Eksik olsun böyle kardeşlik !

[erzurumlu25]

SİYASİLER BOŞUNA ?? KARDEŞLİĞİNDEN BAHSETMESİNLER… K Ü R T L E R VE K Ü R T Ç Ü L Ü K

Kürtler soy olarak nedir ? merhum prof. Fahrettin Kırzıoğlu,ömrünü, Kürtlerin Türk olduğu tezini savunmakla geçirdi. Tezinin gerçekliği bizi ilgilendirmiyor. Esas olan kişilerin kendinin ne olduğu inancına bağlılığıdır. Bu günkü Kürtler "Biz Türk değil Kürdüz." dedikleri halde bizim "hayır siz Türksünüz." dememizin hiçbir değeri yoktur,olamaz da.

Hani bazıları,hiçbir değeri olmayan" Türk ?? kardeştir" sözü de, "İstiklâl Savaşı'nda Türkiye'nin kurtarılması için Kürtler bizimle omuz omuza savaştılar" sözlerinin de gerçekle ve mantıkla zerre kadar ilgisi yoktur. Bu iki sözün birincisi, birinci paragrafta bahsedildiği gibi doğru değildir. İkincisi de, İstiklal Savaşı'nın hemen öncesinde Türkiye çeşitli devletlerce işgal edilmiş ve parçalanmıştı. Bu parçalanmanın Kürtlere ne getireceği belli değildi. Bu yüzden Kürtler, kendi geleceklerini düşündükleri için o dönemde sessiz kaldılar ve yaşadıkları toprakların savunmasını yapmak mecburiyetini hissettiler.. Yoksa, o günkü elele ve omuz omuza görünmenin aslı budur.

Bu iddiamızın temelini şöyle açıklayabiliriz :

OSMANLI DÖNEMİNDE

Kürtler, Osmanlı döneminde de (tıpkı öteki azınlıklar gibi) Devlete bağlı olmadılar,Türkleri sevmediler. Hem de,Osmanlı yönetimi Kürtleri azınlık görmediği,aşağılamadığı ve devletin en yüksek makamlarına yükselttiği halde,için için Türk düşmanlığını işlediler,çocuklarına aşıladılar ve ayrı bir devlet kurma düşüncesinin plânlarını yaptılar.

1- Bu hazırlıkların sonucudur ki, 1908 de meşrutiyet hareketi olunca, bunu fırsat bildiler ve ?? Devleti kurabilme ideallerini gerçekleştirme girişiminde bulundular. 2.Ekim.1908 de İngiliz'lerin desteğini de alarak "?? Teavün ve Terakki Cemiyeti"ni kurdular ve bu cemiyet aracılığı ile ?? hürriyet mücadelesine başlamış oldular.Bu ve bundan sonra kurulan cemiyetlerin kimler tarafından kurulduğunun da, bu günkü ?? liderlerini tanımak bakımından yararı vardır. Bu cemiyetin kurucuları Seyyid Abdülkadir ve Emin Ali Bedirhan'dır. Bu cemiyet amacına ulaşmak maksadı ile kuruluşundan hemen sonra Osmanlı Devletin içinde bulunan Ermenilerle işbirliği yaparak çalışmışlardır. Bu cemiyet daha sonra Bitlis,Musul,Bağdat,Muş ve Erzurum'da şubeler açmıştır.

2- Daha sonra,uzun hazırlıklardan sonra 1912 de "Hevi (umut) Derneği " kuruldu. Kurucusu da DR. Şükrü Sekban’dır. İlk şubesi Erzurum'da açılmıştır. Hemen, "Roja Kürd" ?? güneşi" adında bir dergi çıkarır ve Lozan'da bir şubesini açarla 3- Hevi Derneği faaliyette iken, bununla yetinmeyenler bu defa 1918 de Mondros Anlaşmasından cesaret alarak "?? Teali ve terakki Cemiyeti"ni kurdular. "Jin" adında bir dergi çıkardılar ve çeşitli yerlerde şubeler açarak çalışmalara başladılar. Mondros Anlaşmasından cesaret alan Diyarbakır Şubesinin kurucuları derhal bağımsızlık ilân edilmesini ister.Ancak,merkezle anlaşamadıkları için Diyarbakır şubesi istifa eder ve bu defa da "Teşkilatı İçtimaiye" adında ayrı bir cemiyet kurarlar. ?? Teali ve Terakki Cemiyeti Seyit Abdülkadir başkanlığında bir heyeti İstanbul'a gönderir ve İngiliz Yüksek Komiserliği’ne müracaat ederek Doğu ve Güneydoğu Anadolu,Mezopotamya ve Güneybatı İran'da bir Kürdistan kurulmasını ve desteklenmesini isterler.

Kürtler,bu çalışmaların yanı sıra şu cemiyetleri de kurarak nifak tohumlarını ekmeye devam ederler : a) ?? Milliyet Fırkası, b) ?? Tamimi Maarif ve Neşriyat Cemiyeti,c) İstanbul ?? Kadınlar Cemiyeti, ç) ?? Milli Fırkası,d) ?? Hoybun Cemiyeti…

Kürtler, kurdukları bu cemiyetlerle sürekli olarak kendi halklarına kendi milli düşüncelerini aşılarken öte tarafta aynı liderlerin teşviki ile bazı isyanlar da hazırlamışlardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz :

1- Şeyh Abdüsselam Barzani isyanı.Yıl:1912
Molla Mustafa Barzaninin babası,şimdiki Mesut Barzaninin dedesi olan Şeyh Abdüsselam Barzani, bu isyanı Rusların teşviki ile çıkarmıştır.
2- Şeyh Selim ile sahabettin ve Ali isyanı. Yıl: 1912
3- Van-Patnos ve Muradiye ?? aşiretlerinin isyanı. Aynı yıllarda.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE :

Kürtler Cumhuriyet döneminde de rahat durmamışlar ve bağımsız bir ?? Devleti kurmak için isyanlar çıkarmak suretiyle emellerine ulaşmaya çalışmışlardır. Bu isyanlarda pek çok Türk öldürüldüğü gibi,isyanlar bastırıldıktan sonra isyanın elebaşıları yargılandıktan sonra idam edilmişlerdir. Bu yazımız belgesel olmadığı için Cumhuriyet dönemindeki isyanlardan etraflı olarak bahsedilmeyecektir.

Şu kadar söyleyebiliriz : Cumhuriyet döneminde irili ufaklı 40 ın üzerinde ?? isyanları olmuştur. Tabii, katil Öcalan'ın son isyanı bunların dışındadır. İsyanların hepsi de Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde meydana gelmiştir. İsyanlar bastırılıp mahkeme sonunda idam edilen ?? liderler,gride kalanlara daima isyanların devam ettirilmesini tavsiye etmişlerdir. İşte bunlardan bazılarının, idam edilirken söyledikleri son sözleri :

Şeyh Said : "Dünya yaşantımın sonu geldi. Ulusum için kurban edildiğimden dolayı pişmanlık duymuyorum. Yeterki torunlarımız bizi düşmanlarımızın önünde mahcup bırakmasınlar."

Hınıslı Halid Cebri: "Karşınızda yalnız değilim. Arkamda İran,Mezopotamya ve Türkiye’de muazzam bir ?? ulusu bulunmaktadır. Bugün beni asıyorsunuz,fakat hiç şüphemiz yoktur ki yarın torunlarımız da sizleri yok edeceklerdir."
Şeyh Abdülkadir(Senatör): "Zaten sizler yakma ve harabetme konusunda büyük bir şöhrete sahipsiniz. Burasını da Kerbela'ya çevirdiniz.Şunu biliniz ki, dehşet ve insafsızca sömürü ile şan ve şeref kazanılmaz.

Yusuf Ziya (Bitlis milletvekili): "Bize mevki ve rütbe bahşetmek suretiyle bizi aldatabilirsiniz endişesi içindeydim.Şükür Allaha ki, bizi mermi ve iple karşılıyorsunuz ve bundan dolayı biz hiç pişman değiliz. Verdiğiniz ders sayesinde torunlarımız öcümüzü alacaklardır."

Doktor Fuat :"Vatanım için yiğitçe kurban olmayı daima düşünürdüm. Şüphesizki asılmakta olduğumuz bu toprağa bağımsızlık bayrağı dikilecektir."


Seyit Rıza : "75 yaşındayım,şehit oluyorum. Kürdistan şehitlerine karışıyorum. Dersim mağlup oluyor,fakat Kürtlük ve Kürdistan yaşayacaktır,?? genci intikam alacaktır,kahrolsun zalimler ! Kahrolsun kahpe ve yalancılar."

Ölüm sırasında ?? liderlerinin söylediklerine bakınca, Apo'nun da,ondan öncekilerinin de neden eşkiyalığa soyundukları, Türk kanını zevkle içtikleri anlaşılmıyor mu ?

Ve…Ve…Halen içimizde yaşayan,yüzümüze gülen,kardeş olduğumuzu söyleyen, vatandaş dediğimiz Kürtler'e inanabilir misiniz,onlara güvenebilir misiniz,onları kardeş kabul edebilir misiniz ?..

Apo'ya katıldığı için Türk askerine kurşun sıkarken öldürülen eşkıya Kürtlerden birisi vuruşma sırasında öldürülüp,köyünde toprağa verilirken,oradaki halkın nasıl tek vücut olduğunu ,Türk'ü lânetleyen ağıtlar yaktıklarını görmüyor musunuz ? Gördüğünüz halde,Kürtlere nasıl inanırsınız,nasıl vatandaşım diyebilirsiniz,nasıl olur da kardeşlikten bahsedebilirsiniz ?..

Bu günlere kadar ve hattâ bugün bile içimizde :" Arkadaş,milliyetçilikten bahsetme !.. Sen milliyetçiyim dersen bir başkası da kendi milliyetçiliğinden bahseder ve ülke bölünür.." derler.. Birbaşka üst yetkili çıkar,sözde azınlıkları kışkırtmamak düşüncesiyle : "Biz,ırka ve kafatasına dayalı milliyetçiliğe karşıyız.." diyerek Türk'ün susmasını,uyumasını tavsiye eder ; ama Kürtler'in susmadıklarını uyumadıklarını bilmez mi ?.. Bugün bile,her gün birkaç Türk askerini şehit edenleri görmez mi ?..

Yeter artık,Türk'ü uyutmalar yeter !.. Sahte kardeşlikten bahsetmeler yeter !.. Hümanist düşüncelere bir son verilsin !..Türk uyansın, kendine gelsin,şahlansın artık!..Türk'ü uyutanlara,uyuşukluğa sürükleyenlere,kandıranlara inanmayalım artık!..

Ve…Ve… Türk düşmanı Kürtler'e Türkiye'de yaşama hakkı tanımayalım,hele hele kardeşlikten asla bahsetmeyelim ; dünyanın en avanak,en kafasız ve en akılsız insanları bizler miyiz Allahaşkına ?..

HAYRANİ ILGAR