Cehaletin en büyük korkusu kadındır çünkü kadın
1 sayfadaki 1 sayfası
Cehaletin en büyük korkusu kadındır çünkü kadın
Cehaletin en büyük korkusu kadındır çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir.
Gelişmiş toplumlara baktığımıza kadınların çoğunlukla eğitimli, yaşadığı dünyayı ve hayatı sorgulayabilen, kendilerini güvende, yeterli ve değerli hissedebilen bireyler oldukları gözlenmektedir. Dolayısıyla bu kadınların yetiştirdiği çocuklar da daha kendinden emin, korkuları ve kaygıları ile yüzleşebilen, bilinmezi sorgulamaktan çekinmeyen, araştıran kişiler olmaktadır.
Gelişmemiş ve de özellikle yoğun bir din ya da farklı inançların baskısı altında olan ülkelere baktığımızda ise tam tersi bir tablonun hâkim olduğu söylenebilir. Erkek egemenliğinin olduğu bu ülkelerdeki kadınların özellikle eğitimsiz bırakıldığı, kendilerini değersiz, güvensiz ve yetersiz hissettirilerek kimlik ve kişiliklerinin adeta yok edildiği gözlenmektedir. Hal böyle olunca, bu kadınların yetiştirdiği çocuklar da annelerinden aldığı benzer duyguları daha en baştan kendi benliklerine dâhil ederek büyümekte ve birer yetişkin olduklarında –kız olsun erkek olsun- az sorgulayan ancak çokça inanan ya da başkalarına kolayca bağlanan bir topluluk haline dönüşmektedir.
Bilinçli bir politika ile sistematik bir şekilde uygulandığını düşündüğüm bu yöntem sayesinde, kadınlar cehaletin karanlıklarına sürüklenmekte ve süreç içerisinde bir topluluğun top yekûn kimyası bozulabilmektedir. İzlenen bu sinsi politikanın bir sonucu olarak bunu planlayan egemen güçler kendi emellerine ulaşabilmekte, toplulukları ve ülkeleri diledikleri gibi yönlendirebilmektedir.
Sonuç olarak, kadının cehaletten kurtulup, eğitimli bir birey olması gelecek nesillerinin hem ruhsal hem de zihinsel olarak sağlıklı bir şekilde yetişebilmesi için olmazsa olmazlardandır. Toplumlar kadına verdiği değer ölçüsünde gelişir ve dış güçlerinin birer kuklası olmaktan kendilerini kurtarabilirler.
“Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz; Bir kadını eğitirseniz, bir kuşağı eğitirsiniz.” Brigham Young
Gelişmiş toplumlara baktığımıza kadınların çoğunlukla eğitimli, yaşadığı dünyayı ve hayatı sorgulayabilen, kendilerini güvende, yeterli ve değerli hissedebilen bireyler oldukları gözlenmektedir. Dolayısıyla bu kadınların yetiştirdiği çocuklar da daha kendinden emin, korkuları ve kaygıları ile yüzleşebilen, bilinmezi sorgulamaktan çekinmeyen, araştıran kişiler olmaktadır.
Gelişmemiş ve de özellikle yoğun bir din ya da farklı inançların baskısı altında olan ülkelere baktığımızda ise tam tersi bir tablonun hâkim olduğu söylenebilir. Erkek egemenliğinin olduğu bu ülkelerdeki kadınların özellikle eğitimsiz bırakıldığı, kendilerini değersiz, güvensiz ve yetersiz hissettirilerek kimlik ve kişiliklerinin adeta yok edildiği gözlenmektedir. Hal böyle olunca, bu kadınların yetiştirdiği çocuklar da annelerinden aldığı benzer duyguları daha en baştan kendi benliklerine dâhil ederek büyümekte ve birer yetişkin olduklarında –kız olsun erkek olsun- az sorgulayan ancak çokça inanan ya da başkalarına kolayca bağlanan bir topluluk haline dönüşmektedir.
Bilinçli bir politika ile sistematik bir şekilde uygulandığını düşündüğüm bu yöntem sayesinde, kadınlar cehaletin karanlıklarına sürüklenmekte ve süreç içerisinde bir topluluğun top yekûn kimyası bozulabilmektedir. İzlenen bu sinsi politikanın bir sonucu olarak bunu planlayan egemen güçler kendi emellerine ulaşabilmekte, toplulukları ve ülkeleri diledikleri gibi yönlendirebilmektedir.
Sonuç olarak, kadının cehaletten kurtulup, eğitimli bir birey olması gelecek nesillerinin hem ruhsal hem de zihinsel olarak sağlıklı bir şekilde yetişebilmesi için olmazsa olmazlardandır. Toplumlar kadına verdiği değer ölçüsünde gelişir ve dış güçlerinin birer kuklası olmaktan kendilerini kurtarabilirler.
“Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz; Bir kadını eğitirseniz, bir kuşağı eğitirsiniz.” Brigham Young
Similar topics
» Arslan Bulut: AKP’nin asıl korkusu ve koyun yılı!
» Çünkü insan olmayanın hakkı da olamaz
» Bir tek ‘’özel denizaltısı‘’ eksik çünkü!..Görgüsüz
» Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış
» Toplumlarda cehaletin önüne geçmenin kritik bir eşiği vardır.
» Çünkü insan olmayanın hakkı da olamaz
» Bir tek ‘’özel denizaltısı‘’ eksik çünkü!..Görgüsüz
» Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış
» Toplumlarda cehaletin önüne geçmenin kritik bir eşiği vardır.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz