BUNUN ADI DAR'ÜL HARP! - 1

[TRABZON61]

Haham kılıklı soytarılarla, okyanus ötesi çiftliklerde yürütülen toplantıların sonunu da elbet getireceğiz. Atanızı astık, sizi de asacağız!



Yahudi ve İslâm geleneğine göre, dinî yasaların hakîm olmadığı ülkelere “Dar’ül Harp” ilân edilir. Dar’ül Harp geleneğini en çok Yahudiler kullanır. Onlara göre, karısını-kızını peşkeş çekmek de dahil olmak üzere, “Dar’ül Harp zamanı her şey mübâh” oluyor.

Yahudilerin Türkiye ile gerçek derdi, şeriat kurallarından çok, kendilerine vaat edilmiş toprakları koparmayla ilgilidir. Bunun için Türkiye’de yaşayıp “iç düşman” halini almış kimseleri rahatlıkla kontrol ediyor ve onlara “iktidar” vaat ediyorlar. Kendilerine gerçekleşeceği vaat edilen topraklar için, o topraklara sahip ülkede kendilerine itaat eden insanları iktidara getirmek, Yahudilerin sinsi karakterinin bir sonucudur.

Bir ülkede hainler iktidarı ele alırsa her şey tersine döner. Doğuda savaşmak suç olur; doğuda savaşanlar hain olur; ülkeye baş kaldıran teröristler de “kardeş” ilân edilir. Neticede, dedesini asan bir devlete düşmanlık eden torun, teröristi de kardeş ilân eder, Amerikalıya da Türkiye’de yerleşsinler diye yoldaşlık eder.

Her şey tersine, “Ergenekon Terör Örgütü” uydurmasıyla dönmeye başladı. Varlığına inananların el üstünde tutulduğu, iyi yerlere getirildiği Ergenekon terör örgütü uydurması, kendisine inanmayanlar için cezaevi hayatının da başlangıcı oldu. “Din” denildiği anda birilerinin peşinden koşmaya alışan koyunlar da, bir delinin sözde itiraflarına dayanan bu uydurmaya kanmaktan çekinmedi.

Deli derken, Tuncay Güney denen adamdan bahsediyorum. İmam Hatip mezunu, İsmail ağa cemaatinden geçmiş, F tipi cemaatle yan yana yer almış olan bu soytarı, 10 yılda 3 kez din değiştirmiş olduğu halde, Türkiye’nin en büyük (!) davalarından birine kaynaklık etmektedir.

Kanada’da aynı evde kaldığı, oda arkadaşı olan kişi, Kanada devleti tarafından, “MOSSAD casusu” olduğu gerekçesiyle tutuklanıp 15 yıl ceza almış olan Tuncay Güney, şaşırmadığımız üzere “Haham” olmuş!

***

Söz konusu Atatürk olunca, “Atatürk bir Yahudi’dir” iftirasını ortaya atan ve kuyruk acısından kaynaklanan bir Atatürk düşmanlığına kapılan sahtekârlar, Dar’ül Harp’te her şey mübâhtır diyerek, 10 yılda üç kez din değiştiren ve şu anda Haham olan bir herifin peşinden gidiyor.

Demek ki, Dar’ül Harp ilân edenler, safları ne olursa olsun Türk’e karşı rahatlıkla birleşebiliyormuş…

***

Esasen dolandırıcılık suçundan aranan Tuncay Güney, tüm bu sözde tanıklıkları, dosyası kapanması pahasına yapıyor belli ki. Ona tanıklık teklif edenler, Dar’ül Harp’in askeri savcısı durumuna gelmiş haldedir.

Vaktiyle Mesut Yılmaz’a fotomontajlı resimle şantaj yapmaya kalkmış, sonucunda da fotomontaj anlaşılınca, sahtekâr olduğu da anlaşılmıştır.

Böyle bir adamın sözüne niçin güvenilir?

***

Gerçekten her şey tersine dönmüş durumda. Daha düne kadar enik gibi yaşayanlar, bugün birden bire aslan oluvermişler. Hepsi demokrasinin, özgürlüğün, insan haklarının koruyucu tavrına girmiş. Oysa bugün rant elde ettikleri darbe karşıtlığı bile onların dönek olmasını gerektirmiştir! Darbe zamanı darbe alkışlayanlar, bugün darbe karşıtlığından oy kazanıyor.

Demek ki Tuncay Güney ile ona itibar edenler arasında bir fark yokmuş!

***

Ergenekon Terör Örgütü uydurması, Türk milletine karşı bir intikam operasyonudur!

Geçmişte Ermeni ASALA terörü, bugün ?? PKK terörü, Ermenicileri ve ??çüleri oldukça kinlendirmiş. Daha düne kadar ASALA ve PKK her şeyden sorumluyken, bugün nedense hepsi birden masum oluverdi!

Nasıl mı?

“Diplomatların öldürülmesinin ardından ASALA değil, derin devlet arayın.”

“Askerleri PKK değil, derin devlet şehit etti.”

Bu iddialar çok yetersiz değil mi?

Diplomatların ve askerlerin şehadetinin arkasında derin devleti değil, ailelerini arayalım. Bu daha mantıklı (!)

İşte tüm bu yönleriyle Ergenekon Terör Örgütü masalı, tamamen intikam hareketidir. Güya Türkler, bütün taşların altından çıkmış.

Ermeniler ASALA kurmamış (!), Kürtler PKK kurmamış (!); Türkler durduk yere, 300 milyar doları hiç etmek adına, yememiş-içmemiş terör örgütü kurmuş (!)

Kanı kırık olan tamam da, “Türk’üm” diye geçinenlere ne oluyor?

***

Okyanus ötesinden intikam hareketi yönetenleri, Türkiye’ye bekleriz! Fare gibi kaçıp, Coniler çiftliğine sığınmakla, Türk’e düşmanlık sürdürmenin elbette bir karşılığı olacak.

Yahudi aşiretinin geleneğindeki gibi kabak bıyık bırakmak, Yahudi şamdanındaki 7 ışığı alıp parti amblemine koymak ve tüm bunların sonucunda partisine aldığı kindar torunlarla intikam hareketi yürütmek, Yahudi Dar’ül Harp’ine kimlerin katıldığını gayet açık biçimde ortaya koyuyor.

Çatlasanız da, patlasanız da, bu yurt Türk yurdu, bu devlet Türk devleti, vaat edilmiş topraklar da Türk düşmanlarının yattığı mezarlık olabilir ancak!

Haham kılıklı soytarılarla, okyanus ötesi çiftliklerde yürütülen toplantıların sonunu da elbet getireceğiz. Atanızı astık, sizi de asacağız!

***

Şimdi gidin, oyun parkı haline getirdiğiniz devlet kurumlarında özgürlük, adalet, eşitlik nutukları atın.

Bu Türk atasözünü de unutmayın;

“Keser döner sap döner; gün gelir hesap döner!”

Daha önce söyledik, yine söylüyoruz: Sürekli kapandığını söylediğimiz devrimizin kapılarını, suratlarınızda patlatacağız!