Büyük Türk Başbuğ'u Timur'un Yezid'in Mezarına Yaptıkları
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Büyük Türk Tarihi
1 sayfadaki 1 sayfası
Büyük Türk Başbuğ'u Timur'un Yezid'in Mezarına Yaptıkları
Büyük Türk Başbuğ'u Timur'un Yezid'in Mezarına Yaptıkları
1400 Ekim’inde Şam’ı alan Timur, ilk Emevi halifesi Muaviye’nin oğlu olan ve Hz Muhammed ‘in torunu Hüseyin ile yakınlarının Kerbela’da şehit edilmesine sebebiyet veren Yezid’in Şam’daki Emevi Camii’nin yakınında bulunan Babü’s-sagır Mezarlığındaki kabrini açtırmış ve Yezid’in kemiklerini yaktırmıştı. Bu sırada yıkım ve yoketme işinden Muaviye’nin mezarı da nasibini almış ve ortadan kaldırılmıştı. O dönem tarihçilerinin yazdıklarına göre, 1400 yılının sonbaharında önce Halep ile Humus’a ardından da Şam’a giren Timur ,Şam’da üzerlerine dermeçatma kulubelerin yapılmış olduğu bazı kişilerin mezarları olduğunu öğrendi. Ama bu mütevazı mezarların hemen ilerisinde, Emevi Camii’nin yakınında bulunan kubbeli ve son derece gösterişli bir mezarında Muaviye’nin oğlu Yezid’e ait olduğunu öğrenince hiddetlendi ve ”Sahabe mezarlarının kulübeler kondurmuş, peygamber efendimizin torununu katletmiş bu adama saray gibi mezar yapmışsınız” diyerek Yezid’in türbesinin derhal yıkılmasını, toprağının elli arşın kazılarak Kızıldeniz’e dökülmesini buyurdu ve askerinden binlercesini getirerek Yezid’in mezarının üzerine işetti !
Timur’un bu hareketi, sonraki asırlarda başka mezarların ortadan kaldırılmaları konusunda tam bir örnek teşkil edecek ve bu arada Muaviye ve Yezid’in kaybolan mezarlarının yerlerinin bulunduğu yolunda ortaya yeni iddialar ortaya atılacaktı. Şam’ın en eski mezarlığı olan ve tarihi İslam’ın ilk senelerine kadar uzanan Babüs-sagır’da şimdi her 20-25 senede bir Muaviye ile Yezid’e ait oldukları ileri sürülen mezarların bulunduğu söyleniyor, bu mezarlar Şiiler tarafından tahrip ediliyor ve bunları birkaç sene sonra başka mezar iddiaları takip ediyor. Babüs-sagır ‘da 1990′larda ortaya çıkartıldığı ve Muaviye’ye ait olduğu iddia edilen son mezarın başında ise, tahripten korunması için şimdi askerler nöbet tutuyorlar…
En başta Edirneli Oruç Bey olmak üzere, eski devir tarihçileri, Timur’un 1400 yıl Ekim’inde Şam’ı almasından hemen sonra Yezid’in mezarına yaptıklarını uzun uzun anlatırlar… Evliya Çelebi ise, meşhur ”Seyahatname” sinin dokuzuncu cildinde korku filmini andıran ama rengarenk sahneler nakleder ve Timur’un sadece mezarı tahrip etmekle kalmadığını, Yezid’e saygı gösteren binlerce kişiyi de yaktırdığını anlatır. Aşağıda, Evliya Çelebi’nin bu konuda yazdıklarının bir bölümünü günümüz Türkçesi’ne naklederek veriyorum : ”…Timur, Şam’ı aldıktan sonra Emevi Camii’ine gelip Yezid’in yolundan gidenlere ‘Burayı taht merkezi yapmaya karar verdim ama yapayanlızım. Beni evlendirin. El sürülmemiş öyle güzel bir kız bulun ki cihanda benzeri olmasın’ dedi.
Yezid’in yolundan gidenlerin şeyhi ‘Padişahım şayet cariyen olmasına tenezzül buyurursan benim kızımı al!’ diye öne çıktı, Timur bunu kabul edip kırk gün kırk gece düğün yaptı. Öyle bir şenlik odu ki, koskoca Şam’da tek bir çadır dahi kuracak yer kalmadı. Timur, kırk birinci gün, Yezid’in yolundan gidenlerin bütün şeyhlerini huzuruna kabul edip genç karısı ile Emevi Camii’nin yakınında gerdeğe girmek istediğini söyledi. Yezid’in şeyhleri hemen ‘Olmaaaz! Bu kadar kalabalık içerisinde Züleyha gibi güzel olan o kızın avret yerini keşfetmeye kalkarsanız şeyhimizin namusu incinir’ dediler. Bu sözü işiten Timur ‘Bre mel’unlar’ diye haykırdı. ‘Hazret-i Peygamber’in mübarek soyundan gelen İmam Hüseyin’i Kerbela’da şehit edip mübarek başını şehir şehir dolaştıran, evladını susuzluktan helak eden, soyundan gelenleri ordaburda teşhir eden siz değilmisiniz? Bunları yapmaya utanmadınız da şimdi şu mel’un herifin nikahlayıp aldığım kızı ile kapalı bir yerde gerdeğe girmemden mi utanıyorsunuz? Bre sizin ırzınız nedir? Söyleyin bana, ne şekilde katledeyim?’
Askerine emretti, her taraftan odun getirtip Yezid’in yolunda gidenleri Nemrud ateşi içinde bıraktı. Sonra gidip Yezid’in kabrini açtırdı. Cesedin hala bozulmadığını gören bazı askerlerinin ‘Sultanım, bu Yezid ne de olsa sahabedendir; affeyle! ‘ demelerine daha da hiddetlendi, bir ateş daha yaktırdı, Yezid’in cesediyle beraber 13 kişiyi orada ateşe attı ve Yezid’in küllerini havaya savurttu. Bu iş bitince de bütün askerlerini çağırtıp mezarın üzerine işetti.”
1400 Ekim’inde Şam’ı alan Timur, ilk Emevi halifesi Muaviye’nin oğlu olan ve Hz Muhammed ‘in torunu Hüseyin ile yakınlarının Kerbela’da şehit edilmesine sebebiyet veren Yezid’in Şam’daki Emevi Camii’nin yakınında bulunan Babü’s-sagır Mezarlığındaki kabrini açtırmış ve Yezid’in kemiklerini yaktırmıştı. Bu sırada yıkım ve yoketme işinden Muaviye’nin mezarı da nasibini almış ve ortadan kaldırılmıştı. O dönem tarihçilerinin yazdıklarına göre, 1400 yılının sonbaharında önce Halep ile Humus’a ardından da Şam’a giren Timur ,Şam’da üzerlerine dermeçatma kulubelerin yapılmış olduğu bazı kişilerin mezarları olduğunu öğrendi. Ama bu mütevazı mezarların hemen ilerisinde, Emevi Camii’nin yakınında bulunan kubbeli ve son derece gösterişli bir mezarında Muaviye’nin oğlu Yezid’e ait olduğunu öğrenince hiddetlendi ve ”Sahabe mezarlarının kulübeler kondurmuş, peygamber efendimizin torununu katletmiş bu adama saray gibi mezar yapmışsınız” diyerek Yezid’in türbesinin derhal yıkılmasını, toprağının elli arşın kazılarak Kızıldeniz’e dökülmesini buyurdu ve askerinden binlercesini getirerek Yezid’in mezarının üzerine işetti !
Timur’un bu hareketi, sonraki asırlarda başka mezarların ortadan kaldırılmaları konusunda tam bir örnek teşkil edecek ve bu arada Muaviye ve Yezid’in kaybolan mezarlarının yerlerinin bulunduğu yolunda ortaya yeni iddialar ortaya atılacaktı. Şam’ın en eski mezarlığı olan ve tarihi İslam’ın ilk senelerine kadar uzanan Babüs-sagır’da şimdi her 20-25 senede bir Muaviye ile Yezid’e ait oldukları ileri sürülen mezarların bulunduğu söyleniyor, bu mezarlar Şiiler tarafından tahrip ediliyor ve bunları birkaç sene sonra başka mezar iddiaları takip ediyor. Babüs-sagır ‘da 1990′larda ortaya çıkartıldığı ve Muaviye’ye ait olduğu iddia edilen son mezarın başında ise, tahripten korunması için şimdi askerler nöbet tutuyorlar…
En başta Edirneli Oruç Bey olmak üzere, eski devir tarihçileri, Timur’un 1400 yıl Ekim’inde Şam’ı almasından hemen sonra Yezid’in mezarına yaptıklarını uzun uzun anlatırlar… Evliya Çelebi ise, meşhur ”Seyahatname” sinin dokuzuncu cildinde korku filmini andıran ama rengarenk sahneler nakleder ve Timur’un sadece mezarı tahrip etmekle kalmadığını, Yezid’e saygı gösteren binlerce kişiyi de yaktırdığını anlatır. Aşağıda, Evliya Çelebi’nin bu konuda yazdıklarının bir bölümünü günümüz Türkçesi’ne naklederek veriyorum : ”…Timur, Şam’ı aldıktan sonra Emevi Camii’ine gelip Yezid’in yolundan gidenlere ‘Burayı taht merkezi yapmaya karar verdim ama yapayanlızım. Beni evlendirin. El sürülmemiş öyle güzel bir kız bulun ki cihanda benzeri olmasın’ dedi.
Yezid’in yolundan gidenlerin şeyhi ‘Padişahım şayet cariyen olmasına tenezzül buyurursan benim kızımı al!’ diye öne çıktı, Timur bunu kabul edip kırk gün kırk gece düğün yaptı. Öyle bir şenlik odu ki, koskoca Şam’da tek bir çadır dahi kuracak yer kalmadı. Timur, kırk birinci gün, Yezid’in yolundan gidenlerin bütün şeyhlerini huzuruna kabul edip genç karısı ile Emevi Camii’nin yakınında gerdeğe girmek istediğini söyledi. Yezid’in şeyhleri hemen ‘Olmaaaz! Bu kadar kalabalık içerisinde Züleyha gibi güzel olan o kızın avret yerini keşfetmeye kalkarsanız şeyhimizin namusu incinir’ dediler. Bu sözü işiten Timur ‘Bre mel’unlar’ diye haykırdı. ‘Hazret-i Peygamber’in mübarek soyundan gelen İmam Hüseyin’i Kerbela’da şehit edip mübarek başını şehir şehir dolaştıran, evladını susuzluktan helak eden, soyundan gelenleri ordaburda teşhir eden siz değilmisiniz? Bunları yapmaya utanmadınız da şimdi şu mel’un herifin nikahlayıp aldığım kızı ile kapalı bir yerde gerdeğe girmemden mi utanıyorsunuz? Bre sizin ırzınız nedir? Söyleyin bana, ne şekilde katledeyim?’
Askerine emretti, her taraftan odun getirtip Yezid’in yolunda gidenleri Nemrud ateşi içinde bıraktı. Sonra gidip Yezid’in kabrini açtırdı. Cesedin hala bozulmadığını gören bazı askerlerinin ‘Sultanım, bu Yezid ne de olsa sahabedendir; affeyle! ‘ demelerine daha da hiddetlendi, bir ateş daha yaktırdı, Yezid’in cesediyle beraber 13 kişiyi orada ateşe attı ve Yezid’in küllerini havaya savurttu. Bu iş bitince de bütün askerlerini çağırtıp mezarın üzerine işetti.”
Similar topics
» Türk Düşmanlarının İki Büyük Yalanı
» Türk Dünyasının Büyük Kaybı
» EN BÜYÜK TÜRK MİLLİYETÇİSİ ATATÜRK
» BÜYÜK İPEK YOLU VE TÜRK DÜNYASI
» O, Batılıların en çok korktuğu büyük Türk 'tür.ATİLLA..
» Türk Dünyasının Büyük Kaybı
» EN BÜYÜK TÜRK MİLLİYETÇİSİ ATATÜRK
» BÜYÜK İPEK YOLU VE TÜRK DÜNYASI
» O, Batılıların en çok korktuğu büyük Türk 'tür.ATİLLA..
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Büyük Türk Tarihi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz