H. Nihal ATSIZ’dan Özlü Sözler
1 sayfadaki 1 sayfası
H. Nihal ATSIZ’dan Özlü Sözler
… H. Nihal ATSIZ’dan Özlü Sözler …
(1. Bölüm)
» Ahlakın meydana gelmesinde en önemli sebep soydur. Bir toplumun ahlakı, soyunun karışması ile değişebilir.
» Ahlak, millet yapısının temelidir. O olmadan hiç bir şey olmaz.
» Aslında beynelmilelci olan sosyalizmin, Türkiye’deki mümessilleri de milliyetçi olduklarını söylerler. Hatta Orta Asya’daki atalarımızla ilgimizi inkar edip bu topraklar üzerinde Hititler’den başlayarak üstüste yığılmış olan etnik döküntülerin karması olduğumuzu ileri sürenler de milliyetçilik davasındadır.
» Komünistlikten hüküm giymiş olanlar, Türk Milliyetçiliği’nin kökünü kazımak için kampanya açmış olan partiler, İslam beynelmilelciliği davası güdenler de hep milliyetçi olduklarını söylerler. Türkçülük bu türlü eksik ve yanlış milliyetçiliklerin hepsini reddeder.
» Bana göre Ticanilik, Nurculuk, yobazlık, komünizm ve partizanlık gibi hastalıkların sebepleri, milli ülküden yoksunluktur.
» Barış, savaşın başka metotlarla devamı ve silahlı savaşa hazırlığın ayrı bir şeklidir.
» Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk‘üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülük‘dür.
» Bir gün ülkede milliyetçi geçinen politikacılar, yöneticiler, sanatçılar, aydınlar hiç bir çıkar kaygısına düşmeden, yiğitçe, korkusuzca Türkçü söylemlerde, Türkçü tavırlarla milletin karşısına çıkarlarsa o gün Türkçülük büyük bir utkuya yaklaşır.
» Bir millet bağımsızlığını, hürriyetini ve sınırlarını kaybedebilir, hatta yıllar boyunca başka bir milletin esareti altında yaşamak zorunda kalabilir ama bütün bu unsurlar o milletin yok olmasına etken olamaz. Ancak kendi dilini kaybetmiş bir millet yok olmaya mahkumdur.
» Bir millet, büyümek ve iş yapabilmek için kendisinin büyük bir millet olduğu inancını duymalıdır.
» Bir millete, geçmişini unutturmak, onu yok etmenin ilk şartıdır.
» Bir millet için, büyümekten korkmak kadar ölümcül düşünce olamaz.
» Bir milletin yürütücü kuvvetine “ülkü” denir.
» Bir topluluktan müşterek ülküyü kaldırın, insanların hayvanlaştığını görürsünüz.
» Biz bin yıl sonrasına hitap ediyoruz.
» Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın.
» Bize lazım olan gençlik bir fırka veya zümre gençliği değildir. Biz fırka ve şahsiyetlerin ebediliğine kani değiliz. Her şeyden üstün, her şeyden önce bir Türkiye vardır. Biz Türk Gençliği istiyoruz!
» Bize yalnız dans etmesini, iyi giyinmesini, kur yapmasını ve aşık olmasını bilen gencin lüzumu yoktur. Bize bugün mesleğinde usanmadan çalışacak, yarın hudutta göz kırpmadan ölebilecek genç lazımdır.
» Bizim için önemli olan, dost kılıklı yabancıların milli ülküyü güya milli çıkar adına baltalamasının önüne geçmektir.
» Biz Türküz. Tarihimize ve en yakın mazimize dayanarak Türküz der ve bundan haklı bir iftihar duyarız.
» Büyük adam hususi hayatında da yüksek ve temiz olan adamdır. Bir takım meziyetleri bulunan bir rezil hiç bir zaman büyük değildir.
» Büyümek istemeyen bir millet küçülmeye mahkumdur.
» Davanın adamı olmak gerekir.
» Dil, bir milletin en değerli malıdır.
» Dil; bir milletin sembolüdür. O milleti bir arada tutan ve yok olmasını engelleyen biricik faktördür.
» Dinin bir ruh ihtiyacı olduğunu bilim kabul etmiştir.
» Dün sultanlara taptığı zannolunan bu millet, milli mevcudiyetini tehlikede görünce bir kumandanın emri altına girmiş, hayatını ortaya atarak istiklalini ve istikbalini kazanmıştır.
» Dün tembelliğinden bahsolunan bu millet, kendine göre en ağır vergileri ödeyen millettir.
» Dünyadaki bütün milletler, yabancı devlet hakimiyetinde kalan soydaşlarını kendileriyle birleştirmek için silahlı ve silahsız savaşlar yaparlar. Bunun adı emperyalizm değildir, irredantelizmdir ki makbul bir davranıştır.
» Dünyaya yayılmaya çalışmak, dünyadan silinmek korkusunun tepkisidir.
» Emperyalizm bir milletin başka milletleri hükmü altına alması demektir.
» En büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük karşılığını beklemeyiniz.
» Eskiden Türkler arasında bir ayrılık konusunda Sünnilik-Şiilik meselesi de artık bahis konusu sayılmaz. Bunların hepsi Müslüman Türk‘dür ve Müslümanlığı anlayıştaki içtihat farkları, artık Türkler arasında ikilik doğuramaz.
» Eski topraklarımızı kurtarmak isteğimiz emperyalizm ise emperyalistiz. Türkistan’ı, İdil-Ural’ı, Azerbaycan’ı, Kafkasya’yı, Kırım’ı ve Türkler‘in yaşadığı başka yerleri is!temek emperyalizm ise kutlu bir düşüncedir.
» Fedakarlık insanları da, milletleri de asilleştirir, kahramanlaştırır.
» Gerçekten Türkçü olmak kolay değildir. Her önüne gelen Türkçü olamayacağı gibi, her Türkçüyüm diyen de Türkçü olamaz.
» Gittikçe uyanan milli şuur karşısında gafiller ve hainler, Türk milletini daha çok aldatamayacaklardır. Kızılelmanın yolunu kapatamayacaklardır.
» Hakkımızı, atalar mirasını istiyoruz. Alacağız da…
» Haritalarda ırkımızın yaşadığı yerlere baktık, milletimize fenalık edenleri tarihte okuduk ve milli kini ateşten damgalar gibi kalbimize yazdık.
» Hayvan nevileri arasında bir kör sıçan vardır ki günde kendi ağırlığının iki üç misli yemek yemezse ölür. Yunanistan, galiba o kör sıçanın neslinden gelmektedir.
» Hem duyguya, hem de düşünceye dayanan milli şuur, bir milletin manevi kuvvetlerinden en önemlisidir.
» Her iman ahlaka yürüyeceğine göre, Türkçülük’de de sağlam bir ahlakın bulunması birinci şarttır.
» Herkes barıştan söz ettiği halde herkes savaşıyor. Çünkü herkes kendi yarınını, öbür gününü, daha uzak geleceğini emniyete almak istiyor. Çünkü kimse kimseye güvenmiyor. Çünkü herkes birbirinden korkuyor.
» Her Türkçü, bulunduğu yerin görevini inançla yaparsa, Türkçülük ülküsü sağlamlaşır. Türklük güçlenir.
» Irkî asaletimiz, enerjimiz ve insanlık meziyetlerimize dünya milletleri ve büyükleri hayran kalırken, bizim kendi milletimizi hiçe saymamız ve kendi kabiliyetlerimizden ümit kesmemiz eğer fena bir kasda makrunsa alçaklık, böyle bir niyete matuf olmadan inanılmış ise kör gözlü bir budalalıktır.
» İki millet arasındaki gerginlik ikisi arasında kalmıyorsa bunun sebebi, o ikisi arasındaki savaş sonunda doğacak durumun şu veya bu milletleri de başka açılardan ilgilendirecek nitelik taşımasıdır.
» İktisadi doktrinler çabuk değişir, değişmeyen prensipler, milliyetçilik prensipleridir.
» İlim ve hakikat, siyasetin oyuncağı olamaz.
» İlk düşüneceğimiz şey: Türkiye’de Türk Kültürü’nü hakim kılmak, yabancı tesirleri silkip atmaktır.
» İnsanları insan yapan, büyük bir düşüncenin ardından koşmalarıdır. İnsan, şeref için ve muhteşem saydığı bir gaye için ölmesini bilen yaratıktır.
» İnsan meziyet sahibi olmaya mecburdur.
» İstek ve inanç, her güçlüğü devirir.
» Kendimize dönelim. Ahlak, edebiyat, musiki, giyim, zevk, yemek, eğlence, hukuk, aile, adet, anane ve her şeyde milli olalım.
» Kıbrıs davası er-geç bir çözüm yoluna girecektir. Nasıl gireceğini bilemiyoruz. Çünkü bizim için Kıbrıs davasının çözümü, ancak Kıbrıs’ın Türkiye’ye katılmasıyla mümkündür. Bugün bu kadarı olamayacaktır ama, Türkçülük ülküsüyle yetişen bir gençlik var ki, onlar yarın bu ülküyü gerçekleştirirler.
» Kızılelma, Türk milletinin manevi besinidir. Açlar yiyecek bulamadıkları zaman nasıl faydasız, zararlı, hatta zehirli nesneleri yerlerse; Türk milleti de “Kızılelma” kendis!ine yasak edildiği için marksizm ve kozmopolitizm gibi zararlı ve zehirli fikirlere el uzatıyor.
» Kızılelma ülküsüne “tehlikeli maceracılık” diyenler, bugünkü Araplar ile Yahudiler’e bakıp düşünmelidirler. Hele Yahudiler 2000 yıl önce kaybettikleri vatanlarını yeniden ele geçirmek ve yalnız kitaplarda kalmış olan İbrani dilini diriltip bir konuşma dili haline getirmek uğrundaki çalışmaları ile dünyaya örnek olmuşlardır.
» Kızılelma ülküsünün gerisinde savaşlar ve büyük sıkıntılar görüp de korkanlar bulunabilir. Kendi rahatı ve keyfi kaçmasın diye insanlık davası (!) güdenler, ülküyü inkar edenler her zaman, her yerde çıkabilir. Fakat bir milletin içinde büyük bir çoğunluk milli ülküye inandıktan sonra, geri kalanlar da ister istemez bu milli akıntıya uymaya mecburdurlar.
» Maddileşmiş bir insan vatan için ölür mü? Bencil bir insan muhtaçlara yardım eder mi? Milletine inanmayan bir adam yabancı ile işbirliği yapmaz mı? Erdemi gülünç bulan birisi çalıp çırpmaz mı?
» Milattan önceki yüzyıllarda Hunlar, çocuklarını, topluma faydalı olabilecek bir terbiye ile yetiştirirlerdi. Topluma faydası dokunmayacak kadar yaşlanmış olanlar ise intihar ederlerdi.
» Milletimiz ne fedakarlıkta, ne milletseverlikte, ne yaratıcılıkta ve ne de müminlikte hiçbir milletten geri değil ve hatta ileridir.
» Milleti yapan unsurlardan biri de din olduğuna göre, Türkler‘in dini üzerinde de durmaya mecburuz. Hiç şüphe yok ki, Türkler‘in dini müslümanlıktır. Eski dinimiz olan Şamanlık’dan da bazı unsurlar alarak bir Türk müslümanlığı haline gelen bu din, on yüzyıldan beri bizim milli dinimiz olmuştur.
» Milletleri millet yapan, uğrunda ölecekleri yüksek ülkülere bağlanmış olmalarıdır.
(1. Bölüm)
» Ahlakın meydana gelmesinde en önemli sebep soydur. Bir toplumun ahlakı, soyunun karışması ile değişebilir.
» Ahlak, millet yapısının temelidir. O olmadan hiç bir şey olmaz.
» Aslında beynelmilelci olan sosyalizmin, Türkiye’deki mümessilleri de milliyetçi olduklarını söylerler. Hatta Orta Asya’daki atalarımızla ilgimizi inkar edip bu topraklar üzerinde Hititler’den başlayarak üstüste yığılmış olan etnik döküntülerin karması olduğumuzu ileri sürenler de milliyetçilik davasındadır.
» Komünistlikten hüküm giymiş olanlar, Türk Milliyetçiliği’nin kökünü kazımak için kampanya açmış olan partiler, İslam beynelmilelciliği davası güdenler de hep milliyetçi olduklarını söylerler. Türkçülük bu türlü eksik ve yanlış milliyetçiliklerin hepsini reddeder.
» Bana göre Ticanilik, Nurculuk, yobazlık, komünizm ve partizanlık gibi hastalıkların sebepleri, milli ülküden yoksunluktur.
» Barış, savaşın başka metotlarla devamı ve silahlı savaşa hazırlığın ayrı bir şeklidir.
» Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk‘üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülük‘dür.
» Bir gün ülkede milliyetçi geçinen politikacılar, yöneticiler, sanatçılar, aydınlar hiç bir çıkar kaygısına düşmeden, yiğitçe, korkusuzca Türkçü söylemlerde, Türkçü tavırlarla milletin karşısına çıkarlarsa o gün Türkçülük büyük bir utkuya yaklaşır.
» Bir millet bağımsızlığını, hürriyetini ve sınırlarını kaybedebilir, hatta yıllar boyunca başka bir milletin esareti altında yaşamak zorunda kalabilir ama bütün bu unsurlar o milletin yok olmasına etken olamaz. Ancak kendi dilini kaybetmiş bir millet yok olmaya mahkumdur.
» Bir millet, büyümek ve iş yapabilmek için kendisinin büyük bir millet olduğu inancını duymalıdır.
» Bir millete, geçmişini unutturmak, onu yok etmenin ilk şartıdır.
» Bir millet için, büyümekten korkmak kadar ölümcül düşünce olamaz.
» Bir milletin yürütücü kuvvetine “ülkü” denir.
» Bir topluluktan müşterek ülküyü kaldırın, insanların hayvanlaştığını görürsünüz.
» Biz bin yıl sonrasına hitap ediyoruz.
» Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın.
» Bize lazım olan gençlik bir fırka veya zümre gençliği değildir. Biz fırka ve şahsiyetlerin ebediliğine kani değiliz. Her şeyden üstün, her şeyden önce bir Türkiye vardır. Biz Türk Gençliği istiyoruz!
» Bize yalnız dans etmesini, iyi giyinmesini, kur yapmasını ve aşık olmasını bilen gencin lüzumu yoktur. Bize bugün mesleğinde usanmadan çalışacak, yarın hudutta göz kırpmadan ölebilecek genç lazımdır.
» Bizim için önemli olan, dost kılıklı yabancıların milli ülküyü güya milli çıkar adına baltalamasının önüne geçmektir.
» Biz Türküz. Tarihimize ve en yakın mazimize dayanarak Türküz der ve bundan haklı bir iftihar duyarız.
» Büyük adam hususi hayatında da yüksek ve temiz olan adamdır. Bir takım meziyetleri bulunan bir rezil hiç bir zaman büyük değildir.
» Büyümek istemeyen bir millet küçülmeye mahkumdur.
» Davanın adamı olmak gerekir.
» Dil, bir milletin en değerli malıdır.
» Dil; bir milletin sembolüdür. O milleti bir arada tutan ve yok olmasını engelleyen biricik faktördür.
» Dinin bir ruh ihtiyacı olduğunu bilim kabul etmiştir.
» Dün sultanlara taptığı zannolunan bu millet, milli mevcudiyetini tehlikede görünce bir kumandanın emri altına girmiş, hayatını ortaya atarak istiklalini ve istikbalini kazanmıştır.
» Dün tembelliğinden bahsolunan bu millet, kendine göre en ağır vergileri ödeyen millettir.
» Dünyadaki bütün milletler, yabancı devlet hakimiyetinde kalan soydaşlarını kendileriyle birleştirmek için silahlı ve silahsız savaşlar yaparlar. Bunun adı emperyalizm değildir, irredantelizmdir ki makbul bir davranıştır.
» Dünyaya yayılmaya çalışmak, dünyadan silinmek korkusunun tepkisidir.
» Emperyalizm bir milletin başka milletleri hükmü altına alması demektir.
» En büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük karşılığını beklemeyiniz.
» Eskiden Türkler arasında bir ayrılık konusunda Sünnilik-Şiilik meselesi de artık bahis konusu sayılmaz. Bunların hepsi Müslüman Türk‘dür ve Müslümanlığı anlayıştaki içtihat farkları, artık Türkler arasında ikilik doğuramaz.
» Eski topraklarımızı kurtarmak isteğimiz emperyalizm ise emperyalistiz. Türkistan’ı, İdil-Ural’ı, Azerbaycan’ı, Kafkasya’yı, Kırım’ı ve Türkler‘in yaşadığı başka yerleri is!temek emperyalizm ise kutlu bir düşüncedir.
» Fedakarlık insanları da, milletleri de asilleştirir, kahramanlaştırır.
» Gerçekten Türkçü olmak kolay değildir. Her önüne gelen Türkçü olamayacağı gibi, her Türkçüyüm diyen de Türkçü olamaz.
» Gittikçe uyanan milli şuur karşısında gafiller ve hainler, Türk milletini daha çok aldatamayacaklardır. Kızılelmanın yolunu kapatamayacaklardır.
» Hakkımızı, atalar mirasını istiyoruz. Alacağız da…
» Haritalarda ırkımızın yaşadığı yerlere baktık, milletimize fenalık edenleri tarihte okuduk ve milli kini ateşten damgalar gibi kalbimize yazdık.
» Hayvan nevileri arasında bir kör sıçan vardır ki günde kendi ağırlığının iki üç misli yemek yemezse ölür. Yunanistan, galiba o kör sıçanın neslinden gelmektedir.
» Hem duyguya, hem de düşünceye dayanan milli şuur, bir milletin manevi kuvvetlerinden en önemlisidir.
» Her iman ahlaka yürüyeceğine göre, Türkçülük’de de sağlam bir ahlakın bulunması birinci şarttır.
» Herkes barıştan söz ettiği halde herkes savaşıyor. Çünkü herkes kendi yarınını, öbür gününü, daha uzak geleceğini emniyete almak istiyor. Çünkü kimse kimseye güvenmiyor. Çünkü herkes birbirinden korkuyor.
» Her Türkçü, bulunduğu yerin görevini inançla yaparsa, Türkçülük ülküsü sağlamlaşır. Türklük güçlenir.
» Irkî asaletimiz, enerjimiz ve insanlık meziyetlerimize dünya milletleri ve büyükleri hayran kalırken, bizim kendi milletimizi hiçe saymamız ve kendi kabiliyetlerimizden ümit kesmemiz eğer fena bir kasda makrunsa alçaklık, böyle bir niyete matuf olmadan inanılmış ise kör gözlü bir budalalıktır.
» İki millet arasındaki gerginlik ikisi arasında kalmıyorsa bunun sebebi, o ikisi arasındaki savaş sonunda doğacak durumun şu veya bu milletleri de başka açılardan ilgilendirecek nitelik taşımasıdır.
» İktisadi doktrinler çabuk değişir, değişmeyen prensipler, milliyetçilik prensipleridir.
» İlim ve hakikat, siyasetin oyuncağı olamaz.
» İlk düşüneceğimiz şey: Türkiye’de Türk Kültürü’nü hakim kılmak, yabancı tesirleri silkip atmaktır.
» İnsanları insan yapan, büyük bir düşüncenin ardından koşmalarıdır. İnsan, şeref için ve muhteşem saydığı bir gaye için ölmesini bilen yaratıktır.
» İnsan meziyet sahibi olmaya mecburdur.
» İstek ve inanç, her güçlüğü devirir.
» Kendimize dönelim. Ahlak, edebiyat, musiki, giyim, zevk, yemek, eğlence, hukuk, aile, adet, anane ve her şeyde milli olalım.
» Kıbrıs davası er-geç bir çözüm yoluna girecektir. Nasıl gireceğini bilemiyoruz. Çünkü bizim için Kıbrıs davasının çözümü, ancak Kıbrıs’ın Türkiye’ye katılmasıyla mümkündür. Bugün bu kadarı olamayacaktır ama, Türkçülük ülküsüyle yetişen bir gençlik var ki, onlar yarın bu ülküyü gerçekleştirirler.
» Kızılelma, Türk milletinin manevi besinidir. Açlar yiyecek bulamadıkları zaman nasıl faydasız, zararlı, hatta zehirli nesneleri yerlerse; Türk milleti de “Kızılelma” kendis!ine yasak edildiği için marksizm ve kozmopolitizm gibi zararlı ve zehirli fikirlere el uzatıyor.
» Kızılelma ülküsüne “tehlikeli maceracılık” diyenler, bugünkü Araplar ile Yahudiler’e bakıp düşünmelidirler. Hele Yahudiler 2000 yıl önce kaybettikleri vatanlarını yeniden ele geçirmek ve yalnız kitaplarda kalmış olan İbrani dilini diriltip bir konuşma dili haline getirmek uğrundaki çalışmaları ile dünyaya örnek olmuşlardır.
» Kızılelma ülküsünün gerisinde savaşlar ve büyük sıkıntılar görüp de korkanlar bulunabilir. Kendi rahatı ve keyfi kaçmasın diye insanlık davası (!) güdenler, ülküyü inkar edenler her zaman, her yerde çıkabilir. Fakat bir milletin içinde büyük bir çoğunluk milli ülküye inandıktan sonra, geri kalanlar da ister istemez bu milli akıntıya uymaya mecburdurlar.
» Maddileşmiş bir insan vatan için ölür mü? Bencil bir insan muhtaçlara yardım eder mi? Milletine inanmayan bir adam yabancı ile işbirliği yapmaz mı? Erdemi gülünç bulan birisi çalıp çırpmaz mı?
» Milattan önceki yüzyıllarda Hunlar, çocuklarını, topluma faydalı olabilecek bir terbiye ile yetiştirirlerdi. Topluma faydası dokunmayacak kadar yaşlanmış olanlar ise intihar ederlerdi.
» Milletimiz ne fedakarlıkta, ne milletseverlikte, ne yaratıcılıkta ve ne de müminlikte hiçbir milletten geri değil ve hatta ileridir.
» Milleti yapan unsurlardan biri de din olduğuna göre, Türkler‘in dini üzerinde de durmaya mecburuz. Hiç şüphe yok ki, Türkler‘in dini müslümanlıktır. Eski dinimiz olan Şamanlık’dan da bazı unsurlar alarak bir Türk müslümanlığı haline gelen bu din, on yüzyıldan beri bizim milli dinimiz olmuştur.
» Milletleri millet yapan, uğrunda ölecekleri yüksek ülkülere bağlanmış olmalarıdır.
… H. Nihal ATSIZ’dan Özlü Sözler … (2. Bölüm)
» Milletler fedakar fertlerin çokluğu nisbetinde yükselir.
Milletler, ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptir.
» Milli ahlak; bizim için cephelerde kan döken, tarlalarda alınteri akıtan ve nihayet bütçemizi doldurmak için kesesini boşaltan halkımızın, malına ve canına göz dikmemektir. Onun için çalışmayı, kendimiz için çalışmaktan üstün tutmaktır.
» Milli benliğe inanmak, Türk Milleti’nin mukaddes haklarına, faziletlerine, kabiliyetlerine, cevherine ve asaletlerine inanmak demektir.
» Milli benliğimize inanalım. Milletimize tapalım.
» Milli mukaddesatı olamayan millet, millet değil, hayvan sürüsüdür.
» Milli şuur bir ışıktır. Yurdu aydınlatır ve gizli köşelere sinmiş olan bütün akrepleri açığa çıkararak, karanlıkta iş görenlere engel olur.
» Milli şuur, bir milletin kendini duyması ve bilmesidir.
» Milli şuur, bir milletin yaşama ifadesi, hayat kaynağı ve en kuvvetli silahıdır.
» Milli şuurun uyanık olduğu yerlerde, yabancı unsurların borusu ötmez.
» Milli şuurun uyuşuk veya uyanık olması, milletlerin yaşama kabiliyetleriyle orantılıdır.
» Milli şuur uyanık olunca başıbozuktan kurmay, vatan haininden profesör, hekimden dilci, cahilden müverrih, yabancıdan vekil, serseriden ülkücü çıkmaz.
» Milli ülkülerde onun şiir yönü olan bir romantizm bulunmakla beraber ülkü; aslında gerçeklere dayanan, açık ve kesin amaçları olan bir duygular ve düşünceler sistemidir.
» Milli ülküler, toplulukların yaratıcı kuvvetidir.
» Milli ülküler, yüzyıllar boyunca değişmeden yaşar
» Milli ülkü yalnız madde üzerine kurulamaz. Milletlerarası ilişkilerde, yalnız insanlarda bulunup öteki yaratıklarda bulunmayan şeref ve haysiyet kavramlarının, yani manevi faktörlerin de payı vardır.
» Milliyetçiliğin zamanı geçmez, dünyada milletler ve diller kaldıkça, milliyetçilik de kalacaktır.
» Milliyetçilik, öyle kuvvetli sosyal bir kanun, öyle müthiş bir hakikattir ki, hiçbir kuvvet onu kaldıramaz, yok edemez.
» Milliyetçilik, toplumların binlerce yıldan beri nice çilelerle, olgunlaşa olgunlaşa vardığı büyük sonuçtur.
» Ne kadar milliyetçi olsak, yine geçmişe bağlıyız. Çünkü; kökü mazide olan atiyiz.
» Ortak düşüncesi olmayan toplulukta, herkes, yalnız kendi çıkar ve zevkini düşünür. Böyle bir toplulukta fedakarlık, saygı, nezaket kalmaz. Bencillik, kabalık, rüşvet, iltimas ve namussuzluğun türküsü alır yürür.
» Ölümsüz hayat olmayacağı gibi, kin olmadan da sevgi olmayacaktır.
» Ölürken gözlerimizde parlayan son ışık, milli mirasın hayali olacaktır.
» Rum demek akrep demektir. Akrep nasıl, kendisine iyilik olsun diye derenin karşı kıyısına geçiren kaplumbağayı sokmuş ve “ne yapayım, huyum böyle” demişse, Rum da aynı şekilde Türk düşmanlığı huyu ile yoğrulmuştur.
» Sosyalizm-komünizm maskaralığı, bir hamakat modasıdır, geçecektir.
» Sözlük anlamı “and” ve “uzak hedef” demek olan “ülkü”, topluluğu aynı yolda yürüten bir kuvvettir ki, bu uğurda insanlar birbirlerine karşı içten sözleşmiş gibidirler.
» Şerefliler taviz vermezler. Şerefin tavizi yoktur.
» Tarihi düşmanlar, ancak dışişleri bakanlarının dostudur. Milletin asla…
» Tarihimizle övünmek hakkımızdır.
» Tarihin başlangıcından beri yapılan savaşların hemen hepsinde, dikkatlice bakılırsa, bir savunma unsuru vardır. İlk saldıran tarafta bile kendini koruma içgüdüsü az veya çok bellidir.
» Tarihte gerçek olan şeyler, gelecekte de gerçek olabilir.
» Taviz bir fedakarlıktır. Ancak dosta karşı yapılır. Düşmana verilen taviz bir nevi yenik düşmeden başka bir şey değildir.
» Taviz, dostun gönlünü kazanmak için verilir. Düşmanın bir gönlü yoktur ki; kazanılsın.
» Taviz hangi düşmanı isteğinden vazgeçirmiş, hangi taviz veren kazançlı çıkmıştır.
» Tavizin hiç bir güçlüğü çözmediğinin son örneği Kıbrıs meselesidir. Yunanistan gibi küçük ve aciz bir devlet bile tavizlere kanmamıştır. Çünkü düşmana taviz verilmez. Düşmana verilen taviz onun cüretini ve iştahını artırır.
» Taviz verene başkaları, kavga çıkarmadığı için belki “aferin” der ama kimse onu şerefli ve haysiyetli saymaz.
» Taviz vermeyi kabul eden, hele bunda devam eden, yenilmeyi kabul etmişn demektir.
» Tehlikeler nereden gelirse gelsin ve ne kadar büyük olursa olsun, tek çare ve tek ilacı Türk Ülküsü’dür.
» Topluluklar, fedakar fertlerinin çokluğu nispetinde yükselir.
» Toplumlardaki kişileri birbirine bağlayan nesne, sadece kök birliği, çıkar ve ihtiyaç değil, bunlarla birlikte ve aynı zamanda ülküdür.
» Turancılık, bütün Türkler‘in birleşmesi ülküsüdür.
» Turancılık’la emperyalizmi karıştırmak büyük bir yanlıştır.
» Turancılık romantik bir hayal değildir.
» Turancılık, yani bütün Türkler‘i birleştirmek ülküsü, milattan önceki üçüncü yüzyıldan beri vardır. Türk büyüklerinin, iç huzuru sağladıktan sonra ardında koştukları tek düşünce her zaman Türk Birliği olmuştur. Ancak İslamiyet bu düşünceyi bir miktar değiştirmiş İslamlığı koruma kaygısı Türk Birliği ülküsünü zaman zaman az veya çok ihmal ettirmiştir.
» Türk Ahlakı en eski çağlardan beri toplumcudur. Yani Türkler‘de toplumun menfaati insanlarınkinden üstün tutulur. Bununla beraber kuvvetli şahsiyetler daima saygı görmüşler ve topluma faydalı olmuşlardır. Ferdiyete değer vermeyen Türk Ahlakı, şahsiyete saygı göstermiştir.
» Türk bir vazife için yaratılmıştır. O vazife kainat güzelleştiği zaman biter.
» Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanırve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir.
» Türkçü; hiç şüphesiz Türk‘den olur. Fakat her “Türkçüyüm” diyen Türk, Türkçü değildir. Samimi olması ve Türkçülüğün şartlarına uyması lazımdır.
» Türkçüler bugünlük ancak Türkçü karakteri olan partileri tutarlar. Türkçülük‘den sapan veya taviz veren hiç bir parti Türkçüler’ce tutulmaz, tutulamaz. Türkçülüğün ne olduğu açık, seçik ortada bulunduğu için bugünkü tutumları ile hiç bir parti Türkçü değildir.
» Türkçüler, dayanışmalı yaşamaya mecburdur. Dayanışma, az kuvvetle çok iş görmenin tek ve değişmez çaresidir. Dayanışma olmayan yerde, için için bir çekişme var demektir.
» Türkçüler için İzmir’i kurtarmak için yapılan savaşla Kıbrıs’ı kurtarmak için yapılacak savaş arasında hiç bir fark yoktur. Çünkü Türk Milleti bir bütün olduğu için Türkçülük ancak ve yalnız bütün Türkler‘i içine alan bir milliyetçilik davasını ülkü edinir.
» Türkçüler’in ilk işi, görevlerini arınmış gönül ve inanmış yürek ile yapmaktır.
» Türkçüler! Sıkı saflar halinde birleşerek ve başka her düşünceyi geride bırakarak, ateş yağmuru altında döküle döküle, fakat bir an durmadan Moskof’a karşı Köprüköy saldırısını yapan Türk alayı gibi ülküye doğru ilerleyiniz. Bu ilerleme sırasında düşenlere bakmak için bile bir an kaybetmeyiniz. Onları mukadderata, tarihin şeref yaprağına ve Tanrı’ya bırakarak yürümekte devamediniz ve en büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük karşılığını beklemeyiniz.
» Türkçülük, bir fikir olduğu kadar da inançtır. İnanç olduğu için de tartışmasız, tenkitsiz kabul olunur. Onun tartışılacak ve tenkit olunacak tarafı temeli, esası değil, ayrıntılarıdır.
» Türkçülük bir ülkü, siyaset ise iktidara geçme taktiğidir. Bu sebeple bir ana inanç ve ana düşünce olan ülkü asla değişmediği halde siyaset yani taktik her zaman değişir.
» Türkçülük bugün siyasi değildir. Fakat bir gün siyasi bir kuruluş durumuna gelirse bütün Türkler‘i kurtarıp birleştirecek bir program ile ortaya çıkacaktır. O zaman, şüphesiz çağı, durumu ve ortamı kollamakla beraber bunlara bağlanıp kalmayacak, bu kaygıların üstüne çıkacaktır.
» Türkçülük, büyük Türk ilinde Türk uruğunun kayıtsız-şartsız hakimiyeti ve istklali ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.
» Türkçülük dün bir kaynaktı, bugün bir çaydır. Yarın coşkun bir ırmak olacak ve önünde yabancı duygu ve düşüncelerden gelen bütün engeller yıkılacaktır. – Türkçülük insanlara hiç bir vaatte bulunmuyor, maddi veya manevi bir şey vermiyor. Yalnız istiyor… Fedakarlık ve feragat istiyor.
» Türkçülük, Türk ırkının ruhunda, kanında, beyninde yaşayan hayat prensiplerinin fikir haline gelmiş şeklidir.
» Türkçülük, yükselmek için değil, yükseltmek içindir.
» Türkçü, milli çıkarları şahısların üstünde tutan, milli mukaddesata ve geçmişe saygı gösteren, görev ahlakı yüksek olan, haksızlıklarla savaşta korkusuz bir insandır.
» Türkçü, milliyetçi Türk soyunun üstünlüğüne inanmış olan kimsedir.
» Türkçü‘nün en büyük vazifesi Türklüğe hizmettir.
» Türkçü, ülküdaşları ile olacak bir geçimsizliğin ülküye zarar getireceğini bilir.
» Türk destanlarından çıkan anlama göre, Türklerin ülküsü, fetihler sonunda büyük ve üstün bir devlet kurarak bu devletin içinde bolluğa ve mutluluğa kavuşmaktır. Aşağı yukarı, her millet, aynı şekildeki milli gayelerin ardındadır. Milletlerin çapına, kabiliyetine göre milli ülkülerin ayrıntılarında farklar olmakla beraber, ana çizgiler bakımından hepsi birbirine benzer: Büyümek ve rahatlığa kavuşmak!
» Türkler, en eski çağlardan beri kımız, şarap ve rakı içerek sarhoş olurlar; fakat ciddiyetlerini, vakarlarını asla bozmazlar.
» Türkler hem ahlaklı, hem de iradeli bir millettir. Zaten bu ikisi, çok kere birlikte bulunur.
» Türkler, kendi ülkülerine niçin “kızılelma” demiştir, bunun sebebini bilmiyoruz. Yalnız bu addaki saflık ve tabiilik, Türk ülküsünün çok eski olduğunu göstermek bakımından manalıdır. Kızılelma adı, ülkünün aydınlardan önce halk arasında doğduğunu gösterse gerektir.
» Türkler, tarihte oynadıkları rol bakımından, dünyanın birinci milletidir.
» Türkler, Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve beyninde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur.
» Türklük ve Türkçülük ebedidir.
» Türk Milleti hiçbir şeyi kendi felsefesi ve kendi düşüncesiyle tartmadan körü körüne kabul etmez. Ancak yaygaralı yavelerle cemiyeti karıştıran ve bulandıran bezirgan ruhlu milletlerden değildir. Onda büyük ve çelik Türk sükunu ve kuvveti vardır.
» Türk Milleti için en insanca, en yüksek düşünce tutsak yaşayan soydaşlarını kurtarmak için yapacağı savaştır.
» Türk Milleti; kahraman askerler, büyük devletler ırkı ve milletidir.
» Türk Milleti’nin aşırı sabırlı olduğunu, fakat ayranı kabardığı zaman, Kağan arslan gibi önünde durulmadığını bütün tarih ve dünya bilir.
» Türk Milleti, üç bin yıldan beri vardır. O’nun varoluşu, büyüklüğü, gücü, tarihe damgasını vuruşu, yalnız milli karakteriyle mümkün olabilmiştir.
» Türk olmak, için mutlaka müslüman olmaya lüzum yoktur. Çünkü bugünkü Türkler arasında birkaç yüz bin Şaman, birkaç yüz bin Hıristiyan ve hatta birkaç bin Musevi Türk (Karayımlar) de vardır. Din ayrılığı yüzünden bunları Türklük’den çıkarmaya hakkımız yoktur.
» Türk tarihi, iki yanı kahramanlık, şan ve ahlak heykelleriyle süslü uzun ve ulu bir yoldur. Bu yolun her adımında Türk’ün göğsünü kabartacak, başını dikleştirecek ve üstünlüğünü belirtecek bir kahraman, Türklük için nöbet beklemektedir. Bu kahramanların çoğunu, biz tarihin yolunu aydınlatan ışıkları altında görebiliyor, onlardan kafalarımıza bilgi, gönüllerimize güç ve iman alıyoruz.
» Türk’ü, gerçek olarak, Türk’den başkası sevemez.
» Ülkücülük büyüklük davasıdır, büyümek isteyen kişilerin ülküsü vardır.
» Ülkücülük, Türk sevgisi ve Türk menfaatini gözeten bir olgudur.
» Ülkü; ilk önce, insanların gönüllerinde, gönüllerin derinliklerinde doğar ve kendini önce destanlarda gösterir. Sonra şuura geçer, büyük kılavuzlar tarafından açıklanır. Daha sonra da büyük kahramanlar, onu gerçekleştirmek için büyük hamleler yapar. Bu hamleler sırasında da ülkülü millet, kahramanların ardından gönül isteği ile koşar. Bütün bu uğraşmalar arasında da millet yürür, önce manen sonra maddetten ilerler, olgunlaşır, erginleşir.
» Ülküler, gerçekle hayalin karışmasından doğmuş olan, düne bakarak yarını arayan, milletlere hız veren ve uğrunda ölünen büyük dileklerdir.
» Ülküler için “maddi faydası nedir?”, “uygulanabilir mi?” diye düşünmek doğru değildir. Hiçbir inanç riyazi mantığa vurulmaz. Tanrı’nın varlığı da riyazi metod ile isbat edilememiştir. Fakat yüz milyonlarca insan ona inanmakta ve bu inançtan güç almaktadır. Ülküler de böyledir.
» Ülküsüz millet, şuursuz insan gibidir.
» Ülküsüz topluluk ye!rinde sayan, ülkülü topluluk yürüyen bir yığındır.
» Ülkü yolunda yürüyen millet, kendisinde başka milletlere karşı mevcut aşağılık duygusunu atmıştır. Kendisine inandığı ve hiçbir şeyden korkmadığı için düşmanlarının çokluğundan, tekliğinden ürkmez.
» Ülkü yolunda yürüyen milletler başka milletleri hem korkutur, hem kendisine hayran bırakır.
» Ümit, en sonra terk olunan şeydir.Ümitlerimiz kırık değildir. Uğrunda çalışanlar, ızdırap çekenler, ölenler bulundukça Türkçülük mutlaka zafer olacaktır.
» Yabancı hakimiyetler altında kırılan, sürülen milyonlarca ırkdaşımızın bulunması bize vazifemizin büyüklüğünü ve şerefini hatırlatsın.
» Yalnız kazancımızı, midemizi, maddemizi düşünmeyelim. Bunu hayvanlar da yapar. Daha çok manaya, düşünceye, ülküye dönelim. İnsanlık budur.
» Yaşayıp yükselmek, ahlaklı ve iradesi sağlam milletlerin hakkıdır.
» Yerinde kullanıldığı zaman bir hastayı diriltecek olan ilaç, yanlış kullanılırsa insanı öldürebilir. O zaman suç ilaçta değil, yanlış kullanandadır.
» Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.
» Yüksel ki yerin bu yer değildir. Dünyaya gelmek hüner değildir.
» Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir.
» Zaman, en adil hakimdir.
» Zaman kazanmak üzere geçici bir zaman için verilen taviz, taviz değil, karşı saldırı için bir gerilme ve gerilemeden ibarettir. Böyle bir düşünceyle yapılmayan, karşıdakini durdurmak, daha ileri gitmesini önlemek için verilentaviz yenilmektir. Bunun başka adı yoktur.
http://turkcutoplumcu.blogspot.com/2011/11/h-nihal-atsizdan-ozlu-sozler.html
Milletler, ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptir.
» Milli ahlak; bizim için cephelerde kan döken, tarlalarda alınteri akıtan ve nihayet bütçemizi doldurmak için kesesini boşaltan halkımızın, malına ve canına göz dikmemektir. Onun için çalışmayı, kendimiz için çalışmaktan üstün tutmaktır.
» Milli benliğe inanmak, Türk Milleti’nin mukaddes haklarına, faziletlerine, kabiliyetlerine, cevherine ve asaletlerine inanmak demektir.
» Milli benliğimize inanalım. Milletimize tapalım.
» Milli mukaddesatı olamayan millet, millet değil, hayvan sürüsüdür.
» Milli şuur bir ışıktır. Yurdu aydınlatır ve gizli köşelere sinmiş olan bütün akrepleri açığa çıkararak, karanlıkta iş görenlere engel olur.
» Milli şuur, bir milletin kendini duyması ve bilmesidir.
» Milli şuur, bir milletin yaşama ifadesi, hayat kaynağı ve en kuvvetli silahıdır.
» Milli şuurun uyanık olduğu yerlerde, yabancı unsurların borusu ötmez.
» Milli şuurun uyuşuk veya uyanık olması, milletlerin yaşama kabiliyetleriyle orantılıdır.
» Milli şuur uyanık olunca başıbozuktan kurmay, vatan haininden profesör, hekimden dilci, cahilden müverrih, yabancıdan vekil, serseriden ülkücü çıkmaz.
» Milli ülkülerde onun şiir yönü olan bir romantizm bulunmakla beraber ülkü; aslında gerçeklere dayanan, açık ve kesin amaçları olan bir duygular ve düşünceler sistemidir.
» Milli ülküler, toplulukların yaratıcı kuvvetidir.
» Milli ülküler, yüzyıllar boyunca değişmeden yaşar
» Milli ülkü yalnız madde üzerine kurulamaz. Milletlerarası ilişkilerde, yalnız insanlarda bulunup öteki yaratıklarda bulunmayan şeref ve haysiyet kavramlarının, yani manevi faktörlerin de payı vardır.
» Milliyetçiliğin zamanı geçmez, dünyada milletler ve diller kaldıkça, milliyetçilik de kalacaktır.
» Milliyetçilik, öyle kuvvetli sosyal bir kanun, öyle müthiş bir hakikattir ki, hiçbir kuvvet onu kaldıramaz, yok edemez.
» Milliyetçilik, toplumların binlerce yıldan beri nice çilelerle, olgunlaşa olgunlaşa vardığı büyük sonuçtur.
» Ne kadar milliyetçi olsak, yine geçmişe bağlıyız. Çünkü; kökü mazide olan atiyiz.
» Ortak düşüncesi olmayan toplulukta, herkes, yalnız kendi çıkar ve zevkini düşünür. Böyle bir toplulukta fedakarlık, saygı, nezaket kalmaz. Bencillik, kabalık, rüşvet, iltimas ve namussuzluğun türküsü alır yürür.
» Ölümsüz hayat olmayacağı gibi, kin olmadan da sevgi olmayacaktır.
» Ölürken gözlerimizde parlayan son ışık, milli mirasın hayali olacaktır.
» Rum demek akrep demektir. Akrep nasıl, kendisine iyilik olsun diye derenin karşı kıyısına geçiren kaplumbağayı sokmuş ve “ne yapayım, huyum böyle” demişse, Rum da aynı şekilde Türk düşmanlığı huyu ile yoğrulmuştur.
» Sosyalizm-komünizm maskaralığı, bir hamakat modasıdır, geçecektir.
» Sözlük anlamı “and” ve “uzak hedef” demek olan “ülkü”, topluluğu aynı yolda yürüten bir kuvvettir ki, bu uğurda insanlar birbirlerine karşı içten sözleşmiş gibidirler.
» Şerefliler taviz vermezler. Şerefin tavizi yoktur.
» Tarihi düşmanlar, ancak dışişleri bakanlarının dostudur. Milletin asla…
» Tarihimizle övünmek hakkımızdır.
» Tarihin başlangıcından beri yapılan savaşların hemen hepsinde, dikkatlice bakılırsa, bir savunma unsuru vardır. İlk saldıran tarafta bile kendini koruma içgüdüsü az veya çok bellidir.
» Tarihte gerçek olan şeyler, gelecekte de gerçek olabilir.
» Taviz bir fedakarlıktır. Ancak dosta karşı yapılır. Düşmana verilen taviz bir nevi yenik düşmeden başka bir şey değildir.
» Taviz, dostun gönlünü kazanmak için verilir. Düşmanın bir gönlü yoktur ki; kazanılsın.
» Taviz hangi düşmanı isteğinden vazgeçirmiş, hangi taviz veren kazançlı çıkmıştır.
» Tavizin hiç bir güçlüğü çözmediğinin son örneği Kıbrıs meselesidir. Yunanistan gibi küçük ve aciz bir devlet bile tavizlere kanmamıştır. Çünkü düşmana taviz verilmez. Düşmana verilen taviz onun cüretini ve iştahını artırır.
» Taviz verene başkaları, kavga çıkarmadığı için belki “aferin” der ama kimse onu şerefli ve haysiyetli saymaz.
» Taviz vermeyi kabul eden, hele bunda devam eden, yenilmeyi kabul etmişn demektir.
» Tehlikeler nereden gelirse gelsin ve ne kadar büyük olursa olsun, tek çare ve tek ilacı Türk Ülküsü’dür.
» Topluluklar, fedakar fertlerinin çokluğu nispetinde yükselir.
» Toplumlardaki kişileri birbirine bağlayan nesne, sadece kök birliği, çıkar ve ihtiyaç değil, bunlarla birlikte ve aynı zamanda ülküdür.
» Turancılık, bütün Türkler‘in birleşmesi ülküsüdür.
» Turancılık’la emperyalizmi karıştırmak büyük bir yanlıştır.
» Turancılık romantik bir hayal değildir.
» Turancılık, yani bütün Türkler‘i birleştirmek ülküsü, milattan önceki üçüncü yüzyıldan beri vardır. Türk büyüklerinin, iç huzuru sağladıktan sonra ardında koştukları tek düşünce her zaman Türk Birliği olmuştur. Ancak İslamiyet bu düşünceyi bir miktar değiştirmiş İslamlığı koruma kaygısı Türk Birliği ülküsünü zaman zaman az veya çok ihmal ettirmiştir.
» Türk Ahlakı en eski çağlardan beri toplumcudur. Yani Türkler‘de toplumun menfaati insanlarınkinden üstün tutulur. Bununla beraber kuvvetli şahsiyetler daima saygı görmüşler ve topluma faydalı olmuşlardır. Ferdiyete değer vermeyen Türk Ahlakı, şahsiyete saygı göstermiştir.
» Türk bir vazife için yaratılmıştır. O vazife kainat güzelleştiği zaman biter.
» Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanırve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir.
» Türkçü; hiç şüphesiz Türk‘den olur. Fakat her “Türkçüyüm” diyen Türk, Türkçü değildir. Samimi olması ve Türkçülüğün şartlarına uyması lazımdır.
» Türkçüler bugünlük ancak Türkçü karakteri olan partileri tutarlar. Türkçülük‘den sapan veya taviz veren hiç bir parti Türkçüler’ce tutulmaz, tutulamaz. Türkçülüğün ne olduğu açık, seçik ortada bulunduğu için bugünkü tutumları ile hiç bir parti Türkçü değildir.
» Türkçüler, dayanışmalı yaşamaya mecburdur. Dayanışma, az kuvvetle çok iş görmenin tek ve değişmez çaresidir. Dayanışma olmayan yerde, için için bir çekişme var demektir.
» Türkçüler için İzmir’i kurtarmak için yapılan savaşla Kıbrıs’ı kurtarmak için yapılacak savaş arasında hiç bir fark yoktur. Çünkü Türk Milleti bir bütün olduğu için Türkçülük ancak ve yalnız bütün Türkler‘i içine alan bir milliyetçilik davasını ülkü edinir.
» Türkçüler’in ilk işi, görevlerini arınmış gönül ve inanmış yürek ile yapmaktır.
» Türkçüler! Sıkı saflar halinde birleşerek ve başka her düşünceyi geride bırakarak, ateş yağmuru altında döküle döküle, fakat bir an durmadan Moskof’a karşı Köprüköy saldırısını yapan Türk alayı gibi ülküye doğru ilerleyiniz. Bu ilerleme sırasında düşenlere bakmak için bile bir an kaybetmeyiniz. Onları mukadderata, tarihin şeref yaprağına ve Tanrı’ya bırakarak yürümekte devamediniz ve en büyük kahramanlığı yapsanız bile en küçük karşılığını beklemeyiniz.
» Türkçülük, bir fikir olduğu kadar da inançtır. İnanç olduğu için de tartışmasız, tenkitsiz kabul olunur. Onun tartışılacak ve tenkit olunacak tarafı temeli, esası değil, ayrıntılarıdır.
» Türkçülük bir ülkü, siyaset ise iktidara geçme taktiğidir. Bu sebeple bir ana inanç ve ana düşünce olan ülkü asla değişmediği halde siyaset yani taktik her zaman değişir.
» Türkçülük bugün siyasi değildir. Fakat bir gün siyasi bir kuruluş durumuna gelirse bütün Türkler‘i kurtarıp birleştirecek bir program ile ortaya çıkacaktır. O zaman, şüphesiz çağı, durumu ve ortamı kollamakla beraber bunlara bağlanıp kalmayacak, bu kaygıların üstüne çıkacaktır.
» Türkçülük, büyük Türk ilinde Türk uruğunun kayıtsız-şartsız hakimiyeti ve istklali ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.
» Türkçülük dün bir kaynaktı, bugün bir çaydır. Yarın coşkun bir ırmak olacak ve önünde yabancı duygu ve düşüncelerden gelen bütün engeller yıkılacaktır. – Türkçülük insanlara hiç bir vaatte bulunmuyor, maddi veya manevi bir şey vermiyor. Yalnız istiyor… Fedakarlık ve feragat istiyor.
» Türkçülük, Türk ırkının ruhunda, kanında, beyninde yaşayan hayat prensiplerinin fikir haline gelmiş şeklidir.
» Türkçülük, yükselmek için değil, yükseltmek içindir.
» Türkçü, milli çıkarları şahısların üstünde tutan, milli mukaddesata ve geçmişe saygı gösteren, görev ahlakı yüksek olan, haksızlıklarla savaşta korkusuz bir insandır.
» Türkçü, milliyetçi Türk soyunun üstünlüğüne inanmış olan kimsedir.
» Türkçü‘nün en büyük vazifesi Türklüğe hizmettir.
» Türkçü, ülküdaşları ile olacak bir geçimsizliğin ülküye zarar getireceğini bilir.
» Türk destanlarından çıkan anlama göre, Türklerin ülküsü, fetihler sonunda büyük ve üstün bir devlet kurarak bu devletin içinde bolluğa ve mutluluğa kavuşmaktır. Aşağı yukarı, her millet, aynı şekildeki milli gayelerin ardındadır. Milletlerin çapına, kabiliyetine göre milli ülkülerin ayrıntılarında farklar olmakla beraber, ana çizgiler bakımından hepsi birbirine benzer: Büyümek ve rahatlığa kavuşmak!
» Türkler, en eski çağlardan beri kımız, şarap ve rakı içerek sarhoş olurlar; fakat ciddiyetlerini, vakarlarını asla bozmazlar.
» Türkler hem ahlaklı, hem de iradeli bir millettir. Zaten bu ikisi, çok kere birlikte bulunur.
» Türkler, kendi ülkülerine niçin “kızılelma” demiştir, bunun sebebini bilmiyoruz. Yalnız bu addaki saflık ve tabiilik, Türk ülküsünün çok eski olduğunu göstermek bakımından manalıdır. Kızılelma adı, ülkünün aydınlardan önce halk arasında doğduğunu gösterse gerektir.
» Türkler, tarihte oynadıkları rol bakımından, dünyanın birinci milletidir.
» Türkler, Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve beyninde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur.
» Türklük ve Türkçülük ebedidir.
» Türk Milleti hiçbir şeyi kendi felsefesi ve kendi düşüncesiyle tartmadan körü körüne kabul etmez. Ancak yaygaralı yavelerle cemiyeti karıştıran ve bulandıran bezirgan ruhlu milletlerden değildir. Onda büyük ve çelik Türk sükunu ve kuvveti vardır.
» Türk Milleti için en insanca, en yüksek düşünce tutsak yaşayan soydaşlarını kurtarmak için yapacağı savaştır.
» Türk Milleti; kahraman askerler, büyük devletler ırkı ve milletidir.
» Türk Milleti’nin aşırı sabırlı olduğunu, fakat ayranı kabardığı zaman, Kağan arslan gibi önünde durulmadığını bütün tarih ve dünya bilir.
» Türk Milleti, üç bin yıldan beri vardır. O’nun varoluşu, büyüklüğü, gücü, tarihe damgasını vuruşu, yalnız milli karakteriyle mümkün olabilmiştir.
» Türk olmak, için mutlaka müslüman olmaya lüzum yoktur. Çünkü bugünkü Türkler arasında birkaç yüz bin Şaman, birkaç yüz bin Hıristiyan ve hatta birkaç bin Musevi Türk (Karayımlar) de vardır. Din ayrılığı yüzünden bunları Türklük’den çıkarmaya hakkımız yoktur.
» Türk tarihi, iki yanı kahramanlık, şan ve ahlak heykelleriyle süslü uzun ve ulu bir yoldur. Bu yolun her adımında Türk’ün göğsünü kabartacak, başını dikleştirecek ve üstünlüğünü belirtecek bir kahraman, Türklük için nöbet beklemektedir. Bu kahramanların çoğunu, biz tarihin yolunu aydınlatan ışıkları altında görebiliyor, onlardan kafalarımıza bilgi, gönüllerimize güç ve iman alıyoruz.
» Türk’ü, gerçek olarak, Türk’den başkası sevemez.
» Ülkücülük büyüklük davasıdır, büyümek isteyen kişilerin ülküsü vardır.
» Ülkücülük, Türk sevgisi ve Türk menfaatini gözeten bir olgudur.
» Ülkü; ilk önce, insanların gönüllerinde, gönüllerin derinliklerinde doğar ve kendini önce destanlarda gösterir. Sonra şuura geçer, büyük kılavuzlar tarafından açıklanır. Daha sonra da büyük kahramanlar, onu gerçekleştirmek için büyük hamleler yapar. Bu hamleler sırasında da ülkülü millet, kahramanların ardından gönül isteği ile koşar. Bütün bu uğraşmalar arasında da millet yürür, önce manen sonra maddetten ilerler, olgunlaşır, erginleşir.
» Ülküler, gerçekle hayalin karışmasından doğmuş olan, düne bakarak yarını arayan, milletlere hız veren ve uğrunda ölünen büyük dileklerdir.
» Ülküler için “maddi faydası nedir?”, “uygulanabilir mi?” diye düşünmek doğru değildir. Hiçbir inanç riyazi mantığa vurulmaz. Tanrı’nın varlığı da riyazi metod ile isbat edilememiştir. Fakat yüz milyonlarca insan ona inanmakta ve bu inançtan güç almaktadır. Ülküler de böyledir.
» Ülküsüz millet, şuursuz insan gibidir.
» Ülküsüz topluluk ye!rinde sayan, ülkülü topluluk yürüyen bir yığındır.
» Ülkü yolunda yürüyen millet, kendisinde başka milletlere karşı mevcut aşağılık duygusunu atmıştır. Kendisine inandığı ve hiçbir şeyden korkmadığı için düşmanlarının çokluğundan, tekliğinden ürkmez.
» Ülkü yolunda yürüyen milletler başka milletleri hem korkutur, hem kendisine hayran bırakır.
» Ümit, en sonra terk olunan şeydir.Ümitlerimiz kırık değildir. Uğrunda çalışanlar, ızdırap çekenler, ölenler bulundukça Türkçülük mutlaka zafer olacaktır.
» Yabancı hakimiyetler altında kırılan, sürülen milyonlarca ırkdaşımızın bulunması bize vazifemizin büyüklüğünü ve şerefini hatırlatsın.
» Yalnız kazancımızı, midemizi, maddemizi düşünmeyelim. Bunu hayvanlar da yapar. Daha çok manaya, düşünceye, ülküye dönelim. İnsanlık budur.
» Yaşayıp yükselmek, ahlaklı ve iradesi sağlam milletlerin hakkıdır.
» Yerinde kullanıldığı zaman bir hastayı diriltecek olan ilaç, yanlış kullanılırsa insanı öldürebilir. O zaman suç ilaçta değil, yanlış kullanandadır.
» Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.
» Yüksel ki yerin bu yer değildir. Dünyaya gelmek hüner değildir.
» Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir.
» Zaman, en adil hakimdir.
» Zaman kazanmak üzere geçici bir zaman için verilen taviz, taviz değil, karşı saldırı için bir gerilme ve gerilemeden ibarettir. Böyle bir düşünceyle yapılmayan, karşıdakini durdurmak, daha ileri gitmesini önlemek için verilentaviz yenilmektir. Bunun başka adı yoktur.
http://turkcutoplumcu.blogspot.com/2011/11/h-nihal-atsizdan-ozlu-sozler.html
Similar topics
» NİHÂL ATSIZ'IN SAVUNMASI
» Çağrı Beğ (H. Nihal ATSIZ)
» MİLLİ AHLAK /Hüseyin Nihâl ATSIZ, Atsız Mecmua 1931, 6. Sayı, 121/122
» Hüseyin Nihal Atsız
» Nihal Atsız
» Çağrı Beğ (H. Nihal ATSIZ)
» MİLLİ AHLAK /Hüseyin Nihâl ATSIZ, Atsız Mecmua 1931, 6. Sayı, 121/122
» Hüseyin Nihal Atsız
» Nihal Atsız
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz