¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış

Aşağa gitmek

Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış Empty Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Cuma 4 Ocak 2013 - 20:54

Yaşanan son gerginliklerden bunalanlar için farklı bir konu: Edebiyat tarihimizin en esrarlı hikâyelerinden olan "Rabia Hatun" olayının bilinmeyen "aşk" tarafı...

İsmail Hâmi Danişmend ciddî tarihçilerin başucu kitabı olan "İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi"nin yazarı ve 1940'lardaki "Rabia Hatun" tartışmalarının kahramanı idi. Danişmend'in Beşiktaş'ın "Sarı Fırtına"sı Metin Tekin ve ailesi sayesinde bana intikal eden özel evrakı, üstadın tarihçiliği derecesinde büyük bir âşık olduğunu gösteriyor.

GÜNLERİMİZ seçimi .kazanıp "milletvekili" olan tutukluların tahliye taleplerinin mahkemelerde reddedilmesi, YSK'nın bir başka tutukluyu milletvekilliğinden düşürmesi, Meclis'i boykot çağrıları ve özerklik talepleri gibisinden gerginlikler içerisinde geçiyor.
Bugün bütün bu tatsızlıkları birkaç dakikalığına da olsa bir yana bırakıp "hoş" bir konuyu, edebiyatımızın en büyük aşklarından birini, bundan 60 küsur sene önce hem basının hem de Türkiye'nin edebiyat meraklılarının çok yakından takip ettikleri bir hadisenin pek bilinmeyen tarafını yazmak istedim: "Rabia Hatun" meselesinin kahramanlarının büyük aşklarını...

AŞK DOLU MISRALAR
Türkiye bundan 63 sene önce, 1948 Haziranı'ndan itibaren birkaç ay boyunca çok başka bir meseleyi, bir şiir konusunu tartışıyordu...

O devrin en meşhur tarihçilerinden olan İsmail Hâmi Danişmend, "Aile" mecmuasında 1947 ilkbaharından sonra, bir yıl boyunca "Rabia Hatun" adında bundan birkaç asır önce yaşamış bir hanım şairin Âzerî lehçesini andıran üslûptaki şiirlerini yayınlamıştı. Şiirler, okuyan hemen herkesi güzelliğine hayran bırakıyordu.

Okuyanların hayran kalmaları gayet tabii idi, zira şiirlerden bazıları daha ilk mısralarında bile çarpacak derece güçlü idiler: "Ben tâ senin yanında bile hasretem sana", "Pâyin sadâsı (ayak sesin) gelse de sen hiç gelmesen" yahut "Sunsan elinle kanımı içsem kana kana" gibisinden ifadeler herkesi hayran bırakıyordu...

ENTELLEKTÜEL BİR HANIM
Şiirlerin yayınlanmasının üzerinden birkaç ay geçtikten sonra bir tartışma başladı. Bazı edebiyatçılar mısralarda geçen birkaç kelimeye ve ifadeye dayanarak Rabia Hatun'a atfedilen şiirlerin eski olmadığını iddia ettiler. Edebiyatçılara köşe yazarları da katıldı, ortalık birbirine girdi ve İsmail Hâmi Danişmend, şiirlerin 1947'de vefat etmiş olan hanımı Nâzan Danişmend'e ait olduğunu açıkladı. Sonraki senelerde şiirleri kitap haline getirdi ama bu defa da kitaba yazdığı önsöz yüzünden bir başka tartışma çıktı, zira İsmail Hâmi Bey bu defa şiirlerin hanımına değil, kendisine ait olduğu şeklinde ifadeler kullanmıştı.
1947'de vefat eden Nâzan Danişmend, Sultan Abdülhâmid'in ilk "mabeyn müşiri" yani "saray maraşalı" olan ve "İngiliz" yahut "Eğinli" diye bilinen Said Paşa'nın torunu idi. Zamanının önde gelen entellektüel hanımlarındandı, Fransızca'dan Türkçe'ye bir hayli kitap tercüme etmişti, büyükbabası Said Paşa'nın hatıralarının bir kısmını yayınlamıştı ve "şaire" idi.

Ben, İsmail Hâmi Danişmend'in vefat ettiği 1967'de henüz ortaokula başlamıştım, dolayısı ile onu görmem imkânsızdı ama tarihçiliği ile o senelerde, hem de çok yakından tanıştım: Hem en meşhur eseri olan "Kronoloji" evimizin başucu kitaplarındandı, hem de son eşi rahmetli İclâl Hanım ortaokulda tarih hocamızdı ve benim ve bazı arkadaşlarımın tarihi sevmemizi sağlayanlardandı...

ROMANTİK BİR ÂLİM
2000'lerin başında vefat eden İclâl Hanım eşinden kalan bazı evrakı, meselâ İsmail Hâmi Bey'in Sultan Abdülhâmid'in en küçük oğlu Şehzade Âbid Efendi ve Son Halife Abdülmecid Efendi'nin oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi ile mektuplaşmalarını ve daha başka belgeleri 1996'da kendisini ziyarete gittiğimde bana vermişti. Elinde bulunan diğer belgelere ise, bundan iki ay kadar önce bir zamanların Beşiktaşı'nın unutulmaz oyuncusu ve İclâl Danişmend'in yeğeni olan Metin Tekin ve pederi sayesinde sahip olabildim.

İsmail Hâmi Bey, ilk eşi Nâzan Hanım'ın 1948'deki ânî vefatından sonra hissiyatını ve hanımına duyduğu hasreti samimi bir üslûpla kaleme almıştı ve yazdıkları Tekin ailesinden gelen evrakın arasındaydı... İclâl Hanım ise eşinin ilk hanımı ile ilgili yazılarını saklamakta bir beis görmemişti!

Bu sayfadaki kutularda, Türk tarihçiliğinin büyük ismi İsmail Hâmi Danişmend'in kendi elyazısı ile ama ilmî yönünü değil, çok fazla romantik olan bir tarafını gözler önüne seren bazı satırlarını ve hassas şiirlerini okuyacaksınız. Büyük bir aşkla bağlı olduğu hanımının apansız vefatı, üstad tarihçiye bakın neler söyletmiş, neler yazdırtmış...

Sevdiğini kaybetmiş tarihçinin isyan satırları

İSMAİL Hâmi Bey, eşi Nâzan Hanım'ın vefatından sonra çektiği acıları, gördüğü hayalleri ve duygularını bir günlüğe kaydetmişti. Büyük tarihçinin kullandığı bazı ifadelere
dikkat edildiğinde, "Rabia Hatun" şiirlerinin Nâzan Danişmend'e ait olduğundan bahsettiği
görülüyor.
İşte, İsmail Hâmi Danişmend'in ıztırabını kendi elyazısı ile ifade ettiği cümlelerinden birkaçı:

■ 1 Kânunsâni (cumartesi) 1949: Ne kadar alçağım: Nâzan 1948'de öldü, ben 1949'da hâlâ yaşıyorum.

■ Nâzan varken kış yoktu: O zaman ne güzel havalar vardı; bütün mevsimler bahardı. Ben o zaman gençtim, şimdi ihtiyarım; o zaman bütündüm, şimdi yarım...

■ Havaya baktım: Onun teneffüs ettiği hava. Suya baktım: Onun içtiği su. Toprağa baktım: Onun bastığı toprak. Ateşe baktım: Onun ısındığı ateş. Hava o hava, su o su, toprak o toprak, ateş o ateş ama Nâzan o Nâzan değil...

■ Nâzan'ı görenlere de acıyorum, görmeyenlere de...

■ Nâzan toprağın altında yalnız, ben ondan ibaret. Tabii bu iki yalnızlığın birleşmesi, yahut birleştirilmesi lâzım. Öldüğüm zaman beni onun mezarına gömmelerini işte onun için vasiyet ettim: Bu vasiyetimi yerine getirmeyenler Allah'ın, peygamberin ve melâikenin
lânetine uğrasın!

■ Ben bir hilkat garibesiyim: Benim hayatım toprağın altında, cismim üstünde. Kendimi hem ahrette, hem dünyada hissediyorum. Bugün hep bunu düşündüm: Ben galiba iki cihan sâkiniyim.

■ Nâzan'ın ölümünden şüphe ediyorum; Nâzan ölmüş olamaz, ölemez; ölüm ölür de
Nâzan ölmez: Bu halvethânenin yok başka vârı. "Zaman sensin, mekân sensin, hava sen" diyebilen nasıl ölür? Odamdaki resimlerinin hepsi canlı; masamın üstündeki resmin koluna baktıkça nabzının attığını hisseder gibi oluyorum: Hiç Nâzan ölür mü? Onun sıcaklığı ölümün soğukluğunu yakar.

■ Bilmem, gökyüzündeki Rabia Hatun yeryüzündeki havlamaları işitiyor mu? Allah işittirmesin!

■ Nâzan'ı çok göreceğim geldi: Onu görmeden bilmem nasıl yaşayabiliyorum! Niçin yaşadığımı da bilmiyorum. Galiba onun resimleri ile yaşıyorum: Hergün bu resimlerle konuşuyorum. Eminim ki ruhu odamda, yanımda, karşımda, daima benimle beraber. Ben ne söylesem o işitiyor sanıyorum. Bazen de o bana birşeyler söylüyor gibi oluyorum.

■ Nâzan'ın bana Ankara' dan yazdığı mektupların birindeki kıt'anın şu iki mısraı bu gece
beynimde bir burgu gibi dönüp duruyor: "Mag-ripte (batıda) gün doğaydı ircâ içün (eski hâline getirmek için) zemânı / Taltîf ederdi ol dem câ-nân gelip mekânı". Şu güneş denilen şey ne insafsız şey: Hep şarktan doğuyor! Doğmaz olası!


Sararmış sayfalarda unutulan bu şiirleri hiç kimse okumadı

İSMAİL Hâmi Bey'in kâğıtlarının, daha doğrusu "evrak-ı metrûkesi"nin arasında, kaleme aldığı ama yayınlamadığı bazı şiirler de var. Şiirlerin aşkı konu alanları sadece dörtlük şeklinde; "Muhtî Çelebi" mahlâsıyla yazdığı siyasî manzumeler ise, daha uzun.
Aşağıda, İsmail Hâmi Danişmend'in dörtlük şeklindeki bu aşk şiirlerinden bazıları yer alıyor:

■ "Sordum geceden, 'Gündüzü bilmem' dedi cahil / Sordum seneden, 'Vakti unuttum' dedi gafil / 'Vuslat ne demektir?' diye ehl-i dile sordum / Birşey dediler şüpheli îmana mümasil" (vuslat: sevgili ile buluşma, biraraya gelme; ehl-i dil: gönül adamı, mümâsil: benzer).

■ "Sana bilmem niçün, nasıl her an / Bütün insanlar olmuyor kurban? / Senden evvel niçün, nasıl yaşamış / Sonra yâhud nasıl yaşar bu cihan?"

■ "Vuslat ne demektir bunu hicrâna mı sorsam? / Hicran bilemez belki de cânâna mı sorsam? / Mecnun bu muammâ ile sahrâlara düşmüş / Bilmem ki gidip ben de o hayrâna mı sorsam?" (vuslat: sevgili ile buluşma, biraraya gelme; hicran: ayrılık, sahrâ: çöl).

■ "Birgün gelecek yer yine mevcûd olacaktır / Gökler yine sonsuz gibi mahdûd olacaktır / Bir şey yalnız eksilecek nazm-ı cihanda / Aşkım gibi hüsnün dahi mefkûd olacaktır" (mahdûd: sınırlı, hüsnün: güzelliğin, mefkûd: kayıp)


Malazgirt'teki kumandanın soyundandı

MALAZGİRT Savaşı'na katılan kumandanlardan ve Danişmendli Devleti'nin kurucusu Ahmed Danişmend Gazi'nin soyundan gelen İsmail Hâmi Danişmend, 1889'da doğdu. 1912'de Mülkiye'yi bitirdikten sonra yazı hayatına atıldı ve hiç durmadan yazdı.
1918'den sonra Mustafa Kemal Paşa'nın çıkarmakta olduğu "Minber" ve "Memleket" gazetelerinde yazan İsmail Hâmi, daha sonra Anadolu'ya geçti ve İstanbul delegesi olarak katıldığı Sivas Kongresi'nde divan kâtibi oldu. Aralarında Halide Edib'in de bulunduğu "Amerikan mandası" taraftarları arasında yer alması sebebi ile büyük tepki ile karşılaştı, Cumhuriyet'in ilânından sonra hiçbir resmî görev almadı, sadece tarihle ilgilendi ve çok sayıda kitap yazdı.
Fransızca'yı, Arapça'yı ve Farsça'yı "çok iyi"; Almanca ile Latince'yi de "iyi" derecede bilen İsmail Hâmi Danişmend'in en önemli ve kaynak olma özelliğini hâlâ muhafaza eden eseri, ilk baskısı 1955'te yapılan dört cildlik "İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi" idi. Danişmend "Türk Irkı Niçin Müslüman Olmuştur?", "İzahlı İslam Tarihi Kronolojisi", "Eski Türk Seciye ve Ahlâkı",
"Eski Türk Demokrasisi", "Ali Süavî'nin Türkçülüğü" ve "31 Mart Vak'ası" gibi eserlerinin yanı sıra Fransızca-Türkçe bazı sözlükler de yayınladı.
12 Nisan 1967'de vefat eden İsmail Hâmi Danişmend, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Murat Bardakçı
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış Turkey10
Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış Gencat10
Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış Pro10
Yaş Yaş : 42
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5563
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış Pro1010
Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış 290407


Büyük tarihçi İsmail Hâmi Danişmend aynı zamanda çok büyük bir âşıkmış Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz