Dersini iyi çalış Hülya Avşar..

[İlteriş Kağan]

Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Yusuf Halaçoğlu aynı zamanda bir tarihçi. Uzun yıllar süren araştırmaları sonucunda ; Osmanlı tahrir arşivlerinden 41 bin 297 aşiret tespit ettiklerini belirterek, 1500-1600 yılları arasındaki yaklaşık 60 tahriri incelediğini ve sadece göçebe hayatı yaşayanları araştırdığını söylüyor. Araştırmasında Anadolu’da 37 bin 706 Türkmen aşireti, 166 Moğol aşireti, 4 bin 455 Avşar aşireti, 90 Arap aşireti tespit ettiklerini açıklıyor. Çalışmasında bugün kendisini Kürt olarak gösteren aşiretlerin 16. yüzyılda Türkmen olarak gözüktüğünü de hatırlatan Halaçoğlu, Avşarlar’ın bir Oğuz boyu olduğunu yineler (!) Yani buradan şunu anlıyoruz, Avşar-Pirebat aşireti sonradan Kürtleştirilmiş bir Türkmen boyu.

ile ilgili kendisine yöneltilen soruya cevabı şöyle Sayın tarihçimizin "Kendileri Avşar olduğunu söylüyor. 24 Oğuz boyundan en büyüğü. Zaten kendisi ne söylüyorsa söylesin, bana ne."


Fırat Ünv. İletişim Fakültesinde ders veren ve Fırat TV’nin Haber Koordinatörlüğü görevini de yapan, aynı zamanda AVŞARLAR konusunda yüksek lisans tezi hazırlayan (Avşarlar ve Avşar Düğünü Belgeseli- İst. Ünv. Sosyal Bil. Ens. RadyoTV Böl. 1993) ve çeşitli yazıları ve belgesel programları olan Avşarelleri Dergisi Yönetim Kurulu Adına Öğr. Gör. Memduh YAĞMUR da araştırma yapan akademisyenlerden biri.

” Aşiretin en ünlü isimlerinden birisi de Hülya Avşar. Babası Celal Avşar, Avşar Pirebat Kürt aşiretine mensup” açıklamasında bulunmuştu.

Bu açıklamadan duyulan rahatsızlığın nedeni; Tarih araştırmacılarının yıllar süren çalışmalarını görmezden gelerek ve ne acıdır ki Hülya Avşar adını kullanarak siyasetin sulandırılmasıdır.

Sayın Memduh Yağmur’un tepkisi de Oğuz-Türkmen-Yörük boyu olan Avşarlar’ın, sanki bir Kürt aşireti gibi gösterilmeye çalışılmasınadır. Rahatsızlığının gerekçelerini şu şekilde açıklıyor Memduh Yağmur.

„Avşarların, Oğuz-Türkmen-Yörük boyu olduğu ile ilgili her yerden bilgi edinmeniz mümkündür. Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı sayın Yusuf HALAÇOĞLU’nun Türkiye’deki Aşiretleri anlatacak olan 6 cilt ve 3000 sayfalık kitabı şu an baskıdadır. Kaşgarlı Mahmut, Reşidüddin, Ebülgazi bahadır Han’ın kitaplarında 24 boydan birisi olarak Avşarların damgalarını da göstermektedir; bir avşar damgası: Onu, sadece bey’ler kullanabilirler. Damga, 2 kere, ters/yüz (AT-AT) yani Ad, nam diye okunur..AD’ı, NAM hâline gelmiş, yâni, NAM yapmış, tanınan, bilinen demektir.

Konu ile ilgili en büyük uzman Prof.Dr.Faruk Sümer’in OĞUZLAR adlı kitabında Avşarların en büyük Türkmen boyu olduğu görülür.
Ardahan Avşar gençleri, kendilerinin Avşar olduğunu, klasik ve klişe tabirle “24 Oğuz boyundan biriyiz” gerçeğine sahipler. Ardahanlı Avşarların, uzun yıllar ihmal edilmiş olmalarına rağmen, bir istisna dışında, hiçbirinin devletle sorunu olmamıştır.“ diyerek tepkisini dile getiriyor.

Doğu’da yaşayan ve Kürtçe konuşulan bir ortamda büyüyen, Kürtçe bilen herkes Kürt değildir. Geçen gece katıldığı bir TV programında bu konuda yaptığı gafı, Ankaradan bağlanan ablası düzeltmiştir.

Bir insan, hangi dinden, hangi ırktan, hangi boydan gelirse gelsin özüne ve geçmişine sahip çıkmalıdır. Hülya Avşar’ın tipik özelliği, bir kuyuya taşı atıp kırk akıllı çıkartmaya uğraşırken karşıdan sırıtıp bunu da rant’a dönüştürmek olmasa bu kadar üzerinde durmayacağım. Sansasyonlarla kendini gündeme taşımayı iyi bilen Avşar, gündemde ki konu üzerinden de kendini ekranlara ve gazete manşetlerine çıkarmayı becermiştir. Bu zekâ mıdır? Hayır. Hırs mıdır? Evet. Kolayı seçmektir yaptığı. Hülya Avşar’ın elinde kala kala sadece TV kanalları kalmıştır. Son dönemlerde büyük aşamalar kaydeden Türk Sinemasında bile Avşar’ın olduğu bir proje yoktur. Çevirdiği diziler tutmamıştır. Kaya Çilingiroğlu sayesinde rüyasında bile göremeyeceği bir ortamda çevre edinmiş, onun nimetlerini kullanmaktadır. Hangi geçmişi, hangi bilgi birikimi Hülya’yı bulunduğu yere taşıdı zannediyor.

Pazar günü bağlandığı „ Her Açıdan“ programında onun adına üzüldüm! Geçen gece Kamer Genç „Hülya Hanım ben seninle otele de giderim.“ dediğinde de üzüldüm ! Savcının karşısına ifade vermek için gittiğinde de üzüldüm!

Haddini ve yerini, ne bilip ne bilmediğini bilmeyen insanların düştüğü durumlara düşmesi gerçekten üzücü!
Kendisine bir soru, rahmetli babası Celâl Avşar adına yaptırdığı okul, Ardahan'da değil de neden Maltepe ilçesinde?
„Şöminemin başında oturup duyarsız mı olmalıyım?“ diyor gazetecilere. Bu güne kadar olmuşsun, bundan sonra da olmanda bir sakınca yok bence. Kürt kimlikliyim diyen Hülya Avşar bu güne kadar Kürt insanlarımız için neler yapmıştır? Halis Toprak Lice’ye yatırım yaptı. Kürt kimlikliyim diyen şarkıcılar, oyuncular, yazarlar ne yaptı merak ediyorum… Söyleyinde bilelim…

12.Ekim.2009
Nur Zeynep Çelik