Toprakların Efendisi İken Parya Olmak.. / Necdet SEVİNÇ
1 sayfadaki 1 sayfası
Toprakların Efendisi İken Parya Olmak.. / Necdet SEVİNÇ
Toprakların Efendisi İken Parya Olmak...
Müzeyyen İnci Hanımefendi’nin de tahmin ettiği gibi; herhâlde o yazılar yayınlandığında kendileri “seyahat telaşındaydılar”. Tekrar edemeyeceğim için lütfen bağışlasınlar. Öyle sanıyorum ki bugünkü Divan* merakını tatmin edecektir.
İngiltere’nin İzmir Konsolosu, Büyükelçi Sir Henry Bulwer’e yolladığı raporda Türklerin kendi ülkelerinde nasıl soyulup soğana çevrildiğini şöyle anlatıyordu:
“... bölgenin genel durumu gün geçtikçe iyileşmekte ama bu iyileşmeden yararlananlar aslında Türkleri soyup soğana çeviren hristiyanlar. Gülhane Hatt-ı Şerifi’nin taahhüt ettiği reformlarla beraber hristiyanlar tarımla ilgilenmeye başladılar. (hristiyanların sayıları) Yeni gelenlerle birlikte hergün daha da arttı. Askerden dönen Türkler, köylerini, kentlerini tanıyamayacak kadar değişmiş bulmaya başladılar. Her yerde Türklerin yerini hristiyanlar alıyordu. Eskiden olduğu gibi tarlalarını işlemek isteyen Türkler hemen hristiyan bir tefecinin pençesine düşüyor ve eninde sonunda toprağını satmak zorunda bırakılıyor, talihlerini başka yerde aramak isteyenlerin toprakları ise gene ermeniler, rumlar veya frenkler tarafından yok değerine satın alınıyor. Bu yolla toprak sahibi olan frenkler arasında, içlerinde büyük çiftlikler satınalan 7 ingiliz vatandaşı da var. İzmir yakınlarındaki bütün topraklar yabancıların eline geçtiği gibi; daha uzaklardaki köylerde de Türkler topraklarını yabancılara satıyorlar.”
Konsolosun bu raporu yolladığı tarihte henüz ecnebilerin Türkiye’de toprak sahibi olmalarına izin verilmiyordu, rapor 1860 tarihini taşımaktadır.
Emperyalist devletler 1861’de Bab-ı Âliye müştereken bir nota vererek yabancıların Türkiye’de emlak ve toprak satınalmalarını yasaklayan ve 1856 Islahat Fermanı’nda kaldırılacağı vaadedilen kanunun iptalini istediler.
Uzun mücadelelerden sonra 1867’de yabancıların Türkiye’de gayrimenkul satınalmalarına izin verildi.
Bu tarihten sadece 1 yıl sonra İzmir civarındaki tarım arazilerinin üçte birinin ingilizlerin eline geçtiğini biliyoruz!
O gün de tıpkı bugünkü gibi mukaddes vatan topraklarını ona-buna peşkeş çeken, kimbilir belki de bu işten komisyon alan yazarlar, hükümetleri satışa teşvik ettikleri için 1878’de bir de bakarız ki, İzmir yöresindeki tarım topraklarının % 41’ini ingilizler tapulamışlar!
Bu rakamın 1895’te % 85’e çıktığı bizzat ingiliz büyükelçisinin beyanıyla sabittir!
Diğer emperyalist devletlerin “kum-panyaları” da gazetelere ilanlar vererek Türkiye’den toprak almak istediklerini duyururlar. Böylece ve tıpkı bugün olduğu gibi; vatan ticaretini paraya tahvil eden ihanetiyle mutabık bir sınıf ortaya çıkar.
Bir yıl içinde kırk bin ecnebi topraklarımıza sahip olmak için başımıza üşüştüğüne göre; yirmi sene sonra bir de bakarız ki, vatan elden gitmiş! Ve biz bu toprakların efendisi iken öz yurdumuzda ecnebinin angaryaya koştuğu birer parya olmuşuz.
Necdet SEVİNÇ, Yeniçağ, 24 Ağustos 2004
Dipçe: * Yazarın makalesini yazdığı köşenin ismi
Müzeyyen İnci Hanımefendi’nin de tahmin ettiği gibi; herhâlde o yazılar yayınlandığında kendileri “seyahat telaşındaydılar”. Tekrar edemeyeceğim için lütfen bağışlasınlar. Öyle sanıyorum ki bugünkü Divan* merakını tatmin edecektir.
İngiltere’nin İzmir Konsolosu, Büyükelçi Sir Henry Bulwer’e yolladığı raporda Türklerin kendi ülkelerinde nasıl soyulup soğana çevrildiğini şöyle anlatıyordu:
“... bölgenin genel durumu gün geçtikçe iyileşmekte ama bu iyileşmeden yararlananlar aslında Türkleri soyup soğana çeviren hristiyanlar. Gülhane Hatt-ı Şerifi’nin taahhüt ettiği reformlarla beraber hristiyanlar tarımla ilgilenmeye başladılar. (hristiyanların sayıları) Yeni gelenlerle birlikte hergün daha da arttı. Askerden dönen Türkler, köylerini, kentlerini tanıyamayacak kadar değişmiş bulmaya başladılar. Her yerde Türklerin yerini hristiyanlar alıyordu. Eskiden olduğu gibi tarlalarını işlemek isteyen Türkler hemen hristiyan bir tefecinin pençesine düşüyor ve eninde sonunda toprağını satmak zorunda bırakılıyor, talihlerini başka yerde aramak isteyenlerin toprakları ise gene ermeniler, rumlar veya frenkler tarafından yok değerine satın alınıyor. Bu yolla toprak sahibi olan frenkler arasında, içlerinde büyük çiftlikler satınalan 7 ingiliz vatandaşı da var. İzmir yakınlarındaki bütün topraklar yabancıların eline geçtiği gibi; daha uzaklardaki köylerde de Türkler topraklarını yabancılara satıyorlar.”
Konsolosun bu raporu yolladığı tarihte henüz ecnebilerin Türkiye’de toprak sahibi olmalarına izin verilmiyordu, rapor 1860 tarihini taşımaktadır.
Emperyalist devletler 1861’de Bab-ı Âliye müştereken bir nota vererek yabancıların Türkiye’de emlak ve toprak satınalmalarını yasaklayan ve 1856 Islahat Fermanı’nda kaldırılacağı vaadedilen kanunun iptalini istediler.
Uzun mücadelelerden sonra 1867’de yabancıların Türkiye’de gayrimenkul satınalmalarına izin verildi.
Bu tarihten sadece 1 yıl sonra İzmir civarındaki tarım arazilerinin üçte birinin ingilizlerin eline geçtiğini biliyoruz!
O gün de tıpkı bugünkü gibi mukaddes vatan topraklarını ona-buna peşkeş çeken, kimbilir belki de bu işten komisyon alan yazarlar, hükümetleri satışa teşvik ettikleri için 1878’de bir de bakarız ki, İzmir yöresindeki tarım topraklarının % 41’ini ingilizler tapulamışlar!
Bu rakamın 1895’te % 85’e çıktığı bizzat ingiliz büyükelçisinin beyanıyla sabittir!
Diğer emperyalist devletlerin “kum-panyaları” da gazetelere ilanlar vererek Türkiye’den toprak almak istediklerini duyururlar. Böylece ve tıpkı bugün olduğu gibi; vatan ticaretini paraya tahvil eden ihanetiyle mutabık bir sınıf ortaya çıkar.
Bir yıl içinde kırk bin ecnebi topraklarımıza sahip olmak için başımıza üşüştüğüne göre; yirmi sene sonra bir de bakarız ki, vatan elden gitmiş! Ve biz bu toprakların efendisi iken öz yurdumuzda ecnebinin angaryaya koştuğu birer parya olmuşuz.
Necdet SEVİNÇ, Yeniçağ, 24 Ağustos 2004
Dipçe: * Yazarın makalesini yazdığı köşenin ismi
Similar topics
» Toprakların Efendisi İken Parya Olmak…
» Bunların Tek Şikâyeti Türk Olmak! / Necdet SEVİNÇ
» “Onlar” / Necdet SEVİNÇ
» Eyy Türkoğlu! / Necdet SEVİNÇ
» Nasıl diz çöktüler / Necdet SEVİNÇ
» Bunların Tek Şikâyeti Türk Olmak! / Necdet SEVİNÇ
» “Onlar” / Necdet SEVİNÇ
» Eyy Türkoğlu! / Necdet SEVİNÇ
» Nasıl diz çöktüler / Necdet SEVİNÇ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz