Kur'an ve Atatürk
2 posters
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türk'ün Son Başbuğu: Atatürk
1 sayfadaki 1 sayfası
Kur'an ve Atatürk
Sureti haktan görünme konusunda muhteşem bir başarıya sahip çevreler yaklaşık 100 senedir Atatürk’ün haşa dinden uzak biri olduğu zırvasını bu milletin aklına alttan alta işlediler. Zira Atatürk içki içen bir adamdı ve dahası tekkeleri kapamıştı. Hatta Kur’an’ın okunmasını yasaklamıştı. Büyük hocaları idam ettirmişti
Vicdansız, korkak, adi, alçak adamlar daha da fazlasını sıralayadursunlar, şimdi biz gerçeklere bir bakalım; hak ne batıl ne!
Bizim imanımızdır ki Atatürk tam bir sünnet ehlidir. Küçük yaşta babasız kalan Atatürk, her Türk çocuğu gibi askerliğe çok meraklıydı. Annesinden gizli başladığı askerî okul, sonunda onu genç bir zabıt yapmıştı. Validesinin alnına kondurduğu busenin ardından yıllarca sürecek savaş tarihimizin en önemli sahnelerine atıldı. Çanakkale’ye tayinini takip eden zamanlar padişahın Alman ordusuyla savaşa katılmayı kabul etmesinden dolayı başında bulunan Alman general sürekli Atatürk’e beklemesini emrediyordu. O ise saldırının çok yakın olduğunu söylüyordu. Atatürk’ün kuvvetleri aslında yedek kuvvetti ama o bir Alman’a Türk milletinin kaderini teslim edemedi.
Atatürk milliyetçiliği gibi safsatalar bir yana Atatürk kanında akan damarın kimin kanı olduğunu iyi biliyordu ve Çanakkale’de o muhteşem emri verdi: “Size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum.”
Peki Kurtuluş Savaşı’nın ardından asılan o büyük zatlar bu aynı tarihlerde ne yapıyordu söyleyelim. Çanakkale’yi aşamayan İngiliz sırtımıza bir hançer saplamalıydı ki dikkatimiz dağılsın. Bugün de gizliden gizliye dillendirilen İslam devleti, keko İslam federesi vs gibi vaatlerle doğuda eşkıyalık yapılanmaları ortaya bir bir fırlıyordu. Yaklaşık 6 ay önce Osman Pamukoğlu Paşa’nın dile getirdiği “Çanakkale’de siz yoktunuz” sözü işte bunun tam bir kanıtıydı.
Çanakkale günlerinden 1926’ya kadar hiç durmadan sancıyan bir yara vardı Türk devletinde. Yeni filizlenen Türk Cumhuriyeti Lozan’da verdiği ama geri almaya iman ettiği Musul Kerkük için planlar yaparken üst üste isyan haberleri geliyordu. Bastırılan Şeyh Sait isyanından sonra Atatürk’ün dillendirmeyi düşündüğü o fikri hayata geçirmesi için en uygun zamandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’na bizzat emir vererek hak dini Kur’an dini olarak bilinen ve hepimizin daha da iyi bildiği ismiyle Elmalılı Hamdi Yazar tefsiri için çalışmalar başlattı. Dahası vardı. 10 bin adet basılan Kur’an tefsiri dağıtılırken bunların hepsinin parasını Atatürk bizzat kendi hesabından ödemiştir.
Sene 2010, elimde Diyanet İşlerinde basılmış bir Kur’an-ı Kerim var ve 2003 senesinde neşredilmiş. Dağıtıldı mı bu kitap, hayır. Ben bizzat bilenler için Maltepe Camii yanındaki Diyanet İşlerinin yayınlarının satıldığı kitapçıdan aldım. Fiyatı 2003’te 7,5 liraydı. Şimdi bakalım Atatürk dine inanmıyordu ama Kur’an’ı kendi parasıyla basıp dağıttı ki o dönemin şartlarıyla 10 bin nüfus 10 milyon demek. Şu an 75 milyonluk Türkiye’de dini kimseye bırakmayan bir iktidar var ve milyon dolarlar bütçeli diyanet ALLAH kitabını parayla satıyor.
Neden sizce? Hatırlayanlar iyi bilir, 2000’li senelerin başlarında sokaklarda İncil dağıtanlar artmıştı. Gazete ilanlarında bir telefonla kargo ücreti dahi ödemeden İncil ve kurtarıcı İsa vcd’leri yollanıyordu. Bunu yaşadığımız günlerde yine AKP dönemiydi.
Peki Atatürk döneminde neler oldu bakalım. Bursa Amerikan kız öğrencileri için açılan özel okulda bir kız öğrencinin Hıristiyan olduğunu duyan Atatürk, okulu kapattırdı. Bugün ağzını sulandırarak Yahudi düşmanlığı edenlere Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bütün mason localarını kapatan kişinin Atatürk olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
Atatürk Müslümanlığı kimseye göstermedi ve dahası iyi biliyordu ki riya insanda iman bırakmaz. Yaşadı ve rahmete kavuştu. Şimdi biz o rahmetlinin arkasından hiç tahmin edemeyeceğiniz birinin neler söylediğini yazarak son verelim yazıya.
Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan zat ki (yakın zamanda hocayla ilgili bir yazımız olacak) Atatürk’ü sever misiniz sorusuna net bir cevap verdi: “Üstadımız Mahmut Efendi’nin Şeyhi Çufarıkçalı Aşık Kutlu Efendi Atatürk’e gider ve Kur’an eğitimi için izin ister. Atatürk özel bir izin verir ve devlet yardımı sağlar. Bugün hala o Kur’an okulu orda faaliyet gösteriyor. O mükemmel bir insan.”
unutulmasınki' Atatürk Mehmet akif ersoya insanlarımız 'KUR-ANI , daha iyi anlasınlar diye Türkçe Mealinin mutlaka yazılması gerektiğini, akife yazamasını söylemiştir. tabi sonradan akif ' paşam! Meali Elmalını yazamasını söylemiştir. 'Atatürkte, Meal konusunda ikinci işaret ettiği kişi Elmalı hamdidir. (herhalde bu işaret 'Atatürkün ne kadar dindar olduğunu anlamamız için sanırım yeterlidir.) çünkü insanımızın dinini iyi anlamasını istemektedir. ALLAH! 'Atatürkten razı olsun.
Vicdansız, korkak, adi, alçak adamlar daha da fazlasını sıralayadursunlar, şimdi biz gerçeklere bir bakalım; hak ne batıl ne!
Bizim imanımızdır ki Atatürk tam bir sünnet ehlidir. Küçük yaşta babasız kalan Atatürk, her Türk çocuğu gibi askerliğe çok meraklıydı. Annesinden gizli başladığı askerî okul, sonunda onu genç bir zabıt yapmıştı. Validesinin alnına kondurduğu busenin ardından yıllarca sürecek savaş tarihimizin en önemli sahnelerine atıldı. Çanakkale’ye tayinini takip eden zamanlar padişahın Alman ordusuyla savaşa katılmayı kabul etmesinden dolayı başında bulunan Alman general sürekli Atatürk’e beklemesini emrediyordu. O ise saldırının çok yakın olduğunu söylüyordu. Atatürk’ün kuvvetleri aslında yedek kuvvetti ama o bir Alman’a Türk milletinin kaderini teslim edemedi.
Atatürk milliyetçiliği gibi safsatalar bir yana Atatürk kanında akan damarın kimin kanı olduğunu iyi biliyordu ve Çanakkale’de o muhteşem emri verdi: “Size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum.”
Peki Kurtuluş Savaşı’nın ardından asılan o büyük zatlar bu aynı tarihlerde ne yapıyordu söyleyelim. Çanakkale’yi aşamayan İngiliz sırtımıza bir hançer saplamalıydı ki dikkatimiz dağılsın. Bugün de gizliden gizliye dillendirilen İslam devleti, keko İslam federesi vs gibi vaatlerle doğuda eşkıyalık yapılanmaları ortaya bir bir fırlıyordu. Yaklaşık 6 ay önce Osman Pamukoğlu Paşa’nın dile getirdiği “Çanakkale’de siz yoktunuz” sözü işte bunun tam bir kanıtıydı.
Çanakkale günlerinden 1926’ya kadar hiç durmadan sancıyan bir yara vardı Türk devletinde. Yeni filizlenen Türk Cumhuriyeti Lozan’da verdiği ama geri almaya iman ettiği Musul Kerkük için planlar yaparken üst üste isyan haberleri geliyordu. Bastırılan Şeyh Sait isyanından sonra Atatürk’ün dillendirmeyi düşündüğü o fikri hayata geçirmesi için en uygun zamandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’na bizzat emir vererek hak dini Kur’an dini olarak bilinen ve hepimizin daha da iyi bildiği ismiyle Elmalılı Hamdi Yazar tefsiri için çalışmalar başlattı. Dahası vardı. 10 bin adet basılan Kur’an tefsiri dağıtılırken bunların hepsinin parasını Atatürk bizzat kendi hesabından ödemiştir.
Sene 2010, elimde Diyanet İşlerinde basılmış bir Kur’an-ı Kerim var ve 2003 senesinde neşredilmiş. Dağıtıldı mı bu kitap, hayır. Ben bizzat bilenler için Maltepe Camii yanındaki Diyanet İşlerinin yayınlarının satıldığı kitapçıdan aldım. Fiyatı 2003’te 7,5 liraydı. Şimdi bakalım Atatürk dine inanmıyordu ama Kur’an’ı kendi parasıyla basıp dağıttı ki o dönemin şartlarıyla 10 bin nüfus 10 milyon demek. Şu an 75 milyonluk Türkiye’de dini kimseye bırakmayan bir iktidar var ve milyon dolarlar bütçeli diyanet ALLAH kitabını parayla satıyor.
Neden sizce? Hatırlayanlar iyi bilir, 2000’li senelerin başlarında sokaklarda İncil dağıtanlar artmıştı. Gazete ilanlarında bir telefonla kargo ücreti dahi ödemeden İncil ve kurtarıcı İsa vcd’leri yollanıyordu. Bunu yaşadığımız günlerde yine AKP dönemiydi.
Peki Atatürk döneminde neler oldu bakalım. Bursa Amerikan kız öğrencileri için açılan özel okulda bir kız öğrencinin Hıristiyan olduğunu duyan Atatürk, okulu kapattırdı. Bugün ağzını sulandırarak Yahudi düşmanlığı edenlere Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bütün mason localarını kapatan kişinin Atatürk olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
Atatürk Müslümanlığı kimseye göstermedi ve dahası iyi biliyordu ki riya insanda iman bırakmaz. Yaşadı ve rahmete kavuştu. Şimdi biz o rahmetlinin arkasından hiç tahmin edemeyeceğiniz birinin neler söylediğini yazarak son verelim yazıya.
Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan zat ki (yakın zamanda hocayla ilgili bir yazımız olacak) Atatürk’ü sever misiniz sorusuna net bir cevap verdi: “Üstadımız Mahmut Efendi’nin Şeyhi Çufarıkçalı Aşık Kutlu Efendi Atatürk’e gider ve Kur’an eğitimi için izin ister. Atatürk özel bir izin verir ve devlet yardımı sağlar. Bugün hala o Kur’an okulu orda faaliyet gösteriyor. O mükemmel bir insan.”
unutulmasınki' Atatürk Mehmet akif ersoya insanlarımız 'KUR-ANI , daha iyi anlasınlar diye Türkçe Mealinin mutlaka yazılması gerektiğini, akife yazamasını söylemiştir. tabi sonradan akif ' paşam! Meali Elmalını yazamasını söylemiştir. 'Atatürkte, Meal konusunda ikinci işaret ettiği kişi Elmalı hamdidir. (herhalde bu işaret 'Atatürkün ne kadar dindar olduğunu anlamamız için sanırım yeterlidir.) çünkü insanımızın dinini iyi anlamasını istemektedir. ALLAH! 'Atatürkten razı olsun.
En son İlteriş Kağan tarafından Perş. 15 Mart 2012 - 8:20 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
unutulmasınki
unutulmasınki' Atatürk Mehmet akif ersoya insanlarımız 'KUR-ANI , daha iyi anlasınlar diye Türkçe Mealinin mutlaka yazılması gerektiğini, akife yazamasını söylemiştir. tabi sonradan akif ' paşam! Meali Elmalını yazamasını söylemiştir. 'Atatürkte, Meal konusunda ikinci işaret ettiği kişi Elmalı hamdidir. (herhalde bu işaret 'Atatürkün ne kadar dindar olduğunu anlamamız için sanırım yeterlidir.) çünkü insanımızın dinini iyi anlamasını istemektedir. ALLAH! 'Atatürkten razı olsun.
Yunan arşivlerinden alınan bu resme dikkat ediniz. Resimde Manisanın işgalinden sonra Tiyatro izleyen Yunanlı askerleri ve altı tane sarıklı sözümona Hoca kılıklı vatan Hainleri var.
Yunan arşivlerinden alınan bu resme dikkat ediniz. Resimde Manisanın işgalinden sonra Tiyatro izleyen Yunanlı askerleri ve altı tane sarıklı sözümona Hoca kılıklı vatan Hainleri var.
Similar topics
» Anılarla Atatürk / Atatürk'ün İslamiyete Bakışı
» Atatürk
» ATATÜRK....
» Kuran'ı ayakaltına alan Papaz ve Tayyip Erdoğan
» Unutturulan Atatürk
» Atatürk
» ATATÜRK....
» Kuran'ı ayakaltına alan Papaz ve Tayyip Erdoğan
» Unutturulan Atatürk
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türk'ün Son Başbuğu: Atatürk
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz