YOL BİTTİ!...

"Ekerken yok, biçerken yok, harmanda kardeş" ler; "Kenarda gezip ortada görünen" kurnazlar; seçim bitti ya, demokratça, ileri demokratça saklandıkları tatil beldesi karargâhlarından başlarını çıkardılar ve şamataya başladılar!

Bana ne, kime ne Kardeşim Y-CeHaPe'nin, MHP'nin veya AKP'nin Genel Başkanından?

Benim baktığım yerden görünen o ki; ta meşrutiyetlerden beri bu coğrafyada ilk defa Vatanperverlerle Milliyetperverler bir araya gelme şansı yakalamışlardı!

-Bu da benim açılımım olsun diye- bir şeye vurgu yapmalıyım; biliyorum ki tarihte vatan söz konusu olduğunda, yaratılıştan vatansever de olan milliyetperverler koşarak mes'eleye müdahil olmuş ve kanlarının son damlasına kadar mücadele etmişlerdir ama milliyet ve milliyetçilik söz konusu olduğunda; Vataseverler, son seçimde de olduğu gibi kendi karargâhlarına çekilerek seyirciliği tercih etmişlerdir!

Ben mes'elenin, M. Akif 'in yüz yıl önce işaret ettiği yerindeyim;

"Ey dipdiri meyyit! İki el, bir baş içindir!

Davransana! Eller de senin, baş da senindir!" feryâdını yinelemekle duyurabileceğim kadar millet evladına duyurabilmekle meşgûlüm! Ne zamana kadar mı? Sesimi bir kişi de olsa daha fazla kişiye duyurana kadar ve elbette son nefesime kadar!

Zaten seçim bitti, seçim var! "Yorulmak ayıp, durmak suç!" diye aylar önceden demiştik zaten!

Biz, İkinci Kuvay-ı Milliyeciler olarak; Bilâli Habeşi'ce Ezân-ı Muhammedi'yi Davûdi sesimizle okuyarak; "Felâh"a ve "Salâh"a davete devam edeceğiz! Namazda gözü olmayanın, ezanda kulağı olmayacak elbette! Neticede de Rabb'imiz ne dilemişse o olacak!

Süvari olmazsa, yolcu olmazsa yol neye yarar?

Biz ne çektiysek demokrat yalakalardan çektik! Bu memleketin yandan çarklı, çakma Demokratları, karakterli ve net olsalardı; hiç bir zaman, hiç bir demokratik despotla muhatap bile olmazdık!

Mürailere, Allah ile aldatıcı yalancılara, takîyyecilere hak etmedikleri iltifat ve alkışlar yapılmasaydı, bugün millet ve devlet olarak bu zelîl halde olmazdık!

Meselâ yıllarca içki içtiğini, bizzat bildiğim demokratlardan biri, utanmadan ekranda "Hayatımda ağzıma içki koymadım!" diyebildi! Üç-dört metresli olduklarını, alemin bildiği bazı Müslüman demokrat(!)lar; zinânın serbestliğine sessiz kaldılar!

Adamın; "Amaan! Ben işime bakarım! Bana değmeyen yılan bin yaşasın!" dediğini, eyyamcılığını defalarca duymuşum, sayısız duyan da var ama şimdi sandık protesto edecek kadar demokrat! Balkona çıkarılacak kadar başarılı olamamış ki balkonu en fazla alkışlayanlardan olduğunu gösterebilmek için kameradan kameraya takla atıp durdu demokrat!

Sizi gidi, Korkak Fikir Fahişeleri sizi!...

Çok yazdım-söyledim ama galiba daha çok tekrarlayacağım!

Eski Romalılar; "Birilerinin kurtarmasını beklemek, köle zihniyetidir." Dermişler! Yine Eski Romalılar; "Kölenin en iflâh olmazı, kendini hür zannedendir." Demişler!

Bütün Ulus Devlet ve Milletleri bölüp-parçalayıp yutmaya göre dizayn edilmiş İthal fikirler, izm'lerle Milletliğimiz hedef alındı, onlarca yıldır!

Buna rağmen, Seçmenin % 49'u baş eğmemiş, teslîm olmamışsa; milletin ferâsetinden ve direnme gücünden zerre kadar endişem olabilir mi? Bu kadîm millet; sistem diye dayatılan sistemsizlikte bile başına bela ettiklerinden kurtulmanın yolunu bulur, hatta başladı bile! Demokraside deneme-yanılmadan başka yol olmadığı için, belki gecikmiş gibi görülebilir ama ben, Türk Milletinin ferâsetine sonsuz güvenenlerdenim!

Sandığı protesto edenlere kızgınım ama geçmez-bitmez bir kızgınlık değil! Çünkü; şimdilik; "Taş bitti, inşaat paydos!" Çünkü seçim bitti, yarın yine seçim var!

"Yenilen pehlivan, güreşe doymaz!" mış ama bizde; yüz metre koşucularının organize ettiği yarışlara, ağır sıkletle katılan pehlivanlar, peşrev çekerken tüy sıkletler ma'lesef hedefe varıyorlar! Bazı aciz veya acemiler, yarışmadan kazanma hayali kuruyorlar!

ÇATI ADAY lehine bir miting bile yapmayanların, kimseye kızma hakkı, olabilir mi? Dört kişiden biri, sandığa gitmemiş! Demokratların, demokrasiyi soktukları zavallılığa bakar mısınız?

Şahsen; Köşk'e çıkan Tayyip'ten kurtulduğuma seviniyorum! Önümüzdeki beş yıl; Köşk'te hayaller kurarak gündemden çıkıp gidecek! Oooh be! Beş yıl siyaset Tayyip'siz!...

Önümüzdeki beş yılı, Allah ömür verirse; Recep adlı Yürütmenin Başı'nı, Tayyip adlı BOP Eş Başkanı'nı, "Allahın bütün vasıflarını kendinde toplamış Dünya Lideri"ni, sabah-akşam görmeden yaşayacağım! Oooh be!

Sandığı protesto eden % 25'te oy kullansaydı; şu anda seçim kaybetmenin öfkesi ile yakıp-yıkan bir Yürütmenin Başı ile muhatap olacaktık! Düşüncesi bile kötü! Nelere kadirmişsin Ey Demokrasi!

Piramitin zirvesini çok isteyen; oraya çıktığında sivri bir uça tek başına oturmaya mecburdur! Sivri uca oturağını iyice ayarlayıp oturamazsa ne onu orada tutmayı başaracak kimse olur, ne de düşerse tutmaya gücü yeten kimse!

Milletin büyük bir kısmı, Piramitin gölgesine geçerek paldır-küldür düşeceği anı beklemeğe geçti! O süreç de başladı! Kongreler, gulguleler, velveleler; daha neler neler! Oooh beee!

"Durmak yok! Yola devaaam!" da, yol bitti!

"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...

Selâm, sevgi, duâ...

Mustafa ASLAN