Belge doğru ise sorumluları
1 sayfadaki 1 sayfası
Belge doğru ise sorumluları
Genelkurmay Askerî Savcılığı’nın dün sabahki “İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın Genelkurmay’da hazırlanmadığı kanaatindeyiz” açıklaması kuşkuları arttırınca Genelkurmay iki saat içinde yeni bir açıklama yaptı. Genelkurmay, websitesine koyduğu 10 maddelik açıklamada “Belgenin doğruluğu ispatlanırsa sorumluların cezalandırılacağına güvencemiz tamdır. Demokrasi ve hukuk dışına çıkanlar orduda barınamaz” dedi. Öta yandan Taraf’ın avukatı Ergin Cinmen, Genelkurmay’ın ‘İrtica Eylem Planı’ haberine yayın yasağı getirmesine İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz etti
Doğruysa sorumlular cezasını çeker
Taraf’ın 12 haziranda “AKP’yi ve Gülen’i Bitirme Planı” başlığıyla yayımladığı haberin yankıları sürüyor.
Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı’nın sabah saatlerinde soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamanın ardından ikinci bir açıklama da Genelkurmay Başkanlığı’ndan geldi. Genelkurmay, açıklamasında “Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır” dedi. Açıklamada, TSK’nın, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramayacağına vurgu yapıldı. İşte madde madde o açıklamanın tam metni:
“1. 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi tarafından hazırlandığı iddia edilen bir planla ilgili haber yer almıştır. Konunun ciddi görülmesi üzerine, aynı gün derhal Genelkurmay Askerî Savcılığı’na konunun bütün boyutlarıyla soruşturulması emri verilmiştir.
2. Konuya ilişkin son durum hakkında, Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı tarafından bugün kamuoyuna bilgi sunulmuştur.
3. Türk Silahlı Kuvvetleri, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne bağlıdır ve bu konulara ilişkin en ufak bir çekincesi de bulunmamaktadır. Ayrıca, bugüne kadar bağımsız Askerî Yargı tarafından uygulanan hukuki süreçler de ortadadır.
4. Türk Silahlı Kuvvetleri, daha önce de ifade edildiği üzere, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramaz.
5. Durum böyle iken;
a. Genelkurmay Başkanlığının, Askerî Savcılığa hemen soruşturma emri vererek, konuyu yargıya taşımasının öneminin ve nedenlerinin pek anlaşılamadığı gözlenmiştir.
b. Bazıları tarafından, konunun yargıya taşınmasının, olayın kabul edildiği şeklinde yorumlanması, sonuçlara ulaşılması ise her şeyden önce hukukun temel ilkelerine saygısızlıktır. Aksine bu tutum, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komuta Kademesi ve kurum olarak kendine olan güveninin ve bu konunun en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması talebinin bir göstergesidir. Bu davranıştan, bazılarının rahatsız olduğu da ortadadır.
c. En azından soruşturma süreci bile beklenmeksizin, iddiaları hemen doğru kabul ederek veya doğru olabileceğini düşünerek, Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan açık veya ima yoluyla sözlü veya yazılı olarak yapılan yorumlar ve açıklamalar hiçbir şekilde kabul edilemez.
d. Askeri Savcılığa intikal ettirilen konuya ilişkin, soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini de anlamak zordur.
6. Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından bugün açıklandığı şekilde, soruşturmada şu ana kadar elde edilen delillerden Askeri Savcılık, iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin bir kanaate ulaşamamıştır. Kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin, Askeri Savcılık kesin bir kanaate varabilecektir. Önemli olan da, hazırlandığı iddia edilen belgenin sahte veya gerçek olduğunun, Askeri Yargı tarafından en kısa zamanda ortaya çıkartılmasıdır. Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır.
7. Eğer belge sahte ise, Türk Silahlı Kuvvetleri, bunun kimler tarafından ve ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılmasının da sonuna kadar takipçisi olacaktır.
8. Hukuk süreçlerine ilişkin kurumsal olarak, en ufak bir endişemiz yoktur. Haklı gerekçelerle yapılabilecek her türlü hukuksal girişimlere de açığız.
9. Hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne gereken bağlılığı ve hassasiyeti gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, herkes tarafından da aynı bağlılığın ve hassasiyetin gösterilmesini beklemesi, hakkı ve talebidir.
10. Türk Silahlı Kuvvetleri; ciddi, sağduyulu, görev ve sorumluluklarının bilincinde ve tahriklere kapılmadan görevinin başındadır.”
Ankara’da ‘plan’lı bir pazartesi günü
Türkiye hafta sonunu Taraf’ın cuma günü yayımladığı “AKP ve Gülen’i bitirme planı” başlıklı manşeti ve Genelkurmay Askerî Savcılığı’nın habere getirdiği yayın yasağını tartışarak geçirdi. Yeni haftaya girerken ise bütün gözler Genelkurmay Başkanlığı üzerindeydi.
Plana ve yayın yasağına bugüne kadar benzer tartışmalarda askerden yana tutum almış medyadaki pek çok isimden yükselen itirazların yanında gözlerin Genelkurmay’a çevrilmesine neden olan esas gelişme hafta sonu Başbakan’dan gelen açıklamalardı.
Askerî Savcılığın yayın yasağına itiraz eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ardından Pazar günü Şanlıurfa’da konuşan Erdoğan net mesajlar verdi ve partisine yönelik planla ilgili yargıya gideceklerini söyledi.
Savcılık “Kanaatini” açıkladı
Ve pazartesi günü üç gündür herkesin ne diyeceğini merak ettiği Genelkurmay Başkanlığı’ndan sabah saatlerinde beklenen açıklama geldi. Sabah 10.34’te Anadolu Ajansı’na düşen açıklamada “Basın ve yayın organlarında haberde belirtilen belgenin gerçek olduğu varsayımıyla haber ve yorumlar yapılmasını”n yayın yasağının haklılığını ortaya koyduğu savunuldu.
Açıklamanın en çarpıcı kısmında ise Genelkurmay Askerî Savcılığı “konunun basın ve yayın organlarında ele alınış ve sunuluş şeklini” gerekçe gösterip kendi koyduğu yayın yasağını ihlal ederek, tamamlamadığı bir soruşturma hakkında ön ‘kanaatini’ açıkladı: “Belgenin, Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır.”
AKP: Şüpheleri güçlendirdi
Genelkurmay’ın bu açıklaması, televizyonlarda yapılan yorumlar ve gazetelerin internet sitelerine konulan haberlerde “yetersiz” bulundu. Gazeteciler ve siyasetçiler açıklamayla “Planının açıkça reddedilmediğinin” altını çizdi. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ “Askerî Savcılığın bu açıklamasıyla “şüpheleri güçlendirdiğini” söyledi.
Günün en ilginç tepkisi ise haber çıktığı günden beri sessizliği koruyan CHP’den geldi. Öğle saatlerinde gazetecileri kabul eden CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu Genelkurmay’ın yayın yasağını eleştirdi. MHP’li Oktay Vural ise Genelkurmay’ın hükümete bağlı olduğunu hatırlattı ve hükümeti göreve çağırdı.
Devam eden tepkiler üzerine Genelkurmay Başkanlığı ilk açıklamadan iki saat sonra bu kez internet sitesine yeni bir açıklama koydu. İlkine göre hukuki değil daha siyasi mesajlar verilen 10 maddelik açıklamada Genelkurmay “Demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personel bünyemizde barınamaz” mesajı verdi.
İki saat önce Askerî Savcılığın belge ile ilgili “kanaatini” bildirmesine rağmen açıklamada “Askerî Savcılığa intikal ettirilen konuya ilişkin, soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini de anlamak zordur” denmesi ise dikkat çekti.
‘Darbe teşebbüsü belgesi mi’
İlk açıklama üzerine “Şüpheler arttı” diyen AKP’li Bozdağ’ı ikinci açıklama da tatmin etmedi. Bozdağ “Vahameti ve şüpheleri ortadan kaldıracak tek şey Genelkurmay Başkanlığı’nın ya ‘böyle bir belge yoktur’ veya ‘vardır, yasadışıdır’ diye açıklama yapmasıdır”dedi ve ekledi: “Bu belge eğer doğruysa, bu darbe teşebbüsü belgesidir. Eğer, belge bilgi ve onay dışındays, bu bir cunta çalışmasıdır.”
Öğleden sonra haber merkezlerine tartışılan planın altında imzası olan Kurmay Yarbay Dursun Çiçek’in Ergenekon Savcıları’na ifade vereceği haberleri ulaştı. Ankara’daki gergin güne son noktayı “Savcılığa başvuruyoruz” diyen Hükümet Sözcüsü Çiçek koydu.
Erdoğan’a yanıt geldi
Genelkurmay’dan yapılan ikinci açıklamanın 3, 4 ve 8. maddeleri, AKP hükümetine ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a gönderme içeriyordu. Erdoğan, önceki gün Şanlıurfa’da yaptığı açıklamada “Gerekirse dava açacağız” demişti. Genelkurmay’ın internet sitesinde yapılan açıklamanın 3. maddesinde Başbakan’a “TSK’nın hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne bağlı olduğu” bildirilirken, 4. maddesinde bu ilkelerle bağdaşmayan düşünce ve davranışların personel bünyesinde barındırılmayacağı mesajı yinelendi. 8. madde ise “Gerekirse dava açacağız” açıklamasına yanıt niteliği taşıyordu. “Hukuk süreçlerine ilişkin kurumsal olarak, en ufak bir endişemiz yoktur” diyen Genelkurmay, “Haklı gerekçelerle yapılabilecek her türlü hukuksal girişimlere” de açık olduklarını ilan etti.
Açıklamanın 5. maddesinin a, b ve c fıkralarında Taraf’ın haberinin kamuoyunda siyasi çevrelerce tartışılmasına tepki içeriyordu.
Kendisiyle de çelişti
Genelkurmay, aynı açıklama içinde kendi kendisiyle de çelişti. Bildirinin 5. maddesinin d fıkrasında “Soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini anlamak zordur” diyen Genelkurmay, 6. maddede soruşturmayla ilgili detaylı açıklamalarda bulundu.
Taraf yasağa itiraz etti
Taraf, plan haberine yayın yasağı koyan karara itiraz etti. Taraf’ın avukatı Ergin Cinmen, itiraz dilekçesini Genelkurmay Askerî Mahkemesi’ne gönderilmek üzere İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. Dilekçede, Askerî Mahkeme tarafından konulan yayın yasağının Basın Kanunu’na, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili maddelerine ve esasen hukuka aykırı olduğu belirtildi. Üç sayfalık dilekçede “Kararın hukuka uygun olduğunu söyleyebilmek hem esas hem de görev açısından uygun değildir” dendi.
Öte yandan Askerî Savcılığın Taraf’tan istediği planla ilgili belge dün Genelkurmay Başkanlığı’na gönderildi.
Doğruysa sorumlular cezasını çeker
Taraf’ın 12 haziranda “AKP’yi ve Gülen’i Bitirme Planı” başlığıyla yayımladığı haberin yankıları sürüyor.
Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı’nın sabah saatlerinde soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamanın ardından ikinci bir açıklama da Genelkurmay Başkanlığı’ndan geldi. Genelkurmay, açıklamasında “Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır” dedi. Açıklamada, TSK’nın, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramayacağına vurgu yapıldı. İşte madde madde o açıklamanın tam metni:
“1. 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi tarafından hazırlandığı iddia edilen bir planla ilgili haber yer almıştır. Konunun ciddi görülmesi üzerine, aynı gün derhal Genelkurmay Askerî Savcılığı’na konunun bütün boyutlarıyla soruşturulması emri verilmiştir.
2. Konuya ilişkin son durum hakkında, Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı tarafından bugün kamuoyuna bilgi sunulmuştur.
3. Türk Silahlı Kuvvetleri, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne bağlıdır ve bu konulara ilişkin en ufak bir çekincesi de bulunmamaktadır. Ayrıca, bugüne kadar bağımsız Askerî Yargı tarafından uygulanan hukuki süreçler de ortadadır.
4. Türk Silahlı Kuvvetleri, daha önce de ifade edildiği üzere, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramaz.
5. Durum böyle iken;
a. Genelkurmay Başkanlığının, Askerî Savcılığa hemen soruşturma emri vererek, konuyu yargıya taşımasının öneminin ve nedenlerinin pek anlaşılamadığı gözlenmiştir.
b. Bazıları tarafından, konunun yargıya taşınmasının, olayın kabul edildiği şeklinde yorumlanması, sonuçlara ulaşılması ise her şeyden önce hukukun temel ilkelerine saygısızlıktır. Aksine bu tutum, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komuta Kademesi ve kurum olarak kendine olan güveninin ve bu konunun en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması talebinin bir göstergesidir. Bu davranıştan, bazılarının rahatsız olduğu da ortadadır.
c. En azından soruşturma süreci bile beklenmeksizin, iddiaları hemen doğru kabul ederek veya doğru olabileceğini düşünerek, Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan açık veya ima yoluyla sözlü veya yazılı olarak yapılan yorumlar ve açıklamalar hiçbir şekilde kabul edilemez.
d. Askeri Savcılığa intikal ettirilen konuya ilişkin, soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini de anlamak zordur.
6. Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından bugün açıklandığı şekilde, soruşturmada şu ana kadar elde edilen delillerden Askeri Savcılık, iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin bir kanaate ulaşamamıştır. Kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin, Askeri Savcılık kesin bir kanaate varabilecektir. Önemli olan da, hazırlandığı iddia edilen belgenin sahte veya gerçek olduğunun, Askeri Yargı tarafından en kısa zamanda ortaya çıkartılmasıdır. Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır.
7. Eğer belge sahte ise, Türk Silahlı Kuvvetleri, bunun kimler tarafından ve ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılmasının da sonuna kadar takipçisi olacaktır.
8. Hukuk süreçlerine ilişkin kurumsal olarak, en ufak bir endişemiz yoktur. Haklı gerekçelerle yapılabilecek her türlü hukuksal girişimlere de açığız.
9. Hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne gereken bağlılığı ve hassasiyeti gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, herkes tarafından da aynı bağlılığın ve hassasiyetin gösterilmesini beklemesi, hakkı ve talebidir.
10. Türk Silahlı Kuvvetleri; ciddi, sağduyulu, görev ve sorumluluklarının bilincinde ve tahriklere kapılmadan görevinin başındadır.”
Ankara’da ‘plan’lı bir pazartesi günü
Türkiye hafta sonunu Taraf’ın cuma günü yayımladığı “AKP ve Gülen’i bitirme planı” başlıklı manşeti ve Genelkurmay Askerî Savcılığı’nın habere getirdiği yayın yasağını tartışarak geçirdi. Yeni haftaya girerken ise bütün gözler Genelkurmay Başkanlığı üzerindeydi.
Plana ve yayın yasağına bugüne kadar benzer tartışmalarda askerden yana tutum almış medyadaki pek çok isimden yükselen itirazların yanında gözlerin Genelkurmay’a çevrilmesine neden olan esas gelişme hafta sonu Başbakan’dan gelen açıklamalardı.
Askerî Savcılığın yayın yasağına itiraz eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ardından Pazar günü Şanlıurfa’da konuşan Erdoğan net mesajlar verdi ve partisine yönelik planla ilgili yargıya gideceklerini söyledi.
Savcılık “Kanaatini” açıkladı
Ve pazartesi günü üç gündür herkesin ne diyeceğini merak ettiği Genelkurmay Başkanlığı’ndan sabah saatlerinde beklenen açıklama geldi. Sabah 10.34’te Anadolu Ajansı’na düşen açıklamada “Basın ve yayın organlarında haberde belirtilen belgenin gerçek olduğu varsayımıyla haber ve yorumlar yapılmasını”n yayın yasağının haklılığını ortaya koyduğu savunuldu.
Açıklamanın en çarpıcı kısmında ise Genelkurmay Askerî Savcılığı “konunun basın ve yayın organlarında ele alınış ve sunuluş şeklini” gerekçe gösterip kendi koyduğu yayın yasağını ihlal ederek, tamamlamadığı bir soruşturma hakkında ön ‘kanaatini’ açıkladı: “Belgenin, Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır.”
AKP: Şüpheleri güçlendirdi
Genelkurmay’ın bu açıklaması, televizyonlarda yapılan yorumlar ve gazetelerin internet sitelerine konulan haberlerde “yetersiz” bulundu. Gazeteciler ve siyasetçiler açıklamayla “Planının açıkça reddedilmediğinin” altını çizdi. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ “Askerî Savcılığın bu açıklamasıyla “şüpheleri güçlendirdiğini” söyledi.
Günün en ilginç tepkisi ise haber çıktığı günden beri sessizliği koruyan CHP’den geldi. Öğle saatlerinde gazetecileri kabul eden CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu Genelkurmay’ın yayın yasağını eleştirdi. MHP’li Oktay Vural ise Genelkurmay’ın hükümete bağlı olduğunu hatırlattı ve hükümeti göreve çağırdı.
Devam eden tepkiler üzerine Genelkurmay Başkanlığı ilk açıklamadan iki saat sonra bu kez internet sitesine yeni bir açıklama koydu. İlkine göre hukuki değil daha siyasi mesajlar verilen 10 maddelik açıklamada Genelkurmay “Demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personel bünyemizde barınamaz” mesajı verdi.
İki saat önce Askerî Savcılığın belge ile ilgili “kanaatini” bildirmesine rağmen açıklamada “Askerî Savcılığa intikal ettirilen konuya ilişkin, soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini de anlamak zordur” denmesi ise dikkat çekti.
‘Darbe teşebbüsü belgesi mi’
İlk açıklama üzerine “Şüpheler arttı” diyen AKP’li Bozdağ’ı ikinci açıklama da tatmin etmedi. Bozdağ “Vahameti ve şüpheleri ortadan kaldıracak tek şey Genelkurmay Başkanlığı’nın ya ‘böyle bir belge yoktur’ veya ‘vardır, yasadışıdır’ diye açıklama yapmasıdır”dedi ve ekledi: “Bu belge eğer doğruysa, bu darbe teşebbüsü belgesidir. Eğer, belge bilgi ve onay dışındays, bu bir cunta çalışmasıdır.”
Öğleden sonra haber merkezlerine tartışılan planın altında imzası olan Kurmay Yarbay Dursun Çiçek’in Ergenekon Savcıları’na ifade vereceği haberleri ulaştı. Ankara’daki gergin güne son noktayı “Savcılığa başvuruyoruz” diyen Hükümet Sözcüsü Çiçek koydu.
Erdoğan’a yanıt geldi
Genelkurmay’dan yapılan ikinci açıklamanın 3, 4 ve 8. maddeleri, AKP hükümetine ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a gönderme içeriyordu. Erdoğan, önceki gün Şanlıurfa’da yaptığı açıklamada “Gerekirse dava açacağız” demişti. Genelkurmay’ın internet sitesinde yapılan açıklamanın 3. maddesinde Başbakan’a “TSK’nın hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne bağlı olduğu” bildirilirken, 4. maddesinde bu ilkelerle bağdaşmayan düşünce ve davranışların personel bünyesinde barındırılmayacağı mesajı yinelendi. 8. madde ise “Gerekirse dava açacağız” açıklamasına yanıt niteliği taşıyordu. “Hukuk süreçlerine ilişkin kurumsal olarak, en ufak bir endişemiz yoktur” diyen Genelkurmay, “Haklı gerekçelerle yapılabilecek her türlü hukuksal girişimlere” de açık olduklarını ilan etti.
Açıklamanın 5. maddesinin a, b ve c fıkralarında Taraf’ın haberinin kamuoyunda siyasi çevrelerce tartışılmasına tepki içeriyordu.
Kendisiyle de çelişti
Genelkurmay, aynı açıklama içinde kendi kendisiyle de çelişti. Bildirinin 5. maddesinin d fıkrasında “Soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini anlamak zordur” diyen Genelkurmay, 6. maddede soruşturmayla ilgili detaylı açıklamalarda bulundu.
Taraf yasağa itiraz etti
Taraf, plan haberine yayın yasağı koyan karara itiraz etti. Taraf’ın avukatı Ergin Cinmen, itiraz dilekçesini Genelkurmay Askerî Mahkemesi’ne gönderilmek üzere İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. Dilekçede, Askerî Mahkeme tarafından konulan yayın yasağının Basın Kanunu’na, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili maddelerine ve esasen hukuka aykırı olduğu belirtildi. Üç sayfalık dilekçede “Kararın hukuka uygun olduğunu söyleyebilmek hem esas hem de görev açısından uygun değildir” dendi.
Öte yandan Askerî Savcılığın Taraf’tan istediği planla ilgili belge dün Genelkurmay Başkanlığı’na gönderildi.
Similar topics
» 72 Yıllık Gaflet Uykusu Ve Sorumluları
» Genelkurmaydan belge açıklaması !
» TSK’YA BELGE PUŞTLUĞU VE AKP’NİN “DONKİŞOT”LUĞU
» Tarihi Maddecilik ve Toplumcu Ülkücülük
» Osmanlı Devletinin Doğuşu
» Genelkurmaydan belge açıklaması !
» TSK’YA BELGE PUŞTLUĞU VE AKP’NİN “DONKİŞOT”LUĞU
» Tarihi Maddecilik ve Toplumcu Ülkücülük
» Osmanlı Devletinin Doğuşu
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz