Bir batılı'dan samimi itiraflar: "Türklere çirkinliğimizi vermeyi başa
1 sayfadaki 1 sayfası
Bir batılı'dan samimi itiraflar: "Türklere çirkinliğimizi vermeyi başa
Victor Hugonun Hâtıralarından:
"Tunus Beyi Ahmet... Bugünün o gülünç Türk modasına uyarak giyinmişti. Bu moda iki Fransız'ın Sultan İkinci Mahmudu uygarlığın pantolon ve redingot (Avrupai teşrifat icâbı giyilen, uzun etekli, arkası yırtmaçlı alafranga ceket) giyinmek olduğuna inandırdıkları günden beri bütün Osmanlı Devletine yayıldı...
Böylece yiğit Türkler an'ânevî (geleneksel) elbiselerini, insan elbiselerinin bu en güzel ve en gösterişlisini bir kenara attılar ve bizim elbiselerimizi yalan yanlış benzetmeye [bizi taklit etmeye] başladılar. Türklerin bizden fazla bir şeyleri, güzellikleri vardı; biz onlara çirkinliğimizi vermeyi başardık. Bizim uygarlık taslayan bilgiçlerimiz ise, buna ilerlemek adını veriyorlar."
(Anılar, Çeviren Şiar Yalçın, İstanbul 1974, Yankı Yayınları, s. 22)
"Tunus Beyi Ahmet... Bugünün o gülünç Türk modasına uyarak giyinmişti. Bu moda iki Fransız'ın Sultan İkinci Mahmudu uygarlığın pantolon ve redingot (Avrupai teşrifat icâbı giyilen, uzun etekli, arkası yırtmaçlı alafranga ceket) giyinmek olduğuna inandırdıkları günden beri bütün Osmanlı Devletine yayıldı...
Böylece yiğit Türkler an'ânevî (geleneksel) elbiselerini, insan elbiselerinin bu en güzel ve en gösterişlisini bir kenara attılar ve bizim elbiselerimizi yalan yanlış benzetmeye [bizi taklit etmeye] başladılar. Türklerin bizden fazla bir şeyleri, güzellikleri vardı; biz onlara çirkinliğimizi vermeyi başardık. Bizim uygarlık taslayan bilgiçlerimiz ise, buna ilerlemek adını veriyorlar."
(Anılar, Çeviren Şiar Yalçın, İstanbul 1974, Yankı Yayınları, s. 22)
Yabancı dil kitapları ve uluslararasılaşma
Tarihten beri büyük savaşlar yaşayan yaşayan milletimiz belki şimdi en büyük ve zorlu savaşını veriyor. Kas gücüyle verilen savaşların her türlüsünü yaşadık ve yendik. Fakat şimdi verdiğimiz savaş belki de en çetini. Savaşın bir cephesin de Milli Kültür ve Kimlik diğer cephesin de ise Uluslar arası kültür ve kimlik bulunuyor.
Uluslar arası kimliğin temsilcisi olan, medya ve yayın organları arkasında ki büyük maddi güçle üzerimize saldırıyor. Bunlardan en açık olanı bize dayatılan yurtdışından gelmiş yabancı dil kitapları şüphesiz. Her türlü değerimizi yıkmak için programlanmış olan bu kitapların hemen her bölümünde milli sistemi aşağılayan karşılaştırmacı bir yaklaşım var.Sistematik yaklaşımın en dikkate değer yanı da şu;
Uluslar arası Kültür = Batı Kültürü
Kendi değerlerini evrensel olarak gören ve vatan kavramının önemsizliğini vurgulayan kitaplar bizlere zarar vermekte. Aile ve Dil kavramının tahribi de bunun yanında sürmekte.
İncelediğimiz kitapta ilginçtir ki her bölüm bu konu da ince ayardan geçmiş. Batı tipi tüketim kalıplarının öğretimi, onların şairleri yazarları ve bunların nasıl modern bir dünya açtığı, dinlerini yaşayışları, eğitim sistemleri ve günlük yaşayış tarzları.Aslında kendi kitaplarına kendi yazar ve fikir adamlarının yazı ve resimlerini koymaları bir bakıma masum bir gözle size doğru gelebilir.Fakat asıl önemli olan bizim halkımızın bundan ne anladığıdır.Onlar hakkında ne düşündükleridir.
Uluslar arası entegrenin anlatıldığı kitapta özellikle dikkatimizi çeken yer şurası;
“Beraber Yaşam” başlığı adı altında sunulan konuda, ülkelerinden gelen yabancıların neler yaşadığı ve nasıl gittiği yere çok kolay alıştığı anlatılıyor.Bu alışmanın kolay olduğu ve çoğunun mutlu olduğu anlatılıyor.Anlatılanların en vahim tarafı da şu;”Benim gerçek vatanım neresi? Yaşadığım yer mi yoksa geldiğim ve kimliğine sahip olduğum yer mi” sorusunu sordurtarak “her gittiğim yer benim vatanımdır” zihniyetiyle vatan kavramının ve millilik kavramının tahribatına neden olan bölümdür. Bu konu için tam 2 sayfa ayrılmış.Ve böyle düşünenle böyle düşünmeyenin karşılaştırılmasıyla böyle düşünenin ne kadar mutlu yaşadığı anlatılmaya çalışılmış.
İncelememiz de gördük ki en iyi entegre olana “Junior Kosmopolita” adında bir de para ödülü veriliyormuş.Aslında bu çok uzak olduğumuz bir kavram değil yakın zamanımızda yazarlarımıza ve devlet adamlarımıza verilen yurt çapı ödüllerde de bunu görmekteyiz.Milli Kültürden ne kadar uzaklaşırsan ödülün o kadar büyük oluyor.
Karşılaştırmalı yaklaşımlar da çok dikkat çekiyor.Eğitim sistemi üzerinden günlük yaşam tarzı üzerinden, sahip olduğun değerler üzerinden karşılaştırmalarla kendi sisteminin üstünlüğünü dile getiriyorlar.Açıkça söylemeseler de bunu, düşünce alt yapıların da “biz onlardan her anlamda üstünüz diğer milletler 2. Sınıf milletler” fikri bulunduğu için konu o yöne doğru çekilmekte.Bu dediklerimizi bizzat çoğu kez yaşamış bulunmaktayım.Belki onların sistemi bizden iyidir fikri akıllarına bile gelmemekte.Amaçları karşılaştırmalı yaklaşımlarla milli kimliğe sahip olamayan hocalar eşliğinde milletimizi kendi gözümüzde aşağılatmak ,milli kültürden uzaklaştırmak ve kendimize milli güvenimizi azaltmaktır..Ve böylelikle bağımsızlığımızı elimizden almak ve en sonunda bizi buralardan sürmektir.
Halkımızın kendine güven veren ve kendi yaşayışını ve değerlerini sevdiren yayınlara ihtiyacı vardır.Şimdi ise medyadan gördüğümüz kadarıyla tam tersi bir oluşum var .”ancak Türkiye’de olur” gibisinden ya da “İşte bir Türkiye fotoğrafı” veya “Türk’ün sevdiği 40 şey” gibisinden yayınlarla sözüm ona güldürü amaçlı aslına bakarsan kendi ırkını beş para etmez bir konuma sokmaya çalışan ve arka planın da bize güvensizlik telkin eden yayınlarla fikrimiz tahrip ediliyor.Ve bu başka ülkelere milletlere hayranlığı yanında getiriyor.O ülkeler hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişiler onlar hakkında hayrani fikirlere sahip oluyor.
“Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz.
Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri
ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyetde o kadar kuvvetli olur”
Muhtaç olduğun kudret damarlarında ki asil kanda mevcuttur..
Mustafa Kemal Atatürk
http://turkcutoplumcu.blogspot.com/2011/11/bir-batldan-samimi-itiraflar-turklere.html
Uluslar arası kimliğin temsilcisi olan, medya ve yayın organları arkasında ki büyük maddi güçle üzerimize saldırıyor. Bunlardan en açık olanı bize dayatılan yurtdışından gelmiş yabancı dil kitapları şüphesiz. Her türlü değerimizi yıkmak için programlanmış olan bu kitapların hemen her bölümünde milli sistemi aşağılayan karşılaştırmacı bir yaklaşım var.Sistematik yaklaşımın en dikkate değer yanı da şu;
Uluslar arası Kültür = Batı Kültürü
Kendi değerlerini evrensel olarak gören ve vatan kavramının önemsizliğini vurgulayan kitaplar bizlere zarar vermekte. Aile ve Dil kavramının tahribi de bunun yanında sürmekte.
İncelediğimiz kitapta ilginçtir ki her bölüm bu konu da ince ayardan geçmiş. Batı tipi tüketim kalıplarının öğretimi, onların şairleri yazarları ve bunların nasıl modern bir dünya açtığı, dinlerini yaşayışları, eğitim sistemleri ve günlük yaşayış tarzları.Aslında kendi kitaplarına kendi yazar ve fikir adamlarının yazı ve resimlerini koymaları bir bakıma masum bir gözle size doğru gelebilir.Fakat asıl önemli olan bizim halkımızın bundan ne anladığıdır.Onlar hakkında ne düşündükleridir.
Uluslar arası entegrenin anlatıldığı kitapta özellikle dikkatimizi çeken yer şurası;
“Beraber Yaşam” başlığı adı altında sunulan konuda, ülkelerinden gelen yabancıların neler yaşadığı ve nasıl gittiği yere çok kolay alıştığı anlatılıyor.Bu alışmanın kolay olduğu ve çoğunun mutlu olduğu anlatılıyor.Anlatılanların en vahim tarafı da şu;”Benim gerçek vatanım neresi? Yaşadığım yer mi yoksa geldiğim ve kimliğine sahip olduğum yer mi” sorusunu sordurtarak “her gittiğim yer benim vatanımdır” zihniyetiyle vatan kavramının ve millilik kavramının tahribatına neden olan bölümdür. Bu konu için tam 2 sayfa ayrılmış.Ve böyle düşünenle böyle düşünmeyenin karşılaştırılmasıyla böyle düşünenin ne kadar mutlu yaşadığı anlatılmaya çalışılmış.
İncelememiz de gördük ki en iyi entegre olana “Junior Kosmopolita” adında bir de para ödülü veriliyormuş.Aslında bu çok uzak olduğumuz bir kavram değil yakın zamanımızda yazarlarımıza ve devlet adamlarımıza verilen yurt çapı ödüllerde de bunu görmekteyiz.Milli Kültürden ne kadar uzaklaşırsan ödülün o kadar büyük oluyor.
Karşılaştırmalı yaklaşımlar da çok dikkat çekiyor.Eğitim sistemi üzerinden günlük yaşam tarzı üzerinden, sahip olduğun değerler üzerinden karşılaştırmalarla kendi sisteminin üstünlüğünü dile getiriyorlar.Açıkça söylemeseler de bunu, düşünce alt yapıların da “biz onlardan her anlamda üstünüz diğer milletler 2. Sınıf milletler” fikri bulunduğu için konu o yöne doğru çekilmekte.Bu dediklerimizi bizzat çoğu kez yaşamış bulunmaktayım.Belki onların sistemi bizden iyidir fikri akıllarına bile gelmemekte.Amaçları karşılaştırmalı yaklaşımlarla milli kimliğe sahip olamayan hocalar eşliğinde milletimizi kendi gözümüzde aşağılatmak ,milli kültürden uzaklaştırmak ve kendimize milli güvenimizi azaltmaktır..Ve böylelikle bağımsızlığımızı elimizden almak ve en sonunda bizi buralardan sürmektir.
Halkımızın kendine güven veren ve kendi yaşayışını ve değerlerini sevdiren yayınlara ihtiyacı vardır.Şimdi ise medyadan gördüğümüz kadarıyla tam tersi bir oluşum var .”ancak Türkiye’de olur” gibisinden ya da “İşte bir Türkiye fotoğrafı” veya “Türk’ün sevdiği 40 şey” gibisinden yayınlarla sözüm ona güldürü amaçlı aslına bakarsan kendi ırkını beş para etmez bir konuma sokmaya çalışan ve arka planın da bize güvensizlik telkin eden yayınlarla fikrimiz tahrip ediliyor.Ve bu başka ülkelere milletlere hayranlığı yanında getiriyor.O ülkeler hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişiler onlar hakkında hayrani fikirlere sahip oluyor.
“Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz.
Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri
ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyetde o kadar kuvvetli olur”
Muhtaç olduğun kudret damarlarında ki asil kanda mevcuttur..
Mustafa Kemal Atatürk
http://turkcutoplumcu.blogspot.com/2011/11/bir-batldan-samimi-itiraflar-turklere.html
Similar topics
» Doktorlardan akıl almaz itiraflar
» KÖRLER SAĞIRLAR BAŞA GEÇTİ!
» AKP'ye oy veren Türklere...
» TÜRKLERE ÇİRKİN SALDIRI
» Arapların Türklere ilk Saldırıları
» KÖRLER SAĞIRLAR BAŞA GEÇTİ!
» AKP'ye oy veren Türklere...
» TÜRKLERE ÇİRKİN SALDIRI
» Arapların Türklere ilk Saldırıları
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz