmaya başlayamamanın esas sebebi budur. İnsan benimsemediği bir amaç için köklü bir gayret göstermez.
ÇALIŞMAK İSTEYİPTE ÇALIŞMAMA SEBEBİ
Öğrencinin bir amacı olmalı. Eğer kendine ait bir sebebi yoksa; yeterince verimli çalışmaz.
ÇALIŞMAMAYA BAŞLAYIPTA GERİ SOĞUMANIN NEDENLERİ...
1-Çalışmayı sevmemek
2-O dersi veya konuyu sevmemek
3-Başka bir şey yapmak istemek
4-Başarısız olmaktan korkmak
Ne istediğinizi gerçekten biliyor musunuz?
1-Bunu gerçekten istiyor musunuz?
2-Yoksa başkalarının hoşuna gitsin diye mi istiyorsunuz?
KKENDİNİZE HEDEFLENMİŞ BİR YAŞANTI SEÇİN...
Bunun için de;
1-Ne istediğinizi bilmeniz gerekir.
2-Ne yapabileceğinizi bilmeniz gerekir. (Yeteneklerinizi ne abartın, ne küçültün, onları tam olarak bir tespit edin.)
3-İstek ve yeteneği gerçeğe uydurmak gerekir.
4-Erişmek istediğiniz amacınıza ulaşmada nelerden vazgeçmeniz gerektiğine karar vermelisiniz.
PLAN YAPMANIN ÖNEMİ
Amacınıza ulaşmak için ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bir planınız var mı?
Geçen zaman yerine konamaz ve telafi edilemez. Zamanı boşa geçirmek, hayatı boşa geçirmek demektir. Zamanı kontrol etmek hayatı kontrol etmek anlamına gelir. Hayatı kontrol edebilme ise planlamayla başlar.
Planlama geleceği bugüne getirmek demektir. Böylece gelecekle ilgili beklentilerimizi gerçekleştirmek mümkün olabilir.
Gözlerinizi kapatın, arkanıza yaslanın.... sükunet içinde 10 yıl sonrasını bir düşünün...
10 yıl sonra hayatınızda neyi başarmış, hangi noktaya varmış olmak isterdiniz?
Düşündüğünüz şeyleri öncelik sırasına göre yazdığınızda sizin “Hayat amaçları listeniz” oluşmuş olacak.
HAYAT AMAÇLARI LİSTESİ
A- Bilgisayar mühendisi olmak
B-İngilizce’yi iyi derecede bilmek
C-Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil etmek
Sıralamayı daha sonra
1. En önemlisi
2. Orta derecede önemli
3. Alt grup
olarak yap.
Şimdi de Başarılma şansı olan yıllık amaçlarınızı düşünün ....Bir yıl sonra neleri başarmış olmak isterdiniz?
Düşündüğünüz şeyleri öncelik sırasını göre yazdığınızda sizin “Bir yıllık amaçlar listeniz” oluşmuş olur.
BİR YILLIK AMAÇ LİSTESİ...
A- Zayıfsız iyi notlarla sınıfımı geçmek 1.
B- İngilizce’den 6. Kuru tamamlamak 2.
C-Birinci takıma seçilecekler arasında bulunmak 3.
Gelecek ay yapmanız gerekenleri, ders önceliklerini, dinleme, eğlenme ve katılmak istediğiniz sosyal etkinlikleri bir düşünün...Düşündüğünüz şeyleri öncelik sırasına göre yazdığınızda sizin “Bir aylık amaçlar listeniz” oluşmuş olacaktır.
BİR AYLIK AMAÇLAR LİSTESİ
A-Fizik sınavından geçer not almak 1.
B-Kimya sözlüsünden başarılı olmak 1.
C-Hafta sonu okul grubuyla Uludağ’a gitmek 2.
Şimdi 1. 2. Ve 3. Listenizde yer alan maddelerden önem sırasına göre her listeden 2 madde seçin
Böylece uzun, orta ve kısa dönemdeki amaçlarınızı yansıtan en büyük önem derecesine sahip altı maddeden oluşan yeni bir liste elde etmiş olursunuz. Bunlar üzerine çalışmaya başlayacağınız amaçlarınızdır.
1- Bilgisayar mühendisi olmak 1.
2-İngilizce'yi iyi derecede bilmek 2.
3- Zayıfsız iyi notlarla sınıfımı geçmek 1.
4- İngilizce'den 6. Kuru tamamlamak 2.
5-Fizik sınavından geçer not almak 1.
6-Kimya sözlüsünden başarılı olmak 1.
Şimdi bu listeyi çalışma masanızın üzerine uygun bir yere veya oturduğunuz yerden görecek şekilde duvara asın. En başta yer alan amacınızı ayrıca bir kartona yazarak tam karşınıza yerleştirin. Öyle ki ders çalışırken kafanızı her kaldırışınızda amacınızla karşılaşın. Çünkü amaçlar motivasyon için temel oluşturur ve kişiyi davranışa yönlendirir.
Bundan sonra kendinize HAFTALIK ve GÜNLÜK PROGRAMLAR yapın. Günlük ve haftalık program içinde amacınıza zaman ayırın.
Amacına zaman ayırmayan kişi “amaç sahibi” değil, “hayal sahibi” bir kişidir.
Bu konuyla ilgili gerçek bir diyalog;
Bu ders yılının başında, öğrencimizden birine hangi fakülteye gitmek istediğini sorduğumuzda “ Benim isteğimin ne önemi var, nereyi kazanırsam oraya giderim” dedi.
“İsteğin önemsiz olur mu, sen nereye gitmek istiyorsun” diye ısrar edince
“Boğaziçi Elektronik Mühendisliği” cevabını aldık. Bunun üzerine ;
“Yazın ne yaptın” diye sorduk. Sorumuza şaşırmış gibi yüzümüze baktı;
“Ne yapacağım, mayıs sonunda yazlığa gittik. Eylül sonuna kadar tatil yaptım, şimdi de okula geldim” dedi.
Görüldüğü gibi bu diyalog istekle hayal arasındaki ilişkiyi açık-seçik ortaya koymaktadır.
Herkes kendi amacına göre bir program yapmalı, bu konuda düzenli program yapamayanlar bir birine denetleme sistemi getirmelidir.
Bizim böyle bir problemimiz yok. Çünkü etüt saatlerimiz var. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; yatılı okullarda başarı oranı gündüzlü okullardan daha yüksektir. Bunun üç sebebi vardır:
1-Düzenli ve programlı çalışma saatleri
2-Etüt odalarının zihnin dağılmasına sebep olacak ve çalışmayı engelleyecek uyaranlardan arındırılmış olması.
3-Sabah etütleriyle sağlanan tekrar imkanı.
Eğer çalışma programınızı düzenli olarak gerçekleştirmişseniz, kendinize büyük bir ödül verin.
Geri: Ders ÇaliŞma YÖntemlerİ
Bir insan düşünün ki, ileri derecede akciğer hastası. O derece ki, ömür boyu solunum cihazına bağımlı olarak yaşamak zorunda. Üstelik, bir de böbrek yetmezliği sorunu var. Sık sık diyaliz makinesine bağlanması gerekiyor. Ayrıca, kalp yetmezliği gibi başkaca problemleri de mevcut. O yüzden pacemaker, yani kalb pili kullanıyor. Dahası, kanser...
Düşünün ki, böylesine büyük sağlık sorunları bulunan bu hastanın bütün masraflarını karşılayan biri var ve onun tedavisini aksamadan yaptırtıyor.
Bütün servetini bile feda etse karşılayamayacağı bu tedavi giderlerini üstlenen ve yaşamasını sağlayan kişiye karşı, o hastaya ne yapmak düşer?
Aslında sağlıklı olduğunu ve bu tedavilere ihtiyacı olmadığını söyleyebilir mi meselâ? “Benim ona hiçbir minnet borcum yok” diyebilir mi?
Yoksa, yatıp kalkıp o kişiye teşekkür eder, gelene gidene ondan söz eder mi?
“Elbette sonuncusu!” dediğinizi duyar gibiyim.
Gelin görün ki, sonuç hiç de umduğunuz gibi değil.
Aslında hepimiz tam da o hastanın durumunda iken, sonuç hiç de olması gereken şekilde gerçekleşmiyor.
Her birimiz, adına atmosfer dediğimiz solunum cihazına bağımlı yaşıyoruz. Kalbimizin çalışabilmesi için, onun içindeki bir odaktan yayılan uyarılara muhtacız. Vücudumuzda her saniye bir kanser hücresi oluşuyor, her an kanserle burun buruna geliyoruz ve ancak vücudumuza yerleştirilmiş savunma sisteminin çalışmasıyla bu habis hücrelerden kurtulabiliyoruz.
Saymaya bile ömrümüzün yetmeyeceği nice iyilik ve lütuf, üstelik ücretsiz olarak, bizlere verilip duruyor.
Kısacası, bizi seven Biri var ve bedelini ödemekten aciz olduğumuz bunca nimet için bizden sadece O’na teşekkür etmemiz isteniyor.
Ve,‘yoğun bakım’ masraflarımızı karşılayan bu Zâtın adını bize veren Elçisi(a.s.m.) bu teşekkürün adının ubudiyet, adresinin ise namaz olduğunu bildiriyor.
Çok mu dersiniz?
Üstüne üstlük, böyle yapıldığı takdirde bir de ebedî bir hayat vaad edildiği halde, bu kadarlık bir teşekkür talebi çok mudur sahi?
Aykut Tanrıkulu
1-Derse zamanında gelin
2-Görebileceğiniz, duyabileceğiniz, görülebileceğiniz ve duyulabileceğiniz bir yere oturun.
3-Dersi yaşayın. Öğretmenin söylediklerinizi başınızı sallayarak, gülümseyerek, anlamadığınız zaman kaşınızı çatarak, şakalarına gülerek tepki gösterin.
4-Öğretmene konuyla ilgili sorular sorun.
5- Fikirlere dikkat edin. Ders konusu, bir konunun temelini oluşturan belirli fikirleri içerir. Bu fikirlerin neler olduğuna dikkat edin. Genellikle anahtar fikirler örneklerle, açıklamalarla, delillerle desteklenir ve sık-sık tekrarlanır.
Anahtar fikirleri kendi kendinize şu soruları sorarak bulabilirsiniz;
Burada temel fikir nedir?
Öğretmenin bu anlattığı neyi ortaya koyuyor?
Bu örneği vermesinin sebebi ne?
Yeni bir fikir mi?
Biraz dikkat ve alıştırmadan sonra, bir ders sırasında anlatılan bir çok şeyin az sayıda anahtar fikir ve temel kavramı ortaya koymak ve bunları desteklemek için tekrarlandığını fark edeceksiniz.
6-Not tutun.
NOT TUTMANIN YARARLARI
1-Not alma eğitimin temel şartı olan “aktif katılımı” sağlar. Böylece uyanık kalmak, dikkati öğrenilen malzeme üzerinde yoğunlaştırmak mümkün olur.
2-Not alma ve alınan notları yeniden düzenleme, eğitimin en büyük düşmanı olan unutmayı önler.
Öğrendiğimiz bir malzemenin 1 saat içinde % 70 ‘ini, 1 gün içinde % 80’ ini UNUTURUZ.
Unutma eğrisini bizim avantajımıza çevirecek en önemli girişim not tutmaktır.
ÖÖNEMLİ BİR ARAŞTIRMA...
Öğrenme konusunda yapılan bir araştırma, ortalama bir öğrencinin okuduğunun ancak %20 ‘sini hatırlayabildiğini ortaya koyuyor.
Eğer malzeme önce okunur, sonrada dinlenirse hatırlama düzeyi %40 ’a çıkmaktadır.
Okunduktan sonra dinlenen malzeme aynı zamanda yazıldığı takdirde bu oran %60 ‘a çıkmaktadır.
1-Gözden geçirin: Öğrenmek istediğiniz malzemeyi gözden geçirin. Hangi konuları içeriyor. Malzemenin bölümleri ve alt bölümleri neler? Bunları şöyle bir tarayın. Nasıl düzenlendiğini anlamaya çalışın.Öğrenmek istediğiniz malzemeyi gözden geçirin. Hangi konuları içeriyor. Malzemenin bölümleri ve alt bölümleri neler? Bunları şöyle bir tarayın. Nasıl düzenlendiğini anlamaya çalışın.
2-Soru hazırlayın: Öğrenmek istediğiniz malzemenin bölüm ve alt bölüm başlıklarını soru biçimine dönüştürün. Örneğin bölüm başlığı “sinir sisteminin kısımları” ise siz “sinir sisteminin kaç kısmı vardır ve isimleri nelerdir?” diyebilirsiniz.
3-Okuyun: Bu aşamada yukarıda sorduğunuz sorulara cevap bulmak amacıyla bölümü ve alt bölümleri okumaya başlayın. Okurken sürekli sorunuzu aklınızda tutun.
4-Tekrar edin: Sorduğunuz soruları notlarınıza bakmadan, hatırınızda kalan bilgilerinizle cevaplandırın.
20-40 dakika çalıştıktan sonra 10 dakikalık tekrar yapmak gerekir. Ayrıca gece yatmadan önce gün içinde öğrenilenleri 10 dakika süreyle tekrarlamak, sabah kalkınca aynı bilgileri bir kere daha gözden geçirmek bilgiyi pekiştirir.
Öğrenilen şeyin ilk yirmi dört saat içinde unutulması sonraki zamanlara oranla daha hızlıdır. Örneğin belletilen bir şey 1 saat içinde % 44 oranında unutulmaktadır.
Tekrar edilmediği takdirde ezberlenen şeyin 1gün sonra %66 ‘sı unutulmaktadır.
Eğer tekrar edilmezse 6 gün sonra ezberlediğimizden bize sadece % 25 kalmaktadır,
% 75’i unutulmaktadır.
5-Yeniden gözden geçirin: Şimdi yeniden notunuza dönün ve verdiğiniz cevaplarla kitapta bulunan bilgileri karşılaştırın. Daha önce verdiğiniz cevaplarla notlarınız arasındaki farklılıklara dikkat edin ve bu farklılıkları göz önünde tutarak, yeniden 3. , 4. ve 5. Aşamayı tekrar edin.
·Çalışmadan en iyi verimi almak için öğrenme seanslarını 20-40 dakikalık bölümlere ayırmak gerekir. Her çalışma seansından sonra 5-10 dinlenme arası vermek gerekir.
·Çalışırken önemli olduğu vurgulanan fikirler üzerine düşünün onları bir kenara yazın.
Zihnin dağılmasının sebepleri nelerdir?
Çalışmak için oturan bir insanın dikkatini dağıtan faktörler ya çevreden gelir veya kişinin zihninden kaynaklanır. Onun için zihin dağılmasına yol açan sebepleri ikiye ayırıyoruz:
1-Zihin dağılmasına yol açan iç sebebler:
a)Hayal kurmak
b)Endişeye kapılmak. Bu sınavda başarılı olabilecek miyim? Ya başaramazsam, anne-babamın yüzüne nasıl bakarım? Çalışacak dünya kadar konu var. Hiç zaman kalmadı. Mahvoldum, hapı yuttum.
2-Zihin dağılmasına yol açan dış sebebler.
Odada asılı posterler, yatarak çalışmak, gürültü, müzik dinlemek, televizyon, telefon konuşmaları ayrıca fazla sıcak ve soğuk, çalışılan yerin iyi havalandırılmamış olması...
Çalışmakta zorlanan bütün öğrencilere söyleyeceğim son söz şudur: Bir büyük yarışta başarmak için terlemek ve zorlanmak kaçınılmazdır. Terlemeden ve zorlanmadan başarıya ulaşmak mümkün değildir. Bir yarışa başlarken bunu göze almak gerekir.
Önerimiz; arkadaşlarınızla birlikte günlük ve haftalık çalışma programı oluşturup bu programı beraberce uygulamanızdır. Sosyal uyum ve grup baskısı eğer doğru arkadaşlar seçilmişse, çalışmaya başlamayı kolaylaştırır, dikkat dağılmalarını azaltır.
ÇOCUĞUMU YENİDEN YETİŞTİRMEM MÜMKÜN OLSAYDI...
(LÜTFEN DÜŞMEYİN)
1. Gözlerinizi yapamadıklarınıza çevirmek
2. Müzik eşliğinde çalışmak
3. Zorlanılan derslerin dışlanması
4. Aşırı kaygı ( güvensizlik )
5. Yatarak ( uzanarak ) çalışmak
6. Çalışma anında hayallere dalmak
7. Uzayıp giden telefon konuşmaları yapmak
8. Motivasyon noksanlığı, isteksizlik
9. Günlük ayrıntılara boğulmak
10. Çalışmayı tamamlamadan bırakmak
11. Amaçların, önceliklerin belirlenmemesi
12. Arkadaşlara “hayır” diyememek
13. Televizyona takılıp kalmak
14. Dersler, konular hakkında yetersiz bilgi sahibi olmak
15. Düzenli tekrarlar yapmamak
16. Programsız, plansız çalışmak
17. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak
18. Zamanı denetleyememek
19. Çevrenizin sizden beklentilerinin yüksek olması
20. Sınav bilgi ve tekniklerini yeterince bilmemek
21. Çalışma anında uygun dinlenme aralıkları vermemek
22. Yanlışlardan ders almamak, noksanları gidermemek
23. Çözümlenemeyen ailevi veya kişisel sorunlar içinde boğulmak
24. Fazla dışa açık olmak
Düşünün ki, böylesine büyük sağlık sorunları bulunan bu hastanın bütün masraflarını karşılayan biri var ve onun tedavisini aksamadan yaptırtıyor.
Bütün servetini bile feda etse karşılayamayacağı bu tedavi giderlerini üstlenen ve yaşamasını sağlayan kişiye karşı, o hastaya ne yapmak düşer?
Aslında sağlıklı olduğunu ve bu tedavilere ihtiyacı olmadığını söyleyebilir mi meselâ? “Benim ona hiçbir minnet borcum yok” diyebilir mi?
Yoksa, yatıp kalkıp o kişiye teşekkür eder, gelene gidene ondan söz eder mi?
“Elbette sonuncusu!” dediğinizi duyar gibiyim.
Gelin görün ki, sonuç hiç de umduğunuz gibi değil.
Aslında hepimiz tam da o hastanın durumunda iken, sonuç hiç de olması gereken şekilde gerçekleşmiyor.
Her birimiz, adına atmosfer dediğimiz solunum cihazına bağımlı yaşıyoruz. Kalbimizin çalışabilmesi için, onun içindeki bir odaktan yayılan uyarılara muhtacız. Vücudumuzda her saniye bir kanser hücresi oluşuyor, her an kanserle burun buruna geliyoruz ve ancak vücudumuza yerleştirilmiş savunma sisteminin çalışmasıyla bu habis hücrelerden kurtulabiliyoruz.
Saymaya bile ömrümüzün yetmeyeceği nice iyilik ve lütuf, üstelik ücretsiz olarak, bizlere verilip duruyor.
Kısacası, bizi seven Biri var ve bedelini ödemekten aciz olduğumuz bunca nimet için bizden sadece O’na teşekkür etmemiz isteniyor.
Ve,‘yoğun bakım’ masraflarımızı karşılayan bu Zâtın adını bize veren Elçisi(a.s.m.) bu teşekkürün adının ubudiyet, adresinin ise namaz olduğunu bildiriyor.
Çok mu dersiniz?
Üstüne üstlük, böyle yapıldığı takdirde bir de ebedî bir hayat vaad edildiği halde, bu kadarlık bir teşekkür talebi çok mudur sahi?
Aykut Tanrıkulu
AKTAKTİF OLARAK DERS DİNLEMEK İÇİN ŞUNLARI YERİNE GETİRİN...
1-Derse zamanında gelin
2-Görebileceğiniz, duyabileceğiniz, görülebileceğiniz ve duyulabileceğiniz bir yere oturun.
3-Dersi yaşayın. Öğretmenin söylediklerinizi başınızı sallayarak, gülümseyerek, anlamadığınız zaman kaşınızı çatarak, şakalarına gülerek tepki gösterin.
4-Öğretmene konuyla ilgili sorular sorun.
5- Fikirlere dikkat edin. Ders konusu, bir konunun temelini oluşturan belirli fikirleri içerir. Bu fikirlerin neler olduğuna dikkat edin. Genellikle anahtar fikirler örneklerle, açıklamalarla, delillerle desteklenir ve sık-sık tekrarlanır.
Anahtar fikirleri kendi kendinize şu soruları sorarak bulabilirsiniz;
Burada temel fikir nedir?
Öğretmenin bu anlattığı neyi ortaya koyuyor?
Bu örneği vermesinin sebebi ne?
Yeni bir fikir mi?
Biraz dikkat ve alıştırmadan sonra, bir ders sırasında anlatılan bir çok şeyin az sayıda anahtar fikir ve temel kavramı ortaya koymak ve bunları desteklemek için tekrarlandığını fark edeceksiniz.
6-Not tutun.
NOT TUTMA
NOT TUTMANIN YARARLARI
1-Not alma eğitimin temel şartı olan “aktif katılımı” sağlar. Böylece uyanık kalmak, dikkati öğrenilen malzeme üzerinde yoğunlaştırmak mümkün olur.
2-Not alma ve alınan notları yeniden düzenleme, eğitimin en büyük düşmanı olan unutmayı önler.
Öğrendiğimiz bir malzemenin 1 saat içinde % 70 ‘ini, 1 gün içinde % 80’ ini UNUTURUZ.
Unutma eğrisini bizim avantajımıza çevirecek en önemli girişim not tutmaktır.
ÖÖNEMLİ BİR ARAŞTIRMA...
Öğrenme konusunda yapılan bir araştırma, ortalama bir öğrencinin okuduğunun ancak %20 ‘sini hatırlayabildiğini ortaya koyuyor.
Eğer malzeme önce okunur, sonrada dinlenirse hatırlama düzeyi %40 ’a çıkmaktadır.
Okunduktan sonra dinlenen malzeme aynı zamanda yazıldığı takdirde bu oran %60 ‘a çıkmaktadır.
DERS ÇALIŞMADA YÖNTEM(NASIL ÇALIŞILIR)
1-Gözden geçirin: Öğrenmek istediğiniz malzemeyi gözden geçirin. Hangi konuları içeriyor. Malzemenin bölümleri ve alt bölümleri neler? Bunları şöyle bir tarayın. Nasıl düzenlendiğini anlamaya çalışın.Öğrenmek istediğiniz malzemeyi gözden geçirin. Hangi konuları içeriyor. Malzemenin bölümleri ve alt bölümleri neler? Bunları şöyle bir tarayın. Nasıl düzenlendiğini anlamaya çalışın.
2-Soru hazırlayın: Öğrenmek istediğiniz malzemenin bölüm ve alt bölüm başlıklarını soru biçimine dönüştürün. Örneğin bölüm başlığı “sinir sisteminin kısımları” ise siz “sinir sisteminin kaç kısmı vardır ve isimleri nelerdir?” diyebilirsiniz.
3-Okuyun: Bu aşamada yukarıda sorduğunuz sorulara cevap bulmak amacıyla bölümü ve alt bölümleri okumaya başlayın. Okurken sürekli sorunuzu aklınızda tutun.
4-Tekrar edin: Sorduğunuz soruları notlarınıza bakmadan, hatırınızda kalan bilgilerinizle cevaplandırın.
20-40 dakika çalıştıktan sonra 10 dakikalık tekrar yapmak gerekir. Ayrıca gece yatmadan önce gün içinde öğrenilenleri 10 dakika süreyle tekrarlamak, sabah kalkınca aynı bilgileri bir kere daha gözden geçirmek bilgiyi pekiştirir.
Öğrenilen şeyin ilk yirmi dört saat içinde unutulması sonraki zamanlara oranla daha hızlıdır. Örneğin belletilen bir şey 1 saat içinde % 44 oranında unutulmaktadır.
Tekrar edilmediği takdirde ezberlenen şeyin 1gün sonra %66 ‘sı unutulmaktadır.
Eğer tekrar edilmezse 6 gün sonra ezberlediğimizden bize sadece % 25 kalmaktadır,
% 75’i unutulmaktadır.
5-Yeniden gözden geçirin: Şimdi yeniden notunuza dönün ve verdiğiniz cevaplarla kitapta bulunan bilgileri karşılaştırın. Daha önce verdiğiniz cevaplarla notlarınız arasındaki farklılıklara dikkat edin ve bu farklılıkları göz önünde tutarak, yeniden 3. , 4. ve 5. Aşamayı tekrar edin.
·Çalışmadan en iyi verimi almak için öğrenme seanslarını 20-40 dakikalık bölümlere ayırmak gerekir. Her çalışma seansından sonra 5-10 dinlenme arası vermek gerekir.
·Çalışırken önemli olduğu vurgulanan fikirler üzerine düşünün onları bir kenara yazın.
ÇALIŞMA ESNASINDA ZİHİN DAĞILMASINI ÖNLEME
Zihnin dağılmasının sebepleri nelerdir?
Çalışmak için oturan bir insanın dikkatini dağıtan faktörler ya çevreden gelir veya kişinin zihninden kaynaklanır. Onun için zihin dağılmasına yol açan sebepleri ikiye ayırıyoruz:
1-Zihin dağılmasına yol açan iç sebebler:
a)Hayal kurmak
b)Endişeye kapılmak. Bu sınavda başarılı olabilecek miyim? Ya başaramazsam, anne-babamın yüzüne nasıl bakarım? Çalışacak dünya kadar konu var. Hiç zaman kalmadı. Mahvoldum, hapı yuttum.
2-Zihin dağılmasına yol açan dış sebebler.
Odada asılı posterler, yatarak çalışmak, gürültü, müzik dinlemek, televizyon, telefon konuşmaları ayrıca fazla sıcak ve soğuk, çalışılan yerin iyi havalandırılmamış olması...
Çalışmakta zorlanan bütün öğrencilere söyleyeceğim son söz şudur: Bir büyük yarışta başarmak için terlemek ve zorlanmak kaçınılmazdır. Terlemeden ve zorlanmadan başarıya ulaşmak mümkün değildir. Bir yarışa başlarken bunu göze almak gerekir.
Önerimiz; arkadaşlarınızla birlikte günlük ve haftalık çalışma programı oluşturup bu programı beraberce uygulamanızdır. Sosyal uyum ve grup baskısı eğer doğru arkadaşlar seçilmişse, çalışmaya başlamayı kolaylaştırır, dikkat dağılmalarını azaltır.
ÇOCUĞUMU YENİDEN YETİŞTİRMEM MÜMKÜN OLSAYDI...
Çocuğumu yeniden yetiştirmem mümkün olsaydı,
Ona işaret parmağımı kaldırıp
Yasaklar koymak yerine,
Parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim.
Onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım.
Onu sadece gözlerimle izler, saat kısıtlamaları koymazdım.
Daha bilgili olmaya çalışır, daha çok şefkat gösterirdim.
Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine,
Onunla oyun oynardım.
Onunla kırlarda koşar, yıldızları seyrederdim.
Önce benlik saygısı kazanmalarını sağlar,
Sonra bir ev almaya çalışırdım.
Ona her zaman katı davranmaz,
Onu daha çok onaylar ve yüreklendirirdim.
Sevgi konusunda daha çok şey öğretirdim.
VERİMLİ ÇALIŞMAYI ENGELLEYEN TUZAKLAR
Ona işaret parmağımı kaldırıp
Yasaklar koymak yerine,
Parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim.
Hatalarını az düzeltir,
Onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım.
Onu sadece gözlerimle izler, saat kısıtlamaları koymazdım.
Daha bilgili olmaya çalışır, daha çok şefkat gösterirdim.
Onunla daha çok yürüyüşlere çıkar, uçurtmalar uçururdum.
Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine,
Onunla oyun oynardım.
Onunla kırlarda koşar, yıldızları seyrederdim.
Onunla daha az çekişir, ona daha çok sarılırdım.
Önce benlik saygısı kazanmalarını sağlar,
Sonra bir ev almaya çalışırdım.
Ona her zaman katı davranmaz,
Onu daha çok onaylar ve yüreklendirirdim.
Güç konusunda daha az ders verir,
Sevgi konusunda daha çok şey öğretirdim.
VERİMLİ ÇALIŞMAYI ENGELLEYEN TUZAKLAR
(LÜTFEN DÜŞMEYİN)
1. Gözlerinizi yapamadıklarınıza çevirmek
2. Müzik eşliğinde çalışmak
3. Zorlanılan derslerin dışlanması
4. Aşırı kaygı ( güvensizlik )
5. Yatarak ( uzanarak ) çalışmak
6. Çalışma anında hayallere dalmak
7. Uzayıp giden telefon konuşmaları yapmak
8. Motivasyon noksanlığı, isteksizlik
9. Günlük ayrıntılara boğulmak
10. Çalışmayı tamamlamadan bırakmak
11. Amaçların, önceliklerin belirlenmemesi
12. Arkadaşlara “hayır” diyememek
13. Televizyona takılıp kalmak
14. Dersler, konular hakkında yetersiz bilgi sahibi olmak
15. Düzenli tekrarlar yapmamak
16. Programsız, plansız çalışmak
17. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak
18. Zamanı denetleyememek
19. Çevrenizin sizden beklentilerinin yüksek olması
20. Sınav bilgi ve tekniklerini yeterince bilmemek
21. Çalışma anında uygun dinlenme aralıkları vermemek
22. Yanlışlardan ders almamak, noksanları gidermemek
23. Çözümlenemeyen ailevi veya kişisel sorunlar içinde boğulmak
24. Fazla dışa açık olmak
Similar topics
» bilgisayar çalışma mantığı
» Casus Yazılımlardan Korunma Yöntemleri
» Casus Yazılımlardan Korunma Yöntemleri
» vBulletin Tüm açıkları ve Kapama Yöntemleri
» Ata’dan tarihi ders
» Casus Yazılımlardan Korunma Yöntemleri
» Casus Yazılımlardan Korunma Yöntemleri
» vBulletin Tüm açıkları ve Kapama Yöntemleri
» Ata’dan tarihi ders
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz