Bop'e eşbakanı Erdoğan'ın Nihai Hedefi- Arslan Bulut
1 sayfadaki 1 sayfası
Bop'e eşbakanı Erdoğan'ın Nihai Hedefi- Arslan Bulut
* Bir "evet" oyu demek; Türk milletinin geleceğini, vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini, bayrağın tekliğini tehlikeye sokmak demektir.
* Bir "evet" oyu demek; teröre, bölücülüğe, şehitlerin gelmesine onay vermek demektir.
* Bir "evet" oyu demek; kul hakkını yemeye, kendi akrabalarını-çocuklarını, yandaşlarını zengin etmeye devam, 'fakir fukaraya da bir sadaka paketi yeter'demektir.
12 Eylül'de Sonhavadis gazetesinin gece sorumlusu idim. Yeni Düşünce dergisi de orada hazırlanıp basılıyordu. Akkan Suver'in ricası ile üç ay kadar derginin yayına hazırlanmasına katkıda bulundum.
Yeni Düşünce dergisinin en önemli gündem maddesi 12 Eylül yargılamaları ve bu arada tabii ki MHP davası idi. Biz duruşmaları haber olarak veriyorduk ama konuyla ilgili yorum yapmak çok tehlikeliydi. Yazarlar arasında Ahmet Bican Ercilasun da bulunuyordu ve en yürekli yazıları o yazıyordu. Bir yazısının başlığı "Sebepler ortadan kalkmadığından" şeklindeydi.. MHP davasında sanıkların tahliye talepleri, ne anlama geldiği belirsiz bu gerekçeyle reddediliyordu. * * * Tuncay Özkan'ın "Arkamda ordu yok diye beni burada tutuyorsunuz. Ya suçumu söyleyin, ya da bırakın" haykırışı, Mustafa Balbay'ın "Bu devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?" diye yakınmasını duyunca ister istemez 12 Eylül duruşmalarını hatırladım ve aklıma "sebepler ortadan kalkmadığından" gerekçesi geldi. Bugünkü tutuklamalar, 12 Eylül tutuklamaları ile
12 Eylül'de Sonhavadis gazetesinin gece sorumlusu idim. Yeni Düşünce dergisi de orada hazırlanıp basılıyordu. Akkan Suver'in ricası ile üç ay kadar derginin yayına hazırlanmasına katkıda bulundum.
Yeni Düşünce dergisinin en önemli gündem maddesi 12 Eylül yargılamaları ve bu arada tabii ki MHP davası idi. Biz duruşmaları haber olarak veriyorduk ama konuyla ilgili yorum yapmak çok tehlikeliydi. Yazarlar arasında Ahmet Bican Ercilasun da bulunuyordu ve en yürekli yazıları o yazıyordu. Bir yazısının başlığı "Sebepler ortadan kalkmadığından" şeklindeydi.. MHP davasında sanıkların tahliye talepleri, ne anlama geldiği belirsiz bu gerekçeyle reddediliyordu. * * * Tuncay Özkan'ın "Arkamda ordu yok diye beni burada tutuyorsunuz. Ya suçumu söyleyin, ya da bırakın" haykırışı, Mustafa Balbay'ın "Bu devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?" diye yakınmasını duyunca ister istemez 12 Eylül duruşmalarını hatırladım ve aklıma "sebepler ortadan kalkmadığından" gerekçesi geldi. Bugünkü tutuklamalar, 12 Eylül tutuklamaları ile kıyaslanır duruma gelmiştir. Dolayısıyla iktidarın 12 Eylül'deki referandumun12 Eylül yönetimi ile hesaplaşma olduğu iddiası gülünçtür. Aksine bugünkü rejim, hukukun katledilmesi ile 12 Eylül rejimine dönüşmektedir. Zaten Anayasa değişiklikleri de kabul edilirse hukuk devleti, tamamen ortadan kalkacaktır. * * * Prof. Dr. Ramazan Demir, uzun makalesinde evet demenin anlamını yazıyor: * Bir "evet" oyu demek; Türk milletinin geleceğini, vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini, bayrağın tekliğini tehlikeye sokmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; teröre, bölücülüğe, şehitlerin gelmesine onay vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; kul hakkını yemeye, kendi akrabalarını-çocuklarını, yandaşlarını zengin etmeye devam, 'fakir fukaraya da bir sadaka paketi yeter'demektir. * Bir "evet" oyu demek; ülkeyi bölmeye yönelik ırkçı "Kürtçülük" aracı terör örgütlerine, Doğu Anadolu'yu kapsayan "Batı Ermenistan" ın kurulması için Batılı emperyalistlere tavizler verenlere devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Ermeni emellerine, teröre kurban vermeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; din ticaretine, tertemiz Müslümanları kandırmaya, onların inançlarıyla oynayarak zenginleşmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türk milletini 36 etnik parçaya ayırmak, ayrıştırmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türkiye'yi emperyalist güçler olan ABD/AB/İsrail üçlemesine teslim etmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; işsizliğe, haksızlığa, yolsuzluğa, soygunculuğa, devlet malını hortumlamaya devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; ciğerin olan evladını, sevdiğini, akrabanı teröre kurban vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; anaların gözyaşlarının akmaya devam etmesine onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek; yargının siyasal gücün emrine girmesi demektir. * Bir "evet" oyu demek kişinin mahrem hayatına müdahale, konuştuğu telefonu dinlemeye onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek, suçsuz komutanı, suçsuz profesörü, suçsuz yazarı, suçsuz vatandaşı, suçsuz gazeteciyi sırf 'siyasi iktidarı desteklemiyor'diye hapse atmaya onay demektir. * * * MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Türkiye üzerinde oynanmak istenen bu oyunun nihai hedefi, tek millet-tek devlet esasına dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden tanımlanması ve çok kimlikli, çok milletli ayrışmış bir toplum ve parçalı bir devlet yapısının kabul ettirilmesidir" diyor. Gerçek bu kadar açık ve nettir.
olduğu iddiası gülünçtür. Aksine bugünkü rejim, hukukun katledilmesi ile 12 Eylül rejimine dönüşmektedir. Zaten Anayasa değişiklikleri de kabul edilirse hukuk devleti, tamamen ortadan kalkacaktır. * * * Prof. Dr. Ramazan Demir, uzun makalesinde evet demenin anlamını yazıyor: * Bir "evet" oyu demek; Türk milletinin geleceğini, vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini, bayrağın tekliğini tehlikeye sokmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; teröre, bölücülüğe, şehitlerin gelmesine onay vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; kul hakkını yemeye, kendi akrabalarını-çocuklarını, yandaşlarını zengin etmeye devam, 'fakir fukaraya da bir sadaka paketi yeter'demektir. * Bir "evet" oyu demek; ülkeyi bölmeye yönelik ırkçı "Kürtçülük" aracı terör örgütlerine, Doğu Anadolu'yu kapsayan "Batı Ermenistan" ın kurulması için Batılı emperyalistlere tavizler verenlere devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Ermeni emellerine, teröre kurban vermeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; din ticaretine, tertemiz Müslümanları kandırmaya, onların inançlarıyla oynayarak zenginleşmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türk milletini 36 etnik parçaya ayırmak, ayrıştırmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türkiye'yi emperyalist güçler olan ABD/AB/İsrail üçlemesine teslim etmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; işsizliğe, haksızlığa, yolsuzluğa, soygunculuğa, devlet malını hortumlamaya devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; ciğerin olan evladını, sevdiğini, akrabanı teröre kurban vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; anaların gözyaşlarının akmaya devam etmesine onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek; yargının siyasal gücün emrine girmesi demektir. * Bir "evet" oyu demek kişinin mahrem hayatına müdahale, konuştuğu telefonu dinlemeye onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek, suçsuz komutanı, suçsuz profesörü, suçsuz yazarı, suçsuz vatandaşı, suçsuz gazeteciyi sırf 'siyasi iktidarı desteklemiyor'diye hapse atmaya onay demektir. * * * MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Türkiye üzerinde oynanmak istenen bu oyunun nihai hedefi, tek millet-tek devlet esasına dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden tanımlanması ve çok kimlikli, çok milletli ayrışmış bir toplum ve parçalı bir devlet yapısının kabul ettirilmesidir" diyor. Gerçek bu kadar açık ve nettir.
* Bir "evet" oyu demek; teröre, bölücülüğe, şehitlerin gelmesine onay vermek demektir.
* Bir "evet" oyu demek; kul hakkını yemeye, kendi akrabalarını-çocuklarını, yandaşlarını zengin etmeye devam, 'fakir fukaraya da bir sadaka paketi yeter'demektir.
12 Eylül'de Sonhavadis gazetesinin gece sorumlusu idim. Yeni Düşünce dergisi de orada hazırlanıp basılıyordu. Akkan Suver'in ricası ile üç ay kadar derginin yayına hazırlanmasına katkıda bulundum.
Yeni Düşünce dergisinin en önemli gündem maddesi 12 Eylül yargılamaları ve bu arada tabii ki MHP davası idi. Biz duruşmaları haber olarak veriyorduk ama konuyla ilgili yorum yapmak çok tehlikeliydi. Yazarlar arasında Ahmet Bican Ercilasun da bulunuyordu ve en yürekli yazıları o yazıyordu. Bir yazısının başlığı "Sebepler ortadan kalkmadığından" şeklindeydi.. MHP davasında sanıkların tahliye talepleri, ne anlama geldiği belirsiz bu gerekçeyle reddediliyordu. * * * Tuncay Özkan'ın "Arkamda ordu yok diye beni burada tutuyorsunuz. Ya suçumu söyleyin, ya da bırakın" haykırışı, Mustafa Balbay'ın "Bu devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?" diye yakınmasını duyunca ister istemez 12 Eylül duruşmalarını hatırladım ve aklıma "sebepler ortadan kalkmadığından" gerekçesi geldi. Bugünkü tutuklamalar, 12 Eylül tutuklamaları ile
12 Eylül'de Sonhavadis gazetesinin gece sorumlusu idim. Yeni Düşünce dergisi de orada hazırlanıp basılıyordu. Akkan Suver'in ricası ile üç ay kadar derginin yayına hazırlanmasına katkıda bulundum.
Yeni Düşünce dergisinin en önemli gündem maddesi 12 Eylül yargılamaları ve bu arada tabii ki MHP davası idi. Biz duruşmaları haber olarak veriyorduk ama konuyla ilgili yorum yapmak çok tehlikeliydi. Yazarlar arasında Ahmet Bican Ercilasun da bulunuyordu ve en yürekli yazıları o yazıyordu. Bir yazısının başlığı "Sebepler ortadan kalkmadığından" şeklindeydi.. MHP davasında sanıkların tahliye talepleri, ne anlama geldiği belirsiz bu gerekçeyle reddediliyordu. * * * Tuncay Özkan'ın "Arkamda ordu yok diye beni burada tutuyorsunuz. Ya suçumu söyleyin, ya da bırakın" haykırışı, Mustafa Balbay'ın "Bu devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?" diye yakınmasını duyunca ister istemez 12 Eylül duruşmalarını hatırladım ve aklıma "sebepler ortadan kalkmadığından" gerekçesi geldi. Bugünkü tutuklamalar, 12 Eylül tutuklamaları ile kıyaslanır duruma gelmiştir. Dolayısıyla iktidarın 12 Eylül'deki referandumun12 Eylül yönetimi ile hesaplaşma olduğu iddiası gülünçtür. Aksine bugünkü rejim, hukukun katledilmesi ile 12 Eylül rejimine dönüşmektedir. Zaten Anayasa değişiklikleri de kabul edilirse hukuk devleti, tamamen ortadan kalkacaktır. * * * Prof. Dr. Ramazan Demir, uzun makalesinde evet demenin anlamını yazıyor: * Bir "evet" oyu demek; Türk milletinin geleceğini, vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini, bayrağın tekliğini tehlikeye sokmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; teröre, bölücülüğe, şehitlerin gelmesine onay vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; kul hakkını yemeye, kendi akrabalarını-çocuklarını, yandaşlarını zengin etmeye devam, 'fakir fukaraya da bir sadaka paketi yeter'demektir. * Bir "evet" oyu demek; ülkeyi bölmeye yönelik ırkçı "Kürtçülük" aracı terör örgütlerine, Doğu Anadolu'yu kapsayan "Batı Ermenistan" ın kurulması için Batılı emperyalistlere tavizler verenlere devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Ermeni emellerine, teröre kurban vermeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; din ticaretine, tertemiz Müslümanları kandırmaya, onların inançlarıyla oynayarak zenginleşmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türk milletini 36 etnik parçaya ayırmak, ayrıştırmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türkiye'yi emperyalist güçler olan ABD/AB/İsrail üçlemesine teslim etmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; işsizliğe, haksızlığa, yolsuzluğa, soygunculuğa, devlet malını hortumlamaya devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; ciğerin olan evladını, sevdiğini, akrabanı teröre kurban vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; anaların gözyaşlarının akmaya devam etmesine onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek; yargının siyasal gücün emrine girmesi demektir. * Bir "evet" oyu demek kişinin mahrem hayatına müdahale, konuştuğu telefonu dinlemeye onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek, suçsuz komutanı, suçsuz profesörü, suçsuz yazarı, suçsuz vatandaşı, suçsuz gazeteciyi sırf 'siyasi iktidarı desteklemiyor'diye hapse atmaya onay demektir. * * * MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Türkiye üzerinde oynanmak istenen bu oyunun nihai hedefi, tek millet-tek devlet esasına dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden tanımlanması ve çok kimlikli, çok milletli ayrışmış bir toplum ve parçalı bir devlet yapısının kabul ettirilmesidir" diyor. Gerçek bu kadar açık ve nettir.
olduğu iddiası gülünçtür. Aksine bugünkü rejim, hukukun katledilmesi ile 12 Eylül rejimine dönüşmektedir. Zaten Anayasa değişiklikleri de kabul edilirse hukuk devleti, tamamen ortadan kalkacaktır. * * * Prof. Dr. Ramazan Demir, uzun makalesinde evet demenin anlamını yazıyor: * Bir "evet" oyu demek; Türk milletinin geleceğini, vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini, bayrağın tekliğini tehlikeye sokmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; teröre, bölücülüğe, şehitlerin gelmesine onay vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; kul hakkını yemeye, kendi akrabalarını-çocuklarını, yandaşlarını zengin etmeye devam, 'fakir fukaraya da bir sadaka paketi yeter'demektir. * Bir "evet" oyu demek; ülkeyi bölmeye yönelik ırkçı "Kürtçülük" aracı terör örgütlerine, Doğu Anadolu'yu kapsayan "Batı Ermenistan" ın kurulması için Batılı emperyalistlere tavizler verenlere devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Ermeni emellerine, teröre kurban vermeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; din ticaretine, tertemiz Müslümanları kandırmaya, onların inançlarıyla oynayarak zenginleşmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türk milletini 36 etnik parçaya ayırmak, ayrıştırmak demektir. * Bir "evet" oyu demek; Türkiye'yi emperyalist güçler olan ABD/AB/İsrail üçlemesine teslim etmeye devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; işsizliğe, haksızlığa, yolsuzluğa, soygunculuğa, devlet malını hortumlamaya devam demektir. * Bir "evet" oyu demek; ciğerin olan evladını, sevdiğini, akrabanı teröre kurban vermek demektir. * Bir "evet" oyu demek; anaların gözyaşlarının akmaya devam etmesine onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek; yargının siyasal gücün emrine girmesi demektir. * Bir "evet" oyu demek kişinin mahrem hayatına müdahale, konuştuğu telefonu dinlemeye onay vermektir. * Bir "evet" oyu demek, suçsuz komutanı, suçsuz profesörü, suçsuz yazarı, suçsuz vatandaşı, suçsuz gazeteciyi sırf 'siyasi iktidarı desteklemiyor'diye hapse atmaya onay demektir. * * * MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Türkiye üzerinde oynanmak istenen bu oyunun nihai hedefi, tek millet-tek devlet esasına dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden tanımlanması ve çok kimlikli, çok milletli ayrışmış bir toplum ve parçalı bir devlet yapısının kabul ettirilmesidir" diyor. Gerçek bu kadar açık ve nettir.
erzurumlu25- .::Tengri::.
-
Yaş : 45
Cinsiyet :
Nerden : Erzurum
Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: : 757
Üyelik Tarihi : 29/12/09
Similar topics
» Devrimlerin En Kanlısı Geliyor! / Arslan BULUT
» “Ahlâksız, adi, seviyesiz, takiyeci”Arslan BULUT
» Türkiye büyük bir ihanete uğramıştır / Arslan BULUT
» Belçika Bölünüyor Başbakan Erdoğanın övdü Başkanlık sistemi bu işte
» Arslan Bulut: AKP’nin asıl korkusu ve koyun yılı!
» “Ahlâksız, adi, seviyesiz, takiyeci”Arslan BULUT
» Türkiye büyük bir ihanete uğramıştır / Arslan BULUT
» Belçika Bölünüyor Başbakan Erdoğanın övdü Başkanlık sistemi bu işte
» Arslan Bulut: AKP’nin asıl korkusu ve koyun yılı!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz