Fırıldak ve Komplocu Dediğin…
1 sayfadaki 1 sayfası
Fırıldak ve Komplocu Dediğin…
Aslen Urfa Halfeti’liydi ama Gaziantep’te AP İl Başkanı da olan babasının işi nedeniyle orada büyümüştü. Ünlü MHP’li dava adamı ve bakan merhum Cengiz Gökçek’le soyadı benzerliği yüzünden adı “ülkücü”ye çıkarılmıştı…
Bu benzerlik, Keçiören’de epey işine yaramıştı.
Aslında ne bu davayla alakası vardı, ne de milliyetçilikle… Yeniden Milli Mücadeleci gruptan biriydi.
Evrile devrile 1984’te ANAP’tan Keçiören Belediye Başkanı oldu, 1989’da tekrar seçilemeyince elde ettiği SHÇEK Genel Müdürlüğü koltuğunda ne fırıldaklar çevirdiğini, nasıl talan ettirdiğini mensupları iyi biliyor. Bir ara yetiştirme yurdu çocuklarına ANAP Genel Başkanı’nı yuhlattığını hatırlarız!
Sonra Hoca’nın kanatları altına girip RP’den milletvekili oldu, 1994’te istifa edip Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oldu ve kazandı.
Bir heykeli Altınpark'tan kaldırtırken “Böyle sanatın içine tükürürüm” diyen adamdır.
Sonra Fazilet’ten aday olarak seçildi.
Gömlek değiştirip AKP’ye katıldı, 2004 ve 2009’da da seçimi kazandı.
20 yılda iktidarların gerilim politikaları ve ürettiği çatışma siyasetine de göğüs germek zorunda kalan Ankaralılar, bu süreçte dev kedilere, milyon liralık kent kapılarına, en meşhuru “Gökçek bu ne?” ismi takılan konferans merkezi gibi pek çok kent suçlarına, “içine tükürülen” heykeller kavgasına şahitlik etti…
Bu sene yine seçildi. Ama…
Yobaz Akit’in bir yazarı bile ona dayanamaz hale gelmiş.
Tetikçi gazetenin yazarı, onun 2 dönemdir tehdit ve şantajla belediye başkanlığı adaylığını elde ettiğini söylüyor:
“…. Metro inşaatında yolsuzluğa imza attı, baktı Başbakan duruma hakim, yavaş yavaş ininden çıktı. Seçim kampanyasında cemaat Melih’e ters bir iş yapmadı. Sonuç nasıl olsa alındı. Artık piyasa yapmanın zamanı! Pişmiş kelle karşınızda! Gökçek iki dönem dışında gerçek manada hizmet üretmedi, tehdit ve şantajla aday olarak Ankara halkına ihanet etti. Cemaate, camiaya, paralele en fazla koltuk çıkan peşkeş çeken başkan oydu. Fakat bir sürü yolsuzluk dedikodusu ile sarmalanmış Ankara başkanının cemaatin elinde ses kayıtları, görüntü kayıtları, belgeler olmaması düşünülemez. ….hem bu sebeple, hem de mücadelenin seyrini tahmin edemediği için ortalıklarda görünmedi, dut yemiş bülbüle döndü. Baktı Başbakan duruma hâkim, yavaş yavaş ininden çıktı. Artık piyasa yapmanın zamanı!”
İkbal nerede, o orada! Yönettiği belediye halen Türkiye’nin en borçlularından…
Hakkında açılan davalarda, yayın yoluyla hakaretten, kişilik haklarına saldırıdan, şahsiyeti ağır şekilde zedelemekten, manevi saldırıdan birçok kez mahkûm olduğu biliniyor.
O belediye başkanlığı ile değil, daha çok Twitter ahkâmları, muhalefete laf yetiştirmesi, komplo teorileri ile meşhur artık…
RTÜK, Gezi Parkı olayları ile Koç Grubu'nu ilişkilendiren sözleri nedeniyle Beyaz TV'ye 11 bin lira ceza son hüneri…
Onun belediyesi, doğalgaz saatlerinden 1 milyon aboneden 200 dolardan 200 milyon dolar fazla para almıştır.
Skandalları meşhurdur. Bir düğünde “CHP'li ve Alevi olduğunu bildiğim halde nikâh kıydım” diyecek kadar kendini yitirir. Ankara'ya hizmetlerini anlatırken, “Hiç tartışmasız Ankara, Türkiye'nin en yeşil başkentidir” gibi bir cümle kuran adamdır.
“Türk kültürünü tanıtma” bahanesiyle AKP’li meclis üyelerini, bürokratlarını, sonra belediyenin halk oyunları ekibini NBA’de Türkiye’yi tanıtsınlar diye yollayan ve bu iş için tam yarım milyon liranın üzerinde para harcarken, ekibin boş tribünlere tanıtım yaptığı, basının da bunu gizlediği ortaya çıkan adamdır.
Twitter’dan Gezi direnişine provokasyon yapıp polislere karşı kitap okuyan gençler için şu garip cümleyi yazandır: “Polisin karşısında kitap okuyup tahrik ediyorlar.”
Sarısülük'ün polis kurşunuyla öldüğü
parka polise teşekkür afişi astıran adamdır.
AKP’den bir milletvekilinin kasetle tehdit edilip istifa ettirildiğini iddia eden adamdır.
1997’de açılan Metronun ardından, 2014’e kadar 17 senede Metroyu tamamlayamayınca, 2011’de Ulaştırma Bakanlığı’na devretti. 20 yıllık metro testleri ve altyapı çalışmaları bitmeden açıldı. Özellikle Sincan Metrosu, pek çok Ankaralıyı otobüse dönüş yaptırdı. Çayyolu güzergahındakiler ücretsizken bile metroyu kullanmadı.
BB’nin finanse ettiği Ankaraspor, oğlu Ankaragücü yönetimine gelince küme düştü. Onursal Başkanı olduğu Ankaraspor ile oğulun başında olduğu Ankaragücü arasında etik olmayan ilişki nedeniyle TFF, Ankaraspor’u 2009’da bir alt lige düşürdü. Oğulun görevi bırakmasından sonra mali problem yaşayan Ankaragücü de 2012’de ligden düştü.
Kanal ve arıtma için ayrılan ASKİ kaynaklarını yol yapım çalışmalarına aktarınca 2005’ten itibaren Ankara’da ciddi su kesintileri meydana gelmiş, o imkânı olanları memleketlerine gitmeye davet etmişti. Suya çözüm olarak şebekeye aldığı Kızılırmak suyunun arsenikli olduğu anlaşılmıştı.
Eskişehir Yolu’nda 2006’da başlanan ve isim bile takılan demir kafes, yargıya takılıp durdu. Hukuksuz yapıma belediyeden 71,5 milyar lira harcanırken, mahkeme kararı ile sökülen binanın masrafı ayrıca ihale edildi.
Bu adam, parayla aldığı ödülle de tanındı. BM’nin Ankara’ya “En yaşanabilir kent” ödülü verdiğini iddia edince doğruyu söylemediği, bir derginin ödülün parayla satın alındığı haberiyle anlaşıldı.
2014 seçimleri için Ankara’nın dört yanına koyduğu saatlerle kentin turizm gelirini artırmayı hedefleyen(!) adam, şehrin 5 ayrı girişine yaptırdığı kapılara 25 milyon lira harcadı.
En yakınındaki bürokratların ve ailelerinin ev ev dolaşıp kendisini kötülediğini söyleyen, cemaati eleştirip Başbakan'a destek verdiği son röportajdan sonra 'paralel örgüt benim de montaj bir kasetimi çıkarabilir' diyen adamdır.
Fırıldak komplocu dediğine başka ne örnek verilebilir?
Bu benzerlik, Keçiören’de epey işine yaramıştı.
Aslında ne bu davayla alakası vardı, ne de milliyetçilikle… Yeniden Milli Mücadeleci gruptan biriydi.
Evrile devrile 1984’te ANAP’tan Keçiören Belediye Başkanı oldu, 1989’da tekrar seçilemeyince elde ettiği SHÇEK Genel Müdürlüğü koltuğunda ne fırıldaklar çevirdiğini, nasıl talan ettirdiğini mensupları iyi biliyor. Bir ara yetiştirme yurdu çocuklarına ANAP Genel Başkanı’nı yuhlattığını hatırlarız!
Sonra Hoca’nın kanatları altına girip RP’den milletvekili oldu, 1994’te istifa edip Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oldu ve kazandı.
Bir heykeli Altınpark'tan kaldırtırken “Böyle sanatın içine tükürürüm” diyen adamdır.
Sonra Fazilet’ten aday olarak seçildi.
Gömlek değiştirip AKP’ye katıldı, 2004 ve 2009’da da seçimi kazandı.
20 yılda iktidarların gerilim politikaları ve ürettiği çatışma siyasetine de göğüs germek zorunda kalan Ankaralılar, bu süreçte dev kedilere, milyon liralık kent kapılarına, en meşhuru “Gökçek bu ne?” ismi takılan konferans merkezi gibi pek çok kent suçlarına, “içine tükürülen” heykeller kavgasına şahitlik etti…
Bu sene yine seçildi. Ama…
Yobaz Akit’in bir yazarı bile ona dayanamaz hale gelmiş.
Tetikçi gazetenin yazarı, onun 2 dönemdir tehdit ve şantajla belediye başkanlığı adaylığını elde ettiğini söylüyor:
“…. Metro inşaatında yolsuzluğa imza attı, baktı Başbakan duruma hakim, yavaş yavaş ininden çıktı. Seçim kampanyasında cemaat Melih’e ters bir iş yapmadı. Sonuç nasıl olsa alındı. Artık piyasa yapmanın zamanı! Pişmiş kelle karşınızda! Gökçek iki dönem dışında gerçek manada hizmet üretmedi, tehdit ve şantajla aday olarak Ankara halkına ihanet etti. Cemaate, camiaya, paralele en fazla koltuk çıkan peşkeş çeken başkan oydu. Fakat bir sürü yolsuzluk dedikodusu ile sarmalanmış Ankara başkanının cemaatin elinde ses kayıtları, görüntü kayıtları, belgeler olmaması düşünülemez. ….hem bu sebeple, hem de mücadelenin seyrini tahmin edemediği için ortalıklarda görünmedi, dut yemiş bülbüle döndü. Baktı Başbakan duruma hâkim, yavaş yavaş ininden çıktı. Artık piyasa yapmanın zamanı!”
İkbal nerede, o orada! Yönettiği belediye halen Türkiye’nin en borçlularından…
Hakkında açılan davalarda, yayın yoluyla hakaretten, kişilik haklarına saldırıdan, şahsiyeti ağır şekilde zedelemekten, manevi saldırıdan birçok kez mahkûm olduğu biliniyor.
O belediye başkanlığı ile değil, daha çok Twitter ahkâmları, muhalefete laf yetiştirmesi, komplo teorileri ile meşhur artık…
RTÜK, Gezi Parkı olayları ile Koç Grubu'nu ilişkilendiren sözleri nedeniyle Beyaz TV'ye 11 bin lira ceza son hüneri…
Onun belediyesi, doğalgaz saatlerinden 1 milyon aboneden 200 dolardan 200 milyon dolar fazla para almıştır.
Skandalları meşhurdur. Bir düğünde “CHP'li ve Alevi olduğunu bildiğim halde nikâh kıydım” diyecek kadar kendini yitirir. Ankara'ya hizmetlerini anlatırken, “Hiç tartışmasız Ankara, Türkiye'nin en yeşil başkentidir” gibi bir cümle kuran adamdır.
“Türk kültürünü tanıtma” bahanesiyle AKP’li meclis üyelerini, bürokratlarını, sonra belediyenin halk oyunları ekibini NBA’de Türkiye’yi tanıtsınlar diye yollayan ve bu iş için tam yarım milyon liranın üzerinde para harcarken, ekibin boş tribünlere tanıtım yaptığı, basının da bunu gizlediği ortaya çıkan adamdır.
Twitter’dan Gezi direnişine provokasyon yapıp polislere karşı kitap okuyan gençler için şu garip cümleyi yazandır: “Polisin karşısında kitap okuyup tahrik ediyorlar.”
Sarısülük'ün polis kurşunuyla öldüğü
parka polise teşekkür afişi astıran adamdır.
AKP’den bir milletvekilinin kasetle tehdit edilip istifa ettirildiğini iddia eden adamdır.
1997’de açılan Metronun ardından, 2014’e kadar 17 senede Metroyu tamamlayamayınca, 2011’de Ulaştırma Bakanlığı’na devretti. 20 yıllık metro testleri ve altyapı çalışmaları bitmeden açıldı. Özellikle Sincan Metrosu, pek çok Ankaralıyı otobüse dönüş yaptırdı. Çayyolu güzergahındakiler ücretsizken bile metroyu kullanmadı.
BB’nin finanse ettiği Ankaraspor, oğlu Ankaragücü yönetimine gelince küme düştü. Onursal Başkanı olduğu Ankaraspor ile oğulun başında olduğu Ankaragücü arasında etik olmayan ilişki nedeniyle TFF, Ankaraspor’u 2009’da bir alt lige düşürdü. Oğulun görevi bırakmasından sonra mali problem yaşayan Ankaragücü de 2012’de ligden düştü.
Kanal ve arıtma için ayrılan ASKİ kaynaklarını yol yapım çalışmalarına aktarınca 2005’ten itibaren Ankara’da ciddi su kesintileri meydana gelmiş, o imkânı olanları memleketlerine gitmeye davet etmişti. Suya çözüm olarak şebekeye aldığı Kızılırmak suyunun arsenikli olduğu anlaşılmıştı.
Eskişehir Yolu’nda 2006’da başlanan ve isim bile takılan demir kafes, yargıya takılıp durdu. Hukuksuz yapıma belediyeden 71,5 milyar lira harcanırken, mahkeme kararı ile sökülen binanın masrafı ayrıca ihale edildi.
Bu adam, parayla aldığı ödülle de tanındı. BM’nin Ankara’ya “En yaşanabilir kent” ödülü verdiğini iddia edince doğruyu söylemediği, bir derginin ödülün parayla satın alındığı haberiyle anlaşıldı.
2014 seçimleri için Ankara’nın dört yanına koyduğu saatlerle kentin turizm gelirini artırmayı hedefleyen(!) adam, şehrin 5 ayrı girişine yaptırdığı kapılara 25 milyon lira harcadı.
En yakınındaki bürokratların ve ailelerinin ev ev dolaşıp kendisini kötülediğini söyleyen, cemaati eleştirip Başbakan'a destek verdiği son röportajdan sonra 'paralel örgüt benim de montaj bir kasetimi çıkarabilir' diyen adamdır.
Fırıldak komplocu dediğine başka ne örnek verilebilir?
Similar topics
» Özal da “Türk dediğin nedir ki” diyordu!..
» Başbakan.... “Cumhurbaşkanı dediğin, partili olmalı” dedi.
» Başbakan.... “Cumhurbaşkanı dediğin, partili olmalı” dedi.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz