¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR

Aşağa gitmek

Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR Empty Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR

Mesaj tarafından erzurumlu25 Cuma 6 Ağus. 2010 - 22:08

12 Eylül’de yapılacak referandumda HAYIR oyu kullanma çağrısı yapan MHP’li Koray Aydın, AKP’nin 1980 darbesiyle hesaplaşma söyleminin, Ülkücülere kurulmuş bir tuzak olduğuna dikkat çekti
MHP’li Koray Aydın, 12 Eylül’de yapılacak referandumu Türk Milliyetçileri için analiz etti. Aydın, AKP’nin dayattığı Anayasa paketinin Türkiye’yi nereye götürdüğünü, hangi kirli tezgahlar kurulduğunu, bu iktidarın darbecileri neden koruduğunu, 12 Eylül mağdurlarını nasıl aldatmaya çalıştığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla sürdürdüğü Ülkücü istismarının ne anlama geldiğini ve Türkiye’nin ateş çemberine alındığı bu zor günlerde Ülkücülere hangi görevler düştüğünü Yeniçağ’a anlattı.

* Anayasa değişikliği referandumu süreciyle ilgili saflar netleşiyor. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Anayasa değişikliği paketi, AKP’nin tek başına ortaya koyduğu, hazırlık sürecine kimseyi katmadığı, adeta topluma ve parlamentoya dayattığı bir pakettir. Anayasa değişikliği paketinin hazırlanması, ülkenin ve parlamentonun gündemine getirilmesi, komisyonlardan ve genel kuruldan kutsal bir metin gibi neredeyse virgülüne dokunulmadan geçirilmesi ve nihayet halkoyuna sunulması en başta şekil yönünden, yani usulden yanlıştır. Bu değişikliklere “hayır” demek için sadece işin usulden değerlendirilmesi yeter de artar bile.”

Tam bir aldatmaca
* Değişiklik paketinde 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasının önündeki geçici madde engelini kaldıran bir düzenleme var, buna ne diyorsunuz?
“Bu tam bir aldatmacadır. Anayasanın geçici 15. Maddesinin kaldırılması sadece
12 Eylül darbesini yapanları ilgilendirmektedir. Darbe yapmak suç ise, 12 Eylül 1980 tarihinin üzerinden referandum günü tam 30 yıl geçmiş olacak. Kesin referandum sonuçlarının resmi gazetede ilanı derken bu süre 30 yılı da aşacaktır. Şimdi sormak lazım, 30 yılı aşan bir zaman aşımı var mı?

Neden hayır dediniz?
Tam da bu noktada AKP’ye şu soruyu soruyoruz: Darbe suçlarında zaman aşımının kaldırılmasına yönelik olarak verilen teklife neden hayır dediniz? Darbenin mimarı olan zatı, neden baş köşelerde ağırladınız. AKP’ye şu soruları da sormalıyız. Zaman aşımına uğramamış, hakkında darbe yapmaktan dava açacak darbeci mi arıyorsunuz? 28 Şubat sürecinin önemli aktörleri arasında yer alan zatı neden yargılamıyorsunuz. Bu zatın Başbakana danışmanlık yaptığı doğru mudur? Ve can alıcı soru: 27 Nisan e-muhtırasını kaleme alan komutanla ilgili neden küçük parmağınızı bile oynatmıyorsunuz.

Makul bir izahat yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dediği gibi: ”Dolmabahçe Sarayı’nda sizinle mezara gidecek hangi sırları paylaştınız? Hangi konularda uzlaştınız.“ Kaç tane darbeci komutana devlet üstün hizmet madalyası taktınız. Kaçına bir milyon lirayı aşkın bedelle zırhlı araç aldınız? Bütün bu sorulara AKP’nin vereceği tek bir makul cevap ve izahat yoktur. “
MHP’nin kararı bütün Ülkücüleri bağlar
”MHP’nin “hayır” kampanyası bütün MHP’lileri ve ülkücüleri bağlar. Benim bu konuda MHP’den, partimden ve ülküdaşlarımdan ayrı düşünmem söz konusu olamaz. Ben bulunduğum her platformda MHP’nin eski bir Milletvekili, eski bir Bakanı, eski bir Genel Merkez yöneticisi, eski bir Genel Başkan Adayı ve nihayet sade bir üyesi olarak her zaman “hayır” denilmesini savunuyor ve teşvik ediyorum. Benimle görüşen eski yeni ayrımı gözetmeden Milletvekili arkadaşlarımı, teşkilat başkanlarını velhasıl bütün ülküdaşlarımı hayır oyu kullanmaları yönünde teşvik ediyorum. Bütün imkânlarımla partimizin başlattığı hayır kampanyasına destek vereceğim. Hayır kampanyasına destek vermek için sade bir ülkücünün bir yerlerden talimat almasına da gerek yoktur.

Ben destek vereceğim
Herkesin kendi imkanları nispetinde MHP’nin hayır kampanyasına destek vermesi gerekmektedir. Ben bu kampanyaya destek vereceğim çünkü, gün MHP ve Ülkücü Hareket’in gücüne güç katma günüdür. Hayır, oyu vereceğim çünkü gün terörün, işsizliğin, yolsuzluğun ve yoksulluğun 1 numaralı siyasal sorumlusu olan AKP’ye şöyle okkalı bir tokat indirme günüdür. Hayır’a destek vereceğim çünkü gün ülke terör ve işsizlik nedeniyle yangın yerine dönmüşken hiçbir lüksünden taviz vermeyen AKP yandaşlarını bulutlardan indirme günüdür. Hayır diyeceğim çünkü AKP’den ülke adına hesap sorulmasını en çok isteyenlerden biriyim. AKP’lilerin ödlerinin patladığı yargıya gidip, orada alnının akıyla hesabını vermiş bir siyasetçi olarak, kendilerinin de hesap vermesini istemek en doğal hakkımdır. Hesap konusunda bir ilkeyi dikkatlerinize sunmak istiyorum: “Hesabını veremeyenler, hesap soramazlar.” AKP ve onun bazı mensupları haklarında açılan çeşitli davalar, dokunulmazlık nedeniyle durmuş durumdadır. AKP’liler dokunulmazlık konusuna 8 yıldır hiç dokunmadan bugüne kadar geldiler. Şimdi de bu paketle ömür boyu dokunulmazlık istiyorlar. İcraatlarıyla ilgili hesap vermek istemiyorlar. AKP’den hesap sormak da MHP ve Ülkücü Hareket’in boynunun borcudur.”

Ülkücü düşmanlarını sevindirmeyin
MHP’li Koray Aydın, kamuoyunda “eski ülkücü”, “12 Eylül mağduru” diye bazı kişilerin “evet” vereceklerine dair haberleri de şöyle değerlendirdi: “Evet oyu vereceğini belirten gerçekten ülkücü ve gerçekten mağdur olanları kırmak, üzmek yaralamak istemiyorum. Ancak yanlış yolda ve yanlış tarafta olduklarını açıkça belirtmem gerekiyor. Onlara sesleniyorum, AKP’nin 12 Eylülden intikam alıyoruz dolduruşuna ve yalanına kanmayınız. Geçici 15. Madde 12 Eylül mağdurlarına yönelik bir oltadır. Hiçbir şekilde hayata geçme şansı yoktur. Gelin AKP’nin yalanlarına kanmayın ve onun dayatma anayasa paketine de kocaman bir “hayır” deyin.”

Göğsünüzü gere gere hayır deyin
Aydın sözlerini şöyle tamamladı:“Şimdi dikkat edin, ne kadar AKP yandaşı basın varsa “evetçi ülkücü”, “evetçi eski MHP’li” avı başlatmış durumdalar. Gidiyorlar nerede MHP ve Ülkücü Hareket’le bir şekilde yolları ayrı düşmüş biri var, onu bulup konuşturuyorlar. Bu konuşmaları da Ülkücü Hareket’in kanaati olarak sunuyorlar. Böyle olur olmaz demeç veren “eski”lere de seslenmek istiyorum. Birazcık insafınız, birazcık izanınız varsa, bu hareketin şehitlerinin birazcık hatırı varsa Allah aşkına şu tescilli ülkücü düşmanlarını sevindirmeyiniz. Göğsünüzü gere gere hayır deyin, MHP ve Ülkücü Hareket’le bir yol ayrılığınız, bir anlaşmazlığınız varsa bu durumu AKP’ye ve ülkücü düşmanlarına fayda sağlayacak şekilde bir hesaplaşmaya dönüştürmeyin. Eğer Ülkü Ocakları’nın çayını içtiyseniz, eğer bir dönem samimi olarak ülkücü olduysanız, o günlerin hatırına Ülkücü Hareket’in ezeli ve ebedi düşmanlarının ekmeğine yağ sürmeyin. Bu işin kızgınlıkla, kırgınlıkla, dargınlıkla izah edilir tarafı yoktur. Üstelik bu işin seçimlerde filan telafisi de yoktur. “Şimdi evet diyeceğim ama seçimlerde AKP’ye oy vermeyeceğim” demenin de hiçbir anlamı ve hiçbir değeri yoktur. Son olarak, ülküdaşlarımıza ve bütün Türk milletine çağrım, her türlü “hayır” kampanyasına sonuna kadar destek olsunlar. Halk oylamasının neticesi de inşallah ‘hayırlı’ olur.”

Bir parmak bala zehir katılmıştır
”AKP zihniyeti bu paketin içine yerleştirdiği özellikle yargıya yönelik düzenlemelerle tabiri caizse paketi mundar etmiştir. AKP yargı kontrolünü sağlamaya yönelik düzenlemeleri gizlemek için, diğer düzenlemeleri dolgu malzemesi olarak kullanmıştır. AKP bu pakette “çeşitli kesimlerin ağzına çaldığı bir parmak bala, birkaç damla da zehir katmaktadır.” AKP halkı ahmak yerine koyarak, halkı adeta oltanın ucuna taktığı süslü yemlerle avlamaya çalışmaktadır. Aklı başında hiç kimse bu oyuna gelmemelidir. Kamuflaj olarak nitelendirdiğim maddeler, toplum ve insan hayatına yönelik olarak anayasal düzeyde bir iyileşme sağlamamaktadır. Sendikal haklara yönelik düzenlemeler, pozitif ayrımcılık, çocuklara yönelik düzenlemeler, partileri Sayıştay’ın denetlemesi vb. beklentileri karşılamaktan uzak ve tamamen yasak savma kabilinden yapılan düzenlemelerdir. Her fırsatta orduyu yıpratmak için Sayıştay denetimine almak lazımdır diye feveran eden AKP, dev bütçeli TOKİ’yi Sayıştay denetiminin dışına çıkarmıştır, acı gerçek budur. İşte AKP yalanı, işte TOKİ gerçeği, işte AKP’nin gerçek yüzü...”

AKP yargıyı kontrol altına almak istiyor
“AKP kendi varlığı söz konusu olduğu zaman en temel hukuk kurallarını bile hiçe saymaktadır. Şimdi sonsuza dek dokunulmazlık hakkı isteyen bir partinin, yolsuzlukların üzerine gitmesi hatta ve hatta dokunulmazlıkları kaldırması beklenebilir mi? Elbette beklenemez. Bilindiği gibi maddelerden bir tanesi aynı zamanda Yüce Divan görevi de gören Anayasa Mahkemesi’nin yapısını ve oraya üye seçim yöntemlerini yeniden düzenleyen maddedir. Bu madde, AKP’nin insanların gözünün içine baka baka, adeta yangından mal kaçırırcasına kendi yargısını ve dokunulmazlığını oluşturmaya yönelik olarak paketin içine özenle yerleştirdiği bir garip, bir ucube maddedir. AKP bu maddede, Türk milleti için değil ama kendisi için her türlü inceliği düşünmüştür. AKP Anayasa Mahkemesi’ni yeniden dizayn ederken kendisi için risk ve tehdit oluşturacak bütün ihtimalleri adeta kılı kılına hesap ederek, bu konuda bildiği bütün hileleri, dolambaçlı yolları ve cambazlıkları hayata geçirmiştir. Bu maddenin neresinden tutsanız elinizde kalmaktadır.”

Yolun sonu seçilmiş diktatörlüktür
“Aslında yasama ile yürütme arasında kuvvetler ayrılığı neredeyse ortadan kalkmış durumda. Bunların dışında olabildiğince yürütmeden, hükümetten, yani AKP’den bağımsız duran organ ise yargıdır. Nitekim AKP kendi içinden çıkardığı Cumhurbaşkanı ile dolaylı da olsa yüksek yargıya, YÖK’e vb. anayasal kurumlara iktidara yakın kişileri atamaya devam etmektedir. Bugün 2-3 oy alan rektör adaylarının atanmasından ne AKP, ne de onları atayan Cumhurbaşkanı hiçbir rahatsızlık duymamaktadır. Sorarsanız vicdanen gayet müsterihtirler. Dün başkaları yaptığı zaman hakka, adalete, izana ve insafa sığmıyor diye eleştirdikleri atamaları bugün kendileri yapmaktadırlar. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu Adalet Bakanı ve müsteşarıyla kilitleyen AKP, yüksek yargıya yönelik olarak başlattığı operasyona işte bu anayasa değişiklik paketi ile son darbeyi vurmaya hazırlanmaktadır. AKP, kendi kontrolündeki yasama ve yürütme organının yanında, halen kendi kontrolü dışında olan Anayasa Mahkemesi ve de Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nda karar mekanizmalarını dolaylı yoldan ele geçirerek adeta ”kuvvetler birliğine“, yani ”seçilmiş diktatörlüğe“ gitmek istemektedir. Evet aynen öyle söylüyorum. Bu yolun sonu, seçilmiş diktatörlüktür. Dokunulamaz, hesap sorulamaz, yargılanamaz bir AKP oluşturulmak isteniyor. Aslında kendi derin devletini inşa etmek isteyen AKP, bir anlamda ülkeyi parti devletine doğru sürüklemektedir. ”

Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR 39197_456442656353_308122511353_6375441_108969_n
erzurumlu25
erzurumlu25
.::Tengri::.


.::Tengri::.


Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR Turkey10
Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR Gencat10
Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR Pro10
Yaş Yaş : 45
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Erzurum
Lakap Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: İletiler: : 757
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 29/12/09
Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR Pro1010
Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR 910
Türk milliyetçileri için tek seçenek: HAYIR Ile10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz