İsrail vahşeti ve AKP nin Arap milliyetçiliği
1 sayfadaki 1 sayfası
İsrail vahşeti ve AKP nin Arap milliyetçiliği
İsrail’in yardım filosuna yaptığı baskın, tartışmasız olarak korsanlık ve hatta terördür.Savunmasız insanlara uluslararası sularda ölüm kusmanın adı ancak vahşet olabilir!</FONT>
İsrail’in yardım filosuna yaptığı baskın, tartışmasız olarak korsanlık ve hatta terördür.
Savunmasız insanlara uluslararası sularda ölüm kusmanın adı ancak vahşet olabilir!
Buradan hareketle Tel Aviv’in yaptığını şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyoruz.
Ancak...
İsrail’in yaptığı çılgınlığa paralel olarak İHH gibi yardım kuruluşlarının son günlerde sergiledikleri tavır ve tutumlar da masum görüntüler değildi.
Öyle, çünkü yardım götürülme hadisesi bu kuruluşlar tarafından siyasileştirilmiş ve olay adeta İsrail’e posta koymaya
dönüştürülmüştür.
Naklen yayınlar eşliğinde, meydan okumalarla yapılan yardım girişimini hiç birimiz masum teşebbüs olarak
göremeyiz.
Buradan hareketle İsrail’in yaptığı alçaklıkta, yardım götürenlerin de kışkırtma anlamında belli bir sorumluluğu söz konusudur!
Peki bundan sonra ne mi olur?
Türkiye ile İsrail arasında zaten gergin olan ilişkiler çok daha gerilir.
Recep Bey hemen bu işin istismarına soyunur ve Tel Aviv’e atıp tutarak olayı oya tahvil etmeye çalışır.
Bundan başka bir şey de olmaz!
BM ve diğer uluslararası platformlardan gürültünün ötesinde bir sonuç
çıkmaz!
Yani kısacası İsrail yaptığı ile kalır.
Saldırı sadece ve sadece Ankara ile Tel Aviv’in fiili olarak kopuşuna katkı yapacaktır.
Aslına bakarsanız, İsrail’in yaptığı AKP’nin yönettiği Türkiye’ye açık bir saldırıdır, zira saldırıya uğrayan gemi Türkiye’ye aittir.
İsrail bu şekilde kendince ‘One Munite’in intikamını almış oldu.
Dahası, Ankara’nın Tahran ve Arap Dünyasına yakınlaşmasına tepki koydu!
Yukarıda da söyledik İsrail’in bu yaptığı alçaklık ve ötesidir, ancak üzülerek söylemeliyiz ki Türkiye’yi bu noktaya getiren, AKP iktidarının yanlış yönetimidir.
Herkes tanıktır ki Türkiye’de bir süredir gizli bir Arap milliyetçiliği tedavüldedir.
İslamcılık geleneğinden gelen AKP kadroları, her ne kadar değiştik deseler de bilinç altlarında var olan Arapçılığı belli ki atamamışlar ve Türkiye’yi Mısır’ın bile radikal gördüğü Hamas’ın peşine takarak, akıl almaz biçimde bir girdaba sürüklemişlerdir.
Açık ve net olarak görülüyor ki Türkiye dış politikasında bugün sadece eksen değil, aleni bir zihniyet kayması söz konusudur.
AKP ve Recep Bey, Erbakan Hoca’nın D-8 ütopyasına tepeden değil, aşağıdan dalış yapıyor.
Bakın buraya not düşüyorum; bu işin AKP’ye büyük bir faturası olacaktır!
Nereden mi biliyorum?
Tayyip Erdoğan’ın gözü kulağı olan danışmanı Cüneyt Zapsu’dan!
Zapsu’nun ABD’deki Musevi lobilerine yaptığı şu yakarışı hatırlayın lütfen:
- “Ne olur Tayyip Bey’i deliğe süpürmeyin, kullanın.”
Sahi şimdi böyle bir tabloda Cüneyt Bey’in yakarma gereğini duyduğu o Musevi lobileri artık Tayyip pardon Recep Bey’i deliğe süpürür mü süpürmez mi?
Sakın onlar kim oluyor da deliğe süpürüyor demeyin, Zapsu yalvardığına ve Recep Bey de o yakarışa itiraz etmediğine göre, belli ki adamlar o noktada etkili.
Tayyip Recep Bey, Kemal Kılıçdaroğlu için manşetle gelen manşetle gider demişti ya ben de şimdi Abraham Foxmanların icazeti ile gelenler, İsrail’le gider dersem acaba abartmış mı olurum?
Filistin için ağıt yakanlar, şehitlerimiz için niye susuyor?
Tamam İsrail’in yaptığı terör!
Peki PKK’nın yaptığı terör değil mi?
Önceki gece İskenderun’da 6 askerimiz daha şehit edildi.
Soruyorum; vatan görevi yapan gencecik fidanlara, nöbet değişimi esnasında pusu kurup ölüm kusanların yaptığı terör değil midir?
Öyle ise dün İsrail saldırısı için meydan organizasyonları yapan o sözde İslamcı örgütler, bir kez olsun PKK alçaklığı için neden aynı şeyi yapmazlar?
Bu grupların PKK’yı tel’in için bir miting ya da etkinlik yaptığını hiç duyanınız, göreniniz oldu mu?
Lafı dolandırmadan söyleyeceğim, bu sözde dinci güruh için Gazze’de ölen bir Hamasçı, PKK’nın şehit ettiği Mehmetçikten bin kere mukaddes ve
makbûldür.
Öyle çünkü, Hamas güya Allah yolunun mücahidi, Mehmetçik ise kafir(!) devletin askeri!
Abartıyorsun diyenlere tekrar tekrar soruyorum; Gazze için yardımlar toplayıp Filistin’e koşanlar, bir kez olsun bu vatan için PKK kurşunu ile toprağa düşenlerin geride bıraktıklarına böyle bir kampanyayı hiç düzenlediler mi?
Ne yani Filistinliler muhtaç da yetimlerimiz muhtaç değil mi?
Hem o Filistinliler değil midir, Birinci Cihan savaşında Lavrenslerle işbirliği yapıp Osmanlı’yı sırtından bıçaklayan!
Hiç unutmuyorum, yıllar önce Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Kudüs’e gittiğimizde münevver, yaşlı bir Arap aynen şu sözleri etmişti:
- “Biz bugün, Osmanlı’ya yaptığımız ihanetin bedelini ödüyoruz.”
Evet Filistinli Arap bile ulusunun ihanetini kabul ederken, bizim Arapçılarımız onları kutsamak için yarışıyorlar.
İslamcı güruh böyle de AKP farklı mı sanki?
Son bir haftadır onlarca şehit verilirken hükümet kanadından tık yok!
Keza Başbakan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı da tınmıyor ve şehadetlere adeta trafik kazası muamelesi yapıyor!
Yahu bu çocuklar bu ülke için ölmüyor mu, öyle ise bu kayıtsızlık ve umursamazlık neden?
Tablo ortadadır; 2002’de sıfır noktasında olan terör, bugün artık askeri birliği basma noktasındadır. Recep Bey hâlâ açılım mugalatalarını yaparken, devletin başını temsil eden zat-ı şahane de Kürt meselesinde güzel şeyler olacak beklentisini dillendiriyor.
İsrail’in yardım filosuna yaptığı baskın, tartışmasız olarak korsanlık ve hatta terördür.
Savunmasız insanlara uluslararası sularda ölüm kusmanın adı ancak vahşet olabilir!
Buradan hareketle Tel Aviv’in yaptığını şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyoruz.
Ancak...
İsrail’in yaptığı çılgınlığa paralel olarak İHH gibi yardım kuruluşlarının son günlerde sergiledikleri tavır ve tutumlar da masum görüntüler değildi.
Öyle, çünkü yardım götürülme hadisesi bu kuruluşlar tarafından siyasileştirilmiş ve olay adeta İsrail’e posta koymaya
dönüştürülmüştür.
Naklen yayınlar eşliğinde, meydan okumalarla yapılan yardım girişimini hiç birimiz masum teşebbüs olarak
göremeyiz.
Buradan hareketle İsrail’in yaptığı alçaklıkta, yardım götürenlerin de kışkırtma anlamında belli bir sorumluluğu söz konusudur!
Peki bundan sonra ne mi olur?
Türkiye ile İsrail arasında zaten gergin olan ilişkiler çok daha gerilir.
Recep Bey hemen bu işin istismarına soyunur ve Tel Aviv’e atıp tutarak olayı oya tahvil etmeye çalışır.
Bundan başka bir şey de olmaz!
BM ve diğer uluslararası platformlardan gürültünün ötesinde bir sonuç
çıkmaz!
Yani kısacası İsrail yaptığı ile kalır.
Saldırı sadece ve sadece Ankara ile Tel Aviv’in fiili olarak kopuşuna katkı yapacaktır.
Aslına bakarsanız, İsrail’in yaptığı AKP’nin yönettiği Türkiye’ye açık bir saldırıdır, zira saldırıya uğrayan gemi Türkiye’ye aittir.
İsrail bu şekilde kendince ‘One Munite’in intikamını almış oldu.
Dahası, Ankara’nın Tahran ve Arap Dünyasına yakınlaşmasına tepki koydu!
Yukarıda da söyledik İsrail’in bu yaptığı alçaklık ve ötesidir, ancak üzülerek söylemeliyiz ki Türkiye’yi bu noktaya getiren, AKP iktidarının yanlış yönetimidir.
Herkes tanıktır ki Türkiye’de bir süredir gizli bir Arap milliyetçiliği tedavüldedir.
İslamcılık geleneğinden gelen AKP kadroları, her ne kadar değiştik deseler de bilinç altlarında var olan Arapçılığı belli ki atamamışlar ve Türkiye’yi Mısır’ın bile radikal gördüğü Hamas’ın peşine takarak, akıl almaz biçimde bir girdaba sürüklemişlerdir.
Açık ve net olarak görülüyor ki Türkiye dış politikasında bugün sadece eksen değil, aleni bir zihniyet kayması söz konusudur.
AKP ve Recep Bey, Erbakan Hoca’nın D-8 ütopyasına tepeden değil, aşağıdan dalış yapıyor.
Bakın buraya not düşüyorum; bu işin AKP’ye büyük bir faturası olacaktır!
Nereden mi biliyorum?
Tayyip Erdoğan’ın gözü kulağı olan danışmanı Cüneyt Zapsu’dan!
Zapsu’nun ABD’deki Musevi lobilerine yaptığı şu yakarışı hatırlayın lütfen:
- “Ne olur Tayyip Bey’i deliğe süpürmeyin, kullanın.”
Sahi şimdi böyle bir tabloda Cüneyt Bey’in yakarma gereğini duyduğu o Musevi lobileri artık Tayyip pardon Recep Bey’i deliğe süpürür mü süpürmez mi?
Sakın onlar kim oluyor da deliğe süpürüyor demeyin, Zapsu yalvardığına ve Recep Bey de o yakarışa itiraz etmediğine göre, belli ki adamlar o noktada etkili.
Tayyip Recep Bey, Kemal Kılıçdaroğlu için manşetle gelen manşetle gider demişti ya ben de şimdi Abraham Foxmanların icazeti ile gelenler, İsrail’le gider dersem acaba abartmış mı olurum?
Filistin için ağıt yakanlar, şehitlerimiz için niye susuyor?
Tamam İsrail’in yaptığı terör!
Peki PKK’nın yaptığı terör değil mi?
Önceki gece İskenderun’da 6 askerimiz daha şehit edildi.
Soruyorum; vatan görevi yapan gencecik fidanlara, nöbet değişimi esnasında pusu kurup ölüm kusanların yaptığı terör değil midir?
Öyle ise dün İsrail saldırısı için meydan organizasyonları yapan o sözde İslamcı örgütler, bir kez olsun PKK alçaklığı için neden aynı şeyi yapmazlar?
Bu grupların PKK’yı tel’in için bir miting ya da etkinlik yaptığını hiç duyanınız, göreniniz oldu mu?
Lafı dolandırmadan söyleyeceğim, bu sözde dinci güruh için Gazze’de ölen bir Hamasçı, PKK’nın şehit ettiği Mehmetçikten bin kere mukaddes ve
makbûldür.
Öyle çünkü, Hamas güya Allah yolunun mücahidi, Mehmetçik ise kafir(!) devletin askeri!
Abartıyorsun diyenlere tekrar tekrar soruyorum; Gazze için yardımlar toplayıp Filistin’e koşanlar, bir kez olsun bu vatan için PKK kurşunu ile toprağa düşenlerin geride bıraktıklarına böyle bir kampanyayı hiç düzenlediler mi?
Ne yani Filistinliler muhtaç da yetimlerimiz muhtaç değil mi?
Hem o Filistinliler değil midir, Birinci Cihan savaşında Lavrenslerle işbirliği yapıp Osmanlı’yı sırtından bıçaklayan!
Hiç unutmuyorum, yıllar önce Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Kudüs’e gittiğimizde münevver, yaşlı bir Arap aynen şu sözleri etmişti:
- “Biz bugün, Osmanlı’ya yaptığımız ihanetin bedelini ödüyoruz.”
Evet Filistinli Arap bile ulusunun ihanetini kabul ederken, bizim Arapçılarımız onları kutsamak için yarışıyorlar.
İslamcı güruh böyle de AKP farklı mı sanki?
Son bir haftadır onlarca şehit verilirken hükümet kanadından tık yok!
Keza Başbakan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı da tınmıyor ve şehadetlere adeta trafik kazası muamelesi yapıyor!
Yahu bu çocuklar bu ülke için ölmüyor mu, öyle ise bu kayıtsızlık ve umursamazlık neden?
Tablo ortadadır; 2002’de sıfır noktasında olan terör, bugün artık askeri birliği basma noktasındadır. Recep Bey hâlâ açılım mugalatalarını yaparken, devletin başını temsil eden zat-ı şahane de Kürt meselesinde güzel şeyler olacak beklentisini dillendiriyor.
Similar topics
» "Arap Baharı'nın asıl hedefi Büyük İsrail :Fatih Erbakan
» Artık! arap baas faşizmi Türkiye'de!Türkiye bir arap ülkesi imiş gibi
» Kan Sesi Kıbrıs 1974 Rum vahşeti Belgeseli
» Kars Kağızmanlı Mustafa Çelik Ermeni Vahşeti Tanığı
» TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
» Artık! arap baas faşizmi Türkiye'de!Türkiye bir arap ülkesi imiş gibi
» Kan Sesi Kıbrıs 1974 Rum vahşeti Belgeseli
» Kars Kağızmanlı Mustafa Çelik Ermeni Vahşeti Tanığı
» TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz