İkinci El Elektronik Eşya İthalatına Tepki: “avrupa’nın Çöplüğünü Vatandaşımıza Uygun Gören Cumhurbaşkanı'nı Kınıyorum”

[İlteriş Kağan]

CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, 'kullanılmış ve yenileştirilmiş' elektrikli ve elektronik eşyaların ithalatına izin verilmesiyle ilgili “Avrupa’nın çöplüğünü, özellikle Avrupa’da kullanılmayan, ikinci el haline gelmiş olan beyaz eşyaları, elektronik malzemeleri Türkiye’ye getirip Türkiye’deki vatandaşlarımıza bunu uygun görüp, mübah gören Sayın Cumhurbaşkanı’nı bu verdiği karardan dolayı kınıyorum” dedi.

CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, spotçuluk yapan ve ikinci el eşya satan bir esnafı ziyaret etti. Yalım, ikinci el elektronik eşyaların ithalatına izin verilmesini eleştirerek, şunları söyledi:

“Bir ülkenin cumhurbaşkanı ülkede yaşayan vatandaşları için refah seviyesini arttırmak yerine maalesef onları arttıramadığından, insanların alım gücünün düştüğünden dolayı; şu anda ikinci el piyasadaki, spotçulardaki yani sizlerdeki ürünlerin yetersiz kaldığı inancından dolayı daha fazla vatandaşın bu dalda yani beyaz eşya, ikinci el elektronik eşya ihtiyacını karşılamak adına maalesef ülke dışındaki, Avrupa’daki atılmış olan, çöp değerindeki beyaz eşyaların, elektronik eşyaların ithalatına, tamir edilip ülkeye girmesini serbest bıraktı.

“200 BİN VATANDAŞIMIZIN DÜKKANLARINI KAPATMASI DEMEK”
Şu anda ülkemizde yaklaşık tam rakam tespit etmememize rağmen hesaplarımıza göre 50 bin ikinci elçi, beyaz eşyacı, spotçu dediğimiz ikinci el eşya satan esnafımız var. Bu 50 bin esnafımızın batması demek. Aileleri ile çarptığınızda, dört dediğinizde; 200 bin vatandaşımızın ya esnaflıklarını sona erdirmesi, dükkanlarını kapatması demek ya da ailelerin gerçekten zor durumda kalması demek. Bir konuyu daha özellikle vurgulamak istiyorum. Şimdi bir otomobil lastiği alırken bile hükümetin yapmış olduğu bence de doğru bir uygulama yeni lastik alırken yaklaşık 25 TL’ye varan bir hurda desteği. Yani o satılan lastiğin çevreye verecek olduğu hurda haline geldikten sonraki değerini bile alırken, her lastik başına çevre atık vergisi alırken hatta biliyorsunuz; ben de destekçisiyim. Poşet ile alakalı bir para ödenirken çevre kirlenmesin vesaire diye, bu çöp poşetlerinin yılbaşından itibaren 75 kuruşa kadar yükseleceğiyle ilgili bilgilerimiz varken ama şu anda bir baktık ki Avrupa’nın çöplüğünü yani Avrupa’da yaşayan birçok vatandaş bu beyaz eşyayı, elektronik malzemeyi atarken hatta para öderken birileri toparlayacak. Bu da büyük bir ihtimalle hükümete yakın olan kişilerin, firmaların toparlayıp, tamir edip, ülkeye getirip ve de piyasaya sürüleceği kanaatindeyim.

“AVRUPA’NIN ÇÖPLÜĞÜNÜ TÜRKİYE’YE GETİRİP VATANDAŞLARIMIZA UYGUN GÖREN SAYIN CUMHURBAŞKANI’NI BU KARARDAN DOLAYI KINIYORUM”
Yani sonuçta maalesef Avrupa’nın çöplüğünü, özellikle Avrupa’da kullanılmayan, ikinci el haline gelmiş olan beyaz eşyaları, elektronik malzemeleri Türkiye’ye getirip Türkiye’deki vatandaşlarımıza bunu uygun görüp, mübah gören Sayın Cumhurbaşkanı’nı bu verdiği karardan dolayı kınıyorum. Hem vatandaşlarımıza gerçekten bu bir ayıptır. Sen vatandaşına yeni, sıfır ürünü, yeni sıfır beyaz eşyayı, elektronik malzemeyi uygun görmüyorsun. İnşallah yapılacak olan ilk seçimlerde de bu hatanın da düzeltilmesini, hem ikinci el, spot işi yapan esnafımızın hakkının korunmasından ama en önemlisi Türkiye’de yaşayan 84 milyonun alım gücünü yükseltip, Avrupa’nın çöplüğünü değil, Avrupa’nın hurdasını değil, kendi ürettiğimiz markalarımızın, yerli veya yabancı markaların sıfır bir şekilde kendi 84 milyon vatandaşımızın alım gücünü arttırıp o ürünleri almasını sağlayacağımızı özellikle belirtmek istiyorum. Verilen kararı da kınıyorum.”

“VERGİLERİMİZİ BİLE ÖDEMEKTE ZORLANIRKEN, BÖYLE BİR YAPTIRIM UYGULANIRSA BİZİM BİTİŞİMİZ DEMEK”
İkinci el ürün satışı yapan esnaf da konuya dair şunları söyledi:

“Eğer böyle bir şey olursa tabii tamamen bizim bitişimiz ve batışımız olur. Zaten sektör olarak şu anda zor durumdayız. İşlerimiz yok, vergiler ağır. Biz, dışarıdan atıl vaziyette aldıkları hiçbir ücret ödemeden alınan ürünlerde nakliyeyi bile alan şahıslar öderken; biz Türkiye’de evlerden, onuncu, sekizinci katlardan ürünleri indiriyoruz. Nakliye veriyoruz, artı onların bakımlarını yapıyoruz. Satışa sunuyoruz. Sektör zaten şu anda bitik vaziyette. Satışlarımız durdu. Öğrenciler olmadı bu sene. Hiçbir şekilde doğru düzgün işimiz olmadı. Vergilerimizi bile ödemekte zorlanırken, böyle bir yaptırım uygulanırsa bizim bitişimiz demek. Zaten bitmiş vaziyetteyiz. Tam bitmiş olacağız o zaman.”

Video Haber https://ankahaber.net/haber/detay/ozkan_yalimdan_ikinci_el_elektronik_esya_ithalatina_tepki_avrupanin_coplugunu_vatandasimiza_uygun_goren_cumhurbaskanini_kiniyorum_119550

[İlteriş Kağan]

Osmaniye’de 1 yıldır nişanlı olan çift, hayat pahalılığı ve maddi yetersizlikten dolayı evlenemediklerinden şikayet etti. Sokak düğünlerinde bağlama çalarak geçinen Nuri Aslan,  "Beyaz eşya çok para tutuyor, mobilya takımı çok para tutuyor o yüzden maddi durumumuz olmadığından bunu karşılayamıyoruz. Elektriği suyu ancak karşılıyorum sokak düğünlerine giderek, o da zaten yetersiz geliyor. Evimizin eşyası olmadığından dolayı bu evliliğimizi gerçekleştiremiyoruz” dedi.

Osmaniye’de düğünlerde bağlama çalarak geçimini sağlayan Nuri Aslan (44) ile Zonguldaklı Nurşen Bayrak (39) ile 1 yıl önce nişanlandı. Düğün yapmak istediklerini belirten Aslan ve Bayrak çifti, hayat pahalılığı nedeniyle evlenemediklerini belirtti. Nuri Aslan, şunları söyledi:

"FATURALARI ANCAK KARŞILIYORUM"
"Bağlama sanatçısıyım, müzisyenim. 1 yıllık nişanlıyım, nişanlım şehir dışında Zonguldaklı kendisi. Evlenmek istiyoruz ancak evlenemiyoruz. Maddi durumumuz olmadığından dolayı evlenemiyoruz. Belli bir işim de yok, maddi gelirim de olmadığı için evliliğimizi gerçekleştiremiyoruz. Ev eşyamız yok alamıyoruz, çok para olduğu için. Beyaz eşya çok para tutuyor, mobilya takımı çok para tutuyor o yüzden maddi durumumuz olmadığından bunu karşılayamıyoruz. Elektriği suyu ancak karşılıyorum sokak düğünlerine giderek o da zaten yetersiz geliyor. Evimizin eşyası olmadığından dolayı bu evliliğimizi gerçekleştiremiyoruz.

"YUVA KURAMAYACAĞIMI DÜŞÜNÜR HALE GELDİM"

Nurşen Bayrak ise şöyle konuştu:
"1 yıldır nişanlıyım, nişanlımla beraber yuva kurmak istiyorum ancak bunu yapamıyorum. Maddi imkansızlıklar nedeniyle yapamıyoruz. Nişanlımın işi olmadığından dolayı maddi sıkıntılarda olduğumuz için evlenemiyoruz, evlilik yapamıyoruz. Ben Zonguldaklıyım, Osmaniye’ye gelin gelmeyi düşünüyorum ama olmuyor. Yuva kurmak bizim de hakkımız ama bir türlü olmuyor. Bu gelirle yetişemiyoruz. Bu kadar ürüne ve beyaz eşyanın zamlarla gelen pahalılık nedeniyle alamayacağımı ve Osmaniye’ye gelemeyeceğimi ve mutlu yuva kuramayacağımı düşünür hale geldim."

Video Haber https://ankahaber.net/haber/detay/osmaniyeli_nisanli_cift_beyaz_esya_mobilya_cok_pahali_maddi_durumumuz_olmadigi_icin_evlenemiyoruz_121707

[İlteriş Kağan]

"Yığın", "toplum" değildir. Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Toplum, bireylerden oluşur, sorgular, örgütlenir.
Kitlenize bakın, anlarsınız. Yığın mıdır, toplum mudur? Kararınızı ona göre verin.

- Niccolò Machiavelli