HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN :Kamuoyuna Duyrulur
1 sayfadaki 1 sayfası
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN :Kamuoyuna Duyrulur
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN :Kamuoyuna Duyrulur:Birer eğitim ve bilim yuvası olması gereken üniversitelerimiz terör örgütü mensuplarının yuvalandığı ve örgüte militan devşirdiği yerler haline gelmiştir.
Artık anlatmaktan bıktığımız, her defasında başka bir yüzüyle karşımıza çıkan üniversitelerdeki terör eylemleri herkesçe “malum” sebeplerden dolayı daha da kirli bir hal almıştır.
Nevruz bahanesiyle ülkede yaratılan ‘siyasi rüzgarı’ da arkasına alan PKK’lı teröristler; 20 Mart 2015’te Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsünde, kütüphane ve yemekhanenin bulunduğu meydanda toplanarak terörist başının posterlerini ve terör örgütünün paçavralarını asmak suretiyle gövde gösterisine soyunmuşlardır. Bütün bunlar olurken üniversite yönetiminin sessizliği ve özel güvenliklerin PKK’lı teröristleri adeta güvenlik çemberine alması dikkatlerden kaçmadı. “Molotoflu, satırlı, döner bıçaklı, sopalı ve silahlı” PKK’lılar mı korunmalıydı yoksa dersten çıkan üniversite öğrencileri mi? Ders çıkış saatinde üniversite öğrencileri; yönetimin ve özel güvenliklerin himayesi ve kontrolündeki PKK’lı teröristlerin saldırısına uğradı. Onlarca arkadaşımız yaralandı, darp edildi. Üniversiteler ilkeli, samimi, ahlaklı ve mesuliyetlerinin farkında olan kimselerce yönetilmelidir. Binlerce gencin eğitim hakkı ve can güvenliği sıradan bir devlet dairesinin işlevsiz bir memuruymuş gibi hareket eden ‘yöneticilere’ bırakılmamalıdır.
Hacettepe Üniversitesinde hemen her fırsatta sefil ve hain planlarıyla üniversite öğrencilerinin eğitim hakkını gasp eden, eli silahlı kaçkınların hamisi ne yazık ki “Rektör Murat Tuncer’dir.” Kimse binlerce vatan evladının, kundaktaki bebeklerin katiline makyaj yapmayı Hacettepe Üniversitesi Rektörü sıfatıyla yürütemez. Sorumlu olduğu üniversitenin içinde öğrencilere saldıran, yaralayan; terör örgütünün paçavraları ve terörist başının posterlerini kendine siper eden PKK’lı teröristler varken, çevik kuvveti kampüse almayan rektörün tam adı: “Memur Tuncer’dir.” Kimse sırf oradan geçiyor diye yaralanmış, darp edilmiş öğrencilerin gözünün içine bakarak, “Onlar da benim öğrencim, bir şey yapamam.” demenin ‘vicdani’ gerekçelerini sunmasın. Bu en hafif ifadeyle teröre ve teröriste boyun eğmektir.
Bir süredir siyasi iktidar tarafından “Çözüm Süreci” adıyla yürütülen politikaların geldiği son nokta bugün Hacettepe Üniversitesi’nde tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmiştir. Hacettepe Üniversitesi ‘hükümet komiserliği’ yapılarak idare edilemez. Bu noktada Hacettepe Üniversitesi Rektörü ve yönetimi bugüne kadar ki ilkesiz tutumu bir kenara bırakıp, üniversite öğrencilerinin eğitim hakkını gasp eden, suçu ve suçluyu öven, çevreye zarar veren, adam yaralayan PKK’lı teröristlere karşı gerekli prosedürü uygulamalıdır. Görüntüler bir an önce değerlendirilmeli ve olayların müsebbipleri hakkında işlem yapılmalıdır. Aksi takdirde bundan sonraki her hadisede yönetmeliklerin, kanunların ve yasaların rafa kalktığı tabiri caizse ‘orman kanunlarının’ devreye girdiği bir Hacettepe Üniversitesiyle karşı karşıya kalacağız.
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ
Artık anlatmaktan bıktığımız, her defasında başka bir yüzüyle karşımıza çıkan üniversitelerdeki terör eylemleri herkesçe “malum” sebeplerden dolayı daha da kirli bir hal almıştır.
Nevruz bahanesiyle ülkede yaratılan ‘siyasi rüzgarı’ da arkasına alan PKK’lı teröristler; 20 Mart 2015’te Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsünde, kütüphane ve yemekhanenin bulunduğu meydanda toplanarak terörist başının posterlerini ve terör örgütünün paçavralarını asmak suretiyle gövde gösterisine soyunmuşlardır. Bütün bunlar olurken üniversite yönetiminin sessizliği ve özel güvenliklerin PKK’lı teröristleri adeta güvenlik çemberine alması dikkatlerden kaçmadı. “Molotoflu, satırlı, döner bıçaklı, sopalı ve silahlı” PKK’lılar mı korunmalıydı yoksa dersten çıkan üniversite öğrencileri mi? Ders çıkış saatinde üniversite öğrencileri; yönetimin ve özel güvenliklerin himayesi ve kontrolündeki PKK’lı teröristlerin saldırısına uğradı. Onlarca arkadaşımız yaralandı, darp edildi. Üniversiteler ilkeli, samimi, ahlaklı ve mesuliyetlerinin farkında olan kimselerce yönetilmelidir. Binlerce gencin eğitim hakkı ve can güvenliği sıradan bir devlet dairesinin işlevsiz bir memuruymuş gibi hareket eden ‘yöneticilere’ bırakılmamalıdır.
Hacettepe Üniversitesinde hemen her fırsatta sefil ve hain planlarıyla üniversite öğrencilerinin eğitim hakkını gasp eden, eli silahlı kaçkınların hamisi ne yazık ki “Rektör Murat Tuncer’dir.” Kimse binlerce vatan evladının, kundaktaki bebeklerin katiline makyaj yapmayı Hacettepe Üniversitesi Rektörü sıfatıyla yürütemez. Sorumlu olduğu üniversitenin içinde öğrencilere saldıran, yaralayan; terör örgütünün paçavraları ve terörist başının posterlerini kendine siper eden PKK’lı teröristler varken, çevik kuvveti kampüse almayan rektörün tam adı: “Memur Tuncer’dir.” Kimse sırf oradan geçiyor diye yaralanmış, darp edilmiş öğrencilerin gözünün içine bakarak, “Onlar da benim öğrencim, bir şey yapamam.” demenin ‘vicdani’ gerekçelerini sunmasın. Bu en hafif ifadeyle teröre ve teröriste boyun eğmektir.
Bir süredir siyasi iktidar tarafından “Çözüm Süreci” adıyla yürütülen politikaların geldiği son nokta bugün Hacettepe Üniversitesi’nde tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmiştir. Hacettepe Üniversitesi ‘hükümet komiserliği’ yapılarak idare edilemez. Bu noktada Hacettepe Üniversitesi Rektörü ve yönetimi bugüne kadar ki ilkesiz tutumu bir kenara bırakıp, üniversite öğrencilerinin eğitim hakkını gasp eden, suçu ve suçluyu öven, çevreye zarar veren, adam yaralayan PKK’lı teröristlere karşı gerekli prosedürü uygulamalıdır. Görüntüler bir an önce değerlendirilmeli ve olayların müsebbipleri hakkında işlem yapılmalıdır. Aksi takdirde bundan sonraki her hadisede yönetmeliklerin, kanunların ve yasaların rafa kalktığı tabiri caizse ‘orman kanunlarının’ devreye girdiği bir Hacettepe Üniversitesiyle karşı karşıya kalacağız.
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ
Similar topics
» İstanbul Üniversitesi mi, Akraba Üniversitesi mi?
» Dumlupınar Üniversitesi
» (1981) ortalıkta bir “Marmara Üniversitesi” yok!
» Akdeniz Üniversitesi'ndeki olayların ardından
» Giresun Üniversitesi'nde Terör ve Milli Bütünlük Konferansı
» Dumlupınar Üniversitesi
» (1981) ortalıkta bir “Marmara Üniversitesi” yok!
» Akdeniz Üniversitesi'ndeki olayların ardından
» Giresun Üniversitesi'nde Terör ve Milli Bütünlük Konferansı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz