Son Kullanma Tarihi...
1 sayfadaki 1 sayfası
Son Kullanma Tarihi...
Görünürde dershaneler üzerinden bir tartışma sürüp gidiyor.
Cumhurbaşkanı’ndan tutun, Başbakan’a, bakanlara, bakanlık bürokratlarına kadar herkes çıkıyor birbirinden tutarsız ve anlamsız bir şeyler söyleyerek insanların kafasını karıştırıyor.
Onlar yetmiyormuş gibi televizyon dizisi haline dönüşen tartışma proğramlarına kimi Cemaatçi,kimi Başbakan’cı “ Dizi artisti aynı model akademisyen ve yorumcular” çıkıyor meselenin aslına dokunmaksızın konuyu kendi çıkarları doğrultusunda saptırarak ve abartarak ya Cemaat ya da AKP çığırtkanlığı yapıp duruyor.
Demokrasi ayıbı,utanç verici bir tartışma ama gerçekleri de tüm çıplaklığı ile anlama fırsatı veren tartışmalardan birini yaşıyoruz.
Neden mi aldatmaca ya da saptırma?
Eğitim meselesini dershaneler üzerinden tartışmak bu Ülke’de sıkça yaşadığımız toplumu hafife alan alaycı yaklaşımlardan sadece bir tanesidir.
Aslında iktidarın gerçek amacı, bugüne kadar kullandığı ancak artık daha fazla ihtiyacı kalmadığı diğer bir deyişle kendi açısından “Son kullanma tarihi” dolan Cemaat odaklı gücün bundan böyle kayıtsız ve şartsız AKP otoritesine biat etmesini sağlamaktır.
Eğer mesele gerçekten dershaneler olsa idi,tartışmada eğitim sistemimizin bir bütün halinde ele alınması gerekirdi.
Okullardaki eğitim ve öğretim ile sınav sistemleri arasındaki uyumsuzluğun nasıl aşılması gerektiği, okullar ve bölgeler arasında eğitim seviye ve kalitesindeki dengesizliğin nasıl giderileceği,öğretmen yetiştirme ve seçimindeki kalitenin nasıl arttırılacağı, Cumhuriyet Türkiye’si açısından büyük önemi olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun (Öğretim Birliği Yasası) özüne nasıl sahip çıkılması gerektiği tartışılırdı.
İşte bu nedenle dershane tartışması saklı ve örtülü amacı olan,toplumu ve gerçek eğitimcileri alaya alan büyük bir aldatmacadır.
İşin esas vahim ve üzücü tarafı da ;
Cumhuriyet Türkiye’sinde milli olarak ele alınması gereken eğitim ya da eğitime ait bir konu, ne kadar utandırıcıdır ki,artık günümüzde Cemaat odaklı olarak tartışılır ve şekillenir bir hale getirilmiştir.
Daha da ötesi,bu tartışma ve sürtüşme ortaya çıkıncaya kadar da İktidar ve Cemaat arasında uyumlu bir çalışma ve işbirliği yapıldığı, Cemaatin her istediğinin de yerine getirildiği bizzat Başbakan’ın sözlerinden anlaşılmıştır.
Kısacası geçmiş ” Vesayet İddialarımızı” doğrulayan bu tartışma ;
AKP ve Cemaat’in, Cumhuriyetle Hesaplaşma gibi ortak bir amaç uğruna yakın zamana kadar, karşılıklı olarak birbirlerini nasıl kullandıklarını ve bu nedenle de iktidarın cemaat vesayetini kabullendiğini açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır.
Asker vesayetini kaldırdığını iddia ederek demokrasi kahramanı geçinenlerin, Cumhuriyetle hesaplaşmak için hangi güç odakları ile işbirliği yaptığı,bizleri nasıl aldattığı ve de yönettiği ortadadır.
Ancak gelinen aşamada,bu güçlerin oyununu kimlerin neden bozmak istediğini , 2014’e girerken Cemaatin mi yoksa AKP’nin mi ”Son kullanma tarihi” nin yaklaştığını ve başlayacak yeni dönemi de çok iyi sorgulamamız gerekir.
Dengeler bir kere bozulmaya görsün.
Ortaya neler döküleceğini, kimlerin ayağının kayacağını ve de kimlerin yön değiştireceğini kestirmek mümkün değildir artık..
Ali İhsan Gürcihan
Cumhurbaşkanı’ndan tutun, Başbakan’a, bakanlara, bakanlık bürokratlarına kadar herkes çıkıyor birbirinden tutarsız ve anlamsız bir şeyler söyleyerek insanların kafasını karıştırıyor.
Onlar yetmiyormuş gibi televizyon dizisi haline dönüşen tartışma proğramlarına kimi Cemaatçi,kimi Başbakan’cı “ Dizi artisti aynı model akademisyen ve yorumcular” çıkıyor meselenin aslına dokunmaksızın konuyu kendi çıkarları doğrultusunda saptırarak ve abartarak ya Cemaat ya da AKP çığırtkanlığı yapıp duruyor.
Demokrasi ayıbı,utanç verici bir tartışma ama gerçekleri de tüm çıplaklığı ile anlama fırsatı veren tartışmalardan birini yaşıyoruz.
Neden mi aldatmaca ya da saptırma?
Eğitim meselesini dershaneler üzerinden tartışmak bu Ülke’de sıkça yaşadığımız toplumu hafife alan alaycı yaklaşımlardan sadece bir tanesidir.
Aslında iktidarın gerçek amacı, bugüne kadar kullandığı ancak artık daha fazla ihtiyacı kalmadığı diğer bir deyişle kendi açısından “Son kullanma tarihi” dolan Cemaat odaklı gücün bundan böyle kayıtsız ve şartsız AKP otoritesine biat etmesini sağlamaktır.
Eğer mesele gerçekten dershaneler olsa idi,tartışmada eğitim sistemimizin bir bütün halinde ele alınması gerekirdi.
Okullardaki eğitim ve öğretim ile sınav sistemleri arasındaki uyumsuzluğun nasıl aşılması gerektiği, okullar ve bölgeler arasında eğitim seviye ve kalitesindeki dengesizliğin nasıl giderileceği,öğretmen yetiştirme ve seçimindeki kalitenin nasıl arttırılacağı, Cumhuriyet Türkiye’si açısından büyük önemi olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun (Öğretim Birliği Yasası) özüne nasıl sahip çıkılması gerektiği tartışılırdı.
İşte bu nedenle dershane tartışması saklı ve örtülü amacı olan,toplumu ve gerçek eğitimcileri alaya alan büyük bir aldatmacadır.
İşin esas vahim ve üzücü tarafı da ;
Cumhuriyet Türkiye’sinde milli olarak ele alınması gereken eğitim ya da eğitime ait bir konu, ne kadar utandırıcıdır ki,artık günümüzde Cemaat odaklı olarak tartışılır ve şekillenir bir hale getirilmiştir.
Daha da ötesi,bu tartışma ve sürtüşme ortaya çıkıncaya kadar da İktidar ve Cemaat arasında uyumlu bir çalışma ve işbirliği yapıldığı, Cemaatin her istediğinin de yerine getirildiği bizzat Başbakan’ın sözlerinden anlaşılmıştır.
Kısacası geçmiş ” Vesayet İddialarımızı” doğrulayan bu tartışma ;
AKP ve Cemaat’in, Cumhuriyetle Hesaplaşma gibi ortak bir amaç uğruna yakın zamana kadar, karşılıklı olarak birbirlerini nasıl kullandıklarını ve bu nedenle de iktidarın cemaat vesayetini kabullendiğini açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır.
Asker vesayetini kaldırdığını iddia ederek demokrasi kahramanı geçinenlerin, Cumhuriyetle hesaplaşmak için hangi güç odakları ile işbirliği yaptığı,bizleri nasıl aldattığı ve de yönettiği ortadadır.
Ancak gelinen aşamada,bu güçlerin oyununu kimlerin neden bozmak istediğini , 2014’e girerken Cemaatin mi yoksa AKP’nin mi ”Son kullanma tarihi” nin yaklaştığını ve başlayacak yeni dönemi de çok iyi sorgulamamız gerekir.
Dengeler bir kere bozulmaya görsün.
Ortaya neler döküleceğini, kimlerin ayağının kayacağını ve de kimlerin yön değiştireceğini kestirmek mümkün değildir artık..
Ali İhsan Gürcihan
Similar topics
» Gerçek türk tarihi: Anadolu türklerinin.(yörükler-Türkmenler) tarihi
» ingilizler osmanlı hanedan'ını kullanma peşinde...
» Türk Tarihi
» AKP/PKK birlikteliğinin tarihi
» Ata’dan tarihi ders
» ingilizler osmanlı hanedan'ını kullanma peşinde...
» Türk Tarihi
» AKP/PKK birlikteliğinin tarihi
» Ata’dan tarihi ders
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz