12 Eylül Cuntacıları yargılanacak diye MILLETIN istikbaline ipotek KONDURALAMAZ
1 sayfadaki 1 sayfası
12 Eylül Cuntacıları yargılanacak diye MILLETIN istikbaline ipotek KONDURALAMAZ
KORUMA KALKANINA HAYIR!..
Her dönemde iktidar sahiplerinin ve iktidar yanlılarının bilinen en klasik tepkisidir; “Yahu, hiç mi iyi ve doğru bir şey yapılmıyor?”. Mecliste veya meclis dışında bulunan siyasi parti sözcülerinden alın da gazete ve dergilerdeki köşe yazarlarına kadar, değişik sosyal gurupların temsilcisi olan sivil toplum kuruluşlarından tutun da bilimsel ve akademik araştırma kuruluşlarının sözcülerine kadar her kim mevcut iktidarın yanlışlarını dile getirirse, hemen muhalefet olmakla suçlanır(!) ve bu tepkiyle muhatap olur. Doğru olanı, millet ve memleket yararına olanı yapmak, sanki onların görevi değildir de ekstradan yaptıkları bir iştir ve bu yüzden adeta övgü ve iltifat görmeleri gerekir. Yine, her dönemde etraflarını saran “Padişahım çok yaşa!” cı güruhun şaklabanlıklarına ve yalakalıklarına alışan iktidar sahipleri, hata ve eksikliklerini dile getirenleri zaman içerisinde en amansız düşmanları olarak görmeye başlarlar. Ellerindeki iktidar gücünü, onları susturmak ve hatta mümkün olduğu ölçüde yok etmek için kullanırlar.
Dünyaya sadece nefsanî ve hayvani istek ve arzularla bakmayıp, bir takım insani idealleri de olan ve o idealleri doğrultusunda bir hayat nizamını benimsemiş biri olarak ben, hayatımın hiçbir döneminde kendimi iktidar sahiplerinin takdir ve taltif görevlisi olarak görmedim bundan sonra da görmeyeceğim. Aklımın erdiği, gücümün yettiğince de hata, eksik ve yanlışlarını görmeye ve göstermeye gayret edeceğim. Tabiri caizse; “Padişahım çok yaşa” cılar dan dan değil, “Senden büyük Allah var!” cılar dan dan olacağım. Bu sebeple; ilgi sahama giren her konuda iktidar sahipleri, yandaşları, menfaatçileri veya “düşmanımın düşmanı benim dostumdur” aymazlığıyla dost ve düşmanını birbirinden ayıramayan gaflet malulleri bilsinler ki bundan sonra da yanlışlara karşı çıkmaya devam edeceğim. Doğru’ nun alkışa ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.
Bu sebeplerle; “Darbe anayasasını değiştiriyoruz” gibi kendilerinin bile inanmadıkları bir rüşveti piyasaya sürerek, daha şimdiden “AKP Anayasası” diye adlandırılmaya başlanmış bir düzenlemeyi yanlış buluyorum. Yapılan işi; yanlışın yerine yeni bir yanlış ikame etmek olarak görüyorum. Anayasa’ nın, gerçek bir toplumsal mutabakat metni olması gerektiğine gerçekten inananlardanım. Ancak bu mutabakatın, ne 12 Eylül Anayasası gibi tank, postal ve süngü tehdidiyle ne de bugünkü gibi biri beni gözetliyor kuşkusuyla kullandırılan sözüm ona gizli oylarla şekillenmesini kabullenirim. Yanlışı ortadan kaldırmaktan ziyade, kendi yanlışlarını ve suçlarını koruma kalkanı altına almak gayesiyle bugünün iktidar sahiplerinin gerçekleştirmeye çalıştıkları Anayasa değişikliği, ikinci tur oylamalar sonunda eğer meclisten geçer ve halkoyuna sunulursa, bugünden oyumu açıklıyorum “Hayır” diyeceğim.
Çünkü ben, bu değişiklik paketinde yer alan bir takım aksesuar maddelerini bir yana bırakırsak, değişiklik maksadının 12 Eylül darbe anayasasında yer alan ve bugün 12 Eylül mağdurlarının desteklerini sağlamak amacıyla kaldırılması önerilen geçici 15. Madde’nin darbeciler tarafından anayasaya konuluş maksadıyla aynı olduğunu düşünüyorum. Yani; gitsin darbecileri koruyan geçici 15.Madde, gelsin devri iktidarımızda yapılan ve yapılacak her türlü hırsızlık, yolsuzluk ve usulsüzlükleri koruma kalkanı altına alacak bir yargı yapılanması. Benim buna itirazım var. Ben buna hayır derim. Belki de şu anda ülkede yaşayan en büyük darbe mağdurlarından biri olarak, şahsım ve milletim adına 12 Eylül Cuntacılarının yargılanması ve tarih önünde mahkûm edilmesi en büyük hayalimdir ancak, bunun bir rüşvet olarak sunulması ve karşılığında milletin istikbaline ipotek koyduranların koruma kalkanı altına alınmalarına “Evet” demeyi, şahsım adına en basit ifadesiyle şerefsizlik addederim.
Her dönemde iktidar sahiplerinin ve iktidar yanlılarının bilinen en klasik tepkisidir; “Yahu, hiç mi iyi ve doğru bir şey yapılmıyor?”. Mecliste veya meclis dışında bulunan siyasi parti sözcülerinden alın da gazete ve dergilerdeki köşe yazarlarına kadar, değişik sosyal gurupların temsilcisi olan sivil toplum kuruluşlarından tutun da bilimsel ve akademik araştırma kuruluşlarının sözcülerine kadar her kim mevcut iktidarın yanlışlarını dile getirirse, hemen muhalefet olmakla suçlanır(!) ve bu tepkiyle muhatap olur. Doğru olanı, millet ve memleket yararına olanı yapmak, sanki onların görevi değildir de ekstradan yaptıkları bir iştir ve bu yüzden adeta övgü ve iltifat görmeleri gerekir. Yine, her dönemde etraflarını saran “Padişahım çok yaşa!” cı güruhun şaklabanlıklarına ve yalakalıklarına alışan iktidar sahipleri, hata ve eksikliklerini dile getirenleri zaman içerisinde en amansız düşmanları olarak görmeye başlarlar. Ellerindeki iktidar gücünü, onları susturmak ve hatta mümkün olduğu ölçüde yok etmek için kullanırlar.
Dünyaya sadece nefsanî ve hayvani istek ve arzularla bakmayıp, bir takım insani idealleri de olan ve o idealleri doğrultusunda bir hayat nizamını benimsemiş biri olarak ben, hayatımın hiçbir döneminde kendimi iktidar sahiplerinin takdir ve taltif görevlisi olarak görmedim bundan sonra da görmeyeceğim. Aklımın erdiği, gücümün yettiğince de hata, eksik ve yanlışlarını görmeye ve göstermeye gayret edeceğim. Tabiri caizse; “Padişahım çok yaşa” cılar dan dan değil, “Senden büyük Allah var!” cılar dan dan olacağım. Bu sebeple; ilgi sahama giren her konuda iktidar sahipleri, yandaşları, menfaatçileri veya “düşmanımın düşmanı benim dostumdur” aymazlığıyla dost ve düşmanını birbirinden ayıramayan gaflet malulleri bilsinler ki bundan sonra da yanlışlara karşı çıkmaya devam edeceğim. Doğru’ nun alkışa ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.
Bu sebeplerle; “Darbe anayasasını değiştiriyoruz” gibi kendilerinin bile inanmadıkları bir rüşveti piyasaya sürerek, daha şimdiden “AKP Anayasası” diye adlandırılmaya başlanmış bir düzenlemeyi yanlış buluyorum. Yapılan işi; yanlışın yerine yeni bir yanlış ikame etmek olarak görüyorum. Anayasa’ nın, gerçek bir toplumsal mutabakat metni olması gerektiğine gerçekten inananlardanım. Ancak bu mutabakatın, ne 12 Eylül Anayasası gibi tank, postal ve süngü tehdidiyle ne de bugünkü gibi biri beni gözetliyor kuşkusuyla kullandırılan sözüm ona gizli oylarla şekillenmesini kabullenirim. Yanlışı ortadan kaldırmaktan ziyade, kendi yanlışlarını ve suçlarını koruma kalkanı altına almak gayesiyle bugünün iktidar sahiplerinin gerçekleştirmeye çalıştıkları Anayasa değişikliği, ikinci tur oylamalar sonunda eğer meclisten geçer ve halkoyuna sunulursa, bugünden oyumu açıklıyorum “Hayır” diyeceğim.
Çünkü ben, bu değişiklik paketinde yer alan bir takım aksesuar maddelerini bir yana bırakırsak, değişiklik maksadının 12 Eylül darbe anayasasında yer alan ve bugün 12 Eylül mağdurlarının desteklerini sağlamak amacıyla kaldırılması önerilen geçici 15. Madde’nin darbeciler tarafından anayasaya konuluş maksadıyla aynı olduğunu düşünüyorum. Yani; gitsin darbecileri koruyan geçici 15.Madde, gelsin devri iktidarımızda yapılan ve yapılacak her türlü hırsızlık, yolsuzluk ve usulsüzlükleri koruma kalkanı altına alacak bir yargı yapılanması. Benim buna itirazım var. Ben buna hayır derim. Belki de şu anda ülkede yaşayan en büyük darbe mağdurlarından biri olarak, şahsım ve milletim adına 12 Eylül Cuntacılarının yargılanması ve tarih önünde mahkûm edilmesi en büyük hayalimdir ancak, bunun bir rüşvet olarak sunulması ve karşılığında milletin istikbaline ipotek koyduranların koruma kalkanı altına alınmalarına “Evet” demeyi, şahsım adına en basit ifadesiyle şerefsizlik addederim.
Similar topics
» Allah diye,kitap diye, din diye,Şeytan diye,melek diye,cin diye,Söylüy
» Milletin vekillerine açık mektup
» Hatay satılmış milletin haberi yok!...
» "Başına gelenin farkında olmayan uykuda bir milletin kurbanlarıyız...
» 12 Eylül’ün İkinci Perdesi 12 Haziran
» Milletin vekillerine açık mektup
» Hatay satılmış milletin haberi yok!...
» "Başına gelenin farkında olmayan uykuda bir milletin kurbanlarıyız...
» 12 Eylül’ün İkinci Perdesi 12 Haziran
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz