¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ihanet vitamini-1

Aşağa gitmek

! Ihanet vitamini-1

Mesaj tarafından erzurumlu25 Salı 5 Nis. 2011 - 7:30

Sabahın köründe masanın üzerinde duran dosyalar sinirini bozmuştu.Zaten bir haftadır uyku sorunu çekiyor,geceleri de yatamıyordu.Bu yüzden yorgunluğu artıyor,sinirleri geriliyordu. Üzerindeki ceketi askıya astığı sırada kapı çalındı. -Gir. -Müdürüm günaydın! -Günaydın Fırat...



Ulu Türkçü Hüseyin Nihal Atsız Ata’nın izinde…

İHANET VİTAMİNİ

Sabahın köründe masanın üzerinde duran dosyalar sinirini bozmuştu.Zaten bir haftadır uyku sorunu çekiyor,geceleri de yatamıyordu.Bu yüzden yorgunluğu artıyor,sinirleri geriliyordu.
Üzerindeki ceketi askıya astığı sırada kapı çalındı.
-Gir.
-Müdür’üm günaydın!
-Günaydın Fırat.
Fırat uzun boylu,esmer yakışıklı ve teşkilatta ağırlığı olan birisiydi.
-Müdür’üm masanızın üzerindeki dosyalara bakma fırsatı buldunuz mu?
Emniyet Müdürü Said Aslan sitemkâr bir şekilde:
-Sabah sabah bende bu dosyaları kim koydu diye söyleniyordum.Daha sandalyeye oturmadık,ne incelemesi.Bu kadar heyecanlı olduğuna göre önemli şeyler olmalı…
-Evet müdür’üm,ideolojik örgütler hakkında hazırladığımız istihbarat raporları bunlar.
Müdür biraz memnuniyet belirten bir tebessüm gösterirken,otoriter kişiliğini bozmadan
‘Nihayet’ dedi.

Üst üste yığılmış dosyaları önüne alıp,sırası ile incelemeye başladı.

-Bakalım ilk dosya:Cemaat yapılanmaları
Birkaç sayfadan oluşan dosyaya şöyle bir göz attı ve bir-iki sayfasını çevirdi.
-Hep aynı tantanalar,Cemaat şunu aldı,kurs açtı,çocukların beynini yıkadı falan filan. Cemaatler olmasa bugün Türkiye olmazdı,en başta sen,ben olmazdık Fırat.
Fırat Girden elini önünde birleştirmiş vaziyette,müdürün başındaydı.
-Haklısınız Müdür’üm zaten bana sunulan dosyanın gereksiz bir çok yerini çıkardım.Bunlar hep o anti-demokratların işi.
-Ah Fırat’ım Ah! Hala bu tarz insanların teşkilatta yer almasını aklım almıyor.

Emniyet Müdürü birinci dosyayı incelendi kaşesini vurarak arşiv bölümüne kaldırılması için soldaki kutuya koydu ve hemen ardından ikinci dosyayı eline aldı.

İkinci Dosya:Sol Örgütler

-Dhkp-C eylem hazırlığındaymış.
-Evet Müdürüm,canlı bomba Büyükşehirlerde dolaşıyor.
-Yapma ya!
-Fırat!
-Efendim Müdürüm!
-Bu DHKP-C falan anti-demokratlar mı?
-Olur mu hiç Müdürüm,demokrasi ve insanlık için en çok çalışan gruplar, bunlar.Şimdi Cemaatlerle de işbirliği yapıyorlar.Hükümetimizde birçok üyeleri var.
-PKK?
-Müdürüm PKK demokrasinin baş unsuru,?? Halkının güvenliğinden sorumlu.
-Yahu biz bunlarla savaşmıyormuyduk? Kaç tane Polisi şehit etmişlerdi.
Fırat Girden kendinden emin edayla:
-Müdürüm artık o günler geride kaldı,hepsi dağdan indiler..
-Nerdeler şimdi?
-Mecliste,Bakanlıkta,Başkabanın ve Cumhurbaşkanımızın Danışmaları bile oldular. Birçok aydınla beraber Kürdistan Özerk Devleti için çabaladılar.
Müdür Said Aslan’ın kafası karışmış gibiydi.
-Yahu Fırat,bu örgütlerin hesapları çok aktif,bu dönen paralara bak.
-Müdürüm Demokrasi ve Beşeriyet için,bu toplulukların güçlü olması lazım.Avrupa ve Amerika’dan tutun Rusya’ya kadar her yerden destek görüyorlar.Şimdi Ticarette onların elinde.
-Doğru söylüyorsun Fırat,geçmiş yıllarda işçi olan Kürtler demokrasi sayesinde patron oldular.Şimdi Türklerin hepsi altlarında işçi oldu.
-Hakettiler Müdürüm,Milli Devlet olup,tek yönlü egemen kurdular yıllarca,şimdi beşeriyet ve demokrasi sayesinde adalet yerini buldu.
Emniyet Müdürü Said Aslan,bu dosyayı da arşive kaldırılmak üzere sol kutuya koydu ve hemen altta,kabarık olan dosyaya geçti.

Üçüncü Dosya:Türkçü-Irkçı Örgütler

Said Aslan kaldırmakta zorlandığı dosyayı zorla önüne aldı.Suratında iğrenme ifadesiyle kapağı açtı.
-Şu insan müsveddelerinin hala var olması kanıma dokunuyor Fırat.
-Sizin mi,benim mi Müdürüm,hemde eskisinden daha kuvvetliler.
-Ne diyorsun?
-Evet müdürüm,şimdi her ilde yapılanmışlar,gençler başta olmak üzere her kesimden üyeleri var.
Şehitlikte,mezarları temizlerken çekilmiş bir resme bakan Müdür,şaşırarak:
-Yahu Fırat! Bunların yaşları kaç?
-15 -18 yaşlarında okul talebeleri.
-Beyinsizler! İşleri güçleri yok bunlarla uğraşıyorlar.Kız peşinden koşun,top peşinde koşun, para peşinde koşun,demokrasi taraftarı olun,milliymiş,bunlar zamanında Beşeri Şef’e de aynısını yapmışlardı.Beşeriyet düşmanı,insan müsveddeleri.
Müdür,her sayfayı çevirdiğinde daha da sinirleniyordu.
-Şuna bak,Kür Şad Gibi öl,Kutluğ gibi yaşa yazmışlar.Vahşileri örnek alacağına,şeref,onur ve kahramanlık gibi boş emellerin olacağına,para kazanıp rahat yaşamayı ve güzel ölmeyi hedefleseler bugün aç gezmezler.
-Efendim yıllarca kahramanlık,millet onuru gibi söylemlerle bu milleti aç bıraktılar.Allah’tan Beşeriyet ve Demokrasi geldi de milletin cebi doldu,midesi doydu.
-Nankör Fırat,nankör bunlar!
-Müdürüm bunlarda telefon görüşmeleri.
Müdür Said Aslan,yapılan telefon konuşmalarını okurken birden durdu ve İstihbarat Daire Başkanı Fırat Girden’e döndü:
-Fırat bunlar eylem diyor,silahlandılar mı?
-Yok,Müdürüm hala silah çekmediler ama sayısız eylemleri var.
-Ne gibi?
-Doğu Türkistan’a Özgürlük Mitingi yapıyorlar,yapılan işkencelerin resimlerini sergiliyorlar,dergi basıyorlar,bayrak basıyorlar,makaleler,şiirler yazıyorlar,eski evrakları bulup gün yüzüne çıkarıyorlar.Bol bol kitap okuyup,bol bol nutukta bulunuyorlar.Hükümet ne yapsa karşısına dikiliyorlar.?? kardeşlerimizin özgürlüğünü engelleyen de bunlar.
-Bu Atsız dedikleri kim,başları falan mı?
-Daha önce Beşeri Şef’e meydan okumuş,Türkçülerin yolbaşçısı.
-Ölmüş yani?
-Görünüşe göre ölmemiş…
-Fırat bunların hepsini topla,başıma ağrılar girdi.
-Emredersiniz Müdür’üm.
Fırat Girden hızla kapıdan çıkıyordu ki,Müdür Said Aslan tekrar seslendi.
-Savcı Zeki Yahya’ya da haber ver,bunları yok etmenin yoluna baksın,yoksa durdurmak çok zor olacak!
-Başüstüne Müdür’üm!
Fırat Girden odadan çıkar çıkmaz,operasyon için özel harekat birliklerini hazırlar.Helikopter desteği de istendikten sonra harekat başlar.
-Verilen adreslere tek tek baskın yapan polis,aradığı kimseyi bulamaz.Evler de yapılan aramalarda birçok kitap,bayrak ve dergiye el konulur.Terör ile Mücadele Şube Müdürlüğünde ele geçirilen bu kanıtlar basına tanıtılır.
Ertesi gün Türkiye’de yer yerinden oynadı.Gazete manşetleri,Ulusal Televizyon ve radyolar Türkçülerden bahsediyordu.

-‘Hükümeti devirmek isteyen Irkçılara Darbe’’
-Beşeriyet Gazetesi-

-‘Başbakan’a suikast yapacaklardı’
-Demokrasi Gazetesi-

-‘Ordunun desteğini alan Türkçü-Turancı çete birçok faili meçhulun sorumlusu’
-Saman Gazetesi-

-‘Karma Devlet düzenini değiştirip,Türk Devleti Kurmak isteyen,tehlikeli silahları olan çeteye operasyon düzenlendi.Çok sayıda mühimmat ele geçirildi.Teröristler her yerde aranıyor.’
- Pelsinvanya Tv-
-Büyük ?? Devletinin bekasına kasteden TC.’nin çetesi çökertildi.
-Keledi-Azadiya-

-Nükleer Silah’a sahip olduğu söylenen Türk Terör Örgütü çökertildi.Silahlar aranıyor.
-Washıngton Dost-

Nerdeyse bütün Dünya Türkçüleri,konuşuyordu.Beşeriyet Savcılığı 999999 sayfalık iddianamesini bir gün de bitirdi.Dosya Beşeriyet Mahkemelerinde.

Tek bir eksik var Türkçüler neredeler?

************************************************** *****************

Gece evine dönen Said Aslan kendini yorgun ama mutlu hissediyordu.Fırat Girden ve Zeki Yahya’da aynı haldeydi.
Günlerdir uyku sorunu çeken Said Aslan’ın uzun aradan sonra uykusu gelmişti.Bu fırsatı kaçırmamak için duşunu aldı ve hemen yatağına girdi.Huzurluydu,çocukları içerde,eşi yanında sıcak yatağında,mışıl mışıl uykuya daldı.
Birden bir sesle gözlerini açtı.Her taraf simsiyahdı ve dumanlar içinde bir ses duyuyordu.
Uzaktan gelen bu sese kulağını vermeye çalışıyor,bir yandan soğuktan titreyen vücudunu ısıtmaya çalışıyordu.Ses hiç durmadan kulağında çınlıyor,fakat o kadar uzaktan geliyordu ki bir türlü anlayamıyordu.
Nerde olduğu konusunda da bir fikri yoktu.
Yürümeye başladı,karanlıkta nereye gittiğini bilmeden hızla sese doğru ilerledi.Üşüyor ve korkuyordu.Ölmüş müydü?
Hayır, hissediyor ve duyuyordu.
Birden uzakta dumanların arasından bir karaltı gördü.
-‘Kimsin’ diye seslendi.
Karaltı cevap vermiyordu.Tekrar seslendi.Yine cevap yoktu.
İyice yaklaştığında eski bir savaşçıya benzer ve arkası dönük bu adamı kendine doğru çevirdi,
Çekik gözlerine,gözleri takıldı ve yabancının:
-Ben ‘Kinim’ demesini duyar duymaz,yer sallanmaya,gök gürlemeye başladı.Savaşçının arkasından dört nala gelen binlerce süvariyi gördü ve korkuyla:
-Geliyorlar…
-Geliyorlar…
Diye bağırmaya başladı.

Kan ter içinde kalmış ve hala bağırmakta olan Said Aslan’a eşi ve çocukları yatıştırmaya çalışıyor ama bir türlü başarılı olamıyorlardı.
Tekrar ettiği tek söz:
‘’Geliyorlardı.’’

24/12/2010
MERT ALPAGUT ŞİMŞEK
erzurumlu25
erzurumlu25
.::Tengri::.


.::Tengri::.


Ihanet vitamini-1 Turkey10
Ihanet vitamini-1 Gencat10
Ihanet vitamini-1 Pro10
Yaş Yaş : 45
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Erzurum
Lakap Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: İletiler: : 757
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 29/12/09
Ihanet vitamini-1 Pro1010
Ihanet vitamini-1 910
Ihanet vitamini-1 Ile10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

! Ihanet vitamini-2

Mesaj tarafından erzurumlu25 Salı 5 Nis. 2011 - 7:33

İHANET VİTAMİNİ-2

Gece yine yeryüzüne çöküyordu.Karanlık bilinmezleri hatırlattığından olsa gerek insanların geneli,karanlığı sevmez.
Odasında yatağa bağlanmış olan Said Aslan için karanlıktan korkmanın nedenleri başkaydı.Bir gece yatağında uyurken kendini derin bir karanlık ve bilinmezin ortasında bulmuştu.''Kin'' olduğunu söyleyen bir savaşçı ve ardından dört nala,naralarla gelen binlerce süvari,yerin ve göğün sarsıntısı,hiç geçmeyen bir korkunun kölesi yapmıştı onu.Bir kabus değildi bu.İri vucuduyla arkasını dönen savaşçının çekik gözlerindeki alev,damarlarını kavurmuştu.100 derece de kaynayan su gibi,damarlarındaki tüm kanın kaynadığını,hatta fokurdadığını hatırlıyordu.Ya arkasında bu savaşçıya benzer binlerce süvari?Hepsinin gözlerinde aynı alev vardı.Bindikleri çevik atların gözleri bile alev saçıyor,savaşçıların ellerindeki kılıç canavarlaşıyordu.Hayır,bu kabus falan değildi.Kendisi büyük bir lanete bulaşmıştı.
************************************************** ********************************
İşte son ışıkta tepenin ardından kayboluyordu.Yarım ayın ışığı da siyah bulutların ardında etkisizdi.Bu kabusu gördüğünden beri gecenin çökmesiyle kabus yine başlıyordu.Ne kadar dirense de gözleri yine kapanıyor,kendini ayık tutmak için herşeyi yapıyor ama başaramıyordu.Sesi kesiliyor,nefesi daralıyordu.Yanında top patlasa duymuyordu,kulağı yalnızca çok uzaktan gelen bir sesi işitiyordu.Bu ses gece avlanana aitti.
************************************************** *****************************
Yine aynı yerdeydi.Dümdüz bir ova, zifiri karanlık,karanlıkta bir ses ve sesin geldiği yöndeki ışık.Gözleri alev saçan kurt yine uluyordu.Yürümek istemiyordu,ama ışık onu çağırıyor,mahkum edildiği cezayı çaresizce çekmeye mecbur kalıyordu.Yine o tepenin önüne gelmişti.Çevresinde dolaşan kurdun ayak seslerini işitiyordu.Sesin geldiği yöne döndüğünde,ses arkasına geçiyordu.Bu hıza aklı ermeden,sisin içinde tam karşısına gelen iri kurdu görmüştü.Gözlerindeki alev damarlarını kaynatmaya başlamıştı.Korkunç çığlıklar atarak kendini yere attı.Kalbi yanıyordu.Kaynayan kan,kalbine pompalanıyor,kalbini haşlıyordu.Ölmek istiyordu,ölemiyordu.Kaçmak istiyordu,kaçamıyordu.Kalbi eriyip,bittiğinde rahatlamıştı.Damarlarını kaynatan alev sönmüş,acısı dinmişti.Nefes almıyor ve vermiyordu.Koku alamıyordu.Duygularını yitirmiş,korkusu dinmişti.
Ayağa kalktı.Tepenin üzerindeki o şavaşçıyı gördü.
-Kimsin sen? Ne istiyorsun benden?
-Ben ''Kinim''.
-Ne Kini? Neyin Kini?
-Ben Türk'ün Kiniyim.
-Türk mü? Bende Türk'üm.
-Sen Türk değilsin Said.Az önce Türk'ün bakışlarında kaynayan ve kalbini eriten o kan,soysuzluğunla ve ihanetinle kirlenen kandı.Kendi kanın sana ceza veriyor.Sen Türk'ün kini ve öfkesiyle lanetlendin.Atalarının huzurunda cezanı çekeceksin!
-Durun,affedin.Dünya'nın boş nimetlerini,kendi gerçeğime,kendime tercih ettim.Bana bir şans verin,bunları telafi etmem için bana bir zaman verin!
Yeri göğü titreten sesiyle savaşçı hiddetlenmişti:
-Sen kendini görmeyecek kadar körsün! İçindekini ve beynindekini pislenen kanınla zehirledin.Artık zaman ve pişmanlık sana hiçbir şey kazandırmaz.Sen lanetlendin.Türk'ün kini ve öfkesiyle lanetlendin.
Savaşçı ayaklanmış,son sözlerini söylerken; Said Aslan,damarlarındaki hareketlenmeyi hissetmeye başlamıştı.Kirlenen kan yine damarına doluyor,az önce eriyen kalbi bu pis kanla yine canlanıyordu.
Korku,bulanık duygular,az önce yanan vücudunun kokusu kötüye işaretti.Kafasını tepeye kaldırdığında savaşçı kaybolmuştu.Sis bulutu yavaş yavaş kalkarken,yerin sarsıntısı dengesini bozuyordu.Koskoca ovada kendine yaklaşan binlerce savaşçıyı görmüştü.Hepsinin gözleri alev saçıyordu ve hepsi bir ağızdan:''Türk'ün Kininde eriyeceksin'' diyordu.

********************************************
-Hastanın durumu nasıl Doktor Beğ?
-Ateşi çok yüksek,geceden beri çığlıklar atıyor,sayıklıyor.2 kere kalbi durdu,uzun süre müdahalede bulunduk ve kalbi çalıştırmayı başardık.Bu her gece yaşanan garip bir durum.Gündüz gayet iyi oluyorken,geceleri aynı durumlar bir nöbet gibi geçiriliyor.Bilinmedik bir durumla karşı karşıyayız.Hastanın ateşi havale geçirecek kadar yükseliyor,sonra aniden düşüyor.Çektiği ıztıraplar karşısında çaresiz kalıyoruz maalesef.
-Peki ne yapabiliriz?Yurtdışından uzmanlarla görüşsek?
-Efendim zaten konu ile alakalı görüşmeler yapıldı.Avrupalı bir kaç tane Profesör muayene de ettiler.Fakat onlarda bir akıl veremediler.
-Doktor Beğ,acil olarak bu konuyu aydınlatmamız lazım.Halkın içinde dedikodular,efsaneler türemeye başladı.
-Ne gibi?
-Said Beğ,Fırat Girden ve Savcı Beğ'in lanetlendiği yönünde söylentiler dolaşıyor.Türkçülere karşı başlattığımız operasyon yüzünden hepsinin lanetlendiği konuşuluyor.
-Evet efendim,bunu bende duydum.
Doktor,derin düşünceler içinde cama doğru birkaç adım attı.
-Garibinize gidecek ama bende aynı şeyleri düşünmeye başladım.
-Haydi ama? Bari siz yapmayın,Doktor Beğ.Bu ülkenin ender yetiştirdiği bir bilimadamısınız.
-Tıbben hiç karşılaşmadığımız bir durum bu,açıklaması olmayan.Aynı anda üçü birden,aynı nöbetleri geçiriyor.Sayın Bakan,bu adamlar azap çekiyorlar.
-Bu adamların ne çektiği umrumda bile değil.Lanet olası Türkçüler,bu adamlara bilmediğimiz bir biyolojik silahla saldırdılar.Eğer bu silahı ve bu Türkçüleri bulamazsak,en önemlisi bu adamların lanetlenmediğini yani Türkçüleri ilahi bir gücün korumadığını anlatamazsak,hepimiz derin azaplar çekeceğiz.Bundan emin olabilirsin...
-Nasıl yani?
-Eğer halk bu adamların arkasında ilahi bir güç olduğunu düşünürse,onların yanında olacaktır.Bu da onları güçlü kılacak ve hepimizin sonu gelecek.
-Bunun bir biyolojik silahın sonucu olduğuna eminmisiniz?
-Evet eminim,eğer sen emin değilsen bana mantıklı bir açıklamasını yapmanı bekliyorum.Hemde en kısa zamanda.
Bakan kapıyı sertçe kapattığında,Doktor derin düşüncelere çoktan dalmıştı.Bu durumun gerçekten mantıklı bir açıklaması var mıydı?...

16/02/2011
MERT ALPAGUT ŞİMŞEK
erzurumlu25
erzurumlu25
.::Tengri::.


.::Tengri::.


Ihanet vitamini-1 Turkey10
Ihanet vitamini-1 Gencat10
Ihanet vitamini-1 Pro10
Yaş Yaş : 45
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Erzurum
Lakap Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: İletiler: : 757
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 29/12/09
Ihanet vitamini-1 Pro1010
Ihanet vitamini-1 910
Ihanet vitamini-1 Ile10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz