Babil'i yakıp yıktılar, şimdi ise Şam, neden?
1 sayfadaki 1 sayfası
Babil'i yakıp yıktılar, şimdi ise Şam, neden?
Erdoğan neden Şam'ı yakıp yıkmaya bu kadar hevesli?
Suriye için yayınlanmış bir plan var… Bakınız, ABD’nin BOP projesinde Suriye yoktur ama İsrail’in Ortadoğu projesinde Suriye vardır… Kimse söylemez, kimse yazmaz ama biz biliyoruz, elimizde belgesi var… Orta Doğu’da oynayan İsrail'dir, ABD değil… ABD’nin derdi enerji ama İsrail Orta Doğu’yu yönetmeye talip, çatıştırmaya ve parçalamaya talip… Bu da ABD’nin işine geliyor, AB2nin de işine geliyor, hepsi bu… Nedir bu plan ve proje? İsrail’in stratejisi, etnik ve dinsel temelde ayrıştırma ve parçalama esasına dayanmaktadır. Suriye de İsrail’in hedefindedir. Lübnan’ın beş parçaya, Suriye’nin de beşten az olmamak üzere parçacıklara ayrılması tasarlanmıştır. İsrail Planı’nda yer alan hususlar bu tespitlerimizi tartışmasız bir şekilde kanıtlamaktadır, sabırla okuyunuz[1]:
“…Batı cephesi yüzeyde daha problematik gözükse de aslında manşet olan olayların çoğunun son zamanlarda meydana geldiği Doğu cephesinden daha az karmaşıktır. Lübnan’ın beş bölgeye bölünmesi Mısır, Suriye ve Irak da dahil olmak üzere tüm Arap dünyası için bir başlangıçtır ve aslında Arap yarımadası şimdiden bu yolda ilerlemektedir. Suriye ve daha sonra Irak’ın feshi ve Lübnan’da olduğu gibi etnik ve dini bölgelere ayrılması İsrail’in uzun vadede Doğu cephesindeki bir numaralı hedefidir ve bunun için kısa vadede bu devletlerin askeri gücünün feshi ana hedeftir. Suriye etnik ve dini yapısına istinaden tıpkı bugün Lübnan’da olduğu gibi birkaç eyalete bölünecek ve kıyıda Şii-Alevi bir eyalet, Halep bölgesinde Sünni bir eyalet, Şam’da Kuzey komşusuna düşman olan bir diğer Sünni eyalet olacak ve Dürziler de belki bize ait olan Golan’da, mutlaka Havran’da Kuzey Ürdün’de başka eyaletler kuracaklardır. Bu gelişmeler uzun vadede barış ve güvenlik için garantör olacaktır ve bu hedef bugün bile erişebileceğimiz bir noktadadır.” İşin altında asıl olarak Mısır, Irak ve Suriye vardır. Tevrat’ta geçen Peygamber Yeşaya’nın özellikle bu üç ülke hakkında kehanetlere bulunmuş olması da, İsrail’in, kendi ve dünya kamuoyu açısından, bu savaşlara bir kutsallık görünümü vermesini kolaylaştırmaktadır. Ürdün, Lübnan gibi ülkeler ana planının ayrıntılarıdır.
Özellikle, ister BOP( Büyük Ortadoğu Projesi), ister BİP(Büyük İsrail Projesi) olsun, her iki planın ana stratejik noktası Irak’tır. Irak’taki dağılma, tıpkı bir Tsunami gibi bölge ülkelerine yayılacak ve karşısına çıkan her şeyi ezip geçecektir. ABD’li uzman Ralph Peter’s’in bu konudaki analizleri İsrail ve ABD stratejilerindeki bu gizemleri ortadan kaldırmaktadır(BOP planı)[2]: “…Balkanlar ve Himalayalar arasındaki adaletsizliği ile ünlü topraklardaki en göz alıcı haksızlık bağımsız bir Kürt devletinin yokluğudur. Orta Doğu’da bitişik bölgelerde yaşayan 27 ile 36 milyon arasında Kürt vardır (bu rakamlar muğlâktır zira hiç bir devlet dürüst bir nüfus sayımı yapılmasına müsaade etmemiştir). Günümüz Irak nüfusundan daha büyük olan bu grup, düşük nüfus tahminini bile göz önünde bulundurduğumuzda Kürtleri dünyanın kendine ait bir devleti olmayan en büyük etnik grubu yapmaktadır. Daha kötüsü, Kürtler, Ksenofon’un zamanından beri yaşadıkları tepe ve dağların bulunduğu bölgeyi kontrol eden her devlet tarafından ezilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri ve koalisyon ortakları Bağdat’ın düşmesinden sonra bu haksızlığı düzeltmek için ellerine geçen muhteşem fırsatı görememişlerdir. Uyumsuz parçaların birbirlerine Frankenştayn canavarını andıran şekillerde dikilmesinden oluşan bir devlet olan Irak, o anda üç küçük devlete bölünmeliydi. Korkaklık ve vizyon eksikliğinden bunu başaramadık ve Iraklı Kürtleri yeni Irak hükümetini desteklemeleri konusunda zorladık…” Kendinden başka kimseyi sevmediği ve insan yerine koymadığı düşünülen bu ABD’yi, elde etmeye ve korumaya çalıştığı ulusal çıkarları öyle bir noktaya taşımıştır ki, nerdeyse ‘Kürt ve Kürdistan’ için bir aşık, bir insan hakları savunucusu kesilmiştir. Türkiye’deki Kürt kökenli kardeşlerimiz Guantanemo’yu unutmamalı, orada ve ona benzer başka yerlerde kimlerin, ne işkenceler altında öldürülmüş olduğunu da araştırmalıdır. Hele ki Irak’ın demokrasi vaadiyle başına gelenler herkes için ibret olmalıdır; Irak’ı işgal eden ABD, son on yılda 1,5 milyona yakın insanın ölümüne, üç milyona yakın insanın da göç ederek sefalete düşmesine yol açmıştır. Ve bugün Irak, ABD ve İsrail menşeli oyunlarla iç savaşın tam ortasındadır. ABD siyasetine destek veren Özal ve Erdoğan bu gerçeğin farkında değil midir? Elbette farkındaydılar…
İsraioğullarının üçüncü büyük öfkesi Şam üzerinedir yani Suriye. Kehanete göre Şam’ın Babil ve Mısır’dan öte kalır yanı olmayacaktır; yıkılacaktır, onuru kırılacaktır, çok insan öldürülecektir, nerdeyse taş üstünde taş kalmayacaktır. Bunu biz değil, Tevrat’ta geçen Büyük Yahudi Peygamberi Yeşaya söylemektedir: -
“…Şam’la ilgili bildiri: İşte Şam kent olmaktan çıkacak, Enkaz yığınına dönecek. Aroer kentleri terk edilecek, hayvan sürüleri orada yatacak, onları ürküten olmayacak. Efrayim’de surlu kent kalmayacak, Şam’ın egemenliği yok olacak. Sağ kalan Aramlılar’ın onuru İsrail’in onuru gibi kırılacak... - - Eyvah, çok sayıda ulus kükrüyor, azgın deniz gibi gürlüyorlar. Halklar güçlü sular gibi çağlıyor. Halklar kabaran sular gibi çağlayabilir, Ama Tanrı onları azarlayınca uzaklara kaçacaklar. Rüzgarın önünde dağdaki saman ufağı gibi, Kasırganın önünde diken yumağı gibi savrulacaklar. Akşam dehşet saçıyorlardı, sabah olmadan yok olup gittiler. Bizi yağmalayanların, bizi soyanların sonu budur[3].
Orta Doğu bugün savaş alanıdır… İsrail Tevrat’ı kullanarak teo-stratejik güç elde etmekte ve kamuoyu desteği sağlamaktadır… Nil’den Fırat’a vaat edilmiş topraklardır İsrail için… Soru şudur; Bu İsrail’e ve Tevrat’a, izledikleri siyasetle Özal ve Erdoğan neden hizmet etmektedir? Cevabı tarihimizin derinliklerinde aramalıyız… Öyle çok derine inmeden, Halidi Tarikatı nedir, oradan işe koyulabilirsiniz…
Erdal Sarızeybek [1] BİP. BOP.
Tanah/ Yeşaya, Bölüm 17.
Suriye için yayınlanmış bir plan var… Bakınız, ABD’nin BOP projesinde Suriye yoktur ama İsrail’in Ortadoğu projesinde Suriye vardır… Kimse söylemez, kimse yazmaz ama biz biliyoruz, elimizde belgesi var… Orta Doğu’da oynayan İsrail'dir, ABD değil… ABD’nin derdi enerji ama İsrail Orta Doğu’yu yönetmeye talip, çatıştırmaya ve parçalamaya talip… Bu da ABD’nin işine geliyor, AB2nin de işine geliyor, hepsi bu… Nedir bu plan ve proje? İsrail’in stratejisi, etnik ve dinsel temelde ayrıştırma ve parçalama esasına dayanmaktadır. Suriye de İsrail’in hedefindedir. Lübnan’ın beş parçaya, Suriye’nin de beşten az olmamak üzere parçacıklara ayrılması tasarlanmıştır. İsrail Planı’nda yer alan hususlar bu tespitlerimizi tartışmasız bir şekilde kanıtlamaktadır, sabırla okuyunuz[1]:
“…Batı cephesi yüzeyde daha problematik gözükse de aslında manşet olan olayların çoğunun son zamanlarda meydana geldiği Doğu cephesinden daha az karmaşıktır. Lübnan’ın beş bölgeye bölünmesi Mısır, Suriye ve Irak da dahil olmak üzere tüm Arap dünyası için bir başlangıçtır ve aslında Arap yarımadası şimdiden bu yolda ilerlemektedir. Suriye ve daha sonra Irak’ın feshi ve Lübnan’da olduğu gibi etnik ve dini bölgelere ayrılması İsrail’in uzun vadede Doğu cephesindeki bir numaralı hedefidir ve bunun için kısa vadede bu devletlerin askeri gücünün feshi ana hedeftir. Suriye etnik ve dini yapısına istinaden tıpkı bugün Lübnan’da olduğu gibi birkaç eyalete bölünecek ve kıyıda Şii-Alevi bir eyalet, Halep bölgesinde Sünni bir eyalet, Şam’da Kuzey komşusuna düşman olan bir diğer Sünni eyalet olacak ve Dürziler de belki bize ait olan Golan’da, mutlaka Havran’da Kuzey Ürdün’de başka eyaletler kuracaklardır. Bu gelişmeler uzun vadede barış ve güvenlik için garantör olacaktır ve bu hedef bugün bile erişebileceğimiz bir noktadadır.” İşin altında asıl olarak Mısır, Irak ve Suriye vardır. Tevrat’ta geçen Peygamber Yeşaya’nın özellikle bu üç ülke hakkında kehanetlere bulunmuş olması da, İsrail’in, kendi ve dünya kamuoyu açısından, bu savaşlara bir kutsallık görünümü vermesini kolaylaştırmaktadır. Ürdün, Lübnan gibi ülkeler ana planının ayrıntılarıdır.
Özellikle, ister BOP( Büyük Ortadoğu Projesi), ister BİP(Büyük İsrail Projesi) olsun, her iki planın ana stratejik noktası Irak’tır. Irak’taki dağılma, tıpkı bir Tsunami gibi bölge ülkelerine yayılacak ve karşısına çıkan her şeyi ezip geçecektir. ABD’li uzman Ralph Peter’s’in bu konudaki analizleri İsrail ve ABD stratejilerindeki bu gizemleri ortadan kaldırmaktadır(BOP planı)[2]: “…Balkanlar ve Himalayalar arasındaki adaletsizliği ile ünlü topraklardaki en göz alıcı haksızlık bağımsız bir Kürt devletinin yokluğudur. Orta Doğu’da bitişik bölgelerde yaşayan 27 ile 36 milyon arasında Kürt vardır (bu rakamlar muğlâktır zira hiç bir devlet dürüst bir nüfus sayımı yapılmasına müsaade etmemiştir). Günümüz Irak nüfusundan daha büyük olan bu grup, düşük nüfus tahminini bile göz önünde bulundurduğumuzda Kürtleri dünyanın kendine ait bir devleti olmayan en büyük etnik grubu yapmaktadır. Daha kötüsü, Kürtler, Ksenofon’un zamanından beri yaşadıkları tepe ve dağların bulunduğu bölgeyi kontrol eden her devlet tarafından ezilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri ve koalisyon ortakları Bağdat’ın düşmesinden sonra bu haksızlığı düzeltmek için ellerine geçen muhteşem fırsatı görememişlerdir. Uyumsuz parçaların birbirlerine Frankenştayn canavarını andıran şekillerde dikilmesinden oluşan bir devlet olan Irak, o anda üç küçük devlete bölünmeliydi. Korkaklık ve vizyon eksikliğinden bunu başaramadık ve Iraklı Kürtleri yeni Irak hükümetini desteklemeleri konusunda zorladık…” Kendinden başka kimseyi sevmediği ve insan yerine koymadığı düşünülen bu ABD’yi, elde etmeye ve korumaya çalıştığı ulusal çıkarları öyle bir noktaya taşımıştır ki, nerdeyse ‘Kürt ve Kürdistan’ için bir aşık, bir insan hakları savunucusu kesilmiştir. Türkiye’deki Kürt kökenli kardeşlerimiz Guantanemo’yu unutmamalı, orada ve ona benzer başka yerlerde kimlerin, ne işkenceler altında öldürülmüş olduğunu da araştırmalıdır. Hele ki Irak’ın demokrasi vaadiyle başına gelenler herkes için ibret olmalıdır; Irak’ı işgal eden ABD, son on yılda 1,5 milyona yakın insanın ölümüne, üç milyona yakın insanın da göç ederek sefalete düşmesine yol açmıştır. Ve bugün Irak, ABD ve İsrail menşeli oyunlarla iç savaşın tam ortasındadır. ABD siyasetine destek veren Özal ve Erdoğan bu gerçeğin farkında değil midir? Elbette farkındaydılar…
İsraioğullarının üçüncü büyük öfkesi Şam üzerinedir yani Suriye. Kehanete göre Şam’ın Babil ve Mısır’dan öte kalır yanı olmayacaktır; yıkılacaktır, onuru kırılacaktır, çok insan öldürülecektir, nerdeyse taş üstünde taş kalmayacaktır. Bunu biz değil, Tevrat’ta geçen Büyük Yahudi Peygamberi Yeşaya söylemektedir: -
“…Şam’la ilgili bildiri: İşte Şam kent olmaktan çıkacak, Enkaz yığınına dönecek. Aroer kentleri terk edilecek, hayvan sürüleri orada yatacak, onları ürküten olmayacak. Efrayim’de surlu kent kalmayacak, Şam’ın egemenliği yok olacak. Sağ kalan Aramlılar’ın onuru İsrail’in onuru gibi kırılacak... - - Eyvah, çok sayıda ulus kükrüyor, azgın deniz gibi gürlüyorlar. Halklar güçlü sular gibi çağlıyor. Halklar kabaran sular gibi çağlayabilir, Ama Tanrı onları azarlayınca uzaklara kaçacaklar. Rüzgarın önünde dağdaki saman ufağı gibi, Kasırganın önünde diken yumağı gibi savrulacaklar. Akşam dehşet saçıyorlardı, sabah olmadan yok olup gittiler. Bizi yağmalayanların, bizi soyanların sonu budur[3].
Orta Doğu bugün savaş alanıdır… İsrail Tevrat’ı kullanarak teo-stratejik güç elde etmekte ve kamuoyu desteği sağlamaktadır… Nil’den Fırat’a vaat edilmiş topraklardır İsrail için… Soru şudur; Bu İsrail’e ve Tevrat’a, izledikleri siyasetle Özal ve Erdoğan neden hizmet etmektedir? Cevabı tarihimizin derinliklerinde aramalıyız… Öyle çok derine inmeden, Halidi Tarikatı nedir, oradan işe koyulabilirsiniz…
Erdal Sarızeybek [1] BİP. BOP.
Tanah/ Yeşaya, Bölüm 17.
Similar topics
» Babil'i yakıp yıktılar, şimdi ise Şam, neden?
» Deniz Kuvvetleri Neden Hedefte, Şimdi Anlaşıldı...
» Orduya kumpasın sebebi bu olay
» Türkler neden cahil? Bilim neden gelişmiyor Türkiye'de?
» Alman vakfının müdürü şimdi AKP Milletvekili!
» Deniz Kuvvetleri Neden Hedefte, Şimdi Anlaşıldı...
» Orduya kumpasın sebebi bu olay
» Türkler neden cahil? Bilim neden gelişmiyor Türkiye'de?
» Alman vakfının müdürü şimdi AKP Milletvekili!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz