BU BİR İHANETTİR

[İlteriş Kağan]

Kolin, Cengiz, Limak, Kalyon ve MNG şirketleri bir araya gelerek, İAG isimli bir birliktelik oluşturdular.
Bu şirketler, Beşli Çete olarak da isimlendiriliyor.
Tüm büyük ihaleler bu şirketlere veriliyor.
Vergi borçları siliniyor, her türlü muafiyet tanınıyor.
Denetim falan geçin bu işleri...
Devlet şirketleri gibi muamele görüyorlar.
*
İstanbul Havaalanı'nı yaptılar.
Yolcu garantili anlaşma, ihtilaf halinde Londra mahkemelerini yetkili kılıyor.
İngiltere mahkemeleri ha!
Küfrü basmamak için zorlanıyorum.
*
Avrupa'nın en güvenli Havaalanlarından birisi olan, yıllık 75 milyon yolcu kapasiteli, metro bağlantılı Atatürk Havaalanı'nı ıskartaya çıkardılar.
Hiç bir eksiği olmayan, mükemmel işleyen cumhuriyetin muhteşem eserine kıydılar.
Bu nasıl bir akıldır?
Bu nasıl bir vurgundur?
Bu nasıl bir vahşettir?
Bu nasıl bir kindir?
*
İstanbul Havaalanı...
Konumu, ulaşım zorlukları, iklim sıkıntıları, zemin sorunları sebebiyle tartışılır durumda.
Neyse teferruata girmeyeceğim.
Dahasını yazmayayım.
Hafakanlar basıyor.
Bana göre...
Bu bir soygundur.
*
Beşli Çete, Ziraat Bankası, Halk Bank ve Vakıflar Bankalarından; yani kamu bankalarından çok elverişli şartlarla 3,4 milyar Euro kredi kullandı.
Özel Bankalardan alınan kredi toplamı 1.1 milyar Euro.
Ayrıca, hazine garantili 1,4 milyar Euro krediyi de uluslararası fonlardan temin ettiler.
Ballı krediler bunlar.
Kaynağı meçhul, geri ödemeleri belirsiz, halktan gizlenen krediler de devreye sokuldu.
Kesin rakamın, 10 Milyar 247 milyon Euro olduğu ifade ediliyor.
Yolcu garantili anlaşma gereği Beşli Çete'ye milyarlarca para aktarıldı.
25 yıl boyunca da aktarılmaya devam edecek.
Bana göre...
Bu bir ekonomik suikasttır.
İğreniyorum.
*
Şimdi gelelim asıl diyeceğimize...
Olası bir depremde, İstanbul'un büyük bir felaketle karşı karşıya kalacağı kesindir.
İstanbul'da yaklaşık altı yüz bin konut var.
Dört yüz bin konutun yıkılacağı ya da ağır hasar göreceği hesap ediliyor.
Can kayıplarının yüz bin rakamını bulabileceği, maddi kaybın ise seksen milyar doları aşacağı söyleniyor.
Düşünmek bile dehşet verici.
Türkiye böylesi bir yıkımın altından kalkamaz...
*
İstanbul Havaalanı için harcanan parayla, arsa bedeli olmayacağından, konut başı Kırk bin Euro maliyetle...
Yaklaşık üç yüz bin konut yapmak mümkündü.
Bu iş için gerekli tüm malzemeler ülkemizde üretiliyor.
Dönüşümü, kendi iş gücümüzle başaracaktık.
Yaratacağı artık değer, ülke ekonomisine büyük katkı verecekti.
Lütfen düşünün...
Bir tarafta gereksiz bir havaalanı, diğer tarafta beklenen İstanbul depreminin yıkıcılığı.
Bana göre...
Bu bir ihanettir.
*
"Vesayet vesayet" diye bağırıp duruyorlar ya...
İşte asıl vesayet budur.
Borçlandırarak, talan ettirerek...
Ülkenin ve milletin geleceğini karartmaktır.
Halkı çetelere soydurmaktır.
*
AKP İktidarı bir güvenlik sorunudur...
Memlekete el koyarak ağır bir vesayet kurdular.
Parti; hatta şahıs devleti oluşturdular.
Bu hesap mutlaka sorulacaktır.
Sorulmalıdır.


Memleket adına talihsizliktir.
Yeni hava limanı gerçeğini gündemden düşürmek, AKP'ye hizmet vermektir.
Soyguna bekçilik etmektir.
Erkete olmaktır.


Yarın yeni hükümet geldiğinde,ben böyle bir sıkıntı görmem.Çünkü Anayasa'ya göre CB olmayan birinin, imzaladığı tüm kanunlar, genelgeler, yönetmelikler ve hatta yaptığı ihaleler geçersizdir.Haliyle, tüm ihaleler iptal olacağı gibi devletin olacak ve hatta bu ihaleleri alan firmalara el konulacak, kapatılacak ve sahipleri de yargılanacaklar.Bu durum, uluslararası antlaşmaya da uygundur.Yeter ki yeni hükümet gelsin.