Türkiye’de Türk düşmanlığı yapan bazı çevreler, bu düşmanlıklarını
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türkçülük ve Turancılık Hakkında Her Şey
1 sayfadaki 1 sayfası
Türkiye’de Türk düşmanlığı yapan bazı çevreler, bu düşmanlıklarını
Yazıyı okumadan Salakça yorum yapmayın ''Koyun misali düşün; Cahil bir insanın düşüncelerinde dolayı diğer insanları peşinden cehalete götürdüğünü ve insanlarında bunu yaptığı anlatılıyor....
Şüphe yok ki hepimiz yabancı film izlemişizdir. Ve filmlerde yaratıcıya Tanrı diye hitap eden sinema oyuncularını duymuşuzdur. Genellikle Avrupa'da çekilen filmleri izlediğimiz için ve Avrupa’yı da Hıristiyan kabul ettiğimiz için Tanrı kelimesini sadece Hıristiyanların kullanır algısı Türk milletine yerleşmiştir. Öyle bir durum meydana gelmiştir ki Türkiye Türkleri için, Tanrı deyince Yunan Mitolojisi’ni anlatan filmindeki “Tanrılar ” kelimesi gelir akıllara. Şunu söylemek gerekir ki Tanrı kelimesi öz Türkçe bir kelimedir. Ve ne Hıristiyanlar ne Yunanlar yaratıcıya Tanrı demezler.
Avrupa da çekilen filmleri dublaj yoluyla anlaya bildiğimiz için dublaj sırasında konuşmalar Türkçeye çevrildiği için ve yaratıcının Türkçedeki karşılığı Tanrı olduğu için Tanrı kelimesini filmlerde duyarız. Tanrı kelimesinin kökeni ise bir teoriye göre, Türkler eski inanışlarının gereği olarak ibadetlerinin sabahleyin tan yeri ağarınca yapmalarından gelmektedir. Diğer bir düşünce ise Tanrı kelimesi Tengri kelimesinin günümüzde söyleniş şeklidir. Yani anlayacağız Tanrı Türkçe Allah demektir.
Birde Türkiye’de Arap özentiliği var ki bu gerçekten vahim bir durum. Ülkemizdeki ümmetçi kesim Tanrı kelimesinden nefret eder. Onlara göre Allah demek hem sevap hem de söylenmesi gerekendir. Çünkü Allah adı Arapçadır. Ve Arapça onlara göre kutsal dildir. Bilmeleri gereken önemli bir nokta var ki Allah adı İslamiyet’ten önceki dinlerde de kullanılmıştır. Arapların Putperest zamanında da Allah adı vardı. Bunun en somut göstergesi ise Hz. Muhammed’in babasının adının Abdullah (Allah'ın kulu) olmasıdır. Hz. Muhammed’in babası müslüman değildir ama bu adı taşımaktadır. Aslında bu Allah adının Arap kökenli bir isim olduğunu ve İslam öncesinde de kullanıldığının somut bir göstergesidir.
Sonuç olarak yaratıcı bir tane ve ister Tanrı deyin, ister Allah deyin, ister yaratıcı deyin, isterseniz de göğün yüce efendisi deyin aynı anlama çıkar. Ve Tanrı bizi duyar ona seslendiğimizi anlar.
Peygamber Arap kökenli olduğu için Arapların dilini ya da kültürünü örnek alacak halimiz yok sonuçta biz Türk'üz ve illaki örnek alınması gereken bir millet varsa oda Türk milletidir.
Mehmet Akif Ersoy; "Geçende komşuyu görmüş, demiş selâm söyle / Demek almayacak Tanrı selâmını bile" demiştir. Şimdi bu çok bilmişlere göre acaba Mehmet Akif'e nasıl bir iftira atacaklar gerçekten merak konusu...
Kanuni Sultan Süleyman Han ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde yaşamış olan Edirneli Nazmi'nin, Türki-i Basit isimli eserinden bir dörtlük, değiştirilmeden aynen şöyledir;
"Kutluluğla geldiğince her uruc,
Her Müselman şen olup dutar uruc.
Ol ki gerçekten Müselman olmaya,
TENGRİ saqlasun o her gün yer uruc."
Kutlu Oruç geldiğinde, her Müslüman sevinir, oruç tutar. Gerçekten Müslüman değilse de, Tanrı korusun, o her gün orucunu yer.
Tanrı Türkçe bir kelimedir ve yabancılar Tanrı diye bir kelime kullanmaz. Çünkü adamlar Türk değil.
********
Türkiye’de Türk düşmanlığı yapan bazı çevreler, bu düşmanlıklarını din üzerinden gütmektedirler. Doğrudan Türklüğe hakaret etmekten çekinenler, dolaylı olarak Türk Ulusu üzerinde “aşağılık” psikolojisi yaratmaya çalışmaktadırlar. Bunun için Türkleri, gerçek müslüman (!) olmak için tıpkı hizbullahçılar gibi tam bir Arap modeli içine girmeleri konusunda zırvalıklara inandırmaya çalışmaktadırlar. Gökten vahiy gelmiş gibi, insanlara Arapçanın ve Arap gibi yaşamanın üstün olduğunu söyleyip duran bu düşmanlar, Tanrı adını kullanmak gibi İslam’ı Türkçe yaşamanın her adımına da ateşli biçimde karşıtlık gösterirler. Çünkü onlara göre Türkler, kendi öz değerlerini yitirmedikleri sürece yok olamazlar.
Allah’ın 99 adından olmayan Farsça kökenli “hûda“, “mevlâ” ve “yezdan” sözcükleri, Farslar’ın (İranlıların) binlerce yıl önceki “zerdüştlük” (ateşperestlik) inancına ait sözcükler olduğu hâlde, Türk düşmanları bu sözcükleri kullanmakta hiçbir sakınca görmüyorken, Türkçe kökenli “Tanrı” ve “Çalap” sözcüklerine asla tahammül edemiyorlarsa bunun adı düpedüz TÜRK düşmanlığıdır!
Yaratan güç, İngilizcede “God“; Farsçada “Hûdâ“; İspanyolcada “Dios“; Almancada “Gott“; Fransızcada “Dieu“; Arnavutçada “Zot“; Çincede “神“; İbranicede “אלוהים“; Arapçada “Allah” ve Türkçede “Tanrı” olarak adlandırılmıştır. Bu sözcüklerin binlerce yıllık tarihleri bulunmaktadır. Bunun için her milletin kendi sözcüğü kendine göre kutsal ve değerlidir.
Hoca Ahmed Yesevi, Divan-ı Hikmet'te yer alan 12 şiirinde "Tanrı" adını kullanmaktadır. Pir-i Türkistan, Türklerin İslam inancını düzenleyen evliyadır. Acaba "Tanrı demek günah" diyenler, ondan daha mı Müslümandır?
İşin özünü bulana ne mutlu. Yazılan onca bilimsel kanıta hâlâ boş gözle bakıp, “Hayır efendim, Allah’ın Tanrı diye bir adı yoktur.” saçmalığıyla ne kadar ciddi olduğumuzu bize hatırlatanlara ise saygılarımı sunuyorum. (:
Müslüman olmayı, Arap gibi düşünüp Arap gibi konuşmak olarak algılayan örümcek kafalılara, İslam’ın özünü kavramış ve içindeki kutsallıkla insanlığa hizmet etmiş bir bilge olan Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat’it Türk” adlı eserinin şu girişi ibret ve ders olsun:
“Esirgeyen ve bağışlayan Tanrı’nın adıyla,
Her türlü öğüş, büyük iyilikler, güzel işler sahibi olan Tanrı adı içindir. Halkın en uz dillisi bitkin, en sağlamı çürük olduğu bir zamanda Tanrı, Cebrail’i açık anlatış ve her yönünü bildiriş ile Muhammed’e -içerisinde haramı, helâli anlatan- Kuran’ı gönderdi; böylelikle öz yolu belli etti; belge kılavuz koydu. Tanrı’nın yarlığaması onun ve onun yarlıklı çoluğu çocuğu üzerine olsun; büyük esenlikler versin.İmdi, bundan sonra Muhammed oğlu Hüseyn, Hüseyn oğlu Mahmud der ki: “Tanrı’nın devlet güneişini Türk burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların milkleri üzerinde göklerin bütün teğrelerini döndürmüş bulunduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne ilbay kıldı. Zamanımızın Hakanlarını onlardan çıkardı; dünya milletlerinin idare yularını onların ellerine verdi; onları herkese üstün eyledi; kendilerini hak üzere kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana olanı aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları her dileklerine eriştirdi; bu kimseleri kötülerin -ayak takımının- şerrinden korudu. [...]
Âdem oğulları onun cömertliği bolluğunda yaşayıp duracak bir iyilikte -yıldızlarla yaşar bir kutlulukta, oku saplanır bir yöneltide, utku yüceliği kendisinden ayrılmıyan bir dost ile tepelenmiş, horlukta düşüp kalmış bir düşman karşısında- yükseltsin. Gölgesini, kudretini, iyiliğini, görklüğünü, bayarlığını müslümanlar üzerinden eksik etmesin.”
1070′li yıllarda büyük Türk bilgesi Kaşgarlı Mahmud atamız, bu kadar derin ve ‘Türk’çe düşünebiliyorken, üzerinden bin yıl geçtiği hâlde hâlâ Yaratıcı’ya Türk’ün Tanrı dediğine usunu yetiremeyenlere acıyorum. Biz Kaşgarlı Mahmud gibi, Türk gibi düşünüyoruz. Ulu Yaratıcı’ya Tanrı diyoruz. Arapların Yahudilerden çaldığı gibi “şalom aleküm” sözüyle selamlaşmıyor, Kaşgarlı Mahmud atamız gibi “esenlikler” diyoruz
Esenlikle…
Erkli, görklü, bengü Tanrı Türk’ü korusun!
Şüphe yok ki hepimiz yabancı film izlemişizdir. Ve filmlerde yaratıcıya Tanrı diye hitap eden sinema oyuncularını duymuşuzdur. Genellikle Avrupa'da çekilen filmleri izlediğimiz için ve Avrupa’yı da Hıristiyan kabul ettiğimiz için Tanrı kelimesini sadece Hıristiyanların kullanır algısı Türk milletine yerleşmiştir. Öyle bir durum meydana gelmiştir ki Türkiye Türkleri için, Tanrı deyince Yunan Mitolojisi’ni anlatan filmindeki “Tanrılar ” kelimesi gelir akıllara. Şunu söylemek gerekir ki Tanrı kelimesi öz Türkçe bir kelimedir. Ve ne Hıristiyanlar ne Yunanlar yaratıcıya Tanrı demezler.
Avrupa da çekilen filmleri dublaj yoluyla anlaya bildiğimiz için dublaj sırasında konuşmalar Türkçeye çevrildiği için ve yaratıcının Türkçedeki karşılığı Tanrı olduğu için Tanrı kelimesini filmlerde duyarız. Tanrı kelimesinin kökeni ise bir teoriye göre, Türkler eski inanışlarının gereği olarak ibadetlerinin sabahleyin tan yeri ağarınca yapmalarından gelmektedir. Diğer bir düşünce ise Tanrı kelimesi Tengri kelimesinin günümüzde söyleniş şeklidir. Yani anlayacağız Tanrı Türkçe Allah demektir.
Birde Türkiye’de Arap özentiliği var ki bu gerçekten vahim bir durum. Ülkemizdeki ümmetçi kesim Tanrı kelimesinden nefret eder. Onlara göre Allah demek hem sevap hem de söylenmesi gerekendir. Çünkü Allah adı Arapçadır. Ve Arapça onlara göre kutsal dildir. Bilmeleri gereken önemli bir nokta var ki Allah adı İslamiyet’ten önceki dinlerde de kullanılmıştır. Arapların Putperest zamanında da Allah adı vardı. Bunun en somut göstergesi ise Hz. Muhammed’in babasının adının Abdullah (Allah'ın kulu) olmasıdır. Hz. Muhammed’in babası müslüman değildir ama bu adı taşımaktadır. Aslında bu Allah adının Arap kökenli bir isim olduğunu ve İslam öncesinde de kullanıldığının somut bir göstergesidir.
Sonuç olarak yaratıcı bir tane ve ister Tanrı deyin, ister Allah deyin, ister yaratıcı deyin, isterseniz de göğün yüce efendisi deyin aynı anlama çıkar. Ve Tanrı bizi duyar ona seslendiğimizi anlar.
Peygamber Arap kökenli olduğu için Arapların dilini ya da kültürünü örnek alacak halimiz yok sonuçta biz Türk'üz ve illaki örnek alınması gereken bir millet varsa oda Türk milletidir.
Mehmet Akif Ersoy; "Geçende komşuyu görmüş, demiş selâm söyle / Demek almayacak Tanrı selâmını bile" demiştir. Şimdi bu çok bilmişlere göre acaba Mehmet Akif'e nasıl bir iftira atacaklar gerçekten merak konusu...
Kanuni Sultan Süleyman Han ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde yaşamış olan Edirneli Nazmi'nin, Türki-i Basit isimli eserinden bir dörtlük, değiştirilmeden aynen şöyledir;
"Kutluluğla geldiğince her uruc,
Her Müselman şen olup dutar uruc.
Ol ki gerçekten Müselman olmaya,
TENGRİ saqlasun o her gün yer uruc."
Kutlu Oruç geldiğinde, her Müslüman sevinir, oruç tutar. Gerçekten Müslüman değilse de, Tanrı korusun, o her gün orucunu yer.
Tanrı Türkçe bir kelimedir ve yabancılar Tanrı diye bir kelime kullanmaz. Çünkü adamlar Türk değil.
********
Türkiye’de Türk düşmanlığı yapan bazı çevreler, bu düşmanlıklarını din üzerinden gütmektedirler. Doğrudan Türklüğe hakaret etmekten çekinenler, dolaylı olarak Türk Ulusu üzerinde “aşağılık” psikolojisi yaratmaya çalışmaktadırlar. Bunun için Türkleri, gerçek müslüman (!) olmak için tıpkı hizbullahçılar gibi tam bir Arap modeli içine girmeleri konusunda zırvalıklara inandırmaya çalışmaktadırlar. Gökten vahiy gelmiş gibi, insanlara Arapçanın ve Arap gibi yaşamanın üstün olduğunu söyleyip duran bu düşmanlar, Tanrı adını kullanmak gibi İslam’ı Türkçe yaşamanın her adımına da ateşli biçimde karşıtlık gösterirler. Çünkü onlara göre Türkler, kendi öz değerlerini yitirmedikleri sürece yok olamazlar.
Allah’ın 99 adından olmayan Farsça kökenli “hûda“, “mevlâ” ve “yezdan” sözcükleri, Farslar’ın (İranlıların) binlerce yıl önceki “zerdüştlük” (ateşperestlik) inancına ait sözcükler olduğu hâlde, Türk düşmanları bu sözcükleri kullanmakta hiçbir sakınca görmüyorken, Türkçe kökenli “Tanrı” ve “Çalap” sözcüklerine asla tahammül edemiyorlarsa bunun adı düpedüz TÜRK düşmanlığıdır!
Yaratan güç, İngilizcede “God“; Farsçada “Hûdâ“; İspanyolcada “Dios“; Almancada “Gott“; Fransızcada “Dieu“; Arnavutçada “Zot“; Çincede “神“; İbranicede “אלוהים“; Arapçada “Allah” ve Türkçede “Tanrı” olarak adlandırılmıştır. Bu sözcüklerin binlerce yıllık tarihleri bulunmaktadır. Bunun için her milletin kendi sözcüğü kendine göre kutsal ve değerlidir.
Hoca Ahmed Yesevi, Divan-ı Hikmet'te yer alan 12 şiirinde "Tanrı" adını kullanmaktadır. Pir-i Türkistan, Türklerin İslam inancını düzenleyen evliyadır. Acaba "Tanrı demek günah" diyenler, ondan daha mı Müslümandır?
İşin özünü bulana ne mutlu. Yazılan onca bilimsel kanıta hâlâ boş gözle bakıp, “Hayır efendim, Allah’ın Tanrı diye bir adı yoktur.” saçmalığıyla ne kadar ciddi olduğumuzu bize hatırlatanlara ise saygılarımı sunuyorum. (:
Müslüman olmayı, Arap gibi düşünüp Arap gibi konuşmak olarak algılayan örümcek kafalılara, İslam’ın özünü kavramış ve içindeki kutsallıkla insanlığa hizmet etmiş bir bilge olan Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat’it Türk” adlı eserinin şu girişi ibret ve ders olsun:
“Esirgeyen ve bağışlayan Tanrı’nın adıyla,
Her türlü öğüş, büyük iyilikler, güzel işler sahibi olan Tanrı adı içindir. Halkın en uz dillisi bitkin, en sağlamı çürük olduğu bir zamanda Tanrı, Cebrail’i açık anlatış ve her yönünü bildiriş ile Muhammed’e -içerisinde haramı, helâli anlatan- Kuran’ı gönderdi; böylelikle öz yolu belli etti; belge kılavuz koydu. Tanrı’nın yarlığaması onun ve onun yarlıklı çoluğu çocuğu üzerine olsun; büyük esenlikler versin.İmdi, bundan sonra Muhammed oğlu Hüseyn, Hüseyn oğlu Mahmud der ki: “Tanrı’nın devlet güneişini Türk burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların milkleri üzerinde göklerin bütün teğrelerini döndürmüş bulunduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne ilbay kıldı. Zamanımızın Hakanlarını onlardan çıkardı; dünya milletlerinin idare yularını onların ellerine verdi; onları herkese üstün eyledi; kendilerini hak üzere kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana olanı aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları her dileklerine eriştirdi; bu kimseleri kötülerin -ayak takımının- şerrinden korudu. [...]
Âdem oğulları onun cömertliği bolluğunda yaşayıp duracak bir iyilikte -yıldızlarla yaşar bir kutlulukta, oku saplanır bir yöneltide, utku yüceliği kendisinden ayrılmıyan bir dost ile tepelenmiş, horlukta düşüp kalmış bir düşman karşısında- yükseltsin. Gölgesini, kudretini, iyiliğini, görklüğünü, bayarlığını müslümanlar üzerinden eksik etmesin.”
1070′li yıllarda büyük Türk bilgesi Kaşgarlı Mahmud atamız, bu kadar derin ve ‘Türk’çe düşünebiliyorken, üzerinden bin yıl geçtiği hâlde hâlâ Yaratıcı’ya Türk’ün Tanrı dediğine usunu yetiremeyenlere acıyorum. Biz Kaşgarlı Mahmud gibi, Türk gibi düşünüyoruz. Ulu Yaratıcı’ya Tanrı diyoruz. Arapların Yahudilerden çaldığı gibi “şalom aleküm” sözüyle selamlaşmıyor, Kaşgarlı Mahmud atamız gibi “esenlikler” diyoruz
Esenlikle…
Erkli, görklü, bengü Tanrı Türk’ü korusun!
Similar topics
» Türk düşmanlığı, Mehmetçik düşmanlığı, Cumhuriyet düşmanlığı, Atatürk
» Türk düşmanlığı Eurovision’a sıçradı
» S. Ahmed Arvasî bazı sözde İslamcılar gibi Türk tarihinin??
» Atatürk'ün görmezden gelınen ve türk ınsanına ögretılmek ıstenmeyen bazı özdeyışlerı:
» TÜRKİYE'Yİ TÜRK'SÜZLEŞTİRME OPERASYONU !!!
» Türk düşmanlığı Eurovision’a sıçradı
» S. Ahmed Arvasî bazı sözde İslamcılar gibi Türk tarihinin??
» Atatürk'ün görmezden gelınen ve türk ınsanına ögretılmek ıstenmeyen bazı özdeyışlerı:
» TÜRKİYE'Yİ TÜRK'SÜZLEŞTİRME OPERASYONU !!!
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türkçülük ve Turancılık Hakkında Her Şey
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz