Endonezya nasıl bölündü? Polonya’ya nasıl girildi?

[GökBörü]

Arslan Bulut salı günü, Yeniçağ’daki köşesinde Tayyip Bey’in grup konuşmasını eleştiriyor. Ben bu konuşmaları dinlemeye dayanamadığımdan haberim olmadı. Şimdi Arslan Bulut’un çok haklı eleştirilerinden birini yazacağım, Tayyip Bey’in laflarına güler misiniz ağlar mısınız bilmem. Tayyip Bey, 900 yıl öncesinden örnek vererek Kılıçarslan’ın Şam ve Kudüs’ü İznik’ten savunmaya başladığını hatırlatmış. Arslan Bulut da haklı olarak ikaz ediyor:

“Haçlılar, Haçlı Seferleriyle Türkleri Küçük Asya dedikleri Anadolu’dan atmak istiyorlardı. Yeni anayasa sürecini başlatan AKP iktidarı da Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasından Türk adını atmak istiyor.”

2004 yılında yeni Haçlı Seferinin adını Genişletilmiş Büyük Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi diye ilan ederek eş başkanlığını da T.C. Başbakanına verdiler.”

“...Suriye’nin parçalanmasının Türkiye’nin de bölünmesine hizmet edeceğini, bütün bu saldırıların genişletilmiş BOP ve KAP çerçevesinde sürdürüldüğünü hatta bu seferlerin yeni Haçlı Seferi olduğunu söylüyoruz.”

Ben de geçenlerde bir yazımda Selahaddin Eyyübi’nin Haçlılarla savaştığını söylemiştim. Haçlılar, bugünkü emperyalistlerdir. Atalarımızın kanı yerde kaldı.

***

Şimdi Profesör Nurullah Aydın’ın bir incelemesini ve yorumunu yazıyorum:
“ABD, enerji havzalarını denetim adı altında ve Rusya-Çin etkisinden uzak tutmak üzere BOP’u hazırladı ve uygulamaya koydu. Başta Türkiye olmak üzere muhtemel tepkileri engellemek için de eş başkanlık, dinlerarası diyalog ve medeniyetler ittifakı gibi oluşumları kurdu ve etkinleştirdi.

Öncelikle İslam dünyasının güçlü devletlerinde operasyonlar planlayıp uygulamaya koyuldu. Irak ve Afganistan işgali ile Somali operasyonlarını NATO bağlamında yürütmek istemesine karşı Avrupa ülkeleri önce karşı çıktı ve sınırlı destek verdiler. Osmanlı Hinterland’ının varisi Türkiye’nin zapturapt altına alınması gerekiyordu.

Önce Endonezya Özel Kuvvetlerine çeşitli kirli operasyonlar yaptırdılar. Endonezya Ordusu’nun direnci kırıldı. ABD, Doğu Timor bölücülerini, PKK’yı desteklediği gibi destekledi. İtibarı sıfırlanmış olan ordu, bölücü eylemlere müdahale edemedi. 2000 yılında Doğu Timor bağımsızlığını ilan etti.”

***
Banu Avar “Babaaaaa diye Haçlı ordusuna koşmak” başlıklı yazısında NATO’nun “Ben yokum ama sen devam et” dediğini yazıyor. Bu oyunu vaktiyle Menderes’e de yapmışlar. Plan işlememiş ama Türkiye’nin başına gelmeyen de kalmamış.

***
İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi tetikçileri, Polonya askeri kıyafetleri içinde Alman radyo istasyonuna saldırmışlardı. Haber, “Polonyalılar Alman radyosunu bastı” şeklinde yayıldı. Fotoğraflarda yerlerde yatan cesetler vardı. Hepsi Naziler tarafından ayarlanmıştı. Bu olay Polonya’nın Nazi işgaline bahane oldu ve İkinci Dünya Savaşı resmen başladı.
Bazı gafiller bu Suriye gerginliğinde meselenin “Esad” olduğunu düşünüyorlar. Oysa rahmetli Erbakan Hoca’nın yıllar önce ortaya koyduğu mesele, milli ve gayrimilli olmaktır. Yani emperyalizme karşı veya onun yanında olmaktır.

Afet ILGAZ

Kaynak: http://tarafsizhaber.blogspot.com/2012/06/endonezya-nasl-bolundu-polonyaya-nasl.html#ixzz1z9XuuTZQ