¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ortadoğu'nun Yazgısı

Aşağa gitmek

Ortadoğu'nun Yazgısı Empty Ortadoğu'nun Yazgısı

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 19 Ocak 2015 - 4:18

-Hey gidi Atatürk, ne kadar büyükmüşsün!

Ortadoğu karmakarışık...
Akan kana, insan olarak hepimizin içi yanıyor...
Sorular sorarak yanıtlarını almaya çalışalım:
-Ölen kim, öldüren kim?
Ölen de Arap, öldüren de...
Hatta ölen de Müslüman, öldüren de...
Hemen saptamayı yapalım:
Demek ki Araplık ve Müslümanlık, çatışmaları önleyecek bir bağ oluşturamamış ki bugün ve uzunca bir zamandır Ortadoğu kan çanağı...
Devam edelim:
-Ortadoğu’yu kışkırtarak, birbirlerini boğazlamaya kadar götüren kim ve hangi güç?
Yanıtı açık:
-Başta ABD olmak üzere, batılı emperyalist ülkeler... Bunlar, Ortadoğu üzerine neredeyse iki yüz yıldır hesap içinde hesap kuruyorlar; öyle ya da böyle bir biçimde elleri Ortadoğu’da olmuş ve bu bölge doğal zenginlikleri ve stratejik değeri nedeniyle, sürekli olarak sanayileşen bu ülkelerin ilgisinden düşmemiş...
-Sonuçta figüran olan yerel güçlerin kendi aralarındaki kısır çekişmeleri ve anlamsız çıkar çatışmalarını bir yana bırakarak, bunun temelde ekonomik olarak gelişmemiş; uluslaşamamış, bireysel ve yurttaşlık haklarını elde edememiş; kabile duygusuyla hareket eden Ortadoğu ile Batı dünyasının bir savaşı olduğunu söyleyebilir miyiz?
-Kesinlikle...
Çünkü her ne kadar ölen de öldüren de Arap ve Müslüman olmasına karşın; bu savaşların temelde iki tarafı vardır:
Ortadoğu ve İslam dünyası ile Batı dünyası ve emperyalizm...
Ancak hemen ekleyelim:
Emperyalizm o denli sinsi, zeki, akıllı ve bir kaç adım önde giderek oyunu oynuyor ki; maşa varken eliyle ateşi tutmuyor... Avrupalı ve Amerikalı insanların insan ve yaşama haklarını önemli görüp bunu kutsarken; Ortadoğu’da ve İslam dünyasında yaşayyan bireyi aynı ölçüde değerli görmüyor... Görmüyor ki onca kana, cana, ölüme ve yıkıma karşı, vicdanı pek de sızlamıyor...
Sızlasaydı; en azından kendi kendini sorgular ve şöyle derdi:
Bu bölgede, Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, Ürdün, Lübnan ve hatta Türkiye’nin doğu ve güneydoğusundaki ölümlerin temelde sorumlusu benim; çünkü ben kışkırttım, ben silah verdim; kendi amaçlarım için insanları birbirine düşürdüm; yoksul Arabın elinden onun hakkı olan üzerinde oturduğu petrolü kendi uhdeme almak için “demokrasi, özgürlük, barış, temel insan hakları” gibi insanlığın ortak değeri olan kavramları bolca kullandım... Bu yaptığım tarih ve insanlık önünde doğru değil ve suçluyum...
Bunu demiyor...
Demesini beklemek de saflıktır...
O oyununu kendine göre kuruyor; sahnede yer alanlar onun yazdığı senaryoyu oynuyor; o ise hep demokrasinin, insan haklarının ve barışın temsilcisi ve destekçisi gibi sahte bir rol üstlenip, herkesin de buna inanmasını bekliyor...
Her yerde kendine bağlı yerli işbirlikçileri var...
Onlar aracılığıyla kendi politikalarını ve sinsi oyunlarını rahatça bölgede kurgulayabiliyor...
Bu oyunlar ortasında silah, para, siyasi destek verdiği grupları açıktan değil, algı yönetimiyle değişik biçimde gösteriyor ve kana, ölüme bakmadan yoksul, cahil ve kendini yeterince geliştirememiş Ortadoğu halklarını birbirine kırdırıyor...
O halde bölge halklarına, bütün kendi aralarındaki ayrılıkları bir yana bırakarak, bir an için unutmalarını isteyerek, şu soruları sormak gerekiyor:
-ABD’nin ve onun kuyruğundaki batılı devletlerin bu denli bölgede ne işi var? Niçin bu denli aktifler ve sürekli kışkırtıcılık yapıp, aynı ortak değerlerden gelen insanları birbirine kırdırıyor ve sonra da geçip karşı tarafa, bir tarafa karşı başka tarafı tutmuş görünerek, el altından elli bin iş çeviriyor?
Bölge halklarının ve ülkelerinin kafa kafaya vererek, bu sorularına kendilerine sorup:
-“Arkadaş, bölgenin sorunları varsa, bunu çözmek elin oğlunun işi değildir... Sorunları aklı selimle masaya yatıralım ve biz çözelim” iradesini ortaya koymak gerekmiyor mu?
Bunu geçtik:
Ne yazık ki bunu yapacak iradesi yok bölge ülkelerinin...
Yapmaları gerekir bunu, ama yapamazlar...
Çünkü sorgulayıcı bir akla sahip değiller...
Beyinler özgürleşmemiş; bir yandan dinsel ve geleneksel değerler, öte yandan dünyevi tabular bütünüyle beyinlerini, ruhlarını esir almış... Akıllarıyla değil, duygu ve ihtiraslarıyla hareket ediyorlar ve bu da ne yazık ki karşı tarafın işine geliyor ve bu yönden bu coğrafyayı istediği biçimde kullanıyor...
Örneğin; önce kışkırtıyor; kışkırttıklarını birbirine düşürüyor; ardından onların her birine ayrı ayrı silah satıp ticaret yaptırıyor; sonra bölgede bu çatışmalar nedeniyle bir otorite boşluğu oluşunca, o boşluğu kendi ya da bir işbirlikçisine doldurtuyor... Sonra da bölgenin bütün zenginliklerine el koyarak; emperyalist politikalarını yerleştiriyor...
-O halde çözüm ne?
Çözüm bütünüyle bölge halklarının işbirliğinde...
-Ama bu nasıl olacak? Olabilir mi?
Yakın zamanda olanaksız...
Ama bir yerden de başlamak gerekir...
Çarenin kuramsal açıklaması şudur:
Emperyalizme ancak anti emperyalist duruşla karşı konulabilir...
Ancak hangi Ortadoğu halkı, modern anlamda ulus olma bilincine ulaşabilmiştir ki...
Keşke olsaydı!
Bu nedenle önce Ortadoğu'nun kendi akıl çağını yaşaması gerekiyor... Aklının önünü açıp, bireysel özgürlüklerin bir biçimde önünün açılması zorunluluğu var.. Bundan da ulus kimliğini yaratmak gerekiyor.
Bunlar gerçekte ne kadar olanaksız, ne kadar bu coğrafyadan uzak değil mi?
Bu olabilseydi, Ortadoğu ancak bu koşullarda emperyalizme şunu diyebilirdi:
-Dur... Bu coğrafya bizimdir ve bu topraklar bizim yurdumuzdur... Bizim onu savunacak gücümüz, aramızdaki ayrılıkları çözecek aklımız var..
-Bunu diyecek güç nerde?
“Hey gidi Atatürk, ne kadar büyükmüşsün! Seni önemsemeyip gereksiz görenler, ayağının tırnağı bile olamaz!”
Biz farkında değiliz ama; bu yapıyla kendimizi karşılaştırdığımız zaman bize ne büyük çağlar atlatmış değil mi?
Ve yurdumuza ve halkımıza düşman parazitlerin, bizim için ne denli yaşamsal değeri olan bir yapıyı ve olguyu çürütüp, kafalarımızı karıştırıp, ulus bağını çözüp, alt kimlikler tuzağına itip nasıl da bizi güçsüzleştirmek istiyorlar; gördünüz mü?

Kemal Arı, 22.10.2014.9 Eylül Üniversitesi
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Ortadoğu'nun Yazgısı Turkey10
Ortadoğu'nun Yazgısı Gencat10
Ortadoğu'nun Yazgısı Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Ortadoğu'nun Yazgısı Pro1010
Ortadoğu'nun Yazgısı 290407


Ortadoğu'nun Yazgısı Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz