İslam ile Kandırılan Türk Milleti (Arkasında ki Arap Yayılmacılığı)

[İlteriş Kağan]

Tarih tekerrürden ibarettir, geçmişini bilmeyen geleceğe yön veremez .



Şimdi sizleri Tarihi bir yolculuğa çıkartmak istiyorum ; MS. 632 Hz. Muhammedin vefatı ve sonrasında, Araplar kendi içerisinde Bedevilerle iç çatışmaya başlamışlar, Arapların ve İslamın başına geçecek Siyasi otoriter lider kavgaları devam etmiş, mevcut durumu değerlendiren ve Hz. Muhammedin defin ve taziye işlerinden ziyade, maddi ve lider olma mücadelesiyle uğraşan galip gelen Ebubekir ilk İslam Halifesi olmuştur.

Ebubekirin ilk İslam halifesi olması Arap coğrafyası içerisindeki iç çatışmaların, yeni Peygamberler ortaya çıkmasının, Bedevilerin Araplardan ayrılarak Ebubekire karşı çıkmalarının, yani tam bir kaos halinde ki bir durumda iken, gelecek yüzyılları etkileyecek aslında çok basit düşünce olarak görünen bir fikri, ilk Halife Ebubekir hayata geçirmiştir.

Tarihte kurulmuş olan herhangi bir ülke içerisinde, iç çatışma ve kaosu engellemek istiyor iseniz kendi sınırlarınız dışında yayılmacı sözlü bir politika izlemelisiniz ve bu yayılmacı politikadan ülke içerisinde kaosu tetekleyenleri dahil edip nemalanmalarını sağlamalısınız.

Arap kavmi iç parçalanmışlığını aşarak dış yayılmacılığa yönelir , ve büyük başarılar elde eder.

Gerek Batı, Bizans,Türk,Sasani kaynaklarında bu açık bir şekilde ispatla mümkündür.

Yukarıda bassetmiş olduğumuz husus Ülkemiz içerisindeki siyasi iktidarın,Ülke içerisindeki terör,kaos,ekonomik burhan, hatsafhaya çıkmış iken, 7. Asırda tarihin unutulmuş bölümündeki yaşanmışlıkları aynı şekilde ülke dış siyaseti olarak görmekteyiz, Türk milletinin inancı ile kandırıp tarihte küllenmiş olan Arap yayılmacılığını tekrar canlandırmaktadırlar.

21. Yüzyılda Türk milletine Arap yayılmacılığının kültür ,dil ve Arap şuuru olarak entegre edip, Türk milletinin milli şuurunu ortadan kaldırmaktadırlar.

Ülke içerisindeki hal böyle iken, ülke yönetiminde parlementoda bulunan mualif parlementenler ve ait oldukları siyasi partiler inancı, Arap yayılmacılığı ile bir görerek , iktidarın islamiyeti bir Arap yayılmacılığı olarak kullanmasını çözmekten bihaberdirler.

İktidarın bu söylemleri, Muhalefet kanadına Dar-ül islamın düşüncesel tarzda, Dar-ül harp e hakim geldiklerini düşünmektedirler.

Malesef konunun bilimsel ve gerçekci yanına bakıldığında Türkiye içerisinde, inancı yayılmacı bir dış politika olarak uygulayan iktidarın, islamın saf ve temizliğini Arap yayılmacılı ile lekelediği anlaşılacaktır.

Muhalefet ise iktidarın bu Arap yayılmacılığını görmekten bi haber olup iktidarın üflemekte olduğu kaval namelerini dinleyerek , milletin istikbal kaderini, muhasır geleceğini, inancı siyasallaştırarak başka milletlerin ellerine peşkeş çeken ikdidarın değirmenine kovalar dolusu su taşımaktadırlar.

Türk Milleti geçmişte Asil, gelecekte Asil ve hür olarak tarih sahnesinde her zaman yerini muhafaza edecekdir, Kendi Topraklarında Türkiyeli Değil Türk Olarak kalacaklardır.

Yüce Türk Milleti,Yerde toprak çökmedikçe, gök kubbe yıkılmadıkça töresini bozmayacak, düşmanını her zaman iyi tanıyacaktır.

Muhalefette olan ülke menfaatini düşünen, ülke yönetimine talip olup milletten mazbatasını alan damarında Asil kanı hisseden siyasi otoriteler titreyip kendine gelmelidir.

Tarihte Türk milletinden olan, ihanet eden birçok kişinin ismi, günümüzde küfür ve hakaretler ile anılmaktadır.



Bu isimlere yenisinin eklenmemesi gerekir….

Saygılarımla

Emrah BEKCİ

Araştırmacı Yazar

http://turkcutoplumcu.blogspot.com/2011/10/islam-ile-kandrlan-turk-milleti.html