¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?

Aşağa gitmek

 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Empty Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?

Mesaj tarafından GökBörü Perş. 13 Haz. 2013 - 10:29

Erdoğan’ın Gezi Parkı’nda başlayan gösterileri sona erdirmek için yapması gereken çok kolay atılabilecek bir adım olan, “Taksim’e bina yapılmayacak” açıklamasını yapmak yerine neden sürekli olarak gerilimi artırma politikası izliyor?  “Taksim Neden Tırmanıyor ve Tırmanacak?” başlıklı analizimde Erdoğan’ın gerilimi artırmayı politik olarak tercih etmesinin iki amacı olabileceğini ifade etmiştim. Bunlardan birisi yaklaşan finansal/ekonomik sıkıntıları sorumlusu gösterebileceği bir günah keçisi olarak Gezi Parkı olaylarıdır. Diğeri ise Erdoğan’ın Reyhanlı katliamından sonra Suriye politikasından dolayı kaybettiği oylar ile PKK ile sürdürdüğü müzakere-mütareke-kirli barış politikasından dolayı kaybettiği oyları tekrar toplama çalışması yapmasıdır.
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Abdullah_Ocalan_PKK_tayyip_erdogan_AKP_imrali_1
Bu çalışmada PKK ile sürdürülen müzakere-mütareke-kirli barış süreci ile Gezi Parkı olayları arasındaki bağ ele alınacaktır. PKK ile MİT üzerinden AKP arasındaki, gizli ve açık 2006’dan buyana sürdürülen görüşmeler çerçevesinde Öcalan’a 2009 sonrasında büyük tavizler verilmiştir. 2009 – 2011 arası PKK ile başlayan ilk açık müzakere sürecinde, PKK’ya verilen tavizleri aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

1)TRT Şeş adı ile devlet kekoçe televizyon yayınına başlamıştır.
2)kekoçe, devlet okullarında seçmeli ders olmuştur.
3)Üniversitelerde kekoçe bölümleri açılmıştır, öğretmen yetiştirilmeye başlanmıştır.
4)PKK’nın siyasi koluna kekoçe propaganda yapma imkanı verilmiştir.
5)Etnik örgütlenmeler ve bölücü propaganda serbest kalmıştır.
6)Belediyeler kekoçe yazışma yapmaktadırlar.
7)kekoçe bilme şartı ile kamu personeli istihdamı yapılmıştır.
8)Merkezden bağımsız Bölgesel Kalkınma Ajansları kurulmuştur.

Bu sekiz tavizi 2012’de Öcalan ile ilerlemekte olan ikinci müzakere süreci başında verilen aşağıdaki dört temel taviz izlemiştir.
1)Öcalan’a uygulanan tecrit kaldırılmış ve PKK ile temas kurması dâhil her türlü iletişim imkanı kendisine verilmiştir. 
2)Mahkemelerde ana dilde savunma hakkı KCK’nın açlık grevi sonrasında kabul edilmiştir.
3)Büyük şehir belediyeleri yasası ile idari federasyonun alt yapısı kurulmuştur.
4)KCK’lılar serbest bırakılmaya başlanmıştır.

PKK’nın bunların karşılığında attığı adım ise nasıl gerçekleştiği hala belirsiz olan PKK’lı teröristlerin Kuzey Irak’a çekilmesi olmuştur.

İkinci müzakere süreci ile ilgili olarak Türk halkına yönelik olarak kapsamlı bir psikolojik operasyon süreci uygulanmış olmasına rağmen Türk halkı Öcalan ile sürdürülen müzakerelere büyük tepki vermiştir. Akil insanlar süreci tam bir başarısızlık olmakla beraber AKP Hükümetine PKK’nın sözde geri çekilmesi süreci ile ilgili zaman kazandırmıştır. Öte yandan yapılan en son bağımsız çalışmanın ortaya koyduğu husus, “Öcalan ile yürütülen müzakereleri destekliyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların % 35 “evet”, % 58 “hayır” diyor. % 7 ise kararsız görünüyor. AKP, kendi zeminini dahi PKK ile yapılan müzakereler ve bu müzakereler sonucunda verilecek tavizler konusunda ikna edememiştir. Öcalan’a verilen tavizleri ise aşağıdaki şekilde toplamak mümkündür.

1)Adına genel af denilmeden ve bir yasa ile değil, bir sürece yayılan düzenlemeler ile PKK terör örgütüne genel af uygulaması getirilecektir. PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan serbest kalacaktır. Erdoğan 3 Mart 2013’de “Devlete karşı işlenen suçlar affedilebilir” diyerek, Öcalan’ın hangi yasal zeminde serbest kalacağını açıklamıştır. Öcalan devlete karşı işlenen suçtan mahkum olmuştur? Sürece muhalefet edenler değil, süreci destekleyen Cengiz Çandar Radikal gazetesinde ve Abdülkadir Selvi Yeni Şafak gazetesinde Öcalan’ın çıkacağını açıkça yazmışlardır.

2) PKK Yöneticileri serbest kalacaktır. 9 Haziran 2013 tarihli Taraf gazetesi AKP Hükümeti’nin üzerinde çalıştığı bir düzenleme ile  “herhangi bir terör eylemine katılmamış olanlar” dışında “haklarında kovuşturma bulunmayanlar” ve “haklarında hüküm tesis edilmemiş olanlar” da Eve Dönüş Yasası’ndan istifade edebileceklerdir.  Bu şekli ile yapılacak Murat Karayılan dâhil bütün lider kadro serbest kalması için yetecektir. KCK’lılar zaten peyderpey serbest bırakılmaktadır.

3) Üniter devlet tasfiye edilecek, Türkiye federal bir devlete dönüşecektir. Başbakan Erdoğan, 2023’de eyalet sistemine geçilecek diyerek, Türk toplumunu federal devlet sürecine alıştırmaya başlamıştır.

4) Üniter devlet gibi milli devlette sona erdirilecek, etnik merkezli bir yapılanmaya gidilecektir. Türk Milleti’nin adı ergeç Anayasadan çıkacaktır. 11 Haziran seçimlerinde önce Anayasa Mahkemesi üyelerinin yeminlerinden “Türk Milleti” ve “Türk evlatlarını” çıkarılmış ancak MHP’nin tepkisi üzerine yeniden konulmuştur. Şimdi Öcalan ile anlaşırken ara çözüm olarak geçici bir şekilde Türk Milleti adı Anayasaya girecek, büyük bir ihtimal ile sadece Anayasanın parçası sayılmayacak olan girişte yer alacak veya artık değiştirilebilecek olan ilk üç madde içinde dile getirilecektir

5)kekoçe ikinci resmi dil olacaktır. AKP 4. Olağan Kongresinde “kamu hizmetlerine kekoçe erişim hakkı” başka bir anlama gelmemektir.

Yukarıda sayılan beş temel madde ile ilgili düzenleme PKK ile AKP Hükümeti arasında yapılan ve Öcalan’ın üç aşama ile tanımladığı, 1)Sürekli ateşkes, 2)Anayasal düzenlemeler ve 3)Normalleşme süreçlerinin ikinci aşamasında yapılacak düzenlemelerdir. İddialara göre PKK’nın Kuzey Irak’a çekilmesi tamamlanmak üzeredir. İkinci aşama PKK’nın talep ettiği ve iktidarın onayladığı anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Ancak, Öcalan ile müzakerelerin içeriğinden duyulan şüphe üzerine yükselen toplumsal tepki ortada iken PKK’nın taleplerinin hukuk alanında karşılanması aşamasına geçilince, AKP Hükümetine karşı muhalefetin yükseleceği ve AKP’nin başlayan oy kaybının artacağı ortadadır. Nitekim, Gezi parkı olaylarının başladığı günlerde 1-2 Haziran 2013’de Gezici Araştırma Şirketi tarafından 36 ilde yapılan kamuoyu araştırmasına göre, AKP % 38.5, CHP % 31.8,  MHP % 18.5, BDP % 8.2 ve diğerleri % 3 oy almaktadır. Bu araştırmada AKP iktidarına azalan desteğin azalma nedenleri olarak, Öcalan ile görüşmeler, bölünme korkusu ve Türkiye’nin yanlış Suriye siyaset ve bu siyasetin Reyhanlı katliamına yol açması ön plana çıkmıştır.

Üstelik gündemin birinci maddesinin PKK ile üzerinde uzlaşılan hususlar olması iktidar partisini sürekli bir toplumsal baskı altında bırakacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Bursa, İzmir ve Adana mitingleri, aralarında bir ay gibi uzun bir sürede olsa da her seferinde daha büyük ve MHP dışındaki seçmeni de çeken bir katılım ile gerçekleşerek, AKP Hükümetini politik-psikolojik baskı altına almaktadır.

Özetle, Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarını tırmandırmasının nedeni Öcalan’ın ikinci aşama olarak tanımladığı ve anayasal düzenlemeler aşaması dediği aşamada AKP Hükümetinin atacağı adımlardan kamuoyunun dikkatini uzaklaştırmak ve muhalefetin potansiyelini PKK ile müzakere-mütareke-kirli barış süreci üzerine değil, Gezi Parkı üzerine kurulmasını sağlamaktır. Diğer bir değişle, Erdoğan sadece iktidarı değil, muhalefeti de yapılandırmak istemektedir. 

Böylece bu makalenin başlığında Erdoğan’ın çatışma/tırmandırma stratejisi ile neyi gizlediği sorusunun cevabı verilmiştir. İkinci soru ise nasıl gizlemeyi hedeflediğidir. Bu aşamada Erdoğan, Gezi Parkı olaylarında karşında oluşan kentli-laik bloğu kendisini destekleyen liberal çevreleri karşısına almak pahasına daha küçük tehdit olarak görmekte ve kentli-laik blok ile girdiği sürtüşme sürecinde dikkatleri PKK ile müzakerelerden gizli bir Sünni-Alevi, kentli-mağdur zemine kaydırmayı hedeflemektedir. Başbakan Erdoğan’ın bu stratejisi anayasa referandumu sırasında da uyguladığı stratejidir ve başarılı sonuç almıştır.

Başbakan Erdoğan Gezi Parkı muhalefetinin örgütsüz, merkezi stratejik bir akıldan yoksun olduğu gerçeğinden hareket ederek kolay manipule edilebileceği ve manipulasyona, marjinalleştirmeye açık olduğunu görmektedir. Esasen son günlerde özellikle Taksim’de olaylarla ilgisi olmayan ancak “buradan bize ekmek var” yaklaşımı ile Taksim’e afiş ve bayrakları ile damgasını vuran bir marjinal sol örgütler görüntüsü Erdoğan’ın tam da beklediği şeydir. Keza Taksim’deki Atatürk heykelini Halk Cephesi adı ile flamalar kullanarak işgal eden DHKP-C, Taksim’deki çok değişik siyasal ve toplumsal kaynaklardan gelen gençliği, büyük bir bölümü apolitik olan kitleleri temsil etmekten çok uzaktır.

Taksim’deki tek sembolü Türk bayrağı olan ana kitlenin içinde sayısal olarak esamesi okunmayacak marjinal örgütler, (özellikle polis ve MİT kontrolünde olanların Taksim’de görev gereği bulunduğunun altını çizelim) Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde göstericilere karşı yoğunlaştıracağı psikolojik operasyonu için alan oluşturmaktadır.

Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarının başladığı günden buyana ikinci müttefiki PKK/BDP olmuştur. KCK’lılar kafileler şeklinde serbest bırakılırken, AKP Hükümeti, PKK’lıların geri çekilmesi konusunda övgüler geliştirirken, çekilmenin ikinci aşamasının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için AKP Hükümetine PKK/BDP etkili bir destek vermektedir. Bazı çevreler, olayın gerçek mahiyetini tahlil etmeden PKK/BDP’nin Gezi Parkı gösterilerine destek verdiğini ifade etmektedirler. Buna kanıt olarak, Taksim meydanındaki ve bütün Türkiye’deki gösterilerde alanlara yayılan yüz binlerce Türk bayrağını görmemezlikten gelip, birkaç PKK flaması ile süreci izah etmektedirler. İngiliz Observer gazetesinin anladığı ve ifade ettiği gerçeği bu çevreler görememektedirler. Observer şöyle demektedir: “Atatürk, Başbakan Erdoğan’a meydan okuyan genç Türkler için sembol oldu. …Protestocular için Atatürk bir kahramandır. 75 yıl önce öldü ancak öğrencilerin sürüklediği, Erdoğan karşıtı bu hareketin yeniden doğan sembolü haline geldi.” 

Oysa PKK’da zaten bu düşüncenin ortaya çıkması diğer bir ifade ile Gezi Parkı direnişini AKP Hükümeti adına kirletmek amacı ile son birkaç günde Taksim’de görünmeye başlamıştır. Oysa PKK’nın alana hâkim olduğu Diyarbakır-Van-Hakkari üçgeninde değil meydan mitingleri, sokaklarda dahi yürüyüş, hükümet protestosu olmamaktadır.

Sonuç olarak önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan medya destekli başlamış olduğu mitingler ile gerçek gündem olan PKK ile müzakere-mütareke-kirli barış sürecini arka plana düşürürken, Gezi Parkı gösterilerini marjinal sol-PKK alanına sıkıştıracak bir strateji izleyecek, zeminde gizli bir Alevi-Sünni gerilimi üzerinden bloklaşma ile kaybettiği oyları tekrar toplamaya çalışacaktır. Bunun için Erdoğan göstericileri şiddet kullanarak bir an önce dağıtmaktan yerine zaman içinde yalnızlaştıracak, marjinalleştirecek ve bu zaman süresinde halkın gözünde haksızlaştıracak bir strateji izleyecektir.

Öte yandan Gezi Parkı göstericileri bu süreci kapsamlı bir analizden geçirmemek ile birlikte hissetmiş görünmektedirler. Göstericilerin attığı bazı adımlar içine çekilmek istedikleri tuzaktan uzaklaşmak için atılmışa benzemektedir.

Ümit Özdağ
GökBörü
GökBörü
.::Tengri::.


.::Tengri::.


 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Azerba10
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Gencat10
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Azerbaycan
Lakap Lakap : kaan
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 13/09/80
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Türk Ülküsü
İletiler: İletiler: : 1035
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 16/06/11
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Pro1010
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  617300
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Ile10

https://www.teknoloji-gunlugu.com/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Empty Devlet İçi Savaşlarda Son Muharebe Taksimde: Hedef Erdoğan'ın KAOS Oy

Mesaj tarafından GökBörü Perş. 13 Haz. 2013 - 10:32

 Devlet İçi Savaşlarda Son Muharebe Taksimde: Hedef Erdoğan'ın KAOS Oyununu Bozmak  Devletler bölünmeden Milletler bölünmez.
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Tayyip-erdogan-in-bop-esbaskanligini-kiskanmak_182644_m
Türkiye'de Devlet'in bölünmesi "Ergenekon" süreci ile demlenirken, son dönemde hız kazandı.

Bunun bir çok emarelerini gördük.

Daha bir kaç ay öncesine kadar güle oynaya millete AKP propagandası yapan çanakların birden birbirlerine laf geçirmeye başladıklarına şahit olduk.

Bir şehir efsanesi olarak başlayan Abdullah Gül - Tayyip Erdoğan ayrışması artık ülkenin en iyi bilinen sırrı.

Ve son olarak KCK soruşturması , MİT-Emniyet , Gülen-Erdoğan ayrışmasının bütün pis kokuları ile yüzeye vurmasına vesile oldu.

AKP iktidarını taşıyıcı sütunlarından Taraf bu dönemde çatladı.

Oral Çalışların mı, Ahmet Altan'ın mı daha haysiyetli bir iktidar yalakası olduğunu tartışmak zorunda kaldık.

Fetullah'ın ve dolayısı ile CIA'in mutfağında yetiştirilmiş kalemleri cesaretleri yettiğince Tayyip Erdoğan'a karşı tavır almaya başladı.

Mehmet Baransu ile Erdoğan'ın yaveri Rasim Ozan Kütahyalı'nın yolları ayrı düştü.

AKP iktidarına bavuş taşıyarak nice hizmetler sunan Mehmet Baransu'nun Nagehan Alçı'ya tetikçi , kocasına paragöz dediğini bile gördü bu gözler.

Anlayacağınız iktidarın sıcak yorganı altında mabadlarını büyütenlere yorgan yetmemeye başladı ve devlet içindeki ayrışma yorganı yırtarken mabadı açıkta kalanlar bağırmaya başladı.

Fetullah Gülen açıkca Tayyip Erdoğan'a tavır aldı. Hayatı boyunca hep sinsi takiyyelerin içinde olmuş bir adamın o meşhur risalelere bürünmüş söylemi içinde.

Ve geldik bugüne.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin arifesinde, Başkanlık sistemi tartışmalarının yoğunlaştığı ve "Kraldan çok Kralcı" Davud'un oğlunun İsrail'le birlikte Suriye'ye musallat olduğu Cumhuriyet tarihinin en utanç verici dış politika hezimetinin yaşandığı bir ortamda.

Devlet içi savaşı bütün çıplaklığı ile ortaya saçıldı Reyhanlı olaylarının hemen sonrasında.

Emniyet'in eteğindeki  Mehmet Baransu, MİT'in 5 yaşındaki çocuğu bile fişlediğini haber yaptı daha yeni. Sanki Emniyet 85 yaşından sonra fişlemeye başlıyormuş gibi.

....

Gezi parkı olaylarını özetlemeye gerek yok. Hep birlikte tweet tweet yaşıyoruz.

Cumhuriyet tarihinde bir kırılma noktasını teşkil eden bu olaylarda sahada 3 gün önce önemli bir değişiklik gözlendi.

Birileri sahaya PKK'yı sürüp, çevresini marjinal sol fraksiyonlarla donatarak sahnenin ortasına yerleştirdi.

Anlayacağınız Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'ye geri dönmesi ile birlikte Gladio bütün piyonlarını tahtaya yerleştirdi.  (Bu yöndeki tespitlerimizin ayrıntılarını, "AKP'ninGladio Tetikçisi PKK ile Gezi Anlaşması" başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.)

Tayyip Erdoğan bu krizi bir Başbakan'a yakışır şekilde yönetip kitleleri kazanacağına, aynı 80 öncesinin Demirel'i, 60 öncesinin Adnan Menderes'İ gibi ısrarla ateşe benzin dökmeye devam etti.

Erdoğan arkasına konuşlanmış Devlet kanadının hayali bir sıkıyönetim ortamı yaratıp, ayağına dolandığını düşündüğü bürokrasi ve muhalefeti tamamıyle susturmak ve devletin dönüşümünü planladıkları şekilde konuşlandırmak. 

Erdoğan'a karşı konuşlanmış kanat ise bu dinamiği Erdoğan'ı dengelemek  ve Devlet'in dönüşümünü kendi çizgisine çekmek için kullanmak istiyor..

Erdoğan'ın arkasındaki kanat "KAOS" politikası uygularken, karşı kanat "BRINSKMANSHIP" (uçurumun ucunda denge) politikası uygulayarak Taksim üzerinden birbirlerine peşrev çekiyorlar.

Bu analizi siz isterseniz MİT-EMniyet ; Erdoğan-Gül ; Fetullah-Erdoğan; Koç-Şahenk ;  Atlantik-Pasifik ; , finans kapital - reel kapital (Erdoğan'ın arkasındaki finans kapitaldir) olarak okuyun. İsterseniz bütün bu fay hatlarını yatay kesen bir çizgi üzerinden.

Sonuç değişmez.

"Brinksmanship" uygulayan kanat Gezi Parkına başından beri destek veriyor. Internet kesilmedi, GSM firmalarının araçları meydandaki halk daha iyi haberleşsin diye meydana konuşlandı ise bu Halk'ın kara kaşı kara gözü için olmadı.

Fakat "Kaos" hedefleyen Erdoğan'ın arkasındaki kanat Gezi'yi Taksim'e sol fraksiyonların marjinalliğine çekmeye çalışırken; elindeki malzemenin satranç değil tavla zekasına sahip olduğu bildiği için, adamının söylemini sürekli keskinleştiriyor.

Bu "Kaos" kanadı Erdoğan'ın mevcut tabloda Başkanlık/Cumhurbaşkanlığı şansının çok azaldığını gördüğü için tek seçenek olarak ülkeyi sıkıyönetime sürükleyip, siyasi sistemi komple askıya almayı hedefliyor.

Erdoğan'ın arkasındaki "KAOS" kanadı;  ateşe benzinle giden söylemlerine rağmen ısrarla barışçıl kalmaya devam eden kitlelerin meşruiyetini sahaya fraksiyon sol gruplarla  sardığı PKK'yı sürerek baltalamaya çalıştı.

Tam bu sırada Vali Mutlu, Internet üzerinden Gezi Parkı'ndaki genç kitleye yönelik , naif, romantik ama Erdoğan'ın söyleminin zıttı tweetler atmaya başladı.

Bir yönü ile "iyi polis-kötü polis" stratejisi olarak okunabilecek bu söylem, çok geçmeden Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Bülent Arınç'tan zılgıtı yedi.

Bu sabah Taksim üzerinde devlet içi kanatların savaşı ilginç bir viraj aldı.

Taksim meydanında her hali ile bir tiyatro olduğu belli olan bir müdahale yaşandı. Bir kısım polis protestocu rolü oynayıp TOMA'lara isabet ettiremedikleri molotof kokteyleri atarken, TOMA'lar sözde protestocuları duş şiddetinde suyla suladı.

İlginçtir ki; polis sabah saatlerinde bu akşam yaşanan şiddet görüntülerinin hiçbiri yaşanmadan  Taksim meydanını sol fraksiyonlar ve flamalarından temizlerken, AKM'nin üzerindeki sol fraksiyon posterlerini de indirdi ve AKM'nin üzerinde sadece Türk Bayrağı ve Atatürk Posterini bıraktı.

Mesaj anlayana netti.

Vali Mutlu sabahleyin yayınladığı mesajlarla hedeflerinin Taksim meydanını sol fraksiyonlardan temizlemek olduğunu ve Gezi Parkına müdahil olmayacaklarını özellikle vurguladı.

Mutlu'nun bu sözleri üzerinden çok geçmedi ki, Mutlu'yu boşa çıkaracak şekilde tekrar Gezi Parkına müdahale başladı.

Halk haklı olarak Mutlu'ya tweet üzerinden ağır "hürmetlerini" sunmaya başladı.

Vali "ıhlamur kokulu, kuş çıvıltılı Gezi Parkı" tweetlerinden  sonra ikinci kez halkı hüsrana uğratmıştı oldu.

İstanbul'da Suada'nın inşaat işlerine bile müdahil olan Erdoğan'ın bu olaylarda da Vali Mutlu'yu bypass edip polisi bizzat yönettiğini bilmek için özel bir istihbarat gerek yok.

Vali Mutlu, bu akşamki , uluslararası ekranlara da vahim görüntülerle düşen müdahale sonrası,
bir yanına Emniyet müdürünü, diğer yanına bir subayı alarak bir açıklama yaptı.

Klasik bir devlet adamı açıklamasıydı fakat arada çok ince nuanslarla özellikle Atatürk'e vurgu yapmayı ihmal etmedi. Ayrıca Gezi Parkındaki gençlere , Tayyip Erdoğan'ın bugüne kadar yakınından bile geçmediği bir üslupla hitap etti.

Ayrıca çok açık bir şekilde, ciddi provokasyon istihbaratları aldığını vurgularken ve marjinal sol fraksiyonlar ile Halk arasındaki ayrımı net yaptı.

Valinin "Marjinal sol fraksiyonlar istihbarat örgütlerinin elinde" demesini beklemeyin.

3 gün önce Taksim meydanındaki havayı değiştiren kanadın "KAOS" stratejisi çerçevesinde Gezi'ye bu sefer daha ciddi bir hamle yapacağını  gören "BRINKSMANSHIP-DENGE"  kanadı kontrolü elinden kaçırmamak için Taksim'e diğer kanattan önce müdahale etti.

Taksim'in Reyhanlı benzeri bir bomba ile kana bulanması ihtimaline karşı , Taksim'i gaza boğup kitleleri uzaklaştırmayı seçti.

AKM'nin bir yangınla yerle bir olmasına karşı, bir kaç aracın yakılmasına vesile oldu.

DENGE  kanadı, KAOS kanadının oyun alanını daraltıp, devlet içi dönüşümde kontrolü kaybetmemeye çalışıyor.

KAOS cephesi Erdoğan  ; BRINKSMANSHIP = DENGE cephesi Vali Mutlu (= Abdullah Gül) üzerinden konuşuyor. 

Taksim üzerinde oynanan satranç büyük.

Taksim de, küresel satrancın yerel ortaklarının sinir uçları kesişmiş durumda.

Son süreçte ortaya çıkan Vali Mutlu portresini, "iyi polis-kötü polis" senaryoları dışında, yukarıda tanımladığımız senaryo çerçevesinde daha derinlikli okumanızı tavsiye ederiz.

Bir yandan devlet içi dengeleri sağlamayan çalışan kanat...

Diğer yandan devletin kontrolünü tamamen ele geçirmeye çalışan kanat...

Ve bu kanatların arka plandaki küresel koalisyonları ile ön plandaki yüzleri.

Ortada ise, kendi dinamiğini yaratmaya, kendi sözünü söylemeye ve bu satranç oyununda piyon olmamaya çalışan bir Millet.

Millet'e  kısa vadede evhen-i şer arasında taktik hamle yapmak ; uzun vadede ise bu küresel satrancı bozmaktan başka bir çare gözükmüyor.

Açık İstihbarat
GökBörü
GökBörü
.::Tengri::.


.::Tengri::.


 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Azerba10
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Gencat10
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Azerbaycan
Lakap Lakap : kaan
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 13/09/80
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Türk Ülküsü
İletiler: İletiler: : 1035
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 16/06/11
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Pro1010
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  617300
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Ile10

https://www.teknoloji-gunlugu.com/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Empty AKP'nin Gladio Tetikçisi PKK ile Gezi Anlaşması

Mesaj tarafından GökBörü Perş. 13 Haz. 2013 - 10:34

Kendilerine küfreden bir Başbakan'dan kurtulmaya çalışan bir Millet'in, kendisini katleden bir narko-terörist ile aynı dava etrafında yanyana durmayacağını bilenlerin tahmin ettiği üzere, PKK'nın sahneye girmesi ile sahadaki hava değişmeye başladı.

AKP iktidarına karşı bugüne kadar Diyarbakır sokaklarında onlarca nümayiş düzenleyen PKK'nın , bu protesto eylemleri başladığından beri Diyarbakır'da tek bir yaprak oynatmamışken, durup dururken bugün Taksim'de boy göstermeye başlaması bir demokrasi ve çoğulculuk talebi değil AKP ile yapılan anlaşmanın göstergesidir.
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  SivriSinekCaz
Tayyip Erdoğan, psikolojisini , sağlık ve servet raporlarını elinde tutanlar tarafından büyük bir tuzağa doğru yürütülürken, Türkiye'yi halkın öfkesi ve meşru muhalefeti üzerinden yeni bir dönemece sokmak için Gladio bugün Taksim'e indi.

Düne kadar coşkulu ve çoğulcu bir görüntü sergileyen Taksim'de bu sefer sahnenin önüne elinde katilin posterleri ile PKK'lılar ve marjinal sol gruplar yerini almıştı.

Sahneyi kontrol eden Taksim Platformu'nun ise kitleyi birleştirmek ve canlı tutmaktan çok oyalayan ve eğlendiren bir şarkı ve slogan portföyü seçmiş olması , dün tek başına Çarşı Grubu'nun yarattığı atmosferi bile yaratamadı.

Taksim Platformu'nun emekçilerden gaylere kadar bir çok kesimin öfkesini dile getirirken, meydanda sırtında bayrakları ile yürüyen, yıllardır bayrağından şehidine kadar sürekli hakarete uğrayan  onbinlerce endişeli Türk'ün adını bile anmaması ; Tayyip Erdoğan iktidarının yıllardır bu ülkede Türk'ü yoksayması ile paraleldi.

Bu arada iki gün öncesine kadar çok dinamik bir yayın yapan Halk TV'nin yayınlarında son 2 gündür ilginç bir ton farkı gözükmeye başladı.

Gezi ile başlayan ve tüm Türkiye'ye yayılan protesto gösterilerini ayrıntılı olarak aktarma yerine Halk TV; tüy dökme reklamları, "Halk TV sevgisi büyüyor anonsları" ve Internet'ten derleme Gezi Parkı Bienali görüntüleri arasına serpiştirilmiş ve çoğu arşiv görüntüleri sunmaya başladı.

Eline kamerayı / mikrofonu alıp Gezi Parkından canlı yayın yapan bir Halk TV göremedik.

Taksim'in en kalabalık olduğu dün akşamı tepeden yayınlayıp, kalabalığı tam anlamı ile yansıtan bir Halk TV göremedik.

Halbuki aynı Halk TV, "banttan canlı" başlığı altında, 3 gün öncesinden, Taksim'in kalabalığını seyrek gösteren , tepeden model helikopter ile çektiği görüntüleri sürekli yayınlıyor.

Halk TV'de  nedense Kayseri'de , Antakya, Antalya'da ki onbinlerce insanın protesto gösterilerinin de görüntülerini de göremedik son 2 gündür.

Türkiye'ye yayılmış kitlesel bir muhalefet hareketini bir "gençlik bienaline" çevirip, siyasi kimliğinden sıyırıp hadımlaştırmak isteyenler var ise, Halk TV bu odakları  son 2 gündür hiç üzmedi.

Taksim'de son 2 gündür yaşanan bir diğer gelişme; meydana seyyar içki satıcılarının girmesi oldu.

Çarşı'nın kurucularından Bülent Ergenç bu satıcının içki satmasını engellemek  isterken bıçaklandı.

Belli noktalara yerleştirilen ve el arabaları içinde bira satan bu elemanlara bugün Taksim Meydanı'nda stratejik noktalara yerleştirilmiş "köfteciler" eklendi. Elleri işlerinden çok gözleri meydanda olan bu köftecilerin zamanı gelince nasıl kullanılacağını göreceğiz.

Ve tabi meydanda en stratejik yerleşme PKK'nın yerleşmesi idi.

Taksim Platformu'nun bugün miting için kurduğu sahnenin önünde ellerinde katilin posteri ile PKK'lılar ve "TSK ve Polis lağvedilsin" gibi akla zarar talepleri ile marjinal sol gruplar yerlerini almıştı.

Sırtlarında bayrakları, ailecek yürüyüp gelen binlerce endişeli Türk'ü bu sahne çok rahatsız etti ve  onbinler bu sahne üzerine Taksim'i usul usul terketti. Milyonları toplanmasının beklendiği miting, dün akşam Çarşı Grubu'nun çoşturduğu meydan kadar bile olamadı.

Gladio beslemesi PKK Gezi Parkı'nda da meydanı gören stratejik bir köşeye konuşlandırılmıştı.

Haftabaşında Gezi Parkı'nda kıyıda köşede tek bir flama ile yeralan PKK bu sefer, parkın meydana hakim ana köşelerinden birine bayrakları ve katilin posterleri ile stand açmış şekilde yerleştirilmişti.

Kendilerine küfreden bir Başbakan'dan kurtulmaya çalışan bir Millet'in, kendisini katleden bir narko-terörist ile aynı dava etrafında yanyana durmayacağını bilenlerin tahmin ettiği üzere, PKK'nın sahneye girmesi ile sahadaki hava değişmeye başladı.

AKP iktidarına karşı bugüne kadar Diyarbakır sokaklarında onlarca nümayiş düzenleyen PKK'nın , bu protesto eylemleri başladığından beri Diyarbakır'da tek bir yaprak oynatmamışken, durup dururken bugün Taksim'de boy göstermeye başlaması bir demokrasi ve çoğulculuk talebi değil AKP ile yapılan anlaşmanın göstergesidir.

Bu anlaşma , 2 gün önce, Ankara'da Diyarbakır Emniyet'ine ait TOMA'ların görünmeye başlaması ile deşifre olmuştur.

PKK, AKP'ye Diyarbakır'da sorun yaşanmayacağını garanti ettikten sonra , bu TOMA'lar Ankara'ya yollanmıştır.

Ve bu anlaşmanın en önemli maddesi, PKK'nın Gezi direnişini dağıtmak için kullanılmasıdır.

Bu anlaşmanın sonucu olarak, ülke gündeminden düşen ve adına "Çözüm Süreci" denilen ihanet sürecine yeniden dönülebilecektir.

Kendini yıllardır halk direnişi olarak lanse eden Gladio beslemesi narko-terör örgütü PKK bu maksatla bugün Taksim meydanına Cumhuriyet tarihinin en masum halk hareketlerinden birini bastırmak için konuşlandırılmıştır.

Milletvekili süsü verilmiş PKK militanı Sebahat Tuncel meydanda boşuna dolaşmamıştır.
Katillerinin posterinin gözüne sokulmasına razı olmayacakların verecekleri iki türlü tepki de AKP'nin işine yarayacaktır.

Kitleler ya usanıp, kahrolup çekilecek ya da tepki gösterip Gezi Parkı'nı dağıtacak olaylar fitillenecek.

Birinci seçeneği bugün kısmen başardılar ve 2. seçenek için ise geri sayım başladı.

İstanbul'un çeşitli yerlerinden otobüslerle Gezi Parkı çevresine polis yığan AKP Gezi Parkı'na saldırıyı dışarıdan polisle değil, içeriden ustaca planlanmış bir provokasyon ile PKK üzerinden yaparsa hiç şaşırmayın.

Zaten son 2 gündür PKK ve marjinal gruplar üzerinden ve içki satışı ile marjilanelleştirilen Gezi direnişi hızla kendi içinde bir çeki düzen verip, bir lider bulamasa da, bir yönetim kurulu etrafında örgütlenmeli ve romantik safhadan siyasi safhaya geçmelidir.

Aksi takdirde bugün sahaya indirilen Gladio taşeronlarının harekete geçmesi yakındır.

keko çetelerin Osmanlı hanedanları ile anlaşıp, masum Türkmenleri katletmesi bu topraklarda daha önce de yaşanmıştır. Bu tarihsel perspektif, mevcut tablo ile birleştirildiğinde daha da bir anlam kazanmaktadır. 
GökBörü
GökBörü
.::Tengri::.


.::Tengri::.


 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Azerba10
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Gencat10
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Azerbaycan
Lakap Lakap : kaan
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 13/09/80
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Türk Ülküsü
İletiler: İletiler: : 1035
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 16/06/11
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Pro1010
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  617300
 Başbakan Gezi Parkı’nın Arkasına Neleri ve Nasıl Gizliyor?  Ile10

https://www.teknoloji-gunlugu.com/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz